GÜNDEM - 06 Mayıs 2024 Pazartesi 17:47

Başkan Seçer: "İstiyoruz ki kadın muhtarların sayıları daha da artsın"

A
A
A
Başkan Seçer: "İstiyoruz ki kadın muhtarların sayıları daha da artsın"

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, yerel seçimlerin andından muhtarlarla bir araya geldi.


Muhtarlar Buluşması kapsamında ilk olarak Akdeniz, Mezitli, Yenişehir ve Toroslar olmak üzere 4 merkez ilçenin muhtarlarıyla bir araya gelen Seçer, görevlerine devam eden muhtarlara tebrik, yeni seçilen muhtarlara ise hayırlı olsun dileğinde bulundu. Vatandaşların ihtiyaç duyduğu her şeyi kendisinden talep etmesi gerektiğini ifade eden Seçer, "Belediye başkanı şehrin her şeyidir. Vatandaş benden isteyecek, eksiğini, gediğini, taleplerini ve şikayetlerini dile getirecek. Hizmet aldığı noktada hayır duasını, teşekkürünü edecek. Zaten bizim en büyük enerjimiz vatandaşın sevgisidir" dedi.



"Geçen dönem 22 kadın muhtarımız vardı, şu anda 50"


Seçer, 355 muhtarın yeni seçildiğini, önceki dönem görev yapan 455 muhtarın da görevlerine devam ettiğini belirtti. Kadın muhtarların sayılarının artmasına ilişkin de temsilde adalet vurgusu yapan Seçer, "4 merkez ilçemizin 204 muhtarının 75’i yeni seçildi, 129’u da görevine devam ediyor. Sevindirici bir nokta da geçen dönem 22 kadın muhtarımız vardı, şu anda 50 kadın muhtarımız var. Yeterli mi? Değil. Ama olsun. 22’den 50’ye çıkmak da güzeldir. Türkiye nüfusunun yüzde 50’si kadındır. Her alanda temsiliyette adaletli olacağız. İstiyoruz ki kadın muhtarların sayıları daha da artsın" diye konuştu.



"Seçimlerde herkes üzerine düşen mesajı aldı"


31 Mart Yerel Seçimlerinin, Türkiye’deki siyasi yol haritasını değiştiren bir seçim olduğunu ifade eden Seçer, seçim sonuçlarının iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Seçer, "Ben milletimin ferasetine her zaman güvendim. Vatandaşların, bir seçimde iktidara getirdiği bir partiyi, bir seçim sonra yerle yeksan ettiğini Türkiye’nin siyasi tarihinde görebilirsiniz. Ben milletimin ferasetine inanıyorum. Seçimlerde herkes üzerine düşen mesajı aldı. Hepimiz aldık. Ben de aldım ve dedim ki; ‘çalışan, ayrımcılık yapmayan, halka dokunan, samimi olan ve halkın kalbine giren kazanır.’ Doğru düşünmüşüm, felsefem doğruymuş. Şu anda o felsefem daha da zenginleşti, sağlamlaştı ve artık daha da inanıyorum" dedi.



"Muhtarlarımızla mesai arkadaşıyız"


Vatandaşlara hizmet götürme noktasında muhtarlarla iş birliğinin önemine değinen Seçer, "Muhtarlarımızla mesai arkadaşıyız. Birbirimizi sevmek zorunda değiliz, iş birliği yapmak zorundayız. Benim daire başkanım, şahsım, partim ve dünya görüşüm muhtarı alakadar etmemeli. O da mahallesine, mahalle sakinine götüreceği hizmetle meşgul olmalı. Sadece Büyükşehir Belediyesi ile değil, ilçe belediyelerimizle diyaloglarını sağlam kurmalı. Her şeyin başı iyi diyalog, iletişim ve saygı dili. Birbirimize saygıyla ve sevgiyle yaklaşacağız. Çözülmeyecek hiçbir sorun yok, hepsinin üstesinden geliriz" şeklinde konuştu.


Muhtarlara Teksin uygulamasını etkin kullanmalarını öneren Seçer, uygulamayı vatandaşların da etkin kullanmasını sağlamalarını tavsiye etti. Teksin uygulamasına ilçe belediyelerini entegre etmek için öneri sunduklarını ifade eden Seçer, ilçe belediyeleriyle uyumlu çalışabilmek adına bunun önem arz ettiğini kaydetti.



"Sorunları, birbirimize yardımcı olarak çözeceğiz"


İlçe belediye başkanları ve muhtarlarla uyum içerisinde çalışmalarının Mersin’i ve vatandaşları olumlu etkileyeceğine işaret eden Seçer, “Sorunları, ‘benim görev alanım, senin görev alanın’ deyip birbirimize atarak, birbirimizi halk karşısında inciterek, sıkıntıya sokarak değil, birbirimize yardımcı olarak çözeceğimizden vatandaşlarımızın emin olmasını istiyoruz. Muhtarlarımızı da yapıcı bir şekilde bu işin içerisine kattığımız zaman Mersin çok daha güzel hizmet alır, büyür, gelişir ve herkesin yaşamak istediği bir kent haline gelir" dedi.


İkinci 5 yıllık çalışma sürecinde eski politikaları devam ettireceklerini vurgulayan Seçer, yeni vizyon projeleriyle de Mersin’i ve Mersinlileri kalkındıracaklarını kaydetti. Seçer, şöyle devam etti: "Mersin’de ikinci 5 yılda vatandaşlarımızı raylı sistemlerle seyahat ettireceğiz. Yakın zamanda Metro’nun inşaatı hızlanacak. Kentsel dönüşüm, yerinde dönüşüm ve sosyal konut projelerini beraber yürüteceğiz. Vatandaşlarımızın uygun fiyatlarla belediye evlerinde kirayla yaşamalarını ve kira öder gibi taksitlerle konut sahibi olmasını sağlayacağız"


Seçer, ayrıca Müftü Deresi Yaşam Vadisi projesinden de bahsederek, Mersin’e yakışır projelerin altına imza atacaklarını dile getirdi.



