POLİTİKA - 16 Şubat 2017 Perşembe 17:42

Görevinden istifa eden Ozan Erdem’den açıklama

A
A
A
Görevinden istifa eden Ozan Erdem’den açıklama

Manisa’nın Soma ilçesinde katıldığı bir programda yaptığı konuşmada tepki çeken sözleri nedeniyle AK Parti Manisa İl Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden Ozan Erdem, sözlerinin çarpıtıldığını belirterek, “Referandumda oy kullanacak olan herkesin kararına saygımız sonsuzdur” dedi.
Soma’da katıldığı bir programda " Eğer yüzde 50’yi geçemezsek ve bu referandum oylamasında başarısız olursak iç savaşa hazır olun " sözleriyle birçok kesimden tepki çeken ve AK Parti Manisa İl Başkan Yardımcılığı görevinden istifa eden Ozan Erdem, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında soruşturma da açılan Erdem, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “13.02.2017 Pazartesi günü Soma’da AK Parti teşkilatımıza yönelik yaptığım konuşmanın tamamı bir bütün olarak, objektif şekilde dinlendiğinde ve okunduğunda; ülkemizin, milletimizin milli birlik ve beraberliğinden, barış ve demokrasinin öneminden bahsettiğim anlaşılacaktır. 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşadığımız darbe ve işgal girişiminde ana rol oynayan Fetullahçı terör ve casusluk örgütüne yardımcı olan üst akıl ve diğer taşeronlar; DAEŞ, PKK gibi örgütler ülkemizi işgal etmek ve ardından güzel memleketimizde bir kardeş kavgası çıkarmak için tetikteydiler. Bu bilinen gerçek yanında, bu hedeflerinden vazgeçmediklerini gerek ekonomik saldırılarla, gerekse terör saldırılarıyla ispat ettiler ve etmeye de devam etmektedirler. Millet olarak kardeşçe bir ve beraber olmadığımız takdirde ise bu hedeflerinden vazgeçmeyecek olan şer odakları, her türlü iç karışıklık ortamı oluşturmak için fırsat kollamaktadırlar. Konuşmamda bu konuya değinerek bu oyuna gelmememiz gerektiğini, demokratik bir ortamda seçime gidip, olabildiğince yüksek oy oranıyla hukuk içinde bu tehlikeleri bertaraf edeceğimizi ifade ettim. Konuşmamın başı ve sonu tamamıyla budur. Konuşmamın tamamı izlenince bu söylediklerim açıkça görülecektir. Ülkemizin referandum sürecinde yaşadığı bu ortamda sözlerimi, cımbızlayarak ve adeta tuzak kurarak, manipüle ederek beni kamuoyu önünde çok farklı lanse ederek mağdur ettiler.”
“Tüm yasal haklarımı kullanacağım”
Paylaşılan video görüntüsünün başı ve sonrası ekranlara getirilmeden, sadece cımbızlanarak 30 saniyesi gösterilerek bir linç kampanyası başlatıldığını iddia eden Erdem, “Söylediklerimin tam tersi bir anlam ortaya çıkartılarak kamuoyunun ön yargıyla bakmasına sebep olundu. Aşk ve rahmet topraklarının çocukları olan milletimiz, tüm oyunlara rağmen kardeş kavgasına ne şimdi ne de gelecekte düşmeyecek, birlik ve beraberliğini barış içinde sürdürecektir. Konuşmamda ifade ettiğim konu; ‘Referandum sürecini sabote ederek, ülkemizi kaosa sürükleyerek, 15 Temmuz’da yapamadıklarını şimdi yapmaya çalışacaklar, ülkemizin içinde ve dışında saldırılara devam edecekler. Ama biz sandıkta, demokrasiyle bu süreci kazanacağız, oyumuzla demokrasiyle bu süreci atlatacağız’ dedim. Zaten aksini ifade etmek şahsımın da partimizin de misyonuna, düşüncesine iftiradır. Benim de partimin de düşüncesi ‘Yaratılanı, yaradandan ötürü sevmektir’ anlayışıyla ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözünde ifadesini bulan barışçıl ifadelerdir. Referandumda oy kullanacak olan herkesin kararına saygımız sonsuzdur. Bir eğitimci ve yazar olarak gerek yaşamımda, gerekse eğitimlerimde her zaman vatan aşkıyla, devletimizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğünün yanında, insanımızın barış ve huzur dolu bir hayat sürmesi için çalıştım ve çalışacağım. Yüce Türk adaleti önünde tarafıma yöneltilen suçlamalarla ilgili tüm yasal haklarımı kullanacağım.” ifadelerini kullandı.
Yazılı, görsel ve sosyal medya ortamlarındaki tüm videoların ve yazıların en ince ayrıntısına kadar incelendiğinde söylediklerinin anlaşılacağını kaydeden Erdem, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Yunus Emre’nin ifade ettiği gibi ‘Biz gelmedik kavga için, bizim işimiz sevgi için; dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik’ anlayışıyla insanları vatan sevgisi odaklı, barış içinde birlik ve beraberliğe teşvik etmeye çalıştığım görülecektir. Yüce milletimizin sağduyusu ile referandum sürecinin barış ve esenlik içinde, demokrasimize yakışır bir olgunlukta geçmesini temenni ediyorum. Bu süreçler atlatılacak ve Türkiye Cumhuriyeti kardeşçe, birlik ve beraberce sonsuza kadar payidar kalacaktır. Milli birliğimiz ve bekamız uğruna severek hayatımı adamış bir dava sahibiyim ve bu mukaddes davanın yüklediği sorumluluğun farkındayım. Bu yüzden çarpıtılarak ve cımbızlanarak yapılan bu saldırıların, sevdalısı olduğum davama zarar vermemesi için bir değil, bin Ozan feda olsun düşüncesiyle, partimdeki görevlerimden istifa ettiğimi yüce Türk milletine saygıyla duyururum.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.