GENEL - 14 Haziran 2018 Perşembe 14:33

Mersin protokolü bayramı kutladı

A
A
A
Mersin protokolü bayramı kutladı

Mersin’de belediye başkanları, siyasi parti başkanları ve meslek odası temsilcileri, yayınladıkları mesajla Ramazan Bayramı’nı kutladı.

Mersin’de belediye başkanları, siyasi parti başkanları ve meslek odası temsilcileri, yayınladıkları mesajla Ramazan Bayramı’nı kutladı.


Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, mesajında, sabrın selamete, sofraların birlik ve beraberliğe, gönüllerin Mevla’ya yöneldiği mukaddes Ramazan ayını geride bırakarak mübarek Ramazan Bayramı’nı bir kez daha kutlamanın haz ve mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.


Bayramların, kırgınlıkların sona erdiği, iyiliklerin güzelliklerle harmanlandığı, sevginin, hoşgörünün ve kardeşliğin yüreklerde bütünleştiği müstesna günler olduğunu kaydeden Kocamaz, "Aile fertlerinin, akraba ve dostların bir araya geldiği, özlem giderdiği bu özel günlerde, yardımlaşma ve dayanışmanın da bir gereği olarak yaşlılarımızın, muhtaç, yetim ve kimsesizlerin hatırlanması, desteklenmesi ve sevindirilmesi bizim Müslümanlık vazifelerimizdendir. Özelikle şu günlerde birbirimize ve ülkemize karşı sorumluluklarımızı daha çok hatırlamalıyız. Bilmeliyiz ki barışın ve kardeşliğin kadim yurdunda, birbirimize, her zamankinden daha fazla kenetlenerek, bir gönül birliği oluşturmalıyız. Kardeşliğin güzide şehri Mersin’imizde bayramlar daha bir güzeldir. Her bayram olduğu gibi bu bayram da kocaman bir aile olmanın tadına hep beraber varacağız" dedi.


Kızıltan: "Bayramlar, yardımlaşma ve dayanışma demektir"


Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan, dini bayramların gönülleri yakınlaştırıp dargınlık ve kırgınlıkları unutturması adına ayrı bir önem taşıdığına dikkat çekerek, “Birlik, beraberlik, barış ve huzurun harcı Ramazan Bayramımızın, sosyal yardımlaşma ve dayanışmamızın zirveye çıktığı günler olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.


Birlik ve beraberliğin temelinin, güçlü bir toplumsal yapıya dayandığını belirten Kızıltan, "Geleneksel olarak da tüm ailelerin bir arada bulunduğu bayramlar, bireylerin aynı düşünce ve değerlerde buluşmalarına vesile olmakta, gönülleri yakınlaştırarak, kişisel çekişmelerin, dargınlıkların ve kırgınlıkların unutulmasına, kardeşlik ve iyilik duygularının yaşanmasına olanak sağlamaktadır. Milli ve dini duygularımızın, inançlarımızın, örf ve adetlerimizin uygulanıp sergilendiği Ramazan Bayramımızın, sosyal yardımlaşma ve dayanışmamızın zirveye çıktığı günler olmasını diliyorum. Mersin iş dünyası adına, Ramazan Bayramının, başta milletimize, dünyaya, barışa ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacı olan bütün insanlığa mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum" diye konuştu.


Tekli: "Bayramlar, dargınlıkların sona erdiği müstesna günlerdir"


Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Sabri Tekli, Ramazan Bayramının tüm İslam alemine hayırlara vesile olmasını diledi.


Bayramların yardımlaşma ve dayanışma duygularının pekiştiği, dargınlıkların ve kırgınlıkların sona erdiği en müstesna günlerden biri olduğunu hatırlatan Tekli, "Bayramlarımız içinde barındırdıkları kardeşlik ve dostluk bağlarıyla asırlar boyu milletimizi hep birbirine kenetlemiş ve gönüller arasında birleştirici bir güç olmuştur. Dargınlıkların sona erdiği, kimsesizlerin ve yaşlıların yalnız kalmadığı, yardım elinin ihtiyaç sahiplerine yürekten uzatıldığı bir bayram olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.


İzol: "Bayramın, huzur, barış ve refah getirmesini diliyorum"


Mersin GİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Serkan İzol, birlik ve beraberlik içerisinde sağlıklı ve huzurlu bir bayram geçirilmesini dileyerek Ramazan Bayramını kutladı.


