YEREL HABERLER - 22 Haziran 2016 Çarşamba 13:23

Çiftçinin 40 Yıllık Gelir Kapısı; Limon

A
A
A
Çiftçinin 40 Yıllık Gelir Kapısı; Limon

1970’li yıllarda pamuk gelirlerinin düşmesi nedeni ile narenciye üretimine yönelen çitçi, Muğla’nın Ortaca ilçesinde 40 yıldır ürettiği limonu Rusya ve Avrupa ülkelerine ihraç ediyor.
Muğla’da üretilen yıllık 260 bin ton narenciyenin, 100 bin tonunu üreten Ortaca’da yaklaşık 60 bin ton enterdonat limon üretimi yapılıyor. Üretimin yüzde 75’e yakın kısmı ihraç ediliyor.
Yaprakları oldukça iri olan ve ağaçları kuvvetli gelişen enterdonat limonu, farklı iklim özellikleri bulunması, kışın bol yağışlı ve ılıman geçmesi, nemli bir bölgede bulunulması ve üstün ekolojik koşullar taşıması nedeniyle Ortaca ve çevresinde meyve kalitesini her daim yüksek tutuyor.
60 bin dekar arazi üzerinde yaklaşık 60 bin ton enterdonat limon üretimi yapıldığını dile getiren Ortaca Ziraat Odası Başkanı Salim Çöllü; ‘’Ayrıca Nar ve Domates üretimimiz var. Muğla’da üretilen 260 bin ton narenciyenin 100 bin tonu Ortaca’da üretiliyor. Bu üretiminde yaklaşık yüzde 75’e yakın bir oranı ihraç ediliyor. Bu bölgede en iyi yetişen ürünlerin başında limon geliyor. İhracatta en büyük pazarlarımızdan biri olan Rusya’ya ve çeşitli Avrupa ülkelerine limon ihraç etmekteyiz. Bölgemizde ki limonun kalitesi, suyu ve aroması birinci sınıf. Güzel, verimli bir şekilde üretimi yapılıyor’’ diye konuştu.
Limonun Bölgede pamuktan narenciyeye geçiş döneminde ilk üretilen ürünlerden biri olduğunu hatırlatan Çöllü, ‘’Önemli bir gelir kaynağı, bölgemiz narenciye üretiminde lokomotif bir bölge olmasının yanı sıra turizm ile iç içe olduğu için yeşil ile mavinin birleştiği yerdeyiz’’ dedi.
Ailesinin, Ortaca’da limon üretimine ilk başlayan üreticilerden olduğunu ifade eden Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi, harita mühendisi Hasan Şahin, "60’lı yıllarda limonun daha verimli olduğu düşünülerek bu bölgeye getirilmiş, özellikle Ortaca bölgesinde hem kalite açısından, hem aroma açısından ve verim açısından enterdonat limonun çok daha iyi olduğu alıcılar tarafından bize belirtiliyor. Daha iyi gelişebilmesi içinde bir takım çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle Ortaca’nın yüzde 80’ine yakını enterdonat limon üretimi ile uğraşıyor. Kalite ve verim açısından olduğu gibi gelir olarak da memnunuz’’ şeklinde konuştu.
60 yıldır çiftçilik yaptığını söyleyen Sakıp Çakır, pamukçuluğun ardından, narenciyeye başladıklarını belirterek, Muğla ilinde en çok limonunun yetiştiği yerin Ortaca ve köyleri olduğunu söyledi.
1975 Yıllında Alanya’ya bir arkadaşına gezmeye giden babasının pamuk yerine limon ekmeye başladığını anlatan Ekrem Başdoğan ise, ‘’bize babadan kalma bir meslek bu. Havası, iklimi, toprağı ile çok güzel bir yörede yaşıyoruz. Limonlarımızın kalitesi çok güzel’’ ifadelerini kullandı.
Pamukçuluğun ardından 40-45 senedir limon üretimi yaptıklarını söyleyen 82 yaşındaki Ziya Şahin de, bölge limonunun çok değerli olduğunu vurguladı.
