POLİTİKA - 16 Kasım 2018 Cuma 15:56

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş:

A
A
A
AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş:

Partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katılmak için Muğla’ya gelen AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, ABD’nin Suriye özel temsilcisinin PKK-YPG hakkındaki açıklamalarını ve Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katılmak için Muğla’ya gelen AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, ABD’nin Suriye özel temsilcisinin PKK-YPG hakkındaki açıklamalarını ve Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.


ABD Suriye özel temsilcisinin açıklamalarının son derece tutarsız bir açıklama olduğunu, Türk-Amerikan ilişkilerini zedeleyecek bir açıklama olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Açıklamada, ’Evet biz PYD’nin YPG’nin PKK’nın yan kolu olduğunu biliyoruz ama bizim için PKK terör örgütüdür, PYD-YPG bir terör örgütü değildir.’ Öteden beri endişeyle izlediğimiz ABD’nin PYD-YPG ile olan ilişkilerinin zaman zaman iş birliklerinin, zaman zaman desteklerinin gelmiş olduğu yeni safha Türkiye bakımından dikkat çekici ve endişe verici bir noktadır. Bir taraftan PKK’yı miadı dolmuş bir terör örgütü olarak çöp tenekesine atmaya hazırlananlar aynen Asala’yı bir zamanlar kullanıp kullanıp çöp tenekesine attıkları gibi şimdi kendilerinin söylediği ve bildiği gibi PKK’nın yan kolu olan, şubesi olan, kardeşi olan PYD-YPG’yi siyasal bir örgüt haline dönüştürmek, bundan sonra Suriye’nin oluşacak, gelecek dengeleri bakımından masadaki müzakerenin siyasal araçlarından birisi haline dönüştürmek istiyorlar” dedi.



“Türkiye bu oyunu kabul etmeyecek”


Oynanan oyunun karanlık ve kirli bir oyun olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “Türkiye bu oyunu kabul etmeyecektir. Suriye’nin geleceğinde Kürt kardeşlerimizin siyasal haklarının varlığı başka bir konudur en büyük zulmü Kürtlere yaparak o bölgede o coğrafyada bir terör estiren terör örgütünün PYD-YPG’nin bundan sonraki politik süreçlere dahil edilmesi bambaşka bir şeydir. Dolayısıyla biz Türkiye olarak Suriye’nin geleceğinde hiçbir terör örgütünün yeri olmaması gerektiğine inanıyoruz. Ne DEAŞ’ın ne PYD’nin ne YPG’nin. Bunların hiçbirisinin bundan sonraki süreçte özgür, demokratik ve gerçekten müreffeh bir Suriye yolunda atılacak adımlarda hiçbir sözü olamaz, olmamalıdır ve Türkiye buna müsaade etmeyecektir. Oynanan oyunun ne kadar karanlık ve kirli bir oyun olduğu da aşikardır. Biz Türkiye olarak puzzle’ın bütün parçalarını yerli yerine oturtarak büyük resmi görüyoruz ve büyük resme uygun şekilde davranmaya gayret ediyoruz. Bizim ana fikrimiz bölgenin daha fazla bölünmesi değil bölge halklarının daha fazla bütünleşmesi olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Bu alanda kullanılan DEAŞ örgütü ne kadar kirli karanlık bir örgütse Suriye ve Irak’ın sınırlarının yeniden çizilmesi bakımından PYD/PKK da aynı şekilde karanlık ve kirli bir örgüttür. Dolayısıyla müttefikimiz olduğunu söyleyen ülkelerin Türkiye’nin bu hassasiyetine azami dikkat göstermeleri ve oynadıkları bu stratejinin kendi milli menfaatleri bakımından da hiçbir şekilde tutarlı olmadığını bilmelerini isteriz” dedi.



“Kaşıkçı cinayetindeki hassasiyetlerimiz sürüyor”


Türkiye kamuoyu ile paylaşılması gereken önemli konulardan birisinin de Kaşıkçı cinayeti ile ilgili son gelişmeler olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bildiğiniz gibi Türkiye Kaşıkçı cinayetini asla siyasal bir konu olarak ele almamıştır bundan sonra da almayacaktır. Bizim için Kaşıkçı cinayeti insani bir sorundur. Herkesin vicdanını kanatan, bütün insanlığın içinde ukde olan, dünyanın en büyük metropollerinden birisi olan İstanbul’da bir ülkenin egemenlik alanı olan, Suudi Arabistan’ın egemenlik alanı olan başkonsolosluk binasına dünyaca mağrur, bilinen bir gazeteci girmiş ve buharlaşmıştır, çıkamamıştır. Şimdi öyle anlaşılıyor ki en son Suudi Arabistan Başsavcılığı’nın iddianamesi ile birlikte Suudi Arabistan Kaşıkçı’nın öldürüldüğünü resmi kaynaklar ile teyit ve itiraf ediyor. Nerede, Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda. Ama diyor ki Başkonsoloslukta öldürüldü ama bununla ilgili olarak 5 kişi sorumludur. Bir tanesini oradaki yüksek düzey memurlardan birisi öne çıkarılarak bunlar söyleniyor. Evet bu itiraf edilmesi bakımından bir adımdır. Ama kusura bakmayın dünyanın herhangi bir yerinde bir yabancı misyonda birisi gelecek elini kolunu sallayarak bir adamı öldürecek, buharlaştıracak, o ülkenin çok üst düzey yetkililerinden talimat alınmadan böyle bir cinayetin işlenmesi mümkün değil. Dolayısıyla Türkiye olarak biz bu cinayetin bütün yönleri ile ortaya konulması için gayret sarf ediyoruz. Uluslararası camiada bütün gücümüzü, dikkatimizin bu noktaya tekzip edilmesi için uluslararası camia ile işbirliği yapıyoruz. Suudi Arabistanlı yetkililerden ısrarla talebimiz bu talimatı kim verdi, cinayet emrini kim verdi sadece bunun tetikçilerin değil aynı zamanda emri verenlerin de ortaya çıkarılması, önce Suudi Arabistan’ın sorumluluğunda, ardından da uluslararası camianın sorumluluğundadır. Dolayısıyla falanca tetikçi bu işi bitirdi diyerek böylesine önemli bir siyasal cinayetin böylesine vahşi bir katliam niteliğindeki bir hadisenin üstünün örtülmesi mümkün değildir. Türkiye olarak bu konuya insani açıdan yaklaşan ülke olarak bu konudaki hassasiyetimizi korumaya devam edeceğiz” dedi.