Ramazan Bayramının insanlığa huzur, barış ve refah getirmesini temenni eden İzol, "Hepimiz için büyük anlamlar taşıyan, birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendiren, dostluk ve barış ortamı oluşturan bu bayramı, dayanışma ruhumuzu, kardeşlik bağlarımızı pekiştirecek bir fırsat olarak görmeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, İslam dünyasının Ramazan Bayramını tebrik ediyor, bayramın, kardeşlik ve dayanışma duygularımızı geliştirmesini, ülkemize ve bölgemize huzur ve barış getirmesini temenni ediyorum" dedi


Yeşilboğaz: "Adaletin ve eşitliğin sağlandığı bir hayat bayramdır"


Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ise barışın, huzurun ve adaletin egemen olduğu, kan ve gözyaşının dökülmediği, kırgınlıkların ve küskünlüklerin son bulduğu bir yaşam temenni ederek, “Adaletin ve eşitliğin sağlandığı bir hayat bayramdır” ifadelerini kullandı.


Bayramların birlik ve beraberliği, yardımlaşma ve dayanışmayı artıran özel günler olduğunu ifade eden Yeşilboğaz, şöyle devam etti; "Bayramlar sevinçlerin, mutlulukların, barışın ve sevginin doruğa eriştiği günlerdir. Adaletin ve eşitliğin sağlandığı, savaşın ve terörün son bulduğu, insanlığın açlıktan ölmediği, yoksulluğun sona erdiği, işçinin ve emekçinin haklarının sömürülmediği, baskıların ve yasakların olmadığı bir yaşam var olduğu sürece, her insanın insanca yaşama hakkını yaşayabildiği sürece, hayat bayramdır."


Güngördü: "MESKİ olarak bayram dolayısıyla tüm tedbirleri aldık"


Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürü Baha Günhan Güngördü, bayramların birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşliğin doruğa çıktığı günler olduğunu söyledi. İnsanları birlik, beraberlik içerisinde birbirine bağlayan, kucaklaşmayı ve hatırlamayı ön planda tutan bayram günlerinin, Türk milletinin hayatında önemli bir yeri olduğunu ifade eden Güngördü, "Ramazan Bayramı tatili süresince, yapılan hizmetlerin kesintisiz sürdürülmesi amacıyla gerekli tüm önlemleri almış bulunmaktayız. Merkezde, ilçe ve beldelerde kanalizasyon arızaları için kanal açma aracı ve vidanjör, su arızaları için tam donanımlı arıza-onarım aracı ve iş makineleri görevlendirdik. Arızanın durumu ve yoğunluğuna göre ihtiyaç halinde diğer ekipler de göreve çağrılacaktır. Herhangi bir su ve kanal arızası olması durumunda vatandaşlarımız 7/24 kesintisiz hizmet veren ’Alo 185’ hattını arayarak bildirimde bulunabileceklerdir. Mersinlilerin ve kentimize gelen misafirlerimizin temiz denizimizde bayram tatilini değerlendirmeleri için su ve kanalizasyon ile ilgili herhangi bir sorun yaşamamaları için tüm tedbirleri almış bulunmaktayız" diye konuştu.


Yıldızgörer: "Bayramlar, paylaşmak demektir"


MÜSİAD Mersin Şube Başkanı Serdar Yıldızgörer, büyük bir manevi huzurla idrak edilen Ramazan ayının ardından, mübarek bayram günlerine ulaşmanın mutluluğunun yaşadıklarını söyledi.


"Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş vesilesi olan merhamet ve bereket ayı olan Ramazan-ı Şerif’i geride bırakarak, sevgiyle, muhabbetle kucaklaşacağımız bir bayrama daha kavuşmuş bulunuyoruz" diyen Yıldızgörer, "Bizler iş dünyası olarak iyilik için çalışmak, üretmek, kazanmak ve paylaşmakla yükümlüyüz. MÜSİAD Mersin olarak bu yıl da üyelerimizin destekleri ile elimizden geldiğince ihtiyacı olan ailelere destekte bulunmaya gayret ettik. Bayramlar paylaşmak demektir, biz de Mersinliler’in bu mübarek günlerde çevrelerindeki yoksul insanlara yardımda bulunmalarını, paylaşmanın manevi huzuruna erişmelerini öneriyoruz" şeklinde konuştu.


