EKONOMİ - 15 Ocak 2018 Pazartesi 12:25

Mobilyacılar KDV indiriminin devamını istiyor

A
A
A
Mobilyacılar KDV indiriminin devamını istiyor

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 12 No’lu Komite Başkan Yardımcısı Yılmaz Akbaş, dünya genelinde yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen 2017 yılında sektöre verilen özel desteklerle mobilya üretici ve satıcılarının iyi bir yılı geride bıraktığını belirterek, yeni yılda da mobilyada vergi indirimlerinin devamını beklediklerini söyledi.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 12 No’lu Komite Başkan Yardımcısı Yılmaz Akbaş, dünya genelinde yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen 2017 yılında sektöre verilen özel desteklerle mobilya üretici ve satıcılarının iyi bir yılı geride bıraktığını belirterek, yeni yılda da mobilyada vergi indirimlerinin devamını beklediklerini söyledi.


Akbaş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, iyi bir yılı geride bıraktıklarını ifade ederek, tüm enerjileriyle 2018’i daha iyi geçirmek adına çalışacaklarını kaydetti.


Akbaş, tüm sektörler gibi mobilya sektörünün de son dönemlerde yaşanan olumsuz ekonomik tablodan etkilendiğini dile getirdi. 15 Temmuz darbe girişimiyle sıkıntıların üst noktalara taşınmasına rağmen üretime, istihdama ve ihracata devam etmek adına var güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Akbaş, “Bu dönem için sektörün başarısını söylemekte zorlandığımız kadar belki sektöre başarısız demek çok daha zor ve büyük haksızlık” değerlendirmesinde bulundu.


"Rekabetçi yapımız güçlenirse yurt dışında da etkinliğimizi arttırırız"


Bu nedenle üreticinin desteklenmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Akbaş, “Bizlerin rekabetçi yapısı güçlenirse yalnızca içeride değil yurtdışında da etkinliğimizi artırabiliriz. Mersin’de yaklaşık 200 adet mobilya üreticisi firma bulunmakta. Mobilya adına her türlü ürünü bölgemizde üretebiliyoruz. Yalnızca bölgeye değil, Türkiye geneline satışlar yapıyoruz. Yurtdışındaki etkinliğimiz ise mevcut durumda istediğimiz düzeyde değil. Üretimimizin yaklaşık yüzde 5’ini ihraç edebiliyoruz. Ağırlıklı pazarlarımız ise başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri ve Kuzey Irak. Verilecek desteklerle eğer maliyetlerimizi aşağı çekebilirsek rekabet gücümüz de pazar çeşitliliğimiz de artar ve bu durum ihracat rakamlarımıza da yansır. Bu nedenle devletin desteği büyük önem taşıyor” dedi.


Geçen yıl ihracatta alternatif pazar arayışlarına yöneldiklerini ve ağırlıklı olarak Asya, Afrika özellikle de Cezayir ve Tunus pazarlarının araştırıldığını dile getiren Akbaş, bu pazarlarda düzenlenen fuarlara katılarak tanıtımlarını artırdıklarını bildirdi.


“Önceliğimiz yüksek teknolojili üretim olmalı”


Yaşanan tüm olumsuzlukların, krizlerin iş dünyasının konsantrasyonunu bozmasına rağmen önceliğin üretim olmaya devam etmesi gerektiğini vurgulayan Akbaş, “Biz de bu düşüncelerle hareket ediyoruz Türkiye doğal kaynaklar bakımından zengin bir ülke değil. Ekonomimizi büyütüp hedeflerimize ulaşmamız için üretimden başka yol yok. Üstelik üretim de tek başına yeterli değil, yüksek teknolojili üretime geçmeliyiz” ifadelerini kullandı.


Üretilen mamullerin yüksek teknolojiye sahip olması ve pazar imkanlarının maksimum seviyede değerlendirilmesi gerektiğini belirten Akbaş, bu noktada özellikle katma değeri yüksek ürünlere devlet desteklerinin artırılmasının önem taşıdığına dikkat çekti. Üretim teknolojisi ileri seviyedeki ürünün pazarda tercih edilirliğinin arttığını anlatan Akbaş, “Teknolojik olmayan vasat ürünlerle pazarda alan bulmak artık mümkün değil. Düşük teknoloji ile yapılan üretim maalesef hamallıktan ileri geçemiyor. Yükte hafif, pahada ağır üretime yönelmek sektörlerin ilerlemesini sağlayacak tek çıkış yoludur” diye konuştu.


