ASAYİŞ - 17 Ekim 2017 Salı 14:17

Soma davası sanığı Can Gürkan: “3 buçuk senedir sahte delillerle ceza yatıyoruz”

A
A
A
Soma davası sanığı Can Gürkan: “3 buçuk senedir sahte delillerle ceza yatıyoruz”

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden Soma davasında söz alan Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, bugüne kadar hazırlanan bilirkişi raporlarının hiçbirinin bilimsel bir dayanağı olmadığını iddia ederek, “O kadar asılsız, o kadar yalan kampanyalar yürütüldü ki süreci etkiledi.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden Soma davasında söz alan Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, bugüne kadar hazırlanan bilirkişi raporlarının hiçbirinin bilimsel bir dayanağı olmadığını iddia ederek, “O kadar asılsız, o kadar yalan kampanyalar yürütüldü ki süreci etkiledi. 3 buçuk senedir sahte delillerle ceza yatıyoruz. Ben ceza yatmaya razıyım ancak bu şekilde 20 tane de bilirkişi raporu alsak, bilimsel deneylerle facianın oluş sebebi ortaya çıkarılmazsa bir yere varamayız” dedi.


Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6’sı tutuklu toplam 51 sanığın yargılanmasına 98 günlük aranın ardından bugün devam edildi. HSK yaz kararnamesi ile tayini çıkan Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve Soma davasını yöneten Aytaç Ballı’nın yerine Kahramanmaraş’ta Afşin-Elbistan B Termik Santrali için kömür üretimi yapılan alanda meydana gelen göçükte 11 işçinin hayatını kaybettiği davayı yöneten Salih Pehlivanoğlu başkanlığında başlayan davanın öğleden önceki bölümünde mağdur avukatları ve sanıklara söz verildi. Mağdur avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, tanık ve sanık sorgusunun tamamında yer almış ve mahkeme sürecini başından bu yana yöneten eski mahkeme başkanın dava hakkında hüküm veremeyecek olmasının üzüntü verici olduğunu söyledi. Tanıkların mevcut bilirkişi raporuna yaptığı itirazlar hakkında konuşan Kozağaçlı, “Sanık ve avukatları bilirkişi raporlarına hep itiraz ettiler. En son bilirkişi raporunu hazırlayan üyelerin, Türkiye’de daha önceden bu konuyla ilgili hiç yorum yapmamış, televizyon veya gazeteye demeç vermemiş, alanında uzman kişilerden seçilmesine özen gösterildi. Türkiye’deki tüm üniversitelere yazılar yazıldı. Aylarca kapsamlı bir çalışma sonucu bu bilirkişi heyet oluşturuldu. Dosyada birçok uzman raporu var. Sayın başkan lütfen bu raporları yakından inceleyin. Sonsuza kadar bir bilimsel inceleme yapılamaz. Sanıklar aklanana kadar bir bilimsel rapor yapılamaz” dedi.


Mağdur avukatlarından Can Atalay da savcının mütalaa vermesini beklediklerini ifade ederek, “Yaklaşık 10 ay önce gerçekleştirilen bir duruşmada verilen öğle arasında savcının mütalaasını vereceği söylendi. Ancak aradan geçen 10 aya rağmen hala bir mütalaa verilmedi. Davanın daha fazla uzamaması için esas hakkında mütalaanın en kısa zamanda verilmesini arzu ediyoruz” diye konuştu.



Sanık Can Gürkan: “Asılsız kampanyalar yürütüldü”


Davada tutuklu olarak yargılanan sanıklardan ilk söz alan Soma Kömür İşletmeleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, hazırlanan bilirkişi raporların bilimsel deneylere dayanmadığını iddia ederek, rapora ilişkin eleştirilerini sıraladı. Gürkan, “Zor bir yargılama sürecindeyiz. Biz bu davanın başından beri sadece bir şey istedik. Orada tam olarak ne olduğunu öğrenmek istedik. Olayın ilk 4 günü yaralıların kurtarılması ve yangının söndürülmesiyle geçti. 4. gün savcılık tutuklama süreci başlattı. Ocak ile ilgili bütün ekip gözaltına alındı. Olay sonrası teftişe ilk gidenler madende inceleme yapmasına rağmen savcılığın görevlendirdiği 4 bilirkişi heyeti, olayın tam olarak yaşandığı yere girmeyerek rapor hazırladı. Daha sonra basında ve kamuoyunda o kadar asılsız ve o kadar yalan kampanyalar yürütüldü ki süreci etkiledi. Biz de ona göre savunmamızı hazırladık. Geçmiş mahkeme başkanı hiçbir talebimizi kabul etmedi. Sürekli madende sondaj yapılmasını istedik. İlk olarak bu talebimiz kabul edilmedi ancak ısrarlı talebimiz sonrası 111 noktada sondaj yapıldı. Tek bir yerde yanmış kömüre rastlanmadı. Tek bir delil bulunamadı. Biz 30 yıllık madenciyiz. Bu zamana kadar sadece bir tek büyük yangınımız oldu. Onda da 2 işçi kardeşimizi kaybettik. Her zaman can güvenliğine öncelik verdik. Yatırımlarımızı hep buna göre yaptık” dedi.


Bugüne kadar hazırlanan bilirkişi raporlarının hiçbirinin bilimsel bir dayanağı olmadığını iddia eden Gürkan, “Ben ceza yatmaya razıyım ancak bu şekilde 20 tane de bilirkişi raporu alsak, bilimsel deneylerle facianın oluş sebebi ortaya çıkarılmazsa bir yere varamayız. Olayın başından beri hep bir ön yargı oluşturuldu. En yakın zamanda İngiltere’de bir yangında 79 kişi hayatını kaybetti. Hala bir tane tutuklama yok. Soruşturma devam ediyor. Fakat bizde ön yargılarla kararlar veriliyor” diye konuştu.


Bilirkişi raporlarında yer alan suçlamaların aksini ispatladıklarını aktararak sözlerine devam eden Gürkan, “Ağır Ceza Mahkemesinde madende kömür yangını olmadığı ispatlanıyor ama hukuk mahkemeleri davayı kömür yangını olarak sonuçlandırıldı. Aklım bunu almıyor. 3 buçuk senedir sahte delillerle ceza yatıyoruz. Suçun ve cezanın bir şablona oturtulması gerek. Hukukçular dosyaya ve delillere bakar. Ben üç buçuk yıldır tutukluyum. Tutuklu olmamın sebebi de olası kast. Kömür yangını sebebiyle bu deniyor. Kömür yangınının olmadığının ispatlanmasına rağmen. Biz hep konunun aydınlatılması için bilimsel deney yapılmasını istedik. Gerekirse tanıkları bir daha dinleyelim. Lütfen bu dosyayı kurguyla sonlandırmayın” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.