ASAYİŞ - 20 Temmuz 2017 Perşembe 15:30

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın;

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın;

Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında esasa ilişkin genel bir talep sunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avukatı Hüseyin Aydın, öğleden sonraki duruşmada da 47 sanık ile ilgili tek tek taleplerini sunacak.

Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasında esasa ilişkin genel bir talep sunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avukatı Hüseyin Aydın, öğleden sonraki duruşmada da 47 sanık ile ilgili tek tek taleplerini sunacak.


Muğla 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde Şubat ayında başlayan ve üçüncü duruşması devam eden ‘Cumhurbaşkanına Suikast Girişimi’ davasında yavaş yavaş yargılamanın sonuna yaklaşılıyor. Bugün başlayan duruşmada mahkeme müşteki avukatlarından esasa ilişkin taleplerini almaya başladı. İlk talep Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın verdi. Mahkemeye genel bir talep sunan Avukat Aydın, öğleden sonra da 47 sanık ile ilgili tek tek taleplerini sunacak.


Avukat Aydın: Yargılamanın sonundayız


Öğleden önce esasa ilişkin genel bir talep sunan Cumhurbaşkanlığı avukatı Aydın, “Duruşma aylardır sürüyor. İlk defa bu kapsamda bizim de söz söyleme hakkımız oldu. Duruşma sırasında söylemek istediğimiz birçok şeyi usul kuralları gereği bu doğrultuda ayrıntılı söyleme imkânımız söz konusu olmadı. Yargılamanın sonundayız ve biz esas hakkındaki beyanlarımızı hazırladık ve onları arz etmeye başladık. Esas hakkındaki beyanımızda bir sistematik dahilinde esas hakkındaki beyanlarımızı sunduk. Bugün öğleden önce olan kısımda genel bir çerçeve hakkındaki beyanlarımızı arz etmeye çalıştık. Bu genel çerçeve dahilinde 15 Temmuz darbe girişimi bir Fetullahçı darbe olması nedeniyle öncelikle Fetullahçı Terör Örgütü’nün örgüt olarak yapılanması ve bu dosyaya münhasır olarak örgütün mahrem yapılanması, yani TSK’ya yönelik yapılanması hakkında bilgi verdikten sonra 15 Temmuz darbe girişiminin niye bir Fetullahçı darbe sayılması gerektiği üzerinde durduk. Bununla ilgili zaten yakın bir tarihte hafta başında kamuoyuna açıklanan bir Yargıtay kararı oldu. Yargıtay kararından hareketle 15 Temmuz darbe girişiminin hukuken de Fetullahçı bir darbe olduğu sonucuna vardık. O açıklamalardan sonra da sanıkların müştereken ortak olan özellikler, hususlar var onlara değindik. Sanıklar ile ilgili özel kısımlara girmeden önce, nedir sanıkların üzerinde durdukları husus, bir kere Cumhurbaşkanına suikast suçu açısından buradaki kasıtlarının suikast iradesi değil, alıkoyma oldu yönünde açıklamaları vardı. Biz buradaki iradenin alıkoyma iradesi değil, suikast iradesi olduğunu, dosyadaki delillerle izah ettik” dedi.



Sanıklar ile ilgili tek tek talepler iletilecek


Bazı alt rütbeli sanıkların verilen emir doğrultusunda olay mahalline geldiklerini ve eyleme iştirak ettiklerini o nedenle herhangi bir hukuki sorumluluk, cezai sorumluluk kendilerine yöneltilemeyeceği yönünde savunmaları olduğunu belirten Aydın, “Biz de gerek Anayasa hükümleri, gerek Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri ve gerekse askeri mevzuat açısından bu hususun hukuki dayanaktan yoksun olduğu ve suç teşkili eden emrin hiçbir şekilde yerine getirilemeyeceği hususunda gerekçeleri arz ettik. Sanıkların neden örgüt üyesi sayılmaları konusuna da tek tek sanıklar ile ilgili değerlendirmeler yapılmadan önce bunlara değindik. Burada da örgüt üyeliği, Fetalluhçı Terör Örgütü üyeliği ile ilgili Yargıtay’ın kararı çerçevesinde sanıkların özellikle o gece timlerin bir araya gelmesi, silahlanması ve oraya geliş tarzının hiçbir şekilde askeri teamüllere ve kurallara uygun olmadığını, bunun ancak Fetullahçı terör örgütü örgütsel planlaması ve hiyerarşisi dahilinde yapılabilecek bir operasyon olduğunu da ana hatları ve gerekçeleri ile izah ettik. Bu şekilde sanıkların savunmalarında ortak olarak izah ettiklerini bu şekilde cevap verdik ilk bölümde. Öğleden sonraki bölümde, dosyadaki delillere göre olayların ne şekilde icra ettiklerine ilişkin bizim dosya kapsamındaki delilere göre çıkardığımız sonuçlar var. Onu da izah ettikten sonra tek tek sanıklara geçeceğiz. Başta Fetullah Gülen’den iddianamedeki sıralamaya göre her bir sanık için hangi nedenle darbe suçu işlemiştir, hangi gerekçeler ile Cumhurbaşkanına suikast suçu işlemiştir, hangi gerekçelerle örgüt üyesi sayılmalıdır onları da öğleden sonraki aşamada izah edeceğiz” dedi.



Fetullah Gülen’in iadesi


Duruşmalarda sanıkların özellikle Cumhurbaşkanına suikast suçu üzerinde durmaları konusunda da açıklama yapan Aydın, “Şu bizim dikkatimizi çekti. Darbe cezası itibari ile Cumhurbaşkanına suikast suçu 309, 311, 312’den yargılanıyorlar. Burada özellikle sanıkların Cumhurbaşkanına suikast suçu üzerinde önemle durduklarını fark ettik. Özellikle Fetullah Gülen’in iadesi ile ilgili bir bağlantısı var mı diye onu araştırdık. İade ile ilgili mevzuatı taradığımızda Cumhurbaşkanına suikast suçu isnat edilen bir kişinin hiçbir şekilde bulunduğu devlet tarafından bu suç siyasi suçtur gerekçesiyle iadesinin talebinin reddedilmeyeceğine dair Uluslar arası sözleşmeler var ve bizim ABD ile suçluların iadesine ilişkin yaptığımız anlaşmada da bu hüküm var. Darbe suçu genelde siyasi suç olarak kabul ediliyor. Dolayısı ile Fetullah Gülen’in darbeden sorumlu olması ile ilgili devletler tarafından siyasi suç sayılıp iadesi hukuken engel görülebilir. Ama Cumhurbaşkanına suikast suçu hiçbir şekilde Uluslar arası anlaşmalarda ve ABD ile aramızda olan ikili anlaşmada da iade talebi hukuken reddedilemeyecek bir suçtur. Dolayısı ile sanıkların bunun üzerinde önemle durmalarını biz yine Fetullah Gülen’in iadesini engellemeye yönelik bir örgütsel dayanışma olduğu sonucuna vardık” dedi.



Sanıkların duruşmayı uzatmaya yönelik çabaları


Sanıkların davanın başından itibaren davayı uzatmak, zamana yaymak, sadece bu davada değil, bütün davalarda genel strateji olduğunun altını çizen Hüseyin Aydın, “Ama bunun da bir sınırı var. Usuldeki haklarınızı kullanabilirsiniz, zaman zaman kötüye de kullanabilirsiniz ama bu bir noktadan mahkemeyi engelleyebileceği bir husustur. Burada kullandılar. Bundan sonraki şamada kullanabilecekleri bir usul ve hak kalmadı. Taleplerinin reddedilmesinden sonra uzatma için yapabilecekleri tek şey var. O da reddi hakim talebinde bulunabilirler. Bu da kötü niyetli olmaları halinde zaten davaya uzatmaya neden olmuyor. Davayı uzatmak için savunmalarını uzun tutabilirler, Bunun da bir sınırı var. Bu aşamadan sonra meşru sınırlar içinde hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde de olsa yapabilecekleri bir şey düşünemiyoruz. Ama onlar düşünebildiğimiz şeyleri de yapabiliyorlar bazen. Açık kapı bırakmakta yarar var” dedi.



