EĞİTİM - 06 Mayıs 2024 Pazartesi 16:12

Enerji sektörüne odaklanan mesleki eğitime önemli katkı

A
A
A
Enerji sektörüne odaklanan mesleki eğitime önemli katkı

Türkiye’nin en önemli özel sektör enerji üretim şirketlerinden olan Enerjisa Üretim, Manisa Celal Bayar Üniversitesi ile yaptığı protokol doğrultusunda öğrencilerin mesleki gelişimlerine katkı sağlayacak eğitim imkanlarını ve laboratuvarların modernizasyonunu gerçekleştirdi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) iş birliğiyle de öğrencilere sunulan İngilizce ve mesleki eğitimlerle öğrencilerin kişisel gelişimlerine katkı sağlamayı hedefledi.


Sektörün sürdürülebilirliğini sağlama vizyonu kapsamında, enerji sektöründe nitelikli çalışan yetiştirilmesine odaklanan Enerjisa Üretim, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu ile sektörel eğitimin ufkunu genişletecek bir iş birliğine imza attı. Geçen yılın Temmuz ayında imzalanan protokol doğrultusunda öğrencilerin, enerji sektörünün ihtiyaçlarına uygun şekilde hazırlanmasına yönelik eğitim dokümanları ve teknik malzemeler temin edildi. ‘Elektronik ve Devre Laboratuvarı’ ile ‘Bilgisayar Laboratuvarı’ açıldı. Ayrıca, ‘Elektrik Laboratuvarı’, ‘Sanal Gerçeklik Laboratuvarı” ve ‘Mekatronik Laboratuvarı’ gibi 4 farklı laboratuvar yenileyerek güçlendirdi. Akademik faaliyetlerin ve öğrenci deneyimlerinin geliştirilmesi amacıyla açılan ‘Bilgisayar Laboratuvarı’nda, 50 öğrenci için yeni bilgisayarlar sağlandı. ‘Elektronik ve Devre Laboratuvarı’nda yüksek hassasiyetli ayarlanabilir DC güç kaynakları, fonksiyon jeneratörleri, multimetreler ve osiloskoplar gibi temel ekipmanlarla alan güncellenirken; laboratuvarın altyapısını güçlendirmek amacıyla yeni bilgisayarlar kazandırıldı ve laboratuvarın fiziksel görünümü teknolojik şekilde yenilendi.


‘Elektrik Laboratuvarı’ için, otomatik kumanda eğitim setleri ve elektrik makinaları eğitim setleri gibi ekipmanlar tedarik edildi. Mekatronik laboratuvarında ise PLC eğitim setlerinin kullanımı için bilgisayarlar ve PLC eğitim setleri sağlanarak, öğrencilerin bu alandaki becerilerini geliştirmeleri desteklendi.



“Bilgisayar” ile “Elektronik ve Devre” laboratuvarları Enerjisa Üretim adını aldı


Makina grubu laboratuvarlarında, talaşlı imalat laboratuvarı için CNC cihazı ve ilgili ekipmanlar, malzeme ve ölçme laboratuvarı için, salgı komparatörü ve delik komparatörü gibi ölçme ekipmanları, ölçme ve kontrol laboratuvarında portatif sertlik ölçüm cihazı ve genişletilmiş gerçeklik laboratuvarı için ise VR gözlükler temin edildi. Akademik personel ve öğrencilerin yetenek ve bilgilerini artırmak adına Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile iş birliği içinde İngilizce eğitimleri verilmeye başlandı. Önümüzdeki dönemde çeşitli eğitim programları ve atölye çalışmaları düzenlenerek, yenilenebilir enerji teknolojileri, bilgisayar eğitimleri, İngilizce dil becerileri ve sosyal beceriler eğitimi gibi konuları kapsayan eğitimlere devam edilmesi planlanıyor. Çalışmalar kapsamında ödüllendirme programı sayesinde başarıların da teşvik edilmesi amaçlanıyor.



