GENEL - 16 Temmuz 2018 Pazartesi 00:12

Başkan Asya: “Bugün zulmün helakına şahitlik ettiğimiz bir gün”

A
A
A
Başkan Asya: “Bugün zulmün helakına şahitlik ettiğimiz bir gün”

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katılan Belediye Başkanı Feyat Asya, “Bugün bağrımızdan kopan 250 canın şahadet ile şereflendiği bir gün.

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katılan Belediye Başkanı Feyat Asya, “Bugün bağrımızdan kopan 250 canın şahadet ile şereflendiği bir gün. Bugün zulmün helakına şahitlik ettiğimiz bir gün” dedi.


Muş’ta, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenlendi. Akşam saatlerinde Muş Valiliği önünde toplanan halk, protokol üyeleri ile birlikte belediye meydanına kadar yürüdü. Vatandaşların yoğun katılım gösterdiği program ilk olarak saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Kur’an-i Kerim tilavetiyle devam eden programda protokol konuşmalarına geçildi.


Burada bir konuşma yapan Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, “Bugün, tarihe ilelebet adı ‘ihanet günü’ kalacak bir gün. Bugün bir ses ve bir sela ile sabahı muzaffer olacak bir gün. Bugün 80 milyon isimsiz ve silahsız kahramanın destan yazdığı bir gün” dedi.


Başkan Asya, şunları kaydetti:


“Bugün bağrımızdan kopan 250 canın şahadet ile şereflendiği bir gün. Bugün zulmün helakına şahitlik ettiğimiz bir gün. Ve bugün artık hiçbir şeyin dün gibi olmayacağı, yarını aydınlık, yarını özgürlük ve yarını inananların olacağı bir gün. İki yıl önce bugün, 15 Temmuz akşamı, bu ülkenin geleceğine kast edildi. Bir grup hain bu ülkenin onurlu halkına kurşun sıktı. Her şeyi kendilerince hesap etmişlerdi ancak Allah’ın hesabını düşünememiştiler. Bu aziz milletin göğsünü tanklara toplara siper edeceğini hesaba katmamıştılar. Bu topraklarda yaşayanlar olarak o gece el ele verdik, gönül gönüle verdik ve hep beraber bir tarih yazdık. Bizleri muvaffak eden Allah’a binlerce şükürler olsun. 15 Temmuz akşamı, bu toprakların tarihini, bu toprakların yiğit ve yürekli halkı yeniden yazdı. Her on yılda bir, ruhunu şeytana satmış uğursuz ve onursuz darbecilerin hakaretlerine, işkencelerine, cinayetlerine ve zulümlerine maruz kalan halkımızın onurlu ve yürekli evlatları olarak, imansız ve izansız cuntacılara geçit vermedik. Milletimiz, korkusuzca zorbalara, alçaklara, kalleşlere karşı dimdik durarak direndi. Onların o kirli emellerine ulaşmalarına imkan ve fırsat vermedi.”


15 Temmuz 2016 gecesi Muş’ta bir kalkışmanın yaşanmadığını hatırlatan Başkan Asya, “O gece Muş’ta bir kalkışma olmadı ancak 15 Temmuz akşamı sokaklara çıkan yürekli Muş halkı Ankara’daymış gibi, İstanbul’daymış gibi hareket ediyordu. Eşi ve benzeri görülmemiş büyük bir kardeşlik ve dayanışma ruhu içinde, milli irademizi küresel çıkar çetelerine teslim etmedik. Darbelerden epeyce canı yanmış bir halkın çocukları olarak haklarımıza, irademize, tercihlerimize, geleceğimize ve onurumuza sahip çıktık. İşbirlikçi, paralelci, cuntacı zalimleri birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhuyla bozguna uğrattık. Adil ve aydınlık bir gelecek adına umutlarımızı tazeledik. Kardeşliğimiz daim olur inşallah” şeklinde konuştu.