Aydın: Bu örgüt şeytani zekası olan bir örgüt


Sanıklardan Gökhan Güçlü’nün 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde üzerine giydiği ‘HERO’ yazılı tişört ve bundan sonraki olası eylemleri hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Avukatı Hüseyin Aydın, “Bu örgüt çok dinamik bir örgüt. Mevcut koşullar ve şartlara kendini çok çabuk uyarlayabiliyor. Örgüt yapılanması, stratejisi davranış kalıpları dikkate alınarak gerekli tedbirler alınıyor. Bazen de hiç aklınıza gelmeyen bir şey de ortaya çıkabiliyor. Bu örgüt şeytani zekası olan bir örgüt. Bu olay oldu, onun üzerine bu tedbirler alındı. Ama bundan sonra da bizim hiç aklımıza gelmeyen şeytani zeka ürünü başka eylemler olamaz diyemeyiz. Bunlar olduğunda belki başka tedbirler de alınabilir. Burada örgüt ile ilgili mutlak anlamda bir öngörülebilirlik söz konusu olamıyor. Ama bu olay çok tatsız gerçekten özellikle 15 Temmuz’un hemen öncesinde millete karşı bir meydan okunması mahiyetinde. Ama böyle bir olay hayırlı bir iye de vesile olabiliyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.
Samsun Abdullah Avcı: “Performansımızın çok altında kaldık” SAMSUN (İHA) – Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Samsunspor maçında performanslarının çok altında kaldıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Trabzonspor, deplasmanda Samsunspor’a 3-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Abdullah Avcı, açıklamalarda bulundu. Avcı, kaybettikleri için üzgün olduklarını ifade ederek, "Rakibin çok basit, sade ama çok güçlü bir oyunları var. Bizim maça gelmeden evvel, yanlış hatırlamıyorsam 11 maçın 7’sini içeride kazanmış, tek mağlubiyeti var. Oyunu basit ama doğru ve bunu şiddetli şekilde uygulayan bir takım. Direkt oyunları var ve özellikle burada ikinci topa yanaşmak, ondan sonrasında yapılacak ortalar, bir de rakip arkası şiddetli yapacağı koşullar vardı. Bu plan her maç böyle yani burada da dışarıda da oynadıklarında bunu kendi güçlü oyunlarını oynatıp bunu yansıtıyorlar. Biz buna özellikle oyunun başlangıcında doğru cevap veremedik. Penaltıdan yediğimiz golün arkasından da bizim gibi takıma yakışmayacağı bir organizasyon bozukluğundan dolayı yediğimiz bir gol oldu. Rakip 2-0 öne geçti. Sonrasında tam oyuna tutunacakken golü de bulduk. Kornerden bu sefer kendi kalemize attığımız gol, 3-1 mağlup duruma düştük devreye girerken. Olabilir mi? Olabilir. Geçen haftada iki farklı mağlup duruma düşmüştük. İkinci yarıda daha doğru oyun oynamamız gerekiyordu. Topa sahip miyiz? Evet topa sahibiz. Bunu da bekliyorduk zaten ama bunu beklerken bu oyunu oynarken özellikle oyuna genişlik verip sayısal olarak fazla girdiğimiz ceza sahasında paslar veya kısa ortalar yapmamız gerekiyordu. Rakibi böyle çözecektik, rakibin de baskı şiddeti düşecekti. Zaman zaman bunu dedik ama sonuçlandıramadık. Oyunun başından sonuna kadar net bir şekilde bireysel performanslarımız hem de oyun performansımızın çok altında kaldık ve hiç doğru ve şık olmadı" dedi. "Rakip bugün çok istedi" Lig ve kupadaki durumlarını da değerlendiren Avcı, "Üçüncülük anlamında lige baktığında haftaya başlarken birine 6 puan, birine 7 puan önde girdik. Rakibin bir tanesinin kazanması puan farkının 4 puanına düşmesi bu bizi yukarıya doğru çekmesi gerekirken aşağıya doğru gitti. Konsantrasyon bozuktu. Oyunun her anı doğru oynamadık. Futbolda bazen kaybedersin. Ama oyunu doğru oynamaya çalışırsın ama kaybedebilirsin. Çünkü karşında da bir rakip vardır. Rakip bugün çok istedi. Fiziksel olarak bizden daha fazla mücadele etti. Daha fazla temas yaptı. Daha fazla sertlik yaptı ki normal. Biz buna hem sertlikle hem mücadeleyle doğru cevap veremedik. Onun için rakibimizi tebrik ediyoruz. Samsun stadı çok güzel bir ortam. Samsun bir futbolcu yeri geçmişiyle, tarihiyle stadyumuyla ilk defa geldim. Yapanların