Şahin: "Bayramlar, birlik ve beraberliktir"


Özel Mersin Ortadoğu Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Engin Şahin, bayramların insanları birbirine yakınlaştıran, kucaklaştıran ve toplumsal barışı pekiştiren çok anlamlı günler olduğunu söyleyerek, Mersinlilerin ve tüm Türkiye’nin Ramazan Bayramını kutladı.


Birlik ve beraberliklerin pekiştiği bayram günlerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, Ramazan ayının insanları birbirlerine daha çok yakınlaştırdığını, dargınlıkların, kırgınlıkların giderilerek kardeşlik ve barış duygularını arttırdığını vurguladı. Bayramın birlik ve beraberliğin kuvvetlenmesine vesile olmasını dileyen Şahin, “Birçok güzelliğin yaşandığı bayram günlerinde sevgi, saygı, özveri, fedakârlık ve güzellikler adına ne varsa hepsini sunabilmeliyiz. Bayramlar, gönüllerin bir araya gelmesi, insanların birlik ve beraberlik içerisinde kenetlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Bugünleri aracı kılarak küs ve düşman olduğumuz insanlarla barışmalıyız. Ramazan Bayramının Mersin ve Türkiye başta olmak üzere dünya için huzur ve barış dolu bir geleceğe vesile olmasını diliyorum” dedi.


Akbaş: "Güzellikler paylaştıkça artar"


ÇEVDOSAN Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Akbaş, birlik beraberlik ve dayanışma ruhunun bayramlarda yoğun yaşandığını belirterek, "Milletimizin birlik ve beraberliği, kardeşlik ve dayanışma ruhu bayram günlerinde daha da gelişir ve pekişir. Sosyal dayanışmanın zirveye çıktığı bayramlar, aziz milletimizin inanç köklerinin ne kadar sağlam olduğunun da bir nevi ispatı gibidir. Ramazan ayının bizlere kattığı değerleri her zaman hatırlamamız ve hayatımızın her alanında kültürümüzü yaşatacak olguların takipçisi olmalıyız. Bayramı bayram kılan güzelliklerin paylaşıldıkça artacağına olan inancımızla, başta şehit ve gazi yakınlarımız olmak üzere, ülkemizin ve tüm İslam âleminin mübarek Ramazan Bayramı’nı kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim" ifadelerini kullandı.


Serttaş: "Bayramlar, kardeşlik bilincini yenileme, dayanışmayı pekiştirme vesilesidir"


Serttaş Bakliyat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Mersin GİAD Yönetim Kurulu üyesi Soner Serttaş ise başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan ayına veda ederken, mükafat günü olan Ramazan Bayramına kavuşmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. Serttaş, "Bayramlarımız, kardeşlik bilincimizi yenileme, aramızdaki muhabbet ve dayanışmayı pekiştirme vesilesidir. Milli ve manevi değerlerimizi yaşattığımız, hoşgörü ve birlikteliğimizi ön plana çıkararak idrak ettiğimiz bayramlar, ihmal ettiğimiz sevdiklerimizin gönüllerini almak için de büyük bir fırsattır. Aile büyüklerimizin hayır dualarını alıp, çocuklarımızı sevindirirken yetimleri, evlerini yurtlarını terk etmek zorunda kalan kardeşlerimizi de unutmamak gerekir" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Anaokulunda kirpi operasyonu Aydın’ın Efeler ilçesinde İstiklal Anaokulu’nun bahçesindeki su giderine sıkışan bir kirpi, Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerinin titiz çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, sabah saatlerinde Meşrutiyet Mahallesi Gençlik Caddesi üzerinde bulunan İstiklal Anaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sabah saatlerinde anaokuluna çocuklarını getiren veliler bir kirpinin su giderine sıkıştığını fark ederek durumu okul idaresine bildirdi. Kendi çabaları ile kirpiyi bulunduğu yerden çıkartamayan okul idaresinin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yaptığı ihbar üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri hızla yaramaz kirpiyi kurtarmak için çalışma başlattı. Kirpiyi görerek okul idaresine bildiren Emel Cem isimli veli, "Kirpiyi gördüm ve hemen okul idaresine söyledim. Okul idaresi de onlar da uğraştılar ama nasıl kurtarabileceklerini bilmedikleri için itfaiyeye haber çağırdılar. İtfaiye ekiplerinin sayesinde kirpi kurtarılacak ve doğal yaşamına geri bırakacaklar" dedi. Ekipler, kirpiye zarar gelmeden özgürlüğüne kavuşturulması için hummalı bir çalışma yürüttü. Özel ekipmanları ile çalışan itfaiye ekipleri kirpiyi kurtarmak için duvarı delip kirpinin ayaklarının sıkıştığı demiri demir makası ile kesti. Kirpi ekiplerin dikkatli ve duyarlı çalışmaları sonucu sıkıştığı yerden kurtarıldı. Gerekli kontrolleri yapılarak okul bahçesindeki otluk alana bırakılan kirpi bir süre sonra bölgeden uzaklaşarak gözden kayboldu. İstiklal Anaokulu idarecileri, şehirlerde yaşayan yaban hayvanlarının doğal ortamlarının korunmasının herkesin sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerine çalışmalarda gösterdikleri hassasiyet için teşekkür etti.
Çorum 10 ülkeden 77 bilim insanının katıldığı ’İrfan Geleneği’ sempozyumu başladı Hitit Üniversitesi tarafından düzenlenen "II. Uluslararası Türkistan’dan Anadolu’ya İrfan Geleneği: Abdal Ata Sempozyumu"nda konuşan Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Zekeriya Işık, "Bugün, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Mevlana ve Koyunbaba’nın kucaklayıcı anlayışına ihtiyaç var" dedi. Türk Tarih Kurumu’nun katkıları ile Çorum Hitit Üniversitesi’nde düzenlenen “II. Uluslararası Türkistan’dan Anadolu’ya İrfan Geleneği: Abdal Ata Sempozyumu”na Mısır, Kazakistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Fransa, İran, Tataristan Özerk Cumhuriyeti, Avusturya, Rusya olmak üzere 10 farklı ülkeden 77 bilim insanı katıldı. Sempozyumda 52’si sözlü, 12’si çevrimiçi, 2 video konferans olmak üzere 66 bildiri sunulacak. Sempozyumda tüm bilimsel oturumlar karekod uygulamasıyla yurt içi ve yurt dışından interaktif olarak takip edilebilecek. Sempozyum açılışında konuşan Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Zekeriya Işık, Türkistan, Horasan, Irak’tan Anadolu’ya, Balkanlar’a kadar uzanan irfan geleneğinin 13 ve 14. yüzyıllarda dini ve manevi olduğu kadar siyasi, askeri, sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmeler üzerinde de belirleyici bir etkiye sahip olduğunu söyledi. İrfan geleneğini temsil eden Türkmen ata, baba, şeyh ve dervişlerinin “Fütüvvet ve Melamilik” ile olan güçlü