SAĞLIK - 01 Ağustos 2018 Çarşamba 10:52

Çocuk ve genç yaşta kalp tümörüne dikkat

A
A
A
Çocuk ve genç yaşta kalp tümörüne dikkat

Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Tetik, açık bir belirtisi olmamakla birlikte iki türü bulunan kalp kanserlerinin ölümle sonuçlanabildiğini, şikayeti olmayan kişilerin dahi düzenli şekilde sağlık kontrolünden geçmesini önerdi. Kanserin yaşının olmadığını belirten Tetik, kalp tümörünün daha çok çocukluk ve erişkin yaşlarda ortaya çıktığını vurguladı.


MCBÜ Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Tetik, vücudumuzda karşımıza çıkan diğer kanser türlerine göre daha az sıklıkla karşılaşılan kalp kanserine ilişkin açıklama yaptı. Kalp kanserlerinin iki türe ayrıldığını belirten Prof. Dr. Tetik, kanser sebebiyle hastada nefes darlığı, göğüs ağrısı, kalp yetmezliği, iletim sistemi bozuklukları gibi birden çok şikayetle karşılaştıklarını söyledi. Kalp kanserinin açık bir belirtisi olmadığına dikkat çeken Tetik, “Kalp kanserlerinin ilki primer, kalbin kendi dokusundan kaynaklanan tümörlerdir. İkincisi ise başka kanserleri lenfatik yolla köken alıp, kalbe kan, yakın komşuluk yolu veya yaylım yoluyla yaptığı metastatik kalp kanserleridir. Primer kalp kanserlerinin yüzde 75’i iyi huyludur. Yüzde 25 ise kötü huyludur. Yüzde 75’in, yüzde 50’sine yakını genellikle sol kulakçık (sol atrium) bölgesinde rastladığımız atriyal miksomalardır. Geri kalan kısmı ise çocuklarda gördüğümüz rabdomyom ve fibromalarda kalp tümörleri arasındadır. Kötü huylu kalp tümörleri ise genellikle sarkomlardır. Bunlarla karşılaştığımız zaman palyatif (hafifletici) olarak ameliyatlar yapıyoruz. Bu hastaların büyük bir çoğunluğunu kısa bir süre içerisinde kaybetmekteyiz” diye konuştu.



“Kalp kanseri belirti vermeyebiliyor”


Günümüzde beslenme bozuklukları, genetik faktörler, sosyo-ekonomik koşullar, stres ve bir takım etkenler sebebiyle erken dönemde kalp krizleri görmeye başladıklarını kaydeden Tetik, “Bir kısım kalp tümörleri doğrudan kalbin endokardından, bir kısmı ise kalbin içindeki kas dokusundan kaynaklanan tümörlerdir. Bunlar kalbin içerisinde yer edinmelerine bağlı olarak, kalp kapaklarına yakınlığına ya da kalbin çıkım yoluna bağlı olarak çok geniş bir spektrumda belirti verirler. Miksomalar bazen hiç belirti vermez. Periferik bir damarın aniden tıkanmasına bağlı olarak emboli şeklinde belirti verebiliyorlar. Ya da kalbin kendi damarında embolizasyon yaparak, kalp krizi ile hastalar gelebiliyor. Bunun yanı sıra kalbin kendi içerisinde yer oluşumlarına bağlı olarak nefes darlığı, göğüs ağrısı, kalp yetmezliği, iletim sistemi bozuklukları gelişebiliyor. Geniş bir spektrumda tüm bu şikayetlerin tümüne bir hastada karşılaşabiliyoruz. Kalp tümörlerinden bazıları hiç belirgin vermeye biliyor. Ancak bazıları çok genişleyip kalpte yerleştiği yeri tamamen doldurduğu zaman belirti verebiliyor. Bu sebeple kişilerin yılda 1 kez dahi bir kardiyologa giderek sağlık kontrolünden geçmesi gerekir” dedi.



“Kötü huylu tümörlerde tek çözüm kalp nakli”


Kalp kanserinin fazla bilinmediğini, kanser gördükleri hastaya söyledikleri zaman, hastaların kendilerini şaşkınlıkla karşıladığını ifade eden Tetik, “Kalp kanserlerinin bir kısmı erişkin bir kısmı ise çocukluk yaşlarda görülüyor. Örneğin rabdomyomaların kalp tümörü daha çok çocukluk yaşta bulur. Miksomalar erişkin yaşlarda daha çok görülüyor. Kanserin yaşı yok. Kanserin tipine göre diğer organlarında yakalandığı gibi kalpte kansere yakalanabiliyor. Önemli olan nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi en ufak bir belirti olduğu zaman bize başvurmaları. İyi huylu kalp tümörlerini tamamına yakın cerrahi olarak tedavi edebiliyoruz. Ancak çocukluk çağında görülen bazı tümörler örneğin rabdomyomaların çoğunluğu kendi kendine gerileyebiliyor ama gerileyemeyen ve kalp kası içine yerleşmiş bu tümörlerin tam eksizyonu mümkün olmayabiliyor. Kalp kası diğer organlar gibi değil, ince bir tabakadır. İyi huylu kalp tümörünü tedavi ediyoruz ama kötü huylu kalp kanserinin gidişatı kötüdür. Sol ventrikül çıkım yolunu kapatan kötü huylu tümörlerde de palyatif dediğimiz rahatlatıcı ameliyatlar yapıyoruz. Çevre dokulara yayılmamış çocukluk ve genç yaştaki primer kötü huylu kalp tümörlerinde kalp nakli yegane çözüm olabiliyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. Kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatimi istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beraatini istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bunu da fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatini talep etti. Sanıkların son sözlerini dinleyen mahkeme heyeti, Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e "Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatımı istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beratını istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bununda yoksulluk ve fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise, yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise, silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatını talep etti. Son sözlerini dinleyene mahkeme heyeti sanıklardan Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e " Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çaptırıldı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
İstanbul Sadettin Saran: "Şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir" Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, gündeme düşen konuşmalar ve paylaşımlarla ilgili, "Bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir" açıklamasını yaptı. Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, geçtiğimiz günlerde ifadeye çağrıldığı ’uyuşturucu operasyonu’na yönelik bugün de sosyal medyaya düşen WhatsApp konuşmaları üzerine açıklama yaptı. Saran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin kendisi olmadığını dile getirdi. Saran, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "WhatsApp üzerinden maksatlı şekilde yeniden dolaşıma sokulan; yıllar öncesinden bu yana defalarca tekzip edilmiş, tarafımla hiçbir ilgisi bulunmadığı açık ve kesin biçimde ortaya konmuş bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir. Avukatlarım, bu iftira niteliğindeki içerikleri yayan ve yayılmasına aracılık eden tüm kişi ve kuruluşlar hakkında suç duyurusunda bulunacaktır. Öte yandan, bugün bazı medya mecralarında yer alan ve tamamen özel hayata ilişkin olan yazı ve yorumlar da hukuka ve basın etiğine açıkça aykırı olup, kişilik haklarının ağır ihlali anlamına gelmektedir. Bu yayınlar hakkında da gerekli hukuki süreçler derhal başlatılacaktır. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım."