- 04 Ekim 2017 Çarşamba 14:13

Başkan Asya, mahalle halkına hizmetleri anlattı

A
A
A
Başkan Asya, mahalle halkına hizmetleri anlattı

Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, her hafta farklı mahallede vatandaşlarla bir araya gelerek, mahalle sakinlerine belediye hizmetleri hakkında bilgi veriyor.

Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, her hafta farklı mahallede vatandaşlarla bir araya gelerek, mahalle sakinlerine belediye hizmetleri hakkında bilgi veriyor.


Belediye Başkanı Feyat Asya, ‘Halk Buluşmaları’ toplantılarını sürdürüyor. Bu hafta Zafer Mahallesi sakinleri ile bir araya gelen Başkan Asya, belediyenin projeleri ile ilgili sunum yaparak, merak edilen konuları açıklığa kavuşturdu.


“Sarı bloklar sorununu çözüme kavuşturuyoruz”


Sarı bloklarda gelinen aşamaya değinerek başlayan Başkan Asya, “Kıymetli hemşehrilerim, göreve gelir gelmez üzerinde çalışmaya başladığımız konulardan biri de sarı blokların durumudur. Sarı blokların son halinin şehrimizin bir eksikliği olduğunu her platformda dile getirdik. Burada yaşayan vatandaşlarımızın rahat bir ortamda yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak için çalışmalarımıza başladık. İmar komisyonu, belediyenin imar ekibi, ilgili oda temsilcileri ve inşaat sektöründe faaliyet gösterenlerle sürekli istişare ederek bu konuda kararlar aldık. Bu süreçte yaptığımız tüm toplantılarda mahalle muhtarımızı davet ettik, kendisi de icabet etti. Sizlerin hassasiyetini göz önünde bulundurarak uygulanacak projeyi kabul ettik. Şu anda bu bölgede 18. madde uygulaması yapılıyor” dedi.


“Uygulanan proje ile zafer mahallesi cazibe merkezi olacak”


Sarı bloklarda uygulanan İmar Kanunun 18. Madde uygulaması ile ilgili vatandaşları bilgilendiren Başkan Asya, “Bu bölgedeki sosyal alanların, yeşil alanların, ibadet alanlarının ve yürüyüş alanlarının belli bir düzende olacak şekilde yapmayı planlıyoruz. Bu doğrultuda revize ettiğimiz imar planına göre evlerin 8 katla sınırlı olmasına ve emsal 2,4, taban kullanım alanı ise yüzde 30 olmasını kararlaştırdık. Sınırları zorlayarak bu kararı aldık. Bunun hayata geçmesi ile Muş’un en cazip mahallesi inşa edilecek. Sizlerin, eski ve depreme dayanıksız evler yerine modern yapılarla kalmanız için elimizden geleni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz” İfadelerini kullandı.


“Bir daha suların kesilmeyeceği, kanalizasyon sorununun yaşanmayacağı bir Muş inşa ediyoruz”


Alt yapı çalışmaları ile ilgili konuşan Başkan Asya, “2014 yılında yine sizlerle bir araya geldiğimizde bu şehrin alt yapı sorununu çözeceğimize dair söz verdik. Allah’a şükürler olsun ki bugün sizlerin karşısına bu projemizi başlatmış olarak çıkıyorum. Söz verdiğimiz ve vaat ettiğimiz projeleri bir bir hayata geçiriyoruz. İlimizin içme suyu, yağmur suyu ve kanalizasyon hatalarının tamamının yenilenmesi için gerekli çalışmaları başlattık. Geldiğimiz nokta itibari ile ana güzergahlarda ciddi bir ilerleme kat edildi. Birçok mahallemizde ara sokakların da döşemeleri yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Tabi bu sürecin sıkıntılı olduğunu sizlerin desteği ile üstesinden geleceğimizi söyledik. Çalışmalar sırasında toz, duman, trafik gibi sıkıntılarla karşılaşıyoruz. En önemlisi yer altı haritamız olmadığı için istemeden içme suyu şebekelerinin patlamasına ve haliyle su kesintileri yaşanıyor. Ancak bütün bunlara rağmen bir daha suların kesilmeyeceği, kanalizasyon sorununun yaşanmayacağı bir Muş inşa ediyoruz. Dolayısıyla bu konuda bizleri desteklemeye devam edin. Hep birlikte ilimizi büyük bir sıkıntıdan kurtarmış olalım” şeklinde konuştu.


“Şehrimizin bir bütün yollarını yenileyerek halkımızın hizmetine sunacağız”


Yapılacak üst yapı çalışmalarına değinen Başkan Asya, “Kıymetli hemşerilerim, şu anda kazı ve döşeme çalışmalarından dolayı ilimizin yollarının büyük bir kısmı tahrip olmuş vaziyette. Şunu özellikle belirtmek isterim ki, bir şehrin alt yapısını düzeltmeden üst yapısına ne yaparsanız yapın hiçbir anlam ifade etmez. Dolayısıyla bizler şu anda kapsamlı bir alt yapı projesi yürütüyoruz. Kazı ve döşeme çalışmalarının tamamlandığı bölgelerin üst yapısını tamamen yeniliyoruz. Bunun için yeterli imkana sahibiz. Allah’ın izniyle şehrimizin bir bütün yollarını yenileyerek halkımızın hizmetine sunacağız” diye konuştu.


“İçme suyu sorununu çözüme kavuşturuyoruz”


İçme suyu projesi hakkında mahalle sakinlerini bilgilendiren Başkan Feyat Asya, “Alt yapı projesi gibi, bu şehrin içme suyu konusunda yaşadığı sorunu da çözüme kavuşturmak için sizlere söz verdik. İlk etapta şehrimizin su potansiyelini öğrenmek için kapsamlı bir arayış içerisine girdik. Elde ettiğimiz sonuç, dağlardaki suyun yüzeysel olduğunu ve o yıl içinde yağan kara göre değişkenlik göstereceğini tespit ettik. Bakanlık nezdinde girişimlerde bulunarak köklü bir çözüme gittik. Alparslan 2 barajından şehre cazibeli içme suyu getirilmesi noktasında çalışmalar başlatıldı. Allah’ın izniyle bu proje sayesinde ilimizin bir bütün uzun yıllar su diye bir sorunu kalmayacak” dedi.


“Hesabını veremeyeceğimiz bir icraatımız yoktur”


Başkan Asya, konuşmasının devamında, Muş’a canlı hayvan pazarı, yaş sebze meyve hali ve soğuk hava deposu, tıbbi atık sterilizasyon merkezi, sokak hayvanları rehabilitasyon merkezi gibi birçok tesisi hizmete sunduklarını, yeşil alan kapasitesini 43 bin metrekareden 250 bin metrekareye çıkardıklarını belirterek, “Biz hiçbir zaman sizden bağımsız hareket etmedik. Sizlerin hassasiyetini göz önünde bulundurarak stratejik planımızı hazırladık. İhtiyaç duyulan ve eksikliği yaşanan hizmetleri sizlerle buluşturmak için elimizden geleni yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bu çalışmaları yaparken ‘Ortak Akıl’ı esas aldık. Hesabını veremeyeceğimiz bir icraatımız yoktur. Onun için halkımızla iç içeyiz. Yaptıklarımızın hesabını veriyoruz. Merak ettikleri, öğrenmek istedikleri her şeyi birinci ağızdan kendileri ile paylaşıyoruz. Biz bu şehrin imarı ve inşası için bir dönüşüm sürecine girdik. Allah’ın izniyle bu süreci yine halkımızın desteği ile başarılı bir şekilde tamamlayacağız” ifadelerini kullandı.


Başkan Asya, yaptığı konuşmanın ardından vatandaşların sorularını yanıtladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Temel amacımız enflasyonu düşürmek, kalıcı sosyal refahı sağlamak" İSTANBUL (İHA) – Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Temel amacımız enflasyonu düşürmek, kalıcı sosyal refahı sağlamaktır. Aşama aşama ne yaptığımızı bilerek bu süreci yönetiyoruz. Gelecek yıl enflasyonun yüzde 20’nin altına düşmesini öngörüyoruz. Yeniden tek haneli enflasyona 2026’da dönecek şekilde programımızı uyguluyoruz. Yapısal reformlarla, para politikalarıyla, mali politikalarla bunu adım adım gerçekleştireceğiz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen "Türkiye’nin Gücü Ödülleri" programına katıldı. Yılmaz, programda yaptığı konuşmada Türkiye’nin ekonomik verileri ile enflasyonla mücadele gibi konularda açıklamalarda bulundu. Enflasyon ile mücadelenin öncelikleri olduğunu söyleyen Yılmaz, Mayıs ayı itibariyle enflasyonda düşüşün görüleceğini söyledi. Yılmaz, "Ekonomide dengeli büyümeyi sağlarken kalıcı sosyal refahı artırmayı hedefliyoruz" dedi. Cevdet Yılmaz, konuşmasına İsrail’in Gazze saldırılarını hatırlatarak başladı. Yılmaz, "Gazze’de kimin nerede durduğu tarihe kaydedilecektir. Uluslararası sistemin çalışmadığını gösteren en büyük örnektir Gazze’de yaşananlar. Hangi dine mensup olursa olsun, hangi coğrafyada yaşıyorsa yaşasın bu zulme karşı duranları kutluyorum" ifadelerini kullandı. "Dünya ortalamasının üzerinde ekonomik büyüme performansı gösterdik" Küresel anlamda ekonomik olarak zor dönemlerden geçildiğini ifade eden Yılmaz, "Küresel ortama baktığımızda ekonomik anlamda çok olumlu bir dönemden geçmediğimizi görüyoruz. Bölgemizde de jeopolitik gerginlikler, savaşlar yaşanıyor. Bunun üzerine geçtiğimiz yıl depremi yaşadık. Dünyada talep daralmasına rağmen tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye geçen yılı yüzde 4,5 büyüme ile kapattı. Dünyanın ortalama büyümesi yüzde 3’tü. Dünya ortalamasının üzerinde bir ekonomik performans gösterdik" dedi. Milli gelir artışından da bahseden Yılmaz, "Geçen yıl ekonomimiz 1.1 trilyon doları aştı. Kişi başına düşen milli gelirimiz 13 bin doları aştı. Bu rakamlarla hacim olarak ekonomimiz dünyanın en büyük 17’inci ekonomisi olarak kayıtlara geçti. Son 20 yılda sadece rakamlarımız büyümedi. Niteliksel bir büyümeye de şahit olduk. Alt orta gelir gurubundan, üst orta gelir grubuna yükseldik. Şimdi yüksek gelirli ülkeler ligi eşiğindeyiz. Yüksek gelirli ülkeler liginde Dünya Bankası kriteri kişi başına düşen gelir 13 bin 845 dolar. Türkiye önümüzdeki dönemde bu eşiği atlayarak yüksek gelirli ülkeler ligine dahil olacaktır" diye konuştu. "Kalıcı sosyal refahı artırmayı hedefliyoruz" 2024 yılında iç dış talebin dengelendiği bir yıl olmasının öngörüldüğünü belirten Yılmaz, "Ekonomide dengeli büyümeyi sağlarken, kalıcı sosyal refahı artırmayı hedefliyoruz. Tüketimi dengelememiz lazım, ihtiyacımız olmayan tüketimi azaltmalıyız. Tüketimden elde ettiğimiz tasarrufları üretken alanlara kanalize etmeliyiz. Kamuda ve özel sektörde daha fazla tasarruf yapmalı ve bu tasarrufu verimli alanlara aktarmalıyız. Bunu gerçekleştirme gayretindeyiz" dedi. "Cari işlemler açığı geriledi" Cari işlemler açığı ile ilgili de konuşan Yılmaz, "Cari işlemler açığımız geçen yılın ortalarında 60 milyar dolar seviyesine kadar yükseldi, yıl sonu ise 45 milyar dolara geriledi. Bugün geldiğimiz noktada Şubat ayı verisine göre cari işlemler açığımız 31.8 milyar dolara kadar geriledi. Kalkınmakta olan bir ülkeyiz. Yatırımları azaltarak değil, tasarruflarımızı artırarak dengeyi sağlamalıyız. OVP’de bu sene için yüzde 3 cari açık öngörüyorduk. Gidişata göre yüzde 2,5’lar civarında bu yılı kapatacağız" dedi. Yılmaz, ihracat rakamlarına ilişkin de "Geçen yıl 256 milyar doları bulan bir ihracatımız oldu. Özellikle Avrupa’daki daralmaya rağmen büyük bir ihracat yapıldı. Bu yılda ihracatımız iyi gidiyor. Nisan ayı itibariyle yıllıklandırılmış ihracat rakamımız 258 milyar dolar civarında. Dış ticaret açığımız geriliyor. Mal ticaretinde biraz açık veriyoruz. Hizmet ticaretinde daha iyiyiz. Geçen yıl 100 milyar dolara varan hizmet ticaret hacmimiz oldu. Burada turizmin önemli rolü var. 54 milyar dolar geçen yıl turizmde performansımız oldu. Yılsonu itibariyle 60 milyon turist 60 milyar dolar turizm gelirine ulaşacağız" ifadelerini kullandı. İstihdam oranları İstihdamda olumlu gelişmeler olduğuna da dikkat çeken Yılmaz, "Geçen yıl sonu itibariyle 31.6 milyon kişi istihdam yapılmış. Bu 20 yıl önce 19 milyonlar civarındaydı. Şubat ayında istihdam rakamımız 32.4 milyon kişiye ulaşılmış. OVP’de 10.1 işsizlik oranı öngörüyorduk. Geçen yılı 9,4 ile kapattık. Şubat ayında istihdam oranımız daha da iyileşerek, yüzde 8,7’ye kadar geriledi" diye konuştu. Önceliğin enflasyonla mücadele olduğunu da dile getiren Yılmaz, "Reel tarafta iyiyiz, büyümemiz iyi, istihdamımız iyi, bütçe dengemiz iyi, ihracatımız iyi, turizmimiz iyi. Esas sorunumuz enflasyon. En temel önceliğimiz enflasyonla mücadele. Para politikasıyla, mali politikalarla ve yapısal reformlarla enflasyon sorununu çözme irademizi ortaya koyduk" dedi. "Temel amacımız enflasyonu düşürmek, kalıcı sosyal refahı sağlamak" Mayıs ayı itibariyle enflasyonda düşüşün görüleceğini söyleyen Yılmaz, "Temel amacımız enflasyonu düşürmek, kalıcı sosyal refahı sağlamaktır. Enflasyon adaletsiz bir yapı ortaya koyuyor. Enflasyon sabit gelirlileri daha fazla olumsuz etkiliyor. Enflasyonu düşürmeye odaklandık. Birçok denge içinde enflasyonu düşürme durumundayız. Büyüme, istihdam gibi alanları düşünmezsek daha hızlı enflasyon düşer. Bu çok büyük maliyetler doğurur. Biz aşama aşama ne yaptığımızı bilerek bu süreci yönetiyoruz. Merkez Bankamız açıkladı, yıl sonu itibariyle enflasyonun yüzde 38’e düşmesi öngörülüyor" dedi. "Yeniden tek haneli enflasyona 2026’da dönecek şekilde programımızı uyguluyoruz" Yılmaz, "Gelecek yıl enflasyonun yüzde 20’nin altına düşmesini öngörüyoruz. Yeniden tek haneli enflasyona 2026’da dönecek şekilde programımızı uyguluyoruz. Yapısal reformlarla, para politikalarıyla, mali politikalarla bunu adım adım gerçekleştireceğiz. Yıllık bazda etki göremedik ama aylık bazda etkileri görüyoruz. Yıllık etkiyi Mayıs itibariyle göreceğiz" ifadelerini kullandı. "Baz etkisi ile enflasyon düşüyor diyorlar, esas olan program etkisi" OVP programının etkisiyle enflasyonun düştüğünü ifade eden Yılmaz, "Baz etkisi ile enflasyon düşüyor diyorlar, esas olan program etkisi. Program yok ise enflasyonu düşürmezseniz baz etkisi diye bir şey de kalmaz. Baz etkisini ortaya çıkaran programımızın enflasyonu düşürücü etkisidir. Baz etkisi var ama esas etkiyi yapan programdır. Siyasi ve sosyal sahiplenme ile yürüyen programımız var. Bunun etkisini önümüzdeki dönemlerde daha hızlı göreceğiz" dedi. Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kredi risk primimiz CDS ciddi anlamda geriledi. Geçen yıl ortalarında 700 baz puan civarındaydı. Bugün CDS 300 baz puanın altına indi. Yurt dışından finansman temini artık çok daha elverişli şartlarda. Döviz sorunundan artık bahsetmiyoruz. Seçimlerden önce halkı döviz almaya yönlendirenler oldu. Herkesin yatırım tercihine saygılıyız. Bunu sistematik olarak yapanlara karşı da sesimizi yükseltmemiz lazım. Spekülatif çabalar tam tersine döndü. Seçim sonrası dövizin geldiği yer ortada. Merkez Bankası rezervlerinde toparlanma sağlandı. Kur oynaklığı azaldı. Uluslararası finans koşullarına erişim iyileşmiş durumda." Yılmaz, "Geçen yıl Mayıs ayında Merkez Bankası rezervlerimiz 98,5 milyar dolardı. Şu an 3 Mayıs itibariyle 127 milyar doları buldu. KKM’ı üçte bir oranında azalttık. Finansal istikrarımızı güçlendirirken, reel ekonomiyi ihmal etmiyoruz. Seçici kredi programlarıyla ihracatı, üretimi, istihdamı koruma gayretindeyiz. Reeskont kredilerinde uygun koşullu kredileri ihracatçılarımıza kullandırıyoruz. Yatırımlarda yatırım taahhütlü avans kredisini hayata geçiriyoruz. Burada da proje teklifleri toplanıyor. Teknolojik seviyemizi yükseltecek, katma değeri artıracak projelere uzun vadeli elverişli krediler sağlıyoruz" dedi.
Eskişehir Tahliye kararıyla evden atılan Çolak ailesi 2 gündür sokakta yaşıyor Eskişehir’de geçirdiği iş kazasının ardından çalışamadığı için kirasını ödeyemeyen ve yeni ev sahibi tarafından tahliye kararıyla evinden çıkarılan Murat Çolak, eşi ve 11 yaşındaki çocuğuyla 2 gündür sokakta yaşıyor. Tepebaşı ilçesinde bulunan Çamlıca Mahallesi Yeniköy Sokak’ta eşi ve 11 yaşındaki kızıyla birlikte yaşayan Murat Çolak, geçen yıl çalıştığı inşaatta kaza geçirdi. Gerekli ameliyatları olamadığı için iyileşemeyen, şuanda da yüzde 14 engelli raporu bulunan Murat Çolak, oturduğu evin kirasını ödeyemez hale geldi. Eski ev sahibi mağduriyeti anlayışla karşılarken, Çolak da eline para geçtikçe yaptığı ödemelerle kira borcunu kapattı. Ancak evin satılmasıyla aile daha zorlu günler geçirmeye başladı. Evi satın alan kişiyle anlaşmazlık yaşadığını ve iyileşip çalışmaya başlayacağını söylemesine rağmen ev sahibinin imzalattığı sözleşmenin ardından icrayla karşı karşıya kaldığını söyleyen Murat Çolak, 2 gün önce zorla evden çıkarıldı. Eşi ve 11 yaşındaki kızıyla birlikte tahliye edildikleri evin önünde yaşayan ve komşularının desteğiyle beslenme ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirten Murat Çolak, yardım istedi. "2 gündür dışarda kalıyoruz, komşular yardımcı oluyor" Evlerinden çıkarıldıktan sonra eşyalarıyla birlikte sokakta yaşamaya başladıklarını söyleyen 35 yaşındaki Murat Çolak, "Bacağımda rahatsızlık var, ameliyat olamadım. Geçtiğimiz yıl iş kazası geçirdim. Diğer ev sahibimiz mağduriyetimi kabul etmişti. Ona kira borcum da yoktu. Daha sonra evini sattı. Yeni ev sahibine mağduriyetimi anlattım, çalışıp ödeyeceğimi söyledim. Kendimi toparlayana kadar müsaade etmelerini istedim. Bize sözleşme imzalattılar. Daha sonra bizi icraya verdiler ve 1 buçuk ay sonra tahliye kararı geldi. Mağduriyetimi söylememe rağmen ısrarla evi boşaltmamı istediler. Son geldiklerinde çilingirle girerek zorla çıkarttılar. 2 gündür bu haldeyiz. Dışarda kalıyoruz, komşular yardımcı oluyor. Bundan önce de gelirim olmadığı için komşularım yardımcı oluyordu. Şuradaki kanepede yatıp kalkıyoruz. Yeme içmeyi komşularımız getiriyor. Kendimiz bir şey yapamıyoruz. Çayımızdan kahvaltımıza kadar komşularımız getiriyor. Yetkililerden bize yardımcı olmalarını, ev sağlamalarını talep ediyoruz. En azından ben ameliyat olana kadar yardımcı olurlarsa iyi olacak. Herhangi bir sigortam veya gelirim yok. Hasta olmama rağmen iş arıyorum. Her şeyi göze aldım. Eşim ve çocuğum dışarda kalmasın istiyorum.”