AK Parti Genel Başkan Vekili Kurtulmuş, Muğla’da cuma namazının ardından esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Esnaflarla sohbet eden Kurtulmuş, tarihi arasta çarşısında halı, tenekeci, kahvecileri ziyaret etti. Kurtulmuş Kurşunlu Camii meydanında vatandaşlar tarafından hayır amaçlı dağıtımı yapılan lokmadan tattı, vatandaşlara lokma dağıttı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Burdurlu öğrenciler Yörük kültürünü yaşayarak öğrendi Burdur’un Tefenni ilçesinde Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerine BESTE projesi çerçevesinde öğrencilere Yörük kültürünü aşılamak amacıyla temsili Yörük yaşantısı etkinliği düzenlendi. Etkinlikte Yörük çadırında Yörük çalgıları eşliğinde yöresel türküler söylenirken yüzlerce öğrenci aynı anda yöresel halk oyunlarını oynadı. Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 2023-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı’nda başlatılan "Burdur’da Etkin Sürdürülebilir Tamamlayıcı Eğitim Projesi (BESTE)" çerçevesinde yıl boyunca öğrencilere yönelik çeşitli etkinlikler ve eğitim faaliyetleri düzenlendi. Proje çerçevesinde öğrencilere müfredat haricinde kişisel gelişimlerine de katkı sağlamak hedefleniyor. Burdur’un Tefenni ilçesinde bulunan Tefenni Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrencilere Teke yöresinin ata kültürü olan Yörük kültürünü aşılamak amacıyla okul futbol sahasında temsili Yörük yaşantısı etkinliği düzenlendi. Futbol sahasına kurulan Yörük çadırında Yörük çalgıları olarak bilinen sipsi, cura, kabak kemane ve saz eşliğinde yöresel türküler söylenirken bir yandan da Yörüklerin günlük yaşamlarında kullandığı malzemeler ve binek hayvanları olan develer ile öğrencilere atalarının yaşantısı tanıtıldı. Yörüklerin başlıca yemeklerinden olan etki pilav, yayık ayranı ve gözlemelerin de dağıtıldı etkinlikte öğrenciler hep birlikte yöresel halk oyunlarını oynayarak unutulmaz bir an yaşadı. Etkinlikte konuşan Tefenni Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul Müdürü Feyyaz Korkmaz, "ESTE projesi çerçevesinde öğrencilere Yörüklerin nasıl yaşadığını aktarmak amacıyla böyle bir etkinlik düzenledik. Düzenlediğimiz bu etkinlikte Yörük kültürünün nasıl olduğunu, Tefenni halkına ve öğrencilere güzel bir şekilde aktarmaya çalıştık. Kültürümüzdeki bu yöredeki sipsi, yayık ayranı, Yörüklerin kullandığı elbiseler, hayvanlar olsun bunları öğrencilere ve Tefenni halkına tanıtmaya çalıştık. Güzel bir program oldu, inşallah devamını da getireceğiz" dedi.
İstanbul Sarıyer’de öğretmenin darp edilmesiyle ilgili yeni gelişme: Veli, başka öğretmeni darp etmiş Sarıyer’de bir okulda öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğramış, olay sonrası Polis ekipleri tarafından gözaltına alınan veli Ali Ç., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Öğretmenin darp edilmesiyle ile ilgili Veli’nin öğrencinin yanlış yönlendirmesi nedeniyle olayla ilgisi olmayan başka bir öğretmeni darp ettiği öğrenildi. Sarıyer’de bulunan Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana gelen olayda iddiaya göre okulda görevli olan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyarmış. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürülmüştü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. ‘Başka öğretmene yumruk atmış’ Öğrencisi ile birlikte okula gelen Veli Ali Ç., koridorda darp ettiği öğretmenin öğrencisini uyaran öğretmen olmadığı ve öğrencinin yanlış bilgilendirmesi nedeniyle olayla ilgisi olmayan başka bir öğretmenin darp ettiği ileri sürüldü. Öte yandan öğrencinin daha önce de disiplinsiz davranışlar sergilediği ve akran zorbalığı nedeniyle birden fazla okul değiştirdiği, Veli Ali Ç.’nin ise daha önceden ‘hırsızlık’, ‘kasten yaralama’ ve ‘kötü muamele’ gibi 3 farklı suçtan sabıka kaydının olduğu öğrenildi. Adalet Bakanı paylaştı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunan Prof. Dr. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda öğretmeni darp eden velinin tutuklanarak cezaevine gönderildiğini aktardı. Tunç mesajında şunları paylaştı: "Evlatlarımızı geleceğe hazırlayan, bilgili ve ahlaklı bireyler yetiştirmek uğruna kutsal bir görevi yerine getiren öğretmenlerimize yönelik şiddet eylemi asla kabul edilemez. Hepimizi üzen olayın hemen ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli, İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmıştır."