Enerjisa’dan 7.5 milyon, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan 1.5 milyon TL destek


Projeyle ilgili gerçekleştirilen tanıtım toplantısında konuşan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Bizler Celal Bayar Üniversitesi olarak hem Enerjisa üretim ile hem de Avrupa ve İmar ve Kalkınma Bankası bir iş birliği protokolü gerçekleştiriyoruz. Bu protokol çerçevesinde üniversitemize her iki kurumumuzun da çok ciddi katkıları söz konusu. İşbirliğinin bir çıktısı olarak açılışını gerçekleştireceğimiz öncelikle iki tane laboratuvarımız var. Bir tanesi Enerjisa Üretim Bilgisayar Laboratuvarı, diğeri de Enerjisa Üretim Elektronik ve Devre Laboratuvarı. Bu iki laboratuvarımız sayesinde bizler sadece Ege Bölgesi’nde değil, Manisa Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu olarak ülkemizde oldukça donanımlı ve modern bir altyapıya sahip laboratuvarlarda öğrencilerimize öncelikle eğitim vermeye başlıyoruz. Onun dışında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile yaptığımız iş birliği neticesinde 60 tane öğrencimize ileri düzeyde İngilizce eğitimi ve bilgisayar destekli eğitim verilmesi planlandı. Bu şekilde de öğrencilerin alacakları hem dil eğitimi hem de bilgisayar desteğiyle sadece ulusal değil, uluslararası platformda da meslektaşlarıyla rekabet edebilme, bu alanda çalışabilme fırsatı bulacaklar. Dolayısıyla öğrencilerimiz için en somut yanı bu. Yapılan katkı sadece bu iki laboratuvarla sınırlı değil. Onun dışında bizim işte sanal gerçeklik, elektronik laboratuvarı, makine grubu laboratuvarı gibi diğer laboratuvarlarımız da var. Bu projeyle bu laboratuvarlarımızın da donanım altyapısı bakımından oldukça güçlendirilmesi sağlandı. Enerjisa’nın bugüne kadar yaptığı katkılar yaklaşık 7 buçuk milyon TL olarak ifade edilebilir. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan öğrencilerimizin yabancı dil ve bilgisayar destekleri eğitimi için aldığımız katkı da yaklaşık 1 buçuk milyon TL olarak ifade edebiliriz” dedi.



“Yetişmiş insan gücüne çok inanıyoruz”


Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale ise “Enerjisa Üretim olarak gençleri geleceğimiz olarak görürken, eğitim konusu ise kritik olarak değerlendirdiğimiz başlıklar arasında yer alıyor. Yetişmiş insan gücüne çok inanıyoruz. Enerji sektöründe, enerji bağımsızlığı için dışa bağımlılıktan kendimizi alıkoymak adına yenilenebilir enerji yatırım çok önemli konu hatta bir memleket meselesi. Manisa bölgesinde yapımı devam eden bin megavatlık rüzgar enerji santralleri var. Bu ne demek? Yarın bir gün hem buranın halkı için hem buralarda lise çağında, üniversite çağında olan gençlerimiz için yeni iş fırsatları demek. Sosyal etki alanımızdaki herkes ve her şey için daha iyisini sağlama anlayışı benimsiyoruz. Bu doğrultuda, biliyoruz ki bu iş birliği ile akademik faaliyetlerin ve öğrenci deneyimlerinin ilerlemesini sağlayarak ‘Bizimle Değişir’ söylemimizin de yansıttığı gibi hikayelerin bizimle değişeceğine inanıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu çalışmadan dolayı çok heyecanlı ve umutluyuz. Şu anda ilk sonuçlarını göreceğiz. Bunun bir başlangıç olduğunu biliyoruz. Burada yetişmiş öğrencilerin yollarının çok açık olmasını diliyoruz” diye konuştu.


Sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomilerin gelişimini teşvik etmenin EBRD için öncelik teşkil ettiğini belirten EBRD Başkan Vekili Mehmet Üvez, “Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ülkemizin de kurucu üyesi olan bir uluslararası finans kuruluşu. Yaptığımız yatırımlarla biz de ülkemizin yeşil dönüşümü ve 2053 sıfır emisyon hedefleri kapsamında yeşil dönüşümünde oldukça önem arz eden yatırımlara imza atmaya çalışıyoruz. Bu fiziki yatırımlar ancak insan kaynağıyla gerçekleştirebilecek, sürdürülebilecek yatırımlar. Özellikle ülke stratejimiz kapsamında fırsat eşitliği, kadınların, gençlerin, diğer sosyal grupların, ekonomik fırsatlardan maksimum faydalanması için iyi partnerler bulmaya, gerek özel sektörde, gerek kamuda, gerekse çatı özel kuruluşlarıyla çalışmaya özen gösteriyoruz. Projemiz uzun bir planlamaya ve derin bir ortaklık arka planına dayanıyor. Ne mutlu ki bugün birlikte sonuçlarını göreceğiz. Bunlar bazen laboratuvar gibi somut yatırımları oluyor. Bazen de becerilerin arttırılması için daha somut anlamda beceri geliştirme programları oluyor. Bu güzel iş birliğiyle inşallah bunların adımını attık. İleride daha fazla katkı sağlamayı düşünüyorum. Özellikle bölgeye baktığımızda özel sektör yatırımlarında Manisa’nın önemli olduğunu müşahede ediyoruz. Gene baktığımızda bölgede gerek tarım, gerekse yenilenebilir enerji alanında çeşitli yatırımlarımız var. Önümüzdeki dönemde de bu iş birliğini aslında iyi bir vesile olarak artmasını, insan kaynağıyla da desteklenmesini hedefliyoruz” dedi.



Laboratuvarların açılış kurdelesi kesildi


Tanıtım toplantısının ardından proje kapsamında Manisa Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu bünyesinde hayata geçirilen elektronik ve devre laboratuvarı ile bilgisayar laboratuvarının açılışı gerçekleştirildi. Buradaki açılışa Manisa Valisi Mustafa Yıldız, Yunusemre Kaymakamı Atilla Kantay, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay da katıldı. Projeyle ilgili yapılan konuşmaların ardından laboratuvarların açılış kurdelesi kesildi. Protokol üyeleri laboratuvarları tek tek gezerek, ekipmanlar hakkında bilgi aldı. Daha sonra öğrencilerle bir araya gelerek, onların sorularını yanıtladı. Program, teşekkür belgesi takdimi ile son buldu.



Enerji sektörüne odaklanan mesleki eğitime önemli katkı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Tarihi serenderler otel odası oldu Rize’de geçmiş dönemlerde daha çok yiyeceklerin saklanması için kullanılan serenderler otel odası oldu. Genelde üst kısmında yiyeceklerini kemirgenlerden korumak için sakladığı, alt kısmını da çoğunlukta ahırda yetiştirdikleri hayvanlar için yazdan hazırladıkları otları koymak için kullandığı ahşap serenderler artık tarih olmaya başladı. Genel itibariyle 4 direk üzerine kurulan oda şeklinde olan ve oturtulduğu direklere kemirgenlerin tırmanmaması için tekerleğe benzer yuvarlak bir ahşap ile kesişen serenderler aynı zamanda bir zenginlik göstergesiydi. Birçok evin yakınına kurulan bu serenderlerin alt kısımları da ahırda bakılan büyükbaş veya küçükbaş hayvanların yemesi için saklanan otlarla doldurulurdu. Unutulmaya yüz tutmuş bu yerel mimari Rizeli aile için fikir kaynağı oldu. Rize’nin Ardeşen ilçesi Fırtına Vadisinde yaşayan Recep Kurtoğlu ve oğulları, çürümeye yüz tutan ve Doğu Karadeniz’in geçmiş dönemde vazgeçilmezi olan bir serenderi satın alarak köylerinde ki araziye yerleştiremeyince farklı bir alana yerleştirdiler. Aile genellikle yakın akrabaları ve arkadaşları ile çay içmek için serenderi kullanmaya başladı. Sonrasında talep artınca serenderi otel odasına çevirdi. Alt kısmını lavabo, salon ve mutfağa çeviren aile üst katını ise yatak odasına ayırdı. Talep arttıkça harekete geçen Kurtoğlu ailesi, tamamen doğallığı bozmadan yaptıkları serenderlerin sayısını 5’e kadar çıkarttı. “Orijinalini hiç bozmamaya çalıştık” Orjinalliğini bozmadan serenderleri otel odası olarak kullanmaya başladıklarını ifade eden Recep Kurtoğlu, “Aslında ilk önce evimin önüne koymak için almıştım. Tarihi eserleri seviyorum. Sığmayınca buraya getirmek zorunda kaldık. Çocuklar özellikle burayı istediler. Başta ticari amaçlı değildi. Sırf kendimiz için yapmıştık. Tamamen doğaldan yanayız. Her şeyi otantik yapmaya çalıştık. Bunlar en az 150-200 yıllık yapılar. Orijinalini hiç bozmamaya çalıştık. Orijinalliğini bozmadan eskiyi canlandırmak istedik” dedi. “Rize hayatını burada yaşatıyoruz” Gelen misafirleri şehir hayatından uzaklaştırarak Rize hayatını yaşattıklarını belirten Burak Kurtoğlu, “Buranın en büyük özelliği tamamen doğal olması. 150-200 yıllık yapılarımız var burada. 