bağın oluşmasında rol oynadığını dile getiren Doç. Dr. Işık, “Onlar fethedilen gerçek manada bir Türk yerleşkesinin nihayetinde yurduna dönüşmesinde etkili oldular. Bugün onlar tekke, zaviye, türbeleri, mescit, cami, medrese, kütüphane, çeşmeleri, dini ve tasavvufi eserleri ve dahi mesajlarıyla gönüllerimizde ve zihinlerimizde yer tutmaktadır” dedi. Işık, bugün modernitenin ayrıştırdığı, dağıttığı, kutuplaştırarak çatıştırdığı farklılıkları bir tehdit olarak görmek suretiyle aynılaşmayı dayattığı, din, inanç, gelenek ve örf namına yerel öğeleri çağ dışılıkla damgalayarak itibarsızlaştırdığı, saf dışı bıraktığı bir dönemde olunduğuna dikkat çekti. "Modern insanın bütün varlığa, kendi ırkına dahi acımayacak kadar insafsızlaştığı bir çağdayız" İnsan egosunun hormonlu bir şekilde beslendiği, suni, orantısız, kibir ile ilahi ve beşeri nizamın üstünde kendisine roller biçtiği arızi bir dönemde olduğumuzu dile getiren Doç. Dr. Zekeriya Işık, "Kadim erdemlerin yok sayıldığı tüm alemin, insanın sonsuz ve sınırsız hazlarına, ihtiraslarına hasredildiği, öyle ki aç gözlülükte modern insanın bütün varlığa, kendi ırkına dahi acımayacak kadar insafsızlaştığı bir çağdayız. Tüm patolojik arızalı anlayışın hayatı kuşattığı, adına rasyonel, pratik, pragmatik, diplomatik ve benzeri şekillerde ifade edilen etik ve ahlaki temelden yoksun bir takım yaklaşımlarla meşrulaştırılmaya çalışıldığı talihsiz bir zamandayız. Böylesi bir zamanda ve durumda Yunus Emre ile vücut bulan yaratılanı yaratanından ötürü seven, yetmiş iki milleti bir nazar gören, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’nin aslan ile ceylana aynı zaman ve mekanda adalet ve hakkaniyet şemsiyesi altında hayat bulunduran, Mevlana’nın kurulu düzene meydan okuyan, tüm dünyevi sınıfları ve sınırları kaldırarak ’ne olursan ol yine gel’ diyen, Koyunbaba’nın ’dirlik odunu yakın, geleni gideni hoş tutun’ himmetiyle güçlü bir şekilde ortaya konulan temelinde aşk ve sevgi bulunan bu birleştirici, kucaklayıcı ontolojik ve epistemolojik anlayışa olan ihtiyaç ortadadır. Bununla birlikte söz konusu irfan geleneğimizin emek, alın teri, zanaat, fedakarlık, paylaşmak, helal kazanmak, ahlaklı olmak gibi erdemlerinin işlenmesine de ziyadesiyle ihtiyaç olduğu da gözden kaçırılmamalıdır" diye konuştu. "Aleviliği doğru şekilde anlatmayı önemsiyoruz" Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemiyeti Başkanı Ali Rıza Özdemir de yaptığı konuşmasında, bilgi kirliliğinin önüne geçerek Aleviliği doğru şekilde anlatmayı önemsediklerini belirtti. Moğol istilasından sonra meydana gelen göçlerle birlikte Anadolu için yeni bir dönem başladığını hatırlatan Özdemir, "Horasan bölgesinden Anadolu’ya akan Türkmen aşiretlerinin içinde baba, ata, derviş ve şeyh olarak tanımlanan irfan ehli kimseler de yer almaktaydı. Bu dönemde Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması, asayiş, fütuhat ve iskan konularının çözülmesi, imar faaliyetleriyle toprakların şenlenmesi bahsedilen şeyh ve dervişlerin öncülüğünde olmuştu. Osmanlı sosyal hayatı için oldukça mühim olan zaviyeler, manevi temellere dayalı kurumlardı. Öyle ki ıssız beldeler ve stratejik noktalar ’gazi dervişler’ tarafından kurulan tekke ve zaviyeler eliyle birer yurda dönüşmüş ve kalkınmıştır. İşte Abdal Ata, bu dervişler arasında olduğu gibi, onun tabi olduğu Abdallar zümresi de Türk nüfusunun önemli unsurlarından biri olarak varlığını sürdürmekteydi. Anadolu’yu Türkiye yapan öncü şahsiyetler de bu kişiler ve bu Türk kitlelerdi" şeklinde konuştu. Başkanlık olarak, bugüne kadar Alevi ve Bektaşi tarihinin şemsiyesi altında toplanmış olay, olgu ve şahsiyetleri araştırmak, Türk tarihindeki yerini ortaya koymak ve yarına aktarmak amacıyla pek çok panel, konferans ve sempozyum tertip ettiklerini anlatan Özdemir, şunları kaydetti: "Bilgi kirliliğinin önüne geçerek Aleviliği doğru şekilde anlatmayı çok önemsiyoruz. Alevilik ve Bektaşilik Ansiklopedisi ile Aleviliğin Yazılı Kaynakları çalıştayları başta olmak üzere Şubat ayında gerçekleştirdiğimiz beş büyük çalıştayımız da bu amaca hizmet etmektedir. Başkanlığımızda birçok konferans, panel ve temalı konserler düzenledik. Bundan sonra bu çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Temalı konserlerimi 2024 yılı içinde 50 ilimizde halkımızla buluşturacağız. 2024 ve 2025 yılları içinde Şah İsmail Hatayi, Anadolu’nun Horasanı Tunceli, Balkanlarda Alevilik ve Bektaşilik, Cemevleri: Dünü, Bugünü, Yarını, Aleviliğin Yazılı Kaynakları, Davut Sulari, Pir Sultan Abdal gibi birçok başlık altında yapacağımız sempozyumları planlamış bulunuyoruz. Kün-Ay isimli hakemli dergimiz yıl içinde yayın hayatına başlayacaktır." "Hedefimiz milli birliğimizi güçlendirmektir" Aleviliğin yakın tarihinin kayıt altına alınacağı sözlü tarih projesini bu yıl içinde başlatacaklarını aktaran Özdemir, "Bilimin namusuna sahip çıkan tüm akademisyenlerimizi, bu vesileyle çalışmalarımıza omuz vermeye çağırıyorum. Her zaman belirttiğim gibi pek çok alanda Alevi ve Bektaşi toplumuna hizmet götürmeyi görev edinmiş başkanlığımızın iki ana hedefi vardır. Bunlardan ilki her iş ve eylemde Alevi ve Bektaşi toplumunun rızalığını almaktır. Bu doğrultuda istişare etmekten bir an geri durmadığımızı gönül rahatlığıyla ifade edebilirim. İkinci ana hedefimiz ise milli birliğimizi güçlendirmektir. Başkanlık olarak bizi, biz yapan değerlerimize bağlı kalmak ve sahip çıkmak dışında; onu aktarmanın da peşindeyiz. Tüm işlerimizin temel motivasyon kaynağını işte bu iki ana hedef teşkil etmektedir. Alevi-Bektaşi toplumu için tarihi ve değerli bir süreçte bulunduğumuzun farkındalığında olarak çalışmalarımızı sürdürmekte olduğumuzu belirtmek istiyorum. İnşallah kararlılıkla yürüdüğümüz bu yolda daha çok iş üretecek ve daha fazla Can’ımıza ve cemevimizin kutlu eşiğine hizmette bulunacağız" ifadelerini kullandı. Sempozyum açılışına; Vali Zülkif Dağlı, Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, İl Jandarma Komutanı J. Alb Naim Çetinkaya, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Konferans sonunda Çorum Valisi Zülkif Dağlı, İslam İşbirliği Teşkilatı İslam, Tarih, Sanat ve Kültür Merkezi Orta Asya Bölge Danışmanı Prof. Dr. Ashirbek Müminov’a plaket verirken, Müminov ise Vali Dağlı’ya kaftan hediye etti.
Aydın Anaokulunda kirpi operasyonu Aydın’ın Efeler ilçesinde İstiklal Anaokulu’nun bahçesindeki su giderine sıkışan bir kirpi, Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerinin titiz çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, sabah saatlerinde Meşrutiyet Mahallesi Gençlik Caddesi üzerinde bulunan İstiklal Anaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sabah saatlerinde anaokuluna çocuklarını getiren veliler bir kirpinin su giderine sıkıştığını fark ederek durumu okul idaresine bildirdi. Kendi çabaları ile kirpiyi bulunduğu yerden çıkartamayan okul idaresinin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yaptığı ihbar üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipleri hızla yaramaz kirpiyi kurtarmak için çalışma başlattı. Kirpiyi görerek okul idaresine bildiren Emel Cem isimli veli, "Kirpiyi gördüm ve hemen okul idaresine söyledim. Okul idaresi de onlar da uğraştılar ama nasıl kurtarabileceklerini bilmedikleri için itfaiyeye haber çağırdılar. İtfaiye ekiplerinin sayesinde kirpi kurtarılacak ve doğal yaşamına geri bırakacaklar" dedi. Ekipler, kirpiye zarar gelmeden özgürlüğüne kavuşturulması için hummalı bir çalışma yürüttü. Özel ekipmanları ile hummalı bir şekilde çalışan itfaiye ekipleri kirpiyi kurtarmak için duvarı delip kirpinin ayaklarının sıkıştığı demiri demir makası ile kesti. Kirpi ekiplerin dikkatli ve duyarlı çalışmaları sonucu sıkıştığı yerden kurtarıldı. Gerekli kontrolleri yapılarak okul bahçesindeki otluk alana bırakılan kirpi bir süre sonra bölgeden uzaklaşarak gözden kayboldu. İstiklal Anaokulu idarecileri, şehirlerde yaşayan yaban hayvanlarının doğal yaşam alanlarının korunmasının herkesin sorumluluğu olduğu vurgulayarak Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerine çalışmalarda gösterdikleri hassasiyet için teşekkür etti. (MU-OD-