Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılıktan kurtulmasıyla birlikte ciddi başarılara imza attığını belirten AK Parti MKYK Üyesi, Manisa Milletvekili ve Milletvekili adayı Murat Baybatur, “Yerli ve milli ürünlerimizle dışarıya bağımlılıktan kurtulduğumuz gibi kısıtlanmadan, ambargoya uğramadan çok büyük işler yapıyoruz. Bunun en önemli somut iki göstergesi Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarıdır" dedi.
Seçim çalışmaları çerçevesinde Galericiler Sitesi’nde esnaflarla kahvaltının ardından iş yerlerini ziyaret edip destek isteyen AK Parti MKYK Üyesi, Manisa Milletvekili ve Milletvekili adayı Murat Baybatur, ardından kamyoncu esnafı ile bir araya geldi. Terörü yuvasında bitirmek için Türkiye’nin son yıllarda kararlı adımlar atarken ciddi başarılar da elde ettiğini ifade eden Baybatur, başarının ardındaki sırrın 16 yıldır savunma sanayisinde yapılan milli ve yerli yatırımlar olduğunu söyledi. Bugün Türkiye’nin silah, tank, top, helikopter, İHA, SİHA, uydu sistemleri, roket ve füzeler gibi savunma sanayisiyle alakalı birçok ürünü, yerli ve milli imkanlarıyla üretilebildiğini ifade eden Baybatur, "Savunma sanayisinde 2002 yılında yüzde 20 civarında olan yerlilik ve millilik oranı, bugün yüzde 65’lerin üzerine çıkmıştır. Yerli ve milli ürünlerimizle dışarıya bağımlılıktan kurtulduğumuz gibi kısıtlanmadan, ambargoya uğramadan çok büyük işler yapıyoruz. Bunun en önemli somut iki göstergesi Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarıdır" dedi.
Batının Ortadoğu’yu Ortaçağ Avrupa’sındaki gibi küçük siyasi yapılara bölmeye çalıştığına dikkat çeken Baybatur, bunun en net örneğinin Suriye’de görüldüğünü söyledi. PKK ve YPG üzerinden Suriye’yi bölerek federatif bir yapıya büründürmeye çalıştıklarını ifade eden Baybatur, “100 yıl önce cetvelle belirledikleri sınırları bugün yeniden çizmek istiyorlar. Türkiye’nin güvenliği, istiklali ve istikbalini de tehdit eden çabaları bugüne kadar hep boşa çıkardık. İnşallah yerli ve milli imkanlarımızla boşa çıkarmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.
Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığına işaret eden Baybatur, “Türkiye, sınır güvenliğini oluşturmak ve iç güvenliğini sağlamak için El-Bab’dan Afrin’e, öbür taraftan Kuzey Irak’ta 30 kilometre içeri girdik. Ana muhalefet ne diyor? ’Seçimlere sayılı günler kala Kandil’e operasyon mu yapılır?’ diyor. Bu operasyonlar Mart ayında başladı. Şu ana kadar Kuzey Irak’ta 30 kilometre içeriye girildi ve Kandil’e 24 kilometre mesafe kaldı ve birçok PKK kampı yerle bir edildi. Dün Afrin’e girme diyenler, bugünde Kandil’e girmeyin diyorlar. PKK’nın uzantısı olan partinin genel başkanını ziyaret ediyorlar yetmiyor, çıkarın diyorlar” şeklinde konuştu.
Ana muhalefet liderinin “Suriye’de ne işimiz var?” sözlerini de anımsatan Baybatur, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, 1937 yılında Ankara’yı ziyaret eden Romanya Dışişleri Bakanıyla yaptığı görüşmeden bir anekdota değinerek; "İnsanlığın hepsini bir vücut ve her milleti bunun bir organı saymak icap eder; bir vücudun parmağının ucundaki acıdan, diğer bütün organlar etkilenir; dünyanın herhangi bir yerinde bir rahatsızlık var ise bundan bana ne dememeliyiz; böyle bir rahatsızlık varsa tıpkı kendi aramızda olmuş gibi onunla meşgul olmalıyız.’ Gazi Mustafa Kemal Atatürk dünya siyasetini böyle yorumlarken, Atatürk’ün partisiyiz diyen CHP’nin lideri ne diyor? Suriye’de ne işimiz var? İşte bugünün CHP’sinin vizyonunu anlamamız için en güzel örnek” dedi.
“Eski Türkiye’yi vadeden CHP’nin geçmişte ülkeyi düşürdüğü hali en iyi büyüklerimiz bilir” diyen Baybatur şunları söyledi: “Bizim dönemimizde hamdolsun ne kıtlık oldu, ne mazot kuyrukları oldu, ne ekmek karneleri. Bizim yaptığımız hizmetler ortada. Muhalefetin söyledikleri de orta da. Kimin hamaset yaptığını, kimin bol keseden attığını, kimin de icraat yapabileceğini siz gördünüz, biliyorsunuz. Bu işleri yaparsa AK Parti yapar.”
