ASAYİŞ - 25 Ağustos 2012 Cumartesi 17:15

İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN:

A
A
A
İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN:

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Bölücü terörün halkımızın kardeşliğini bozmaya, birbirine düşürmeye yönelik gayreti var. Öfkemizi, tepkimizi unutarak birbirimizi sorgular, kardeşliğimizi şüpheli bir ortama doğru taşır bir davranış içine girersek asıl o noktada terör örgütünün amacına hizmet etmiş oluruz. Bu provokasyonlara alet olmayacağız" dedi.
Balıkesir`de TRT`nin canlı yayınına katılan Şahin, son terör olaylarını değerlendirdi. Güvenlik güçlerinin ülkenin her yerinde gerekli tedbirleri aldığını belirten Şahin, "Bu durum karşısında teröristler kırsalda güvenlik güçleriyle doğrudan çatışmaya cesaret edemiyor. Bunun yerine sansasyonel olayları, mesela adam kaçırma, yol kesme, bombalama gibi olayları tercih etmeye başladı. Gaziantep`teki bombalama olayı böyledir. Olay bizi üzmüştür. 9 insanımızı kaybettik. Masum insanlarımız hedef alındı. Bölücü terör örgütü bunu üstlenmedi, daha sonra da inkar etti. Gaziantep`in veya herhangi bir şehrimizin hedef alınmasında, bölücü terör örgütünün kendi varlığını hissettirmesinin yanında başka gayretleri de vardır. Bunun ötesinde provokasyon amacı taşımaktadır. Bölücü terörün şehirlerimizde halkımızın kardeşliğini bozmaya, birbirine düşürmeye, birbiriyle kardeşliğinden şüphe etmeye yönelik bir ortam, bir acı oluşturmaya yönelik gayreti vardır" diye konuştu.
Gaziantep`te bunun çok açık seçik gözüktüğünün altını çizen Şahin, "Sıcak saatlerde halkımızın bir tepkisi ortaya çıktı. Tepki öfkeye dönüştü. Bunlar terör örgütünün eylemlerine duruş açısından beklediğimiz, doğru bulduğumuz tepkilerdir. Milli birliğin ve kardeşliğin, olay anında, acı anında, kan akıtılma anında göstergesidir. Ama terör örgütünün nihai amacı, olayın sıcak saatleri geçtikten sonra da ülkenin herhangi bir yerinde kardeşliğin zaafa uğratılması amacı vardır. Gaziantep`te veya herhangi bir şehrimizde meydana gelen bu tip olaylarda bizim terör örgütüne yönelik tepkimizi göstermemiz çok doğal. Fakat devamında, öfkemizi, tepkimizi unutarak, birbirimizi sorgular, kardeşliğimizi şüpheli bir ortama doğru taşır bir davranış içine girersek asıl o noktada terör örgütünün amacına hizmet etmiş oluruz. Tepkiye evet, öfkeye evet ama kontrol edilemeyen öfke bizim aleyhimize döner, bölücü terör örgütünün ise lehine döner. Kontrolümüzü korumamız gerekir. Koruduğumuza da inanıyorum. Terör örgütünün bu tür provokasyon içerikli hedeflerine alet olmayacağız" diyerek halkı sağduyuya davet etti.
