GÜNDEM - 21 Mayıs 2024 Salı 11:13

Engelsiz Yaşam Parkı ile engelleri aşıyorlar

A
A
A
Engelsiz Yaşam Parkı ile engelleri aşıyorlar

Mersin Büyükşehir Belediyesine bağlı Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Engelsiz Yaşam Parkı’nda, özel gereksinimli çocukların fiziksel, ruhsal ve psikolojik yönden gelişimlerine katkı sunmak amacıyla kurslar açıldığı bildirildi.


Bu çerçevede, bir yıldan beri ataksi rahatsızlığı olan 25 yaşındaki kızı Ezgi Güneş ile birlikte Engelsiz Yaşam Parkı’na gelen anne Elif Güneş, dekoratif el sanatları kursuna katılarak, yatkın olduğu el işini geliştiren isimlerden biri. Makrome malzemelerden yaptığı çanta ve sepet gibi ürünlerin çevresi tarafından beğenilmeye başlamasıyla birlikte sipariş alıp satış yapmaya başlayan anne Elif Güneş, emeklerinin kazanca dönüşmesinin mutluluğunu yaşıyor. Aldığı siparişlerle birlikte aile bütçesine katkı sağlayan Güneş, istemenin ve azim göstermenin başarıya dönüşeceğini göstererek, herkese örnek oluyor. Kızının rahatsızlığından dolayı dışarda çok vakit geçiremeyen anne, yaşadığı zorlukları diğer annelerle de paylaşarak moral bulduğunu, Engelsiz Yaşam Parkı’nın ise adeta ikinci evi haline geldiğini ifade ediyor.



“Arkadaşlarıyla burada olmak, kızımı mutlu ediyor”


Kızının hem Mersin Büyükşehir Belediyesi Engelsiz Yaşam Parkı’ndan hem de Engelsiz Yaşam Merkezi’nden faydalandığını kaydeden anne Elif Güneş, “Kızımı arkadaşları çok seviyor. Ataksi rahatsızlığı sebebiyle yürümesinde problemimiz var. Buradaki aktivitelere aslında fazla katılamıyor ama yine de arkadaşlarıyla olmak onu mutlu ediyor. Engelsiz Yaşam Merkezi’nde de bilgisayar kursu alıyor. Ben Engelsiz Yaşam Parkı’ndan ayrılamıyorum. El işini yapmayı da çok seviyorum” diye konuştu.


Anne Güneş, el işi sayesinde kazanç sağlamasının da önemine değinerek, “Şimdiye kadar pek fazla çanta yapmamıştım ve hocamdan öğrendim. Emeğim boşa gitmiyor ve kazanca dönüşüyor. Hem aileme katkı oluyor hem de bir şeyler başardığım için beni mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.



“Burası adeta 2. evim gibi oldu”


Özel birey çocukların, anneleri ile bir arada olmasının da çok önemli olduğunu ifade eden Güneş, çocuklarının farklı rahatsızlığı olan annelerin birbirlerini daha iyi anladığından bahsederek, “Engelli anneleri fazla bir yere gidemiyor. Burada kendimizi rahat hissediyoruz. Çünkü birbirimizin sorununu anlıyor ve aynı şeyleri yaşıyoruz. Engelsiz Yaşam Parkı’na 1 yıldır geliyoruz ve burası adeta 2. evim gibi oldu” dedi.



Engelsiz Yaşam Parkı ile engelleri aşıyorlar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) Uyuşturucu tacirlerini yakalamak için polis kılıktan kılığa girdi Bursa’da polis ekipleri, uyuşturucu tacirlerini yakalamak için kılıktan kılığa girdi. Fiziki takibin yanı sıra, şüphelilere daha yakın olmak isteyen polis ekipleri kimi zaman çiçekçi, kimi zaman ise markette tezgahtar oldu. 1 kilo 226 gram uyuşturucu ele geçirilen tacirlerden 2’si tutuklanırken, 1’i ise adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Bursa Emniyet Müdürlüğü Yıldırım İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği’ne bağlı ekipler, uyuşturucu tacirlerine göz açtırmıyor. Uyuşturucu tacirlerine 2 hafta fiziki takip yapan ekipler, yaptıkları operasyon ile 3 şüpheliyi yakaladı. Yıldırım İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Yıldırım Suç Önleme ve Soruşturma (SÖS) Büro Amirliği ekipleri, uyuşturucu satan şahıslara yönelik operasyon için düğmeye bastı. Şüphelendikleri şahısları 2 hafta takip eden ekipler, onlara daha yakın olmak için kimi zaman çiçekçi kimi zaman markette çalışan tezgahtar olarak görev yaptı. 2 hafta fiziki takip sonrası kurulan özel ekip, şüpheli C.B. (31), O.S. (24) ve R.G.’nin (22) merkez Yıldırım ilçesi Setbaşı mevkiindeki adreste ikamet ettiğini tespit etti. İkamete yapılan baskında 1 kilo 226 gram metamfetamin, 2 adet hassas terazi, 1 adet 9mm çapında ruhsatsız tabanca, 15 adet mermi, madde satışından kazanıldığı değerlendirilen bin 450 lira, 1 adet banka kartı ele geçirildi. Ayrıca, O.S.’nin yapılan UYAP sorgusunda 4 ayrı suçtan 4 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası olduğu anlaşıldı. Şüphelilerden C.B. ve O.S. tutuklanarak cezaevine gönderilirken, R.G. ise adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
İstanbul İş Bankası’na 360 milyon dolar tutarında finansman Türkiye İş Bankası, yurt dışı havale akımlarına dayalı seküritizasyon programı kapsamında 2024 yılında yaklaşık 360 milyon dolar tutarında yeni kaynak sağladığını duyurdu. Türkiye İş Bankası, yurt dışı havale akımlarına dayalı seküritizasyon programı kapsamında 2024 yılında yaklaşık 360 milyon dolar tutarında yeni kaynak sağladı. Yapılan açıklamaya göre, 2024 Şubat ve Mayıs aylarında tamamlanan ve kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings tarafından ‘BB+’ notu verilen; 5 ve 6 yıl nihai vadeli, toplamda 5 dilimden oluşan işlemlerde, ticari bankaların yanı sıra Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Alman Yatırım ve Kalkınma Bankası (DEG - Deutsche Investitions- und Entwicklungsgesellschaft) da yatırımcı olarak yer aldı. EBRD tarafından sağlanan yaklaşık 107 milyon dolar tutarındaki kaynağın 80 milyon dolar tutarındaki kısmı Türkiye Yeşil Ekonomi Finansman Programı (GEFF II) kapsamında enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanında firmaların ya da enerji verimliliği kriterlerine uygun konut kredilerinin finansmanında, 27 milyon dolar tutarındaki kısmı ise KOBİ’lerin dijital dönüşümünün finansmanında (DTFF) kullandırılabilecek. Bu işlemler kapsamında DEG - Deutsche Investitions- und Entwicklungsgesellschaft, uzun bir aradan sonra ilk kez Türkiye’de bir finansal kuruluşla işlem gerçekleştirerek toplamda 80 milyon dolar tutarında, 6 yıl nihai vadeli kaynak sağlamış oldu. İlgili kaynak; KOBİ’lerin, yeşil projelerin ve kadın girişimcilerin finansmanında kullandırılacak. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Özşuca, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, yurt dışından gelen havale akımlarına dayalı seküritizasyon işlemlerinin Türk bankalarının uluslararası fonlama kaynakları arasında önemli bir yer tuttuğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “2000 yılından bu yana havale akımlarına dayalı seküritizasyon işlemleri ile uzun vadeli kaynak sağlıyoruz. Başarıyla sürdürdüğümüz seküritizasyon işlemleri ile Türkiye ekonomisine kaynak sağlamaya, sürdürülebilirlik alanında KOBİ’leri ve KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerini, ekonomide yeşil dönüşümü ve kadın girişimcileri desteklemeye devam edeceğiz.”
