SPOR - 22 Şubat 2018 Perşembe 10:48

Mersin İdmanyurdu, rekorlar kırarak küme düştü

A
A
A
Mersin İdmanyurdu, rekorlar kırarak küme düştü

Bir zamanlar Süper Lig’de büyük takımların korkulu rüyası olan Mersin İdmanyurdu, ligin bitmesine 11 hafta kala küme düşmeyi garantiledi.

Bir zamanlar Süper Lig’de büyük takımların korkulu rüyası olan Mersin İdmanyurdu, ligin bitmesine 11 hafta kala küme düşmeyi garantiledi. 93 yıllık kulüp ligler tarihindeki rekorlarını da kırarak bir alt lige düştü. Profesyonel liglerdeki en az gol atma, en çok gol yeme, en çok mağlup olma, en az galibiyet alma ve en az puan toplayan kırmızı-lacivertli ekip, önümüzdeki yıl 3. ligde mücadele edecek.


Türkiye’nin en köklü kulüplerinden birisi olan Mersin İdmanyurdu, 3 yıldır yaşadığı problemleri bir türlü atlatamadı ve günden güne erimeye devam ediyor. 3 yıldır yaşadığı maddi sıkıntılar ve transfer tahtasının kapalı olması Mersin İdmanyurdu’nu çıkmaza sokarken, bu yıl da aldığı sonuçlarla tarihinin en kötü günlerini yaşamaya devam ediyor. Profesyonel ligler içinde puanı bulunmayan 2 takımdan biri olan Mersin İdmanyurdu, ligin bitimine 11 hafta kala ligden düşmeyi garantiledi. 2 sene önce Süper Lig’de oynayan, ardından TFF 1. Lig’e düşen Güney ekibi, burada da tutunamayarak 2. Lig’e düştü. Önceki yıllarda yakaladığı başarıları mumla arayan Mersin ekibi, 92 yıllık tarihinde 15 yıl Süper Lig’de mücadele ederken, 39 yıl alt ligler ve 38 yıl da amatör liglerde boy gösterdi. İlk profesyonel mücadelesine 2. Lig’de Çukurova İdman Yurdu adı altında 1963-1964 yılında başlayan kırmızı-lacivertliler, ilk sezonunda 24 maçta 10 galibiyet, 5 beraberlik, 9 mağlubiyet alarak 25 puanla ligi 5. sırada tamamladı. 1964-1965 yılında şimdiki adı olan Mersin İdmanyurdu’nu alan ekip, bu sezonda 30 maçta 18 galibiyet, 4 beraberlik, 8 mağlubiyet alarak ligi 40 puanla 4. sırada bitirdi. Bundan sonra bir yıl da 2. Lig’de mücadele eden Mersin ekibi, 1966-1967 yılında 32 maçta 22 galibiyet, 6 beraberlik, 4 mağlubiyet alarak ligi 50 puanla lider tamamlayarak, ilk kez Süper Lig’e çıktı.



Süper Lig’de büyük takımların korkulu rüyasıydı


Süper Lig’de ilk sezonunu 1967-1968 yılında geçiren güney ekibi, 32 maçta 12 galibiyet, 6 beraberlik, 14 mağlubiyet alarak ligi 30 puanla 10. sırada tamamladı. Mersin ekibi, Süper Lig’deki en iyi sezonunu ise 1969-1970 yıllarında geçirdi. Söz konusu yılda oynadığı 30 maçta 12 galibiyet, 12 beraberlik, 6 mağlubiyet elde eden Mersin İdmanyurdu, ligi de 36 puanla 4. sırada bitirmeyi başardı. Bahsi geçen yıl ayrıca Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın da korkulu rüyası olan Mersin ekibi, bir tek deplasmanda Galatasaray’a 2-1 boyun eğdi. 1973-1974 yılına kadar Süper Lig’de mücadelesini sürdüren Mersin İdmanyurdu, bu sezon oynadığı 30 maçta 8 galibiyet, 6 beraberlik, 16 mağlubiyet alarak, 22 puan topladı ve küme düştü. Mersin, 2 sezon 2. Lig’de oynadıktan sonra yeniden Süper Lig’e yükselmeyi başardı. Ancak Süper Lig’de de 2 sene durabilen Mersin ekibi, 1977-1978 sezonunda oynadığı 30 maçta 3 galibiyet, 15 beraberlik ve 12 mağlubiyet alarak, 21 puanla ligi 16. sırada tamamladı ve tekrardan 2. Lig’e düştü. 1979-80 sezonunda da Süper Lig’e yükselme başarısı gösteren Mersin İdmanyurdu, 1 sezon aradan sonra yeniden küme düştü ve uzun süre Süper Lig’e yükselemedi.