Pamuktan, limon üretimine geçiş sırasında bölge ilk limon diken üreticilerden biri olan Şahin, ‘’kabuğu ince olur, sulu olur. Son zamanlarda masrafın biraz fazlalaşmasından dolayı çiftçi olarak zorlanmaya başladık. 83 yaşına giriyorum. Yine bahçe yapacak olsam yine limon yaparım. Bu bölge limona çok uygun bir bölgedir’ dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa FK - Ankara Keçiörengücü maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 18. haftasında oynanın Manisa FK-Ankara Keçiörengücü karşılaşmasının ardından her iki takımın teknik direktörü açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 18. hafta karşılaşmasında Manisa FK, evinde ağırladığı Ankara Keçiörengücü karşısında 2-2 berabere kaldı. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Manisa FK Teknik Direktörü Mustafa Dalcı, "Aslında oyuna çok pozitif başladık. Ama rakip takımın oyuncusunun bireysel becerisi iyi bir gol attı. Hemen arkasından bir penaltı. İyi başlarken bir anda 2-0 gene geriye düşmek kendi sahanda. Tabii ki toparlanması çok zor. Özellikle psikolojik olarak oyuncuyu ve oyunu toparlamak çok zor ama oyuncularım gerçekten de haftalardır bir karakter gösteriyor. Bir oyun gücünü sahaya sunuyor. Dolayısıyla hemen reaksiyon gösterdiler. 10 dakikada tekrar geriye döndük. İlk yarıda maçı öne de geçebilirdik. Dolayısıyla genel anlamda çok doğru işler yaptık. Her zaman şunu savunuyorum. Oyuncularımın yeteneklerini, oyuncularımın gücünü, oyun gücüne çevirip daha çok gelişeceğiz. Her hafta üstüne koyarak mutlaka daha iyi işler yapıyoruz" dedi. Ankara Keçiörengücü cephesi Ankara Keçiörengücü Teknik Direktörü Yalçın Koşukavak ise, "Bizim için kritik bir deplasmandı. Aynı şekilde Manisa’da FK için de. Çünkü aşağıdan bize yaklaşmak istiyorlardı. Biz de kazanıp onlarla aramızı açıp yukarıda biraz daha üst sıraları kovalamak adına bir maçtı işin gerçeği maç öncesi. Oyunun ilk 10 dakikasında 2-0 öne geçtik. Bu çok önemli bir şey deplasmanda 2-0. Ama maçı kazandığımızı falan zannettik. Savunamamaya başladık. 21 ve 22. dakikalarda, 2 dakikada 2 gol yiyip rakibi oyuna ortak ettik. Bu bizim adımıza kötüydü. Oyunu 2-0’dan sonra topa sahip olup veya top rakipteyken iyi kontrol edebilirdik. Bunu başaramadık. Rakibe de ortak edince maç 2-2 bitti. İkinci yarıda kazanma fırsatları yakaladık. Deplasman ama 2-0’dan 2-2 olması tabii üzücü bir şey bizim adımıza" dedi. Maçın ardından tribüne kaçan topun sahaya atılması ve ardından yaşanan gerginlikle ilgili değerlendirmelerde bulunan Koşukavak, "Maçın sonunda yaşanan olaylar var oradan bahsedeyim biraz. Önemli çünkü benim için. Manisa FK’nın analiz antrenörü son bölümde top toplayıcıdan topu alıp biz kaleye yakın bir taç atışı kullanırken topu sahaya atması bu çok yakışıksız bir şey. Hele bir kulüp antrenörü olarak bunu yapması çok ayıp bir şey. Bunu söylemek istiyorum. Yani bunlar yakışık olan şeyler değil. Son dakikada topu atıp zaman çalmak falan filan bunları düşünmeyin. Bunu oyuncular yapıyor maalesef. Onlar biraz genç. Ama antrenör sıfatı, öğretmen sıfatı taşıyan insanların böyle davranmaması gerekir. Çok kınıyorum yani çok üzüldüm. Çok ayıp bir şey. Manisa FK’ya da başarılar dilerim" diye konuştu.