GENEL - 17 Nisan 2018 Salı 09:12

Mersin ESOB’ta kongre heyecanı

A
A
A
Mersin ESOB’ta kongre heyecanı

Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Talat Dinçer, 2 Mayıs’taki kongrede birlik başkanlığına yeniden aday olduğunu açıkladı.

Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Talat Dinçer, 2 Mayıs’taki kongrede birlik başkanlığına yeniden aday olduğunu açıkladı. Dinçer, "Geldiğimiz günden bu yana birlik ve beraberlik peşindeyiz. Beni en çok mutlu eden şey de teşkilatımızda bu birlik ve beraberliği sağlamış olmamızdır" dedi.


Birliğe bağlı 70 meslek odasında genel kurul sürecini tamamlayan Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nde kongre heyecanı yaşanıyor. 3 dönemdir ESOB başkanlığını yürütün Talat Dinçer, yeniden başkanlığa aday olduğunu söyledi.


Meslek odalarında gerçekleştirilen kongre süreci ve ESOB genel kuruluna ilişkin İHA’ya açıklamalarda bulunan Dinçer, birliğe bağlı 70 meslek odasında yaklaşık 70 bin esnaf ve sanatkarın kayıtlı olduğunu belirtti. Kanun gereği, tüm odaların 4 yılda bir olağan genel kurullarını yapması gerektiğini hatırlatan Dinçer, 2018 yılının da bu anlamda seçim yılı olduğunu kaydetti.


Ocak, şubat ve mart ayında Tarsus’tan Anamur’a kadar tüm ilçelerde yaklaşık 70 bin esnafın sandığa giderek kongre sürecini tamamladığını ifade eden Dinçer, "Bizim için yorucu bir dönemdi. Tüm esnafımızın sandığa gidip 4 yıllığına kendi yönetimini belirlemesi gerekiyordu. Bu esnaf için gerçekten çok önemli bir konuydu. Ocak ayı başında bu seçim maratonuna başladık, 31 Mart tarihinde de Tarsus’ta noktayı koyduk. Böylelikle 70 odamız ve 70 bine yakın esnaf ve sanatkarımız seçim sürecini tamamlamış oldu" diye konuştu.



"Oda yönetimlerinde yüzde 20 oranında değişim yaşandı"


Bu dönemde bol adaylı bir seçim sürecinin yaşandığına değinen Dinçer, "Hizmete talip çok arkadaşımız çıktı. Yüzde 20 oranında bir yönetimsel değişim oldu. Türkiye geneline baktığımızda da bu rakam yüzde 15 ile 20 arasında. Bir çok sektörde ’biz mevcut başkanımızdan memnunuz’ diyip güven tazeleyenler oldu, bazı odalarımızda ise ’kan değişikliğine ihtiyacımız var’ diyenler oldu. Burada güzel olan, bu kadar geniş bir kitle sandığa giderken, en ufak bir olay olmadan, her hangi bir tatsızlık yaşanmadan, huzur içerisinde demokrasinin en güzel örneğini sergileyerek seçimlerimizin gerçekleşmiş olmasıdır. Hiçbir şaibeye meydan vermeden, nahoş bir olay olmadan seçimlerimizi yaptık" şeklinde konuştu.



"2 Mayıs’taki kongrede yeniden adayım"


Seçim sürecinin devam ettiğini, mayıs ayında Türkiye genelinde 81 birlikte kongrelerin yapılacağını, Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin kongresinin de 2 Mayıs’ta gerçekleştirileceğini söyleyen Dinçer, yeni dönemde yeniden birlik başkanlığına aday olduğunu belirterek şöyle devam etti; "Arkadaşlarımızla yola çıktık. Tüm arkadaşlarımıza, esnafımıza, hepsine teşekkür ediyorum. Bizimle yola devam etmek istediklerini bildirdiler. Biz de oturup arkadaşlarımızla değerlendirdik. Aslında gerçekten yorucu bir iş. Kesimimiz, tabana yayılmış geniş bir kitle. Ama güzel olan şu, hep böyle bir yerlere gelindiğinde belli gruplar oluşuyor, işte ’o bizden olsun, şu sizden olsun, şu yapıdan olsun, bu yapıdan olsun’ diye. Ancak biz göreve geldiğimiz günden bu yana Mersin ESOB’ta hiçbir ötekileşme, hiçbir ayrışma, hiçbir kutuplaşma olmadı. Ben olduğum sürece de olmayacak inşallah. Tüm kesimlerden, her etnik kökenden, her meslekten arkadaşımız gelip ’başkanım sizinle devam edelim, önemli olan kurumuzun bir yerde olması’ diyerek onay verdiler. 2 Mayıs’ta Allah izin verirse yine hizmete talibiz."



"Teşkilatımızda bütünlüğü sağladık"


En çok önemsediği ve üzerinde durduğu konunun, teşkilattaki birlik ve bütünlüğü sağlamak olduğunu vurgulayan Dinçer, "Geldiğimiz günden bu yana birlik ve beraberlik peşindeyiz. Beni en çok mutlu eden şey de teşkilatımızda bu birlik ve beraberliği sağlamış olmamızdır. Çünkü geçmiş dönemlerde biz ayrımcılığı çok yaşadık. Ben de muhalefetle geldim, aday olarak geldim. Ama ben seçim biter bitmez orada nokta koydum ve karşımızda yer alan arkadaşlarımızı davet ederek, bundan sonra esnaf ve sanatkarlarımız için mücadele edeceğimizi söyledim. Dolayısıyla el ele, sırt sırta vererek bu işin üstesinden geleceğimizi belirttim. Ve ben o birlik ve beraberliği sağlamak için çok emek sarf ettim. Çok şükür teşkilatımızın içerisinde en küçüğünden en büyüğüne kadar hiçbir ayrımcılık yok, hiçbir ayrı baş çekme yok. Bu bizim teşkilatımızın geldiği noktayı gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.