Başkan Seçer: "İstiyoruz ki kadın muhtarların sayıları daha da artsın"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Tarihi serenderler otel odası oldu Rize’de geçmiş dönemlerde daha çok yiyeceklerin saklanması için kullanılan serenderler otel odası oldu. Genelde üst kısmında yiyeceklerini kemirgenlerden korumak için sakladığı, alt kısmını da çoğunlukta ahırda yetiştirdikleri hayvanlar için yazdan hazırladıkları otları koymak için kullandığı ahşap serenderler artık tarih olmaya başladı. Genel itibariyle 4 direk üzerine kurulan oda şeklinde olan ve oturtulduğu direklere kemirgenlerin tırmanmaması için tekerleğe benzer yuvarlak bir ahşap ile kesişen serenderler aynı zamanda bir zenginlik göstergesiydi. Birçok evin yakınına kurulan bu serenderlerin alt kısımları da ahırda bakılan büyükbaş veya küçükbaş hayvanların yemesi için saklanan otlarla doldurulurdu. Unutulmaya yüz tutmuş bu yerel mimari Rizeli aile için fikir kaynağı oldu. Rize’nin Ardeşen ilçesi Fırtına Vadisinde yaşayan Recep Kurtoğlu ve oğulları, çürümeye yüz tutan ve Doğu Karadeniz’in geçmiş dönemde vazgeçilmezi olan bir serenderi satın alarak köylerinde ki araziye yerleştiremeyince farklı bir alana yerleştirdiler. Aile genellikle yakın akrabaları ve arkadaşları ile çay içmek için serenderi kullanmaya başladı. Sonrasında talep artınca serenderi otel odasına çevirdi. Alt kısmını lavabo, salon ve mutfağa çeviren aile üst katını ise yatak odasına ayırdı. Talep arttıkça harekete geçen Kurtoğlu ailesi, tamamen doğallığı bozmadan yaptıkları serenderlerin sayısını 5’e kadar çıkarttı. “Orijinalini hiç bozmamaya çalıştık” Orjinalliğini bozmadan serenderleri otel odası olarak kullanmaya başladıklarını ifade eden Recep Kurtoğlu, “Aslında ilk önce evimin önüne koymak için almıştım. Tarihi eserleri seviyorum. Sığmayınca buraya getirmek zorunda kaldık. Çocuklar özellikle burayı istediler. Başta ticari amaçlı değildi. Sırf kendimiz için yapmıştık. Tamamen doğaldan yanayız. Her şeyi otantik yapmaya çalıştık. Bunlar en az 150-200 yıllık yapılar. Orijinalini hiç bozmamaya çalıştık. Orijinalliğini bozmadan eskiyi canlandırmak istedik” dedi. “Rize hayatını burada yaşatıyoruz” Gelen misafirleri şehir hayatından uzaklaştırarak Rize hayatını yaşattıklarını belirten Burak Kurtoğlu, “Buranın en büyük özelliği tamamen doğal olması. 150-200 yıllık yapılarımız var burada. 5 ayrı serender evimiz mevcut. Hiçbirinde çivi bile yok. Eskilerimiz tahtaların birbirine geçirerek yapmışlar. Zamanında bunlar kiler olarak kullanılmaktaydı. Eskiler mısır gibi ürünler öğüttükleri zaman fare gibi haşereler ulaşamaması için serenderlerde saklanırdı. Asıl kullanım amacaı oydu. Yöremizde çokça mevcuttu. Sahipleri bir kısmını kırıp odun yapmaya başladılar. Bir kısmı çürütmeye başladı. Değeri kalmadı. Bu olay zaten karambole gelişti. Öncelikle bu işe girmemize sebep olan arkadaş serenderi çürütüyordu. Eski sahibi bakamadığı için bize sattı. Köyümüze büyük geldiği için orada kullanamadık. Düz bir alana kurup arkadaşlarımız gelip çay içeriz amacıyla buraya kurduk. Sonrasında neden konaklamaya çevirmiyorsunuz gibilerinden çok talep olunca neden olmasın dedik. Bir tane ile başlamıştık. Şu anda 5 adet farklı serender evimiz mevcut. Rize’nin farklı köylerinden serender evleri aldık buraya taşıdık. Doğallığını bozmadan buraya dizdik. İçini de otel hizmeti verebilecek şekilde dizayn ettik. Buranın en büyük özelliği doğal olması. Buraya gelen insan 2-3 gün olsa bile şehir hayatından uzaklaşıyor. Rize hayatını burada yaşatıyoruz” ifadelerini kullandı. “Burada uyumak benim için tarif edilemeyecek bir duygu” Kaan Kurtoğlu ise serenderlerin tarihine dikkat çekerek “Serender yaklaşık 150 yıllık. İçine girdiğin andan itibaren ahşabın kokusunu alıyorsunuz. Özellikle yağmurlu havalarda burada uyumak benim için tarif edilemeyecek bir duygu. Gelen insanlarda bu şekilde düşünüyor. Bu serenderler eskiden kiler olarak kullanılıyordu. Buzdolabı olmadığı için insanlar gıda ürünlerini burada saklarlardı. Bunlar yerden yüksek olduğu için fare gibi hayvanlar gıdalara ulaşamıyordu. Bu şekilde kullanılıyordu” şeklinde konuştu.
Zonguldak Rektör Özölçer’den 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı mesajı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı münasebetiyle bir mesaj yayımladı. Rektör Özölçer mesajında şu ifadelere yer verdi: “19 Mayıs, kadim Türk milletimizin tarih sahnesine adım attığı ilk andan itibaren aşkla bağlandığı bağımsızlığını aynı ruhla dünya sahnesine ilan ettiği asil günün adıdır. Övünç kaynağı tarihimizin dönüm noktası olarak bilinen Gazi Mustafa Kemal’in Samsun’a attığı ilk adım, milletimizin umudu ve karanlığın aydınlığı olurken millî devletimizin de müjdecisi olmuştur. 105. yıl dönümünü gurur ve mutluluk içinde kutladığımız bugün; aziz milletimizin kahramanlık beratı, devletimizin payidarlığının nişanı ve cumhuriyetimizin emaneti gençliğin meşalesidir. Ulu Önder Atatürk’ün yarınların umudu olan Türk gençliğine ithaf ettiği bu kutlu gün gençliğe duyduğu güvenin timsalidir. Güçlü Türkiye yüzyılında aydınlığımız olan gençlerimizin bilimde, sanatta, sporda ve hayatın her anında kazandığı zaferler ile insanlığa sunduğu nitelikli üretimler ‘Muhtaç olduğun kudret damalarındaki asil kanda mevcuttur’ sözünün göstergesidir. Ülkemizin teminatı olan gençlerin geleceğini emin adımlarla şekillendirdiği üniversiteler olarak bizler de üstümüze düşen sorumluluğun her daim farkındayız. Bu farkındalığın önemini bilerek aklın ve bilimin kılavuzluğunda çağdaş, vatansever, çalışkan, üretken, inancına ve kültürüne bağlı bir ülküyle birlikte ülkemizi muasır medeniyetlerin üstüne taşıyacak gençleri yetiştirmeyi görev addediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle necip milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı canı gönülden kutluyor; başta ülkemizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları olmak üzere tüm aziz şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle yâd ederken gazilerimize de sağlıklı bir ömür diliyorum.”