5 ayrı serender evimiz mevcut. Hiçbirinde çivi bile yok. Eskilerimiz tahtaların birbirine geçirerek yapmışlar. Zamanında bunlar kiler olarak kullanılmaktaydı. Eskiler mısır gibi ürünler öğüttükleri zaman fare gibi haşereler ulaşamaması için serenderlerde saklanırdı. Asıl kullanım amacaı oydu. Yöremizde çokça mevcuttu. Sahipleri bir kısmını kırıp odun yapmaya başladılar. Bir kısmı çürütmeye başladı. Değeri kalmadı. Bu olay zaten karambole gelişti. Öncelikle bu işe girmemize sebep olan arkadaş serenderi çürütüyordu. Eski sahibi bakamadığı için bize sattı. Köyümüze büyük geldiği için orada kullanamadık. Düz bir alana kurup arkadaşlarımız gelip çay içeriz amacıyla buraya kurduk. Sonrasında neden konaklamaya çevirmiyorsunuz gibilerinden çok talep olunca neden olmasın dedik. Bir tane ile başlamıştık. Şu anda 5 adet farklı serender evimiz mevcut. Rize’nin farklı köylerinden serender evleri aldık buraya taşıdık. Doğallığını bozmadan buraya dizdik. İçini de otel hizmeti verebilecek şekilde dizayn ettik. Buranın en büyük özelliği doğal olması. Buraya gelen insan 2-3 gün olsa bile şehir hayatından uzaklaşıyor. Rize hayatını burada yaşatıyoruz” ifadelerini kullandı. “Burada uyumak benim için tarif edilemeyecek bir duygu” Kaan Kurtoğlu ise serenderlerin tarihine dikkat çekerek “Serender yaklaşık 150 yıllık. İçine girdiğin andan itibaren ahşabın kokusunu alıyorsunuz. Özellikle yağmurlu havalarda burada uyumak benim için tarif edilemeyecek bir duygu. Gelen insanlarda bu şekilde düşünüyor. Bu serenderler eskiden kiler olarak kullanılıyordu. Buzdolabı olmadığı için insanlar gıda ürünlerini burada saklarlardı. Bunlar yerden yüksek olduğu için fare gibi hayvanlar gıdalara ulaşamıyordu. Bu şekilde kullanılıyordu” şeklinde konuştu.
Zonguldak Rektör Özölçer’den 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı mesajı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı münasebetiyle bir mesaj yayımladı. Rektör Özölçer mesajında şu ifadelere yer verdi: “19 Mayıs, kadim Türk milletimizin tarih sahnesine adım attığı ilk andan itibaren aşkla bağlandığı bağımsızlığını aynı ruhla dünya sahnesine ilan ettiği asil günün adıdır. Övünç kaynağı tarihimizin dönüm noktası olarak bilinen Gazi Mustafa Kemal’in Samsun’a attığı ilk adım, milletimizin umudu ve karanlığın aydınlığı olurken millî devletimizin de müjdecisi olmuştur. 105. yıl dönümünü gurur ve mutluluk içinde kutladığımız bugün; aziz milletimizin kahramanlık beratı, devletimizin payidarlığının nişanı ve cumhuriyetimizin emaneti gençliğin meşalesidir. Ulu Önder Atatürk’ün yarınların umudu olan Türk gençliğine ithaf ettiği bu kutlu gün gençliğe duyduğu güvenin timsalidir. Güçlü Türkiye yüzyılında aydınlığımız olan gençlerimizin bilimde, sanatta, sporda ve hayatın her anında kazandığı zaferler ile insanlığa sunduğu nitelikli üretimler ‘Muhtaç olduğun kudret damalarındaki asil kanda mevcuttur’ sözünün göstergesidir. Ülkemizin teminatı olan gençlerin geleceğini emin adımlarla şekillendirdiği üniversiteler olarak bizler de üstümüze düşen sorumluluğun her daim farkındayız. Bu farkındalığın önemini bilerek aklın ve bilimin kılavuzluğunda çağdaş, vatansever, çalışkan, üretken, inancına ve kültürüne bağlı bir ülküyle birlikte ülkemizi muasır medeniyetlerin üstüne taşıyacak gençleri yetiştirmeyi görev addediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle necip milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı canı gönülden kutluyor; başta ülkemizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları olmak üzere tüm aziz şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle yâd ederken gazilerimize de sağlıklı bir ömür diliyorum.”