“Branda üreticileri KDV düzenlemesi bekliyor”


Yine komite bünyesinde mobilyacıların yanında branda, tente üreten firma sayısının da her geçen gün arttığına dikkat çeken Akbaş, branda üretiminin hayatın her alanında yer bulmaya başladığını söyledi. Eğlence sektöründen depolamaya, konutlardan nakliyeye, tarıma kadar çok sayıda sektörde yaygın olarak branda kullanıldığını ifade eden Akbaş, bu sektörün sorunları arasında ise yerli üretimdeki kalite, KDV oranlarındaki dengesizlik ile kalifiye eleman temininin yer aldığına değindi. Özellikle KDV noktasında önemli sorunlar yaşadıklarını belirten Akbaş, sektörde kullanılan yarı mamul ürünlerin KDV oranının tekstil sektörüne bağlı olarak yüzde 8 olarak uygulandığını ancak bu oranın nihai üründe yüzde 18’e yükseldiğini ifade etti.


“Kalifiye eleman sorununa çözüm üretilmeli”


Son olarak sektördeki kalifiye eleman sorununa dikkat çeken Akbaş, şöyle konuştu; "İlköğretimden sonra çocuklarımız yeteneklerine göre çeşitli mesleklere yönlendirilmeli, böylece yalnızca mühendis yetiştirme çabası içine girmek yerine çırak, kalfa, usta ya da teknisyen yetiştirilmesi noktasında da adım atılmalı. Tüm sektörlerde olduğu gibi branda sektöründe de kalifiye ara elemana yoğun ihtiyaç duyulmakta. Her dönem vurguladığımız gibi mesleki eğitim önemlidir ve bu alana ağırlık verilmelidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kadınlar domates kasası yarışmasında erkeklere taş çıkarttı Antalya’nın Kumluca ilçesi ve çevre ilçelerdeki seralarda çalışan vatandaşların katılımıyla domates kasası taşıma, domates çekme ve halat yarışları düzenlendi. Kumluca Belediyesi tarafından Kumluca Şehir Stadı’nda düzenlenen yarışmalarda, Kumluca ve çevre ilçelerden katılan kadınlar kıyasıya mücadele etti. Domates kasası taşıma yarışmasında 3 dakikada 24 domates kasası taşıyan Zeynep Keyikçi birinci, 21 domates kasası taşıyan Hatice Işık ikinci, 17 domates kasası taşıyan Hörü Alkan üçüncü oldu. Domates yeme yarışmasında da 3 dakikada 1 kilo 362 gram domates yiyen Ayşegül Aydın birinci, 1 kilo 216 gram domates yiyen Ayşe Akyürek ikinci, 1 kilo 178 gram domates yiyen Mefaret Ünal ise üçüncü sırada yer aldı. Sekiz takımın katıldığı halat çekme yarışmasında ise finalde Kumluca Belediyesi takımıyla karşılaşan Kaşlılar takımı, zorlu mücadeleyi kazanarak şampiyon oldu. Yarışmalar, renkli görüntülere sahne oldu. Yarışmada en fazla domates kasası taşıyan Zeynep Keyikçi, sera işçisi olduğunu ve her gün sayısız domates kasası taşıdığını söyledi. Yarışmayı birinci olarak bitirdiği için mutlu olduğunu dile getiren Keyikçi, festival dolayısıyla neşeli bir hafta geçirdiklerini kaydetti. Kaşlılar takımı halat çekme şampiyonu oldu Halat çekme yarışmasında birinci olan Kaşlılar takımının kaptanı Saliha Güçlü de serada çalışan kadınların hünerlerini sergilediğini belirtti. Takımıyla gurur duyduğunu ifade eden Güçlü, geçen yıl aynı yarışmada ikinci olduklarını belirterek, “Bu yıl birinciliği kaptırmadık” dedi. Etkinlikte Kumluca Belediyesi tiyatrocuları Uğur Duran ve Mehmet Karakaya kısa bir oyun sergilerken, müzisyen Tuğba Karakuş konser verdi. Yarışma sonunda başarılı olan kadınlara protokol üyelerinin eşleri tarafından çeşitli ödül ve hediyeler verildi.
Ankara Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden ‘HUBİTSEM’ sempozyumu Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi (Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi) tarafından, akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu (HUBİTSEM) gerçekleştirildi. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliği ve Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu hukuk bilişim ve teknoloji sempozyumu gerçekleştirildi. Çok sayıda öğrencinin katıldığı sempozyumda atölye çalışmaları hayata geçirildi. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, İHA muhabirine, gerçekleştirilecek sempozyumun amaçları hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bilişim Hukuku, Hukuk, Yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu.” Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi bir araya gelerek konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM’ de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile İş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen Dünya’nın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım. Hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yapmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 Barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bu gün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile ağ kumasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların bulunduğu sempozyum, 4 ile 5 Mayıs tarihleri arasında sürecek.
Mersin Vali Pehlivan: "Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşması yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkarıyor" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, yüzde 53’ü ormanlarla kaplı olan Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşmasının yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkardığını söyledi. Orman Yangınları ile Mücadele Komisyon Toplantısı, Vali Pehlivan başkanlığında Orman Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Pehlivan, toplantıda orman yangınlarında hızlı ve etkin müdahalenin önemine işaret etti. Önleyici eğitim çalışmalarının planlandığı şekilde devam ettiğini ifade eden Pehlivan, uyarıcı tedbirlere yaz ayları boyunca devam edileceğini kaydetti. Mersin’in yüzölçümünün yaklaşık yüzde 53’üne denk gelen 835 bin 534 hektar alanın ormanlık alan olduğunu vurgulayan Vali Pehlivan, şöyle devam etti: "Orman alanlarımızın tamamı yangına 1. derecede hassas. Bu nedenle orman yangınları ile etkin mücadele kapsamında 5 helikopter, 72 arazöz, 21 su ikmal aracı, 1 su tırı, 90 ilk müdahale aracı, 10’u su atarlı 20 devriye motosikleti, 10 dozer, 12 greyder, 11 ekskavatör, 5 treyler, 104 su tankı hizmet etmek üzere değişik yerlerde konuşlandırılmaktadır. 12 gözetleme kulesi faal olup, iki görevli ile 24 saat gözetleme yapılmaktadır. 6 gözetleme kulesinde ilaveten kameralı gözetleme yapılmaktadır. 34 ayrı noktadan yaz aylarında saat başı meteorolojik veriler izlenmektedir." "Ormanlık alanlar insansız hava aracı ile gözetleniyor" Meteoroloji Genel Müdürlüğünden her gün 3 günlük risk haritası alındığına dikkat çeken Pehlivan, "Bu sayede 3 günlük hava durumu izlenerek genel ve yerel tedbirler alınabilmektedir. Özellikle kritik havalarda ormanlık alanlara yakın köy ve mahallerde muhtarlar, din görevlileri, orman gönüllüleri ve görevli personele cep mesaj uygulaması yapılarak dikkatleri çekilmektedir" diye konuştu. Ormanlık alanlarda insansız hava aracı ile gözetleme yapıldığını ifade eden Pehlivan, haberleşme hizmetinde kullanılmak üzere eski analog telsiz sistemine ilave olarak sayısal telsiz sisteminin de kurulduğunu kaydetti. Monte edilen araç takip sistemiyle 305 aracın 24 saat izlendiğini belirten Pehlivan, "Bütün orman yollarımız sayısallaştırılmış, arazöz ve su ikmal araçlarımıza tablet dağıtılarak yangın ihbarına en kısa yoldan ve sürede ulaşmaları sağlanmaktadır. 2023 yılı sonu itibarıyla ilimizde Orman Genel Müdürlüğü tarafından 264 yangın havuzu yapılmıştır. Ayrıca yerleşim yeri içme suyu şebekelerine ilimizin farklı yerlerinde 200 yangın vanası tesis edilmiştir" dedi. Son 3 yıllık ağaçlandırma çalışmaları Toplantıda ayrıca il genelinde son 3 yılda gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmalarına da değinen Pehlivan, "İlimizde 2021 yılında 3 bin 876 hektar, 2022 yılında 7 bin 646 hektar, 2023 yılında ise 4 bin 35 hektar alan ağaçlandırıldı. Ayrıca, 2021 yılında 5 milyon 279 bin 826 adet, 2022 yılında 6 milyon ve 2023 yılında da 6 milyon adet fidan üretildi" ifadelerini kullandı. Orman Bölge Müdürü Mustafa Yalçın’ın yapılan faaliyetler, orman yangınlarına ait istatistiki veriler ile orman yangınlarıyla mücadele stratejileri hakkında bilgi verdiği toplantıda, yangınla mücadelede paydaş kurumların ve görevli personelin yerine getireceği vazife ve sorumluluklara ilişkin konular karara bağlandı. "Mersin, Türkiye’de orman varlığı en fazla olan illerden birisi" Vali Pehlivan, ayrıca Orman Bölge Müdürlüğünün Toroslar ilçesinde faaliyete geçen yeni hizmet binasını ziyaret etti. Orman Bölge Müdürü Yalçın’dan yürütülen faaliyetler hakkında bilgi alan Pehlivan, Yangın Yönetim ve Koordinasyon Merkezi’nde 9 orman işletmesinin bağlı olduğu telsiz sisteminden birimlere seslendi. Pehlivan, şunları kaydetti: "Şu anda görevinin başında bulunan orman teşkilatımızın çok kıymetli mensupları, biraz önce orman yangınlarıyla mücadele komisyonumuzu topladık. Çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Mersin, Türkiye’de orman varlığı en fazla olan illerden birisi. Toplam alanının yüzde 53’ü orman olan Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşması yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkarıyor. Bu konudaki çalışmaları ilgili kurum ve kuruluşlarımız ile iş birliği ve koordinasyon içinde orman teşkilatımız yürütüyor. Orman teşkilatımızın neferleri olarak sizler de sahada yürütüyorsunuz. Hayati öneme sahip bu çalışmalarınızda sizlere üstün başarılar temenni ediyorum." Vali Pehlivan’a ziyaretinde Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özkan da eşlik etti.