Trabzon ’Doğu Karadeniz’de Alternatif Turizm Markalaşma Yolunda’ Trabzon’da "Doğu Karadeniz’de Alternatif Turizm Markalaşma Yolunda" adlı proje ile ilgili program düzenlendi. Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından da desteklenen programa Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Gürkan Üçüncü, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Hamdullah Çuvalcı, Doğu Karadeniz Sağlık Turizmi Derneği (DOKSAD) Başkanı Mustafa Yılmaz, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Kemal Akpınar, TÜRSAB temsilcileri, turizm temsilcileri ve davetliler katıldı. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde alternatif turizm alanlarında farkındalık oluşturmanın hedeflendiği proje ile ilgili törenin açılış konuşmasını yapan Doğu Karadeniz Sağlık Turizmi Derneği (DOKSAD) Başkanı Mustafa Yılmaz, Doğu Karadeniz’in zengin doğal ve kültürel potansiyelinin, alternatif turizm için eşsiz bir zemin sunduğunu belirterek "Projemizin önemli bir yönü de iş birliği ve paydaşlık kültürüdür. Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın teknik destek programıyla sağlanan destek, projenin başarılı bir şekilde yürütülmesine olanak sağlamıştır. Aynı zamanda TÜRSAB gibi sektörün önemli temsilcileriyle iş birliği içinde çalışarak, turizm endüstrisinin bölgeye olan katkısını artırmayı hedefliyoruz. Bu projenin sadece turizm sektörüne değil, aynı zamanda bölgenin genel kalkınmasına da olumlu etkileri olacağına inanıyoruz. Yerel ekonomiyi canlandırmak, istihdamı artırmak ve kültürel mirası korumak gibi hedeflerle yola çıktık. Bu hedeflere ulaşmak için kararlılıkla çalışacağımızı ve projemizin başarılı bir şekilde tamamlanacağına inancımız tamdır. Bu proje, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin eşsiz doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleri ve diğer turizm kaynakları ile öne çıkan alternatif turizm potansiyelini harekete geçirerek bölgenin kalkınmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Projemizin temel hedefleri, bölgenin sahip olduğu alternatif turizm imkanlarını ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtmak ve pazarlamak, bölgeye özgü alternatif turizm ürün ve hizmetlerini geliştirmek ve çeşitlendirmek, yerel halkın turizmden daha fazla gelir elde etmesini sağlayacak girişimciliği teşvik etmek, sürdürülebilir turizm uygulamalarını geliştirerek bölgenin doğal ve kültürel mirasını korumak" dedi. Programda konuşan Trabzon Valisi Aziz Yıldırım ise "Trabzon’daki turizm üç aydan ibarettir gibi görülüyor. Belki bunun haklılık payı da var. Ama değil. Bütün dünyada yaz olunca insanlar tatile çıkarmış. Bu bir gerçektir. Trabzon da bundan faydalanır. Peki Trabzon’da on iki ay turizm yapabilir miyiz? Kış turizminden bahsediliyor. Hayat bulabilir mi diye bahsediliyor. Bununla ilgilenen çok değerli arkadaşlarımız, turizmcilerimiz var. Hepsi güzel. Kış turizmi ne kadar olur bizde? Herhalde bunun ölçümleri yapılıyordur. 2-3 bilemiyorum. Daha fazlası da olur. Belki 6 ay ancak yıl 12 ay. Demek ki bir altı ayımız daha varsa o altı ayı da farklı bir şekilde değerlendirme mecburiyetimiz var. Sağlık konusunda böyle bir çalışma yapılmış. Ve bugün hakikaten küçümsenmeyecek, önemsenecek ciddi bir rakam haline getirmiş, gelir haline gelmiş olan bir sağlık turizmimiz var. Bunun geliştirilmesi için, arttırılması için, bu pastadan pay alabilmemiz konusunda arkadaşlarımız ellerinden gelen en büyük gayreti ortaya koyuyorlar. Bir kere hizmet kalitesi çok önemli. Sürdürülebilir hizmet kalitesi de çok önemli" diye konuştu. "Müthiş bir potansiyeli bünyesinde barındıran bir alandan bahsediyoruz" diyerek sözlerine başlayan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, "Ama maalesef üzülerek söylüyorum, yeterince bu alandan faydalanamıyoruz. Şehrimizin de inanılmaz bir potansiyeli var aslında ama ne zaman turizme ilişkin bir toplantıya katılsam hep 3 aylık bir periyoddan ve belli bölgeden gelen insanlardan bahsediyoruz. Orta Doğu’dan gelen turistlerden bahsediyoruz. Turizmi çeşitlendirmemiz gerektiğinden bahsediyoruz. On iki aya yaymamız gerektiğinden bahsediyoruz. Evet mutlaka bunu başarmalıyız artık. Bu anlamda ben uzun yıllar Trabzon’da yaşamış ve siyaset yapmış bir insan olarak şunu söyleyeyim. Mutlaka ama mutlaka bu konuştuklarımızı düşündüklerimizi yetkin insanların anlatacaklarını mutlaka artık hayata geçirme aşamasına gelmiş olmamız lazım. Her şeyimiz var. Müthiş bir coğrafyamız var. Evet yaylalarımız çok güzel, doğamız çok güzel, tarihi yerlerimiz çok güzel. Ama sıkıştık kaldık, böyle üç aylık bir periyot ve belli bir bölgede. Bu kabuğu artık hep birlikte kırmak zorundayız. Bunun herkese çok önemli faydalar getireceğinin bilincindeyiz. Çünkü gerçekten bu meselenin, bu başlığın, ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz. Bu başlığa ilişkin, söylenecek şeylerin ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz" şeklinde konuştu.