“Yıllardır bu ülke insanının maddi ve manevi bütün duygularını kendi hedefleri ve hesapları uğruna sömüren bu zavallıların maskeleri 15 Temmuz’da düşmüş, gerçek yüzleri ortaya çıkmıştır” diyen Asya, “Kendilerinden başka kimseye Müslüman gözü ile bakmayan bu zavallılar, her türlü takiyyeyi yapıp bu halkı iliklerine kadar sömürmüştür. En başarılı çocukları ikbal ve başarı adına ailelerinden koparıp beyinlerini yıkayarak birer militan gibi kendi hesapları uğruna kullanmıştır. On binlerce yuva, bu aileler tarafından dağılmıştır. Büyük bir musibet olarak başlayan 15 Temmuz sonrası ihanetçilerin ifşa olması ile Allah’ın bir nimeti olarak bizlere sunuldu. O musibet sayesinde kimlerin hain olduğu orta çıktı. Topraklarımız üzerinden alçakça uçuşlar yaparak bize gözdağı vermek isteyen alçaklara bu millet haddini bildirdi. Kendi yerelimizde de vatandaşlarımız Cumhurbaşkanımızın çağrısından önce milli iradesine sahip çıkmak için sokaklara çıkarak tepkisini ortaya koymuştur. Aynı şekilde bu yürekli halk 27 gün boyunca ülke genelinde olduğu gibi Muş’ta da sokakları boş bırakmayarak adeta dünyaya meydan okumuştur. Sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.


“Bu topraklar küresel efendilerin işgal coğrafyası olmayacak”


Başkan Asya, konuşmasının devamında, “Milletimiz sayesinde bütün ihanet çetelerinin ve şer şebekelerinin hevesleri kursağında kaldı. Artık bütün dünya biliyor ki, bu can bu tenden çıkmadıkça, bu topraklar küresel efendilerin işgal coğrafyası olmayacak. Siyasetin, askeriyenin, güvenliğin, yargının en küçük birimlerine kadar sızmış, devleti ve toplumu tepeden tırnağa çepeçevre kuşatmış yalancı ve yabancı bir yapıyla karşı karşıya kaldık. Bu yapıyla başa çıkabilmek için cesaretli, kararlı ve iradeli olduk, olmaya devam edeceğiz. Bu tür yapılara karşı asla zaafa düşmemeliyiz. Onları hafife almamalıyız. Aksi takdirde çok pahalı bedeller ödemek zorunda kalabiliriz. Yeniden kurulan bir dünyada Ortadoğu’nun kadim halkları olarak irademizin emperyalizmin, Siyonizmin güdümüne girmesine izin vermemeliyiz. Yeniden varoluş öykümüzü bu kirli ve kanlı kalemlerin yazmasına rıza göstermemeliyiz. Bu karanlık güçlerin halen fırsat kolladığını unutmamalıyız. Nasıl ki 15 Temmuz’da irademize sahip çıktıysak, bundan böyle de gerektiğinde bedel ödeyerek irademize sahip çıkalım. Adil ve özgür bir dünyanın kurulması adına her zaman, her yerde ve her şekilde hazır olalım. Bu duygu ve düşüncelerle, irademizi ve topraklarımızı darbecilere karşı korurken şehit olan vatandaşlarımıza ve güvenlik görevlilerimize Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Rabbim, bir daha milletimize ve milli iradeye namluları doğrultmak isteyen, tankla, topla, mermiyle, bombayla, uçakla saldırmak isteyen bedbahtlara, güdümlü hainlere, alçaklara asla fırsat vermesin. Allah sizlerden razı olsun. Yaşasın adalet, yaşasın kardeşlik, yaşasın özgürlük. Kahrolsun cuntacılar, kahrolsun onların yerli ve şımarık piyonları. Kahrolsun onların kanlı oyunları, kahrolsun onların kirli emelleri. Zalimler için, caniler için, cuntacı ve darbeciler için yaşasın cehennem. Allah bir daha bize 15 Temmuzları yaşatmasın. Allah Türkiye halklarına zeval vermesin” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.