YEREL HABERLER - 21 Temmuz 2017 Cuma 17:09

MEÜ’de 15 Temmuz darbe girişiminin ülke ekonomisine etkileri anlatıldı

A
A
A
MEÜ’de 15 Temmuz darbe girişiminin ülke ekonomisine etkileri anlatıldı

Mersin Üniversitesi (MEÜ) tarafından düzenlenen "15 Temmuz Demokrasi Haftası" programı, ‘15 Temmuz Darbe Girişiminin Ülke Ekonomisine Etkileri’ başlıklı panelle sona erdi.

Mersin Üniversitesi (MEÜ) tarafından düzenlenen "15 Temmuz Demokrasi Haftası" programı, ‘15 Temmuz Darbe Girişiminin Ülke Ekonomisine Etkileri’ başlıklı panelle sona erdi.


Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe, Rektör yardımcıları Prof. Dr. Ali Kaya, Prof. Dr. Hakan Arslan ve Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, Genel Sekreter Vedat Güngör, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Erol Yaşar, İl Jandarma Komutanı Albay Hüseyin Kanat, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı Albay Fatih Erhan ile akademik ve idari personel katıldı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Cemal Altan ile Doç. Dr. İlhan Ege’nin konuşmacı olduğu panelde, hain darbe girişiminin ülke ekonomisine etkileri anlatıldı.


Cemal Altan ‘Darbelerin Siyasal Sonuçları’ başlıklı sunumunda 1913 Bab-ı Ali Baskını, 27 Mayıs 1960 ihtilali, 22 Şubat ayaklanması, 12 Mart 1971 muhtırası, 12 Eylül askeri muhtırası, 28 Şubat süreci, 27 Nisan e-muhtırası konularını ve 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin siyasal sonuçlarını anlattı. Türkiye’de gerçekleşmiş askeri müdahalelerin ve müdahale girişimlerinin çok iyi bilinmesi gerektiğini söyleyen Altan, “Ülkemizde askeri müdahaleler, tarih boyunca kimi zaman ordunun kurumsal olarak, kimi zaman bazı yüksek rütbeli subayların kendi başlarına inisiyatif alarak kimi zaman da ordunun içinde klikleşmiş bir yapının sivillerin emellerine alet olarak, sivil yönetime el koyma girişimleri olarak vuku bulmuştur. Bunlardan bazıları başarıya ulaşmış, bazıları ise yalnızca hükümete yapılan bir uyarı olmakla kalmıştır. Sonuç olarak, darbeler ülkemizi ileriye değil, daima geriye götürmüştür. Bu darbe, Türk siyasetinde çok önemli değişimlere neden olacaktır. Bundan sonra halkın iradesine ipotek konulamayacağını herkes öğrenecektir. Artık darbeler, gündemden tamamen çıkacaktır. Yapanların yanına kar kalmadığı görüldükçe, darbe heveslisi olanların bu hevesleri kursaklarında kalacaktır. Amerika ve AB başta olmak üzere dış dünya Türkiye’nin öncelikle büyük bir güç olduğunu öğrenecektir. Daha önce bir el işaretiyle darbe yapıp başarılı olabiliyorlardı. Ancak artık halkın direnişi, iman gücü ve demokrasiye bağlılığı bu tür girişimleri önleyecektir. Türkiye’yi masa başı oyunlarla dize getiremeyeceklerini anlayacaklardır” dedi.


Doç. Dr. İlhan Ege ise ‘15 Temmuz Öncesi ve Sonrası Türkiye’nin Ekonomik Geleceği’ konusunda bilgi aktardı. 15 Temmuz darbe girişiminin nedenlerine değinen Ege, “Türkiye son 15 yılda faizleri yüzde 10’lardan yüzde 6’lara kadar düşürmüştür. IMF’ye ve benzeri kuruluşlara olan borcunu ödemiş, yeni borç almamak suretiyle yurtdışına ekonomik bağımlılığını azaltabilmiştir. Ağırlıklı olarak yabancı yatırımcıların portföy yatırımları ve özelleştirmelere yapılan doğrudan yatırımlara dayalı bu sistemin siyasi etkenlere karşı kırılganlığı da çok olmaktadır. Bu etkinin azaltılması için doğrudan yatırımların ve istihdamın artırılması ile ekonominin sıcak paraya karşı duyarlılığının azaltılması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.


FETÖ terör örgütünün ekonomik yapılanmasına ve 15 Temmuz darbe girişiminin ekonomiye etkisine de değinen Ege, “Türk lirası, dolar karşısında yüzde 6’ya varan bir kayıp yaşadı. Dolar/TL kuru 2,88 seviyesinden 3,05 seviyesine kadar yükseldikten sonra 3,0157 seviyesine çekildi. Darbe girişimi sonrası dip seviyesini gören Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, 105.712,89 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. BIST 100 son 1 yılda yüzde 40’ın üzerinde değer kazanmış durumda. Yerli ve yabancının güven ve iştahı ile yılın kalan bölümünde Borsa İstanbul’un gelişmekte olan ülkeler arasında en iyi performansı göstermesi bekleniyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.