İstihbarat zafiyetiyle alakalı soruları da cevaplandıran Şahin, bunun araştırılacağını söyledi. Güvenlik güçleri ve istihbarat birimlerinin 40 olaydan 39`unu önlediğine dikkat çeken Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"40 meşum olaydan biri gerçekleştiğinde ise haklı olarak eleştirilerimizi yapıyoruz. Buna hiçbir şey söylemiyorum çünkü görevimiz bizim 40`ta 40`tır. Ama benim güvenlik güçlerimin, istihbaratımın şu da hakkıdır; 40 emelden 39`u önlendiğinde onlara teşekkür etmeliyiz. Onların moralini olumsuz yönde etkileyecek değerlendirmeler yapılıyor. Bilen de konuşuyor, bilmeyen de. Herhalde zamanı çok olan konuşuyor. Akabinde, gene istihbaratımızın çabası sonunda 10`u aşkın şüpheli tespit edildi. En önemli aktör, KCK`nın `yapmadık` dediği olayın aktörü tespit edildi. Fotoğrafı, kimliği, kod adı paylaşıldı. Bundan sonra mümkün olduğunca bunu yapacağız. `Suçlu budur, şekli, yaşı, kimliği budur. Ey halkım, bunu hep birlikte yakalayalım da adalete teslim edelim` diyeceğiz. Bunu, istihbarat zafiyeti var mı yok mu diye tartışanlar mı çözdü, yoksa güvenlik güçlerimiz, istihbaratımız mı çözdü? Aslolan olay olmamasıdır, olduktan sonra da şüphelileri delilleriyle yakalayıp benzer olaylardan yara almamaktır."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Pendik’te halk otobüsü şoförü ile motosikletlinin yol verme kavgası kamerada Pendik’te halk otobüsü şoförü ile motosiklet sürücüsü arasında yol verme nedeniyle kavga çıktı. Kavga anı başka bir araç sürücüsünün kamerasına yansırken, otobüs şoförüne saldırmaya çalışan motosikletliye 20 bin 106 TL idari para cezası kesildi. Olay, Pendik Doğu Mahallesi Aydınlıyolu Caddesi üzerinde geçtiğimiz gün meydana geldi. İddiaya göre, seyir halinde olan halk otobüsü şoförü ile motosiklet sürücüsü arasında yol verme nedeniyle tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü. Motosiklet sürücüsünün otobüs şoförüne saldırmaya çalışması üzerine otobüste bulunan yolcular kavgaya müdahale etti, motosiklet sürücüsünü sakinleştirmeye çalıştı. O anlar başka bir araç şoförünün cep telefonu kamerasına yansıdı. Görüntülerin bazı sosyal medya hesaplarında paylaşılması üzerine harekete geçen İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevliler, trafiğin olağan akışına aykırı olarak hareket ettiği ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü tespit edilen K.D. isimli motosiklet sürücüsünü yakaladı. K.D. isimli şahsa yönelik 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun, “Geçici iptal ehliyet ile araç kullanmak”, “Aracı amaç dışı kullanmak”, “Kask takmamak” maddelerinden olmak üzere toplamda 20 bin 106 TL idari para cezası uygulandı. Ayrıca K.D. hakkında “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Düşürmek” maddesinden adli işlem başlatıldı.
İzmir Öğretmenden 12 yaşındaki kız öğrenciye taciz iddiası İzmir’in Bayındır ilçesinde görev yapan bir öğretmen hakkında, 12 yaşındaki kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Öğretmen soruşturma nedeniyle görevden açığa alınırken, çocuğun ailesi öğretmenden şikayetçi oldu. Öte yandan öğretmen hakkında, 8 yıl önce görev yaptığı Bayraklı ilçesindeki bir okulda da soruşturma açıldığı öne sürüldü. Bayındır ilçesindeki bir ortaokulda öğrenim gören 12 yaşındaki N.T., iddiaya göre okulda görev yapan Fen Bilgisi Öğretmeni F.Ş. (53) tarafından şiddete maruz kaldığını ve taciz edildiğini ailesine söyledi. Babasının gözetiminde halaları ile yaşayan N.T.’nin durumu bildirmesi üzerine aile, öğretmen hakkında suç duyurusunda bulundu. Daha önce de aynı suçtan soruşturma geçirmiş N.T.’yi taciz ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunan aile, Fen Bilgisi Öğretmeni F.Ş.’nin 8 yıl önce benzer suçlamayla soruşturma geçirdiğini öğrendi. F.Ş.’nin Bayraklı ilçesindeki bir ortaokulda da taciz suçlamasıyla hakkında soruşturma açıldığı, daha sonra da görev yeri değişikliği yapılarak Bayındır ilçesindeki okula tayin edildiği öğrenildi. Açığa alındı, soruşturma sürüyor Yapılan suç duyurusunun ardından ifadesi alınmak üzere emniyete götürülen F.Ş., buradaki işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkeme tarafından serbest bırakıldı. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü de, suçlamanın ardından olayla ilgili inceleme başlatıldığını ve soruşturma nedeniyle F.Ş.’nin açığa alındığını bildirdi. "Olayın peşini asla bırakmayacağız N.T.’ye bebekliğinden itibaren bakan ve birlikte yaşadıkları kuzeni Elif Özsüer, olayın peşini bırakmayacaklarını söyledi. Özsüer, "N.T., bebekliğinden itibaren bizimle ve ona biz bakıyoruz. 5 Nisan günü öğretmenine soru sorarken kuzenim öğretmeni tarafından şiddete ve tacize maruz kalıyor. Öğretmenin o gün okulda dersi olmamasına rağmen okulda bulunduğunu öğrendik. Öğretmen tokat attıktan sonra kuzenimin arkasına geçerek kendisini taciz etmiş. Kuzenim bunu daha sonra bize anlattığında da önce okula gidip öğretmeniyle görüşmek istedik; ardından da suç duyurusunda bulunduk. Daha sonra yaptığımız araştırmada, öğretmen F.Ş.’nin Bayraklı’da da benzer bir olay yüzünden soruşturma geçirdiğini, daha sonra Bayındır’a tayin edildiğini öğrendik. Öğrencileriyle sürekli yakınlaşan, elle temas eden bir öğretmen olduğunu öğrendik ve biz bu adamın başka bir yerde görev yapmasını istemiyoruz. Gerekli suç duyurusunda da bulunduk ve olayın peşini bırakmayacağız" dedi. "Tutuklanmasını istiyoruz" N.T.’nin eniştesi Anıl Yavuz Özsüer ise F.Ş.’nin tutuklanmasını istediklerini belirterek, "Biz ailesi olarak bu işin peşini asla bırakmayacağız. Duyduğum ilk dakika itibariyle zaten bütün ailemiz çökmüş durumda. N.T., bizim çocuğumuz gibidir. Bu durumu ilk esnada kendisinden duyduğumuz zaman okula gidip bir araştırmada bulunduk. Zaten öğretmenin daha önce farklı aynı sebeplerden dolayı başka bir okuldan bu okula sürgün edildiğini öğrendik. Bu zaten bizim için daha çok acı veren bir durum. Yarın öbür gün bu durumun başka bir çocuğun başına da gelme riskini de taşıyor. Benim sadece anlamadığım bir nokta var; hala neden bu şekilde dosyası açık olmasına rağmen bu kişinin dışarıda serbest bir şekilde, geziyor. Biz devletimizden destek bekliyoruz bu konu hakkında. En yakın zamanda da çözülmesini istiyoruz. Uyku uyuyamıyoruz çünkü. Bize iftira diyor ancak, daha önceki olayda mı iftiraydı? Biz bu öğrencilerin, mağdur olan öğrencilerin hepsinin arkasındayız ve peşini asla bırakmayacağız" açıklamasında bulundu. "Adalet yerini bulacak" Olayla ilgili açıklama yapan öğretmen F.Ş. de, "Şu anda soruşturma aşamasında olan bir konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapmamın doğru olmaz. Olay netleştikten ve adli ve idari soruşturmalar tamamlandığında adaletin yerini bulacağına olan inancımızı dile getirmek isteriz" sözlerine yer verdi.
İzmir Eğitim için diplomatik zirve İzmir’de, uluslararası öğrencilerin kentte yönlendirilmesi için konsoloslar ve Yaşar Üniversitesi arasında akademik iş birliği protokolü imzalandı. Yaşar Üniversitesi, Dünya Konsoloslar Federasyonu (FICAC) ve Konsolosluk Erkanı Üyeleri Derneği ile eğitim için iş birliği protokolü imzaladı. Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen toplantıya; FICAC Temsilcisi ve İstanbul Jamaika Fahri Konsolosu Aykut Eken, Konsolosluk Erkanı Üyeleri Derneği Başkanı ve İzmir Güney Afrika Fahri Konsolosu Tamer Taşkın, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve İzmir Portekiz Fahri Konsolosu Ahmet Yiğitbaşı, Rektör Prof. Dr. Levent Kandiller ve dernek üyeleri katıldı. Toplantıda; Güney Afrika, Portekiz, Litvanya, İzlanda, Malta, Jamaika, Fildişi Sahili Cumhuriyeti, Fas, ABD, Danimarka, Hollanda, Kolombiya, Pakistan, Gürcistan, Gabon, Slovenya ülkelerinin fahri konsolosları yer aldı. İmzalanan protokolle; dernek üyeleri ve yakınlarının Yaşar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nde yer alan eğitim programlarından indirimli şekilde eğitim almaları, üyelerin temsil ettikleri ülkelerdeki öğrencilerin İzmir’e yönlendirilmesi, üyelerin ilgili ülkelerdeki prestijli üniversitelerle Yaşar Üniversitesi arasındaki Global Exchange ve Erasmus + programları için anlaşmaların yapılması konusunda destek sağlaması, dernek üyelerinin üniversitede düzenlenen etkinliklere konuk olması konularında anlaşma sağlandı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, "Eğitim yolculuğumuzu sürdürürken, öğrencilerimizin, öğretim elemanