EKONOMİ - 24 Nisan 2018 Salı 13:21

MTOSB Başkan Tekli: "Gündemimiz üretim olmalı"

A
A
A
MTOSB Başkan Tekli: "Gündemimiz üretim olmalı"

Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Başkanı Sabri Tekli, erken seçim kararına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Her zaman ülkemize olan güvenimiz tam.

Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Başkanı Sabri Tekli, erken seçim kararına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Her zaman ülkemize olan güvenimiz tam. Bundan sonra da ülkemize güvenerek yatırım yapmaya, üretmeye, istihdam sağlamaya ve ihracat yapmaya devam edeceğiz. Erken seçim bizler adına olumlu" dedi.


Tekli, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin gündeminin üretim ve ihracat olması gerektiğini belirterek, yüksek teknoloji ürünlerinin ihracat payını yüzde 10’un üzerine çıkarabilecek yeni çalışmalar yapılması gerektiğine işaret etti.


Türkiye’nin son yıllarda başta 15 Temmuz kanlı darbe girişimi olmak üzere bir çok olumsuz olay ile mücadele etmesine rağmen, ekonomik veriler ve üretim anlamında sürekli artış kaydedildiğini ifade eden Tekli, "Bizler sanayici olarak 16 Temmuz günü bile çalışmalarımıza aralıksız devam ettik. Her zaman ülkemize olan güvenimiz tamdı. Bundan sonra da ülkemize güvenerek yatırım yapmaya, üretmeye, istihdam sağlamaya ve ihracat yapmaya devam edeceğiz. Erken seçim bizler adına olumlu bir olay. Çünkü ülkemizin bir an evvel siyasi gündemden, ekonomik gündeme daha doğrusu üretime dayalı ekonomik gündeme gelmesini istiyoruz" diye konuştu.


"Cari açığı yüksek teknoloji ürünleri ile kapatabiliriz"


Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payının yüzde 3.4, orta yüksek teknolojili ürünlerin payının ise yüzde 38.4 olduğunu hatırlatan Tekli, "2018 yılı Şubat ayında yüksek teknoloji ürünlerinin, imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 14.9, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise yüzde 41.9’dur. Bu da çok ciddi bir cari açık ortaya çıkarıyor. Biz 10 konteynır domates ihraç ederken, karşılığında 1 konteynır yüksek teknoloji ürün ithal ettiğimizde bile çok ciddi bir cari açık ile karşılaşıyoruz. Ülkemizde yıllardır yüksek teknoloji ürünlerinin üretimine yönelik çalışmalar yapılıyor. Fakat uzun süredir yüzde 4.0 oranlarını bile göremedik. Ülke olarak yüksek teknoloji ürünlerini üretmeye ve bunları dünya pazarına sokmaya mecburuz. Aksi taktirde cari açığı kapatmamız mümkün değil" ifadelerini kullandı.


"Eğitim çok önemli"


Türkiye’nin teknolojik eğitim ile tanışması gerektiğinin altını çizen Tekli, şöyle devam etti; "Sanayi merkezleri içerisinde kurulacak eğitim kurumları ile ülkemizin yüksek teknoloji ürünlerini geliştirebilecek ve bunu üretime dökebilecek bir yapıya kavuşması gerekiyor. Bunun merkezlerinin ise organize sanayi bölgeleri olması şart. Üniversitelerde ne kadar iyi eğitim verilirse verilsin, sanayinin havasını solumayan bir mühendisin başarılı olması söz konusu olmuyor. Biz şu an MTOSB içerisinde faaliyet gösteren lisemizde ara eleman hedefi ile çıktığımız yolda, aranan elemanlar yetiştirmeye başladık. Bu anlamda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu liselerden mezun olan çocuklarımızın organize sanayi bölgeleri içerisindeki yüksekokullarda eğitim görmelerini arzuluyoruz. Bu konuda da çalışmalarımız devam ediyor."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.