Rekorlar kırarak, 11 hafta kala ligden düştüler


Mersin ekibi, 1982-1983 yılında düştüğü 2. Lig’de tam 28 yıl Süper Lig’e çıkmak için mücadele verdi. Bu süreçte 2. Lig B Kategorisi’ne de düşen kırmızı-lacivertli ekip, 2010-2011 sezonunda oynadığı 32 maçta 17 galibiyet, 7 beraberlik, 8 mağlubiyet alarak ligi 58 puanla lider bitirerek, Süper Lig’e ’merhaba’ dedi. 28 yıl aradan sonra çıktığı Süper Lig’in ilk sezonunda 34 maçta 12 galibiyet, 6 beraberlik, 16 mağlubiyet alan Güney ekibi, 42 puanla 13. sırada yer aldı. Ancak Mersin temsilcisinin Süper Lig macerası yine erken bitti. 2012-2013 sezonunda 22 puanla ligin sonunda yer alan Çukurova temsilcisi, yeniden 2. Lig’e düştü. Spor kamuoyunun ’asansör takım’ benzetmesi yaptığı Mersin İdmanyurdu, tam da bu söyleme uyar gibi 2013-2014 sezonunda ligi 6. sırada bitirmiş, Play-Off maçlarında rakiplerini yenerek tekrardan Süper Lig’e çıkmıştı. Süper Lig’de 2 yıl mücadele eden kırmızı-lacivertli ekip, 2015-2016 sezonunda 21 puan toplayarak ligi sonuncu bitirmiş ve TFF 1. Lig’e düşmüştü. Burada oynadığı 34 maçta 6 galibiyet, 11 beraberlik, 17 de mağlubiyet alan Akdeniz takımı, 3 puan silme cezası bulunmasından dolayı 26 puanla ligi son sırada bitirdi. Ligde oynadığı 34 maçta rakip kalelere sadece 35 gol atabilen Mersin temsilcisi, kalesinde 71 gol gördü. Ayrıca kırmızı lacivertli ekip, 26 puan toplayarak TFF 1. Lig düzeyindeki liglerdeki en kötü sezonunu geçirmişti. Bu yılda TFF 2. Ligi Kırmızı Grupta istediği sonuçları alamayan Güney ekibi, ligde oynadığı 23 maçta 1 galibiyet, 22 mağlubiyet alarak, -18 puanla ligin son sırasına demir attı. Bu maçlarda sadece 11 gol atabilen kırmızı lacivertli ekip, kalesinde 82 gol gördü. 21 puanının silinmesinden dolayı şu anda -18 puanla profesyonel ligler içinde puan alamayan 2 takımdan biri olan Mersin İdmanyurdu, 11 hafta kala ligden düşmeyi garantiledi. 93 yıllık çınar ayrıca bu yıl rekorlar kırarak bir alt lige düştü. Profesyonel liglerdeki en az gol atma, en çok gol yeme, en çok mağlup olma, en az galibiyet alma ve en az puan toplayan kırmızı lacivertli ekip, önümüzdeki yıl 3. ligde mücadele edecek.



3 yılda 4 başkan 8 teknik direktör


Geçtiğimiz yıl TFF 1. Ligi’ne Hüseyin Çalışkan başkanlığında başlayan Mersin İdmanyurdu’nda ardından Ali Tekin ve Mahmut Karak başkanlık yaparken, bu süreçte 4 teknik direktör değişimi yaşandı. Sezona Mehmet Levent Arıkdoğan’la başlayan ardından Yusuf Şimşek, Memduh Özbalta ile devam eden ve son olarak Teknik Direktör Levent Eriş ile ligde kalma mücadelesi veren Mersin İdmanyurdu, 31. hafta sonunda lige havlu atmıştı. Bu yılda Koray Palaz ile lige başlayan Güney ekibi, kötü gidişten dolayı hoca ile yollarını kısa süre içinde ayırdı. Ardından takımın başına alt yapı hocalarından Sedat Hazımoğlu getirildi. Yapılan bu kadar teknik direktör değişikliğine rağmen bir türlü istediği sonucu alamayan Mersin İdmanyurdu, olağan üstü genel kurul yaparak yeni başkanını seçti. Yapılan seçimde Kulüp Başkanlığına tek liste giren Hamit İzol, Mersin İdmanyurdu Başkanı oldu. Yeni yönetim takımın başına geçen yılda kısa bir süre takımda teknik direktörlük yapan Memduh Özbalta’yı getirdi. Ancak Mehduh Özbalta dönemi de çok uzun sürmedi. Yönetim, Özbalta’nın yerine Nasır Belci’yi getirdi. Bu değişimle takım son 3 yılda 4 başkan, 8 teknik direktör değiştirmiş oldu. 70 milyon liranın üzerinde borcu bulunan ve transfer yasağının halen devam ettiği Mersin ekibinde, borçlar silinip, transfer yasağı açılmazsa önümüzdeki günlerde de takımı zor günler bekliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.