GENEL - 19 Mart 2018 Pazartesi 12:02

AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Berger Mersin’de

A
A
A
AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Berger Mersin’de

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Romanların topluma entegrasyonunda eğitimin büyük önem taşıdığına vurgu yaparak, "Ayrımcılığın ortaya çıkmasının en önemli sebeplerden birisi aslında Romanların ya eğitim sistemine hiç dahil olmamaları ya da eğitimlerini tamamlamamaları" dedi.

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Romanların topluma entegrasyonunda eğitimin büyük önem taşıdığına vurgu yaparak, "Ayrımcılığın ortaya çıkmasının en önemli sebeplerden birisi aslında Romanların ya eğitim sistemine hiç dahil olmamaları ya da eğitimlerini tamamlamamaları" dedi.


Berger, Mersin’deki Lan F. Hancock Roman Araştırmaları Arşiv ve Kültür Merkezi’ni ziyaret ederek Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu (AKROMFED) Başkanı Ali Daylan ve ekibinden, devam eden AB destekli projeler hakında bilgi aldı.


Ziyaretiyle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Berger, Roman Araştırmaları Arşiv ve Kültür Merkezi’nin, Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu için çok önemli bir merkez olduğunu söyledi. Bir süredir Türkiye’deki Roman topluluklarına destek verdiklerinin altını çizen Berger, Avrupa’da da aynı şekilde Romanların özellikle eğitim alanında topluma daha iyi entegrasyonunu sağlayabilmek için verdikleri desteklerin devam ettiğini belirtti.


Bu alanda öncelikli olarak ilköğretime vurgu yapmaya çalıştıklarını ve bunun önemini ortaya çıkarmaya çalıştıklarını kaydeden Berger, "Romanların durumunu iyileştirmek üzere buradaki meslektaşlarımızla da bir süredir ortak çalışmalar yürütüyoruz. Hükümetle de yine daha iyi bir entegrasyon sağlayabilmek için ortak bir strateji üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Burada bulunma sebebimiz, neler yaşandığını, neler olup bittiğini yakından görebilmek ve doğrudan olumsuzluklardan etkilenen insanlarla yakın ilişki içinde bulunabilmek. Aynı zamanda bu merkezin hem kültürel hem geçmişe dayalı hem de Romanların tarihine dayalı bir özelliği ve önemi de var. Bir başka özelliği de bu merkezin, Romanlar tarafından kurulmuş olması. Akademisyenler ya da bilim insanları tarafından değil. Bu nedenle bu merkezin burada faaliyetlerini


yürüttüğünü görmek, çok büyük bir mutluluk. Hem topluma hem de toplumun dışındakilere hizmet verdiğini görmek çok büyük bir memnuniyet kaynağı" diye konuştu.


Merkezin en önemli görevlerinden birinin de Romanların kendi kültürlerini öne çıkarmalarına yardımcı olması ve geçmişlerini, köklerini unutmamalarını sağlaması olduğuna işaret eden Berger, "Bu vesile ile toplumun geri kalanına Romanların nasıl yaşadığını, ne gibi sorunlarla karşılaştığını anlamalarına yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda bu merkez aracılığı ile insanlar, sorunlarını, yaşadıkları meseleleri, karşı karşıya kaldıkları güçlükleri daha iyi anlatabiliyorlar ve toplumun onlara ne şekilde bunları aşmalarına yardımcı olabileceğini aktarıyorlar" şeklinde konuştu.


"Ayrımcılığın nedeni Romanların ya eğitim sistemine hiç dahil olmamaları ya da eğitimlerini tamamlamamaları"


Berger, gazetecilerin sorusu üzerine, Avrupa’daki Romanlar ile Türkiye’deki Romanlar arasında bir kıyaslama yapmanın oldukça güç olduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi; "Çünkü Avrupa Birliği içerisinde 28 farklı devletten bahsediyoruz. Dolayısıyla Romanların bütün bu ülkelerde tek tek entegrasyon seviyeleri bir birinden çok farklı. Ama burada önemli olan AB’nin bir birlik olarak burada yapılan strateji uygulamalarına destek veriyor olması, bu merkeze destek veriyor olmasıdır. Aynı zamanda hem materyal desteği ile hem de diğer alanlardaki desteklerle uygulama faaliyetlerini izliyor olmasıdır. Eğitim, bu entegrasyonun en önemli parçalarından birisi. Bundan bir kaç ay önce görüşmüştük bu konuyu. Ayrımcılığın ortaya çıkmasının en önemli sebeplerden birisi aslında Romanların ya eğitim sistemine hiç dahil olmamaları ya da eğitimlerini tamamlamamaları. Avrupa Birliği ve Türkiye’de son dönemde hem eğitime erişme hem de eğitimi tamamlama oranlarının yükselişe geçtiğini görüyoruz. Bu da Avrupa Birliği bünyesindeki hükümetlerin ve aynı zamanda toplumun da bu yöndeki çabalarının başarıya ulaştığının bir kanıtıdır."


"Gelecekte, özellikle savunuculuk merkezlerini destekleyeceğiz"


Romanlarla ilgili pek çok AB projesinin hali hazırda mevcut olduğunu, bunların bir kısmının tamamlandığını ve tamamlananların sonuçlarını izlemeye aldıklarını kaydeden Berger, "Bunun yanında savunuculuk merkezlerine destek vermeyi planlıyoruz. Özellikle insan hakları olmak üzere çeşitli hakların savunuculuğunun yapıldığı merkezleri, uygulamaların takip edilmesi açısından desteklemeyi planlıyoruz. Gelecekte verilecek olan desteğin özellikle sivil topluma odaklanacağını söyleyebilirim Türkiye’de. Dernekler, tabiki sivil toplum diyince en önemli aktörler arasında yer alıyor. Bu bağlamda desteğimiz sürecek. Hem geçmişte odaklandığımız hem de bundan sonra odaklanmaya devam edeceğimiz alanlardan bir kaçı da şunlar; öncelikli olarak topluma entegrasyonları dahil edilmeleri, eğitim alanı ve iş fırsatlarının oluşturulması olacaktır" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.