emeğine sağlık. Ama şunu da belirtmek istiyorum futbol bir iyileştirme gücü olan güzel bir oyundur. Bu sadece burayla alakalı değil genel olarak söylüyorum. Dilimizi üslubumuzu değiştirmediğimiz sürece gönlümüzü dönüştüremeyeceğiz. Sonunda ölüm yoktur, kalım yoktur, savaş yoktur. Mücadele vardır. Onun için bu bir ölüm kalım maçı değildir. Bu tarihte oynanmıştır, oynanmaya da devam edecektir müsabakalar. Lütfen bu oyuna böyle bakalım. Rakibimizi yaptıkları mücadeleden dolayı tebrik ediyoruz. Bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum. Bizim adımıza 4 gün sonra, çarşamba günü bir adım kaldı, finale oynayacağımız kupa maçımız var. İstanbul’da oynayacağız. Şimdi buradan ne çıkartacağız? Bir sürü olumsuzluğun olduğu oyun anlamında ve performans anlamında bunu kaldırıp konsantrasyonumuz daha yüksek, doğru bir oyunla Karagümrük maçına hazırlanıp ligde de bundan sonra kalan 3 maçı en iyi şekilde tamamlayıp ligi 3. sırada bitirmek istiyoruz" diye konuştu.
Samsun Gisdol: “Çok büyük bir adım attık” SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Markus Gisdol, Trabzonspor’u yenerek kümede kalma yolunda çok büyük bir adım attıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Samsunspor, sahasında karşılaştığı Trabzonspor’u 3-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Markus Gisdol, açıklamalarda bulundu. Kümede kalma yolunda çok kritik bir virajı geride bıraktıklarının altını çizen Gisdol, “Eminim bugün herkes bu takımı ve taraftarı çok sevdiğimi daha iyi anlamıştır. Bugün taraftarımızla birlikte sahada çok iyiydik. Taktiksel anlamda iki yarıda da çok iyiydik. Çok zor bir takıma karşı oynadık. Bu galibiyeti almak çok özel oldu. Maçtan önce taktiğimizi belirlemiştik. Rakibin ritim yakalamasını, kendi oyunlarını oynamalarına müsaade etmeyecektik. Rakibe nefes aldırmadık. Her zamankinden daha fazla koşmaları, mücadele etmeleri gerektiğini futbolcularıma söylemiştim. Bunu da çok iyi yaptılar. Sadece Holse ve Marius değil tüm oyuncularımız çok iyi bir performans gösterdiler. Tüm takımımı tebrik ediyorum. Oyuncularımız son maçlardan dolayı çok kızgındı. Hafta boyunca taktiksel anlamda neler yapmaları gerektiğini anlattık. Tüm futbolcular bugün işlerini en iyi şekilde yaptılar. Matematik öğretmeni değilim. Rakamları hesaplamayı sevmiyorum. Bugünkü galibiyet ile büyük bir adım attık. Göreve geldiğimde son 3 haftaya 42 puanla gireceğimizi söyleseler kimse de ben de inanmazdım. Son maçlara da aynı konsantrasyon ile devam edeceğiz” dedi.
Kayseri Tolunay Kafkas: "Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Kayserispor maçının ardından yaptığı açıklamada, "Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Karagümrük, deplasmanda Kayserispor ile 2-2 berabere kaldı. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Kafkas, "Oyuna kötü başladık. Zaten hemen akabinde başlar başlamaz bir gol yedik. Oyun dengelemeye çalıştık ama oyunu çok ufak bir bölümünde ilk devre dengeler gibi olduk. Geldiğim günden beri ilk devre hiç bize yakışmayan iyi bir oyun olmadı. Özellikle pres konusunda ciddi sıkıntılar yaşadık, çok çalışmamıza rağmen maalesef bugün istediğimizi yapamadık. İkinci devreye oyuna müdahalelerle, oyuncu değişiklikleriyle oyun istediğim gibi olmadı ama öne geçtik. Fakat çok kısa süre içerisinde yediğimiz gol bizi yine sıkıntıya soktu. Oyunun kontrolü zaman zaman bizde oldu. Zaman zaman Kayserispor’da oldu. Aslında iki takım da kazanabilecek pozisyonları yakaladı. Biz çok pozisyon veren bir takım değildik ama bugün itibarıyla verdik. Böyle zor bir deplasmanda Kayserispor gibi iyi bir takımdan, iyi oyunculardan kurulu bir takımdan bir puan aldık. Yolumuza devam edeceğiz. Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız. Kayserispor’a da bundan sonraki maçlarında başarılar dilerim" ifadelerini kullandı.