Ankara Koru Ankara Hastanesi’nde yenilikçi hizmet anlayışında yeni dönem Koru Ankara Hastanesi, hastalarına daha iyi hizmet vermek amacıyla yenilikçi hizmet anlayışında yeni bir dönemin kapılarını araladı. Hastaların, Hastaneye girişinden tüm tedavi ve konaklama süreçlerine kadar dönüşümüne giden Koru Ankara Hastanesi, açtığı dijital dönüşüm ofisi ile de hem yurtiçi hem de yurtdışındaki birçok farklı noktaya da üstün nitelikte hizmet sunabilecek. Ankara’nın önde gelen sağlık kuruluşlarından Koru Sağlık ve Turizm Grubu, “Koru’da Yeni Dönem” başlığıyla başlattığı dönüşüm çalışmalarını düzenlediği lansman toplantısı ile paydaşlarına duyurdu. Koru Sağlık ve Turizm Gurubu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Biri, burada yaptığı konuşmada, sağlık alanında dünyadaki tüm gelişmeleri takip ettiklerini belirterek, “2024 yılı bizim açımızdan yeniden gelişim ve dönüşüm yılı olacak. Bu kapsamda yurtiçinde ve yurt dışında yeni projeleri uygulamaya koyduk. Bugün geniş katılımlı paydaşlarımızla bir araya geldik. Sağlık sistemlerinin geldiği noktayı ve kurum olarak da neler yaptığımızı paylaştık” ifadesini kullandı. “İngiltere, ABD ve Irak’ta Merkezler Oluşturuldu” Koru Sağlık Grubu’nun yurtdışında da çalışmalarına hız kesmeden devam edildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Biri, “Dünya’da 3 merkezde yeni açılımlar yaptık. İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri New York’ta merkez oluşturduk. New York’ta kendi şirketimizin merkezini kurduk ve aynı zamanda bir sağlık turizmi ofisi açtık. Benzer bir şekilde Irak’ta da çalışma yaptık. Dünyanın çeşitli ülkelerinde sağlık turizmi alanında çalışmalarda yapıyoruz” diye konuştu. “Paydaşlarımızla Birlikte Hareket Ediyoruz” Söz konusu çalışmaları uyumlu bir şekilde iş ortaklarıyla beraber gerçekleştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Biri, “Hizmet standartlarımızı da yükseltmek için dijital dönüşüm ofisi kurduk. Dijital ofis aracılığıyla hem sistemimizi dönüştürmeye hem de dünya ile entegre olmaya gayret ediyoruz. Tüm çalışanlarımızın eğitimi ile de ‘e-nokta’ adı altında bir eğitim platformu ile arkadaşlarımızı yeni dönüşüm dönemine hazırlamaya gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı. Koru Sağlık ve Turizm Grubu COO ve İcra Kurulu Üyesi Uzm. Dr. Ali Özön de Hastanenin teknolojik ve akademik dönüşümü verdiği bazı örneklerle dile getirdi. Yatan hasta katlarında 150 metrekare 3 king suit odanın yanı sıra 4 suit oda ve 13 connect oda çok konseptini çok yakında hayata geçireceklerini ifade Uzm. Dr. Ali Özön, bu konseptin Ankara’da başka bir örneğinin olmadığına dikkat çekti. Uzm. Dr. Ali Özön, Hastanede fark oluşturan bazı hizmet alanlarını şöyle sıraladı: “1000 metrekareye yayılan alanla Türkiye’nin tek yapı altında en donanımlı Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine sahibiz. Kadın Hastalıkları ve Doğumla ilgili tüm işlemler bu alanda gerçekleştirilmektedir. Ankara’da 7/24 Acil Servis, Pediatri, Kadın Hastalıkları ve Doğum, hizmeti veren tek hastaneyiz. Çok yakın zamanda 7724 evde bakım hizmetimiz de devreye girecek. Hastane içinde bir kat tamamen Pediatri Kliniğine ayrılarak diğer tüm branşlardan ayrı tutulmuştur. Ankara’da uçuş hekimliğine ev sahipliği yapan nadir Hastaneler arasında bulunmaktayız. Patoloji haricinde şu anda modent tıpta tanılı ve tadevi için kullanılabilecek tüm bölümler aynı çatı altında ev sahipliği yapıyoruz. Hastanemizde toplam 31’i prof., 14’ü doçent olmak üzere 120 hekimle hizmet vermekteyiz. Önemli bir akademik kadroya sahibiz. Koru Ankara Hastanesi, son teknoloji ürünü da Vinci Robotik cerrahi sistemi ile ülkemizin nadir robotik cerrahi merkezlerinden biridir. Robotik cerrahide yaklaşık iki bin 500 ameliyat gerçekleştirdik. Ameliyathanelerimizde ileri teknoloji ile donatılmış; 10 adet operasyon odası, 3 adet laminer folow donanımlı, 2 adet skopi uyumlu, 1 adet da Vinci Robotik Cerrahi ameliyat odamız bulunmaktadır. Hastanemiz bünyesinde Girişimsel Nöroradyolojide kullanılan cihaz en ileri teknoloji ürünüdür. Bu kapsamda hocalarımız dünya çapında isim sahibi hocalarımızdır. Birçok laboratuvar testini kendi laboratuvarımız bünyesinde gerçekleştirmekteyiz. Hemşirelik bakımı konusunda hasta deneyimi açısından son derece yüksek deneyime sahiptir. Teknolojik anlamda tüm teknolojiler bina içinde bulunmaktadır. Bu nedenle hastalar herhangi bir sebeple başka bir mekze yöneltecek hiçbir eksik bölüm bulunmamaktadır. Gastroenteroloji merkezi Ankara’da en kapsamlı merkez olma özelliğine sahipdir. 2 profesör hekim tarafından yönetilmektedir. EUS gibi ileri teknoloji ürünü cihazlarla donatılmıştır. Türkiye’deki 7 gama knife cihazından birine ev sahipliği yapıyoruz. Beyin tümörlerinde hastanın kafa tası açılmadan işlem gerçekleştirilebilmektedir. Kardiyoloji kliniğimizde kalp ritim bozukluklarında kullanılan son teknoloji ürünü ‘Carto 3’ cihazı kullanılmaktadır. Mikro ultrason füzyon biyopsi, ABD’li Johns Hopkis ile geliştirilen bir teknoloji. Ülkemizde ilk olarak hastanemizde uygulanmaya başlandı. Özellikle prostat kanseri tedavisinde kullanılan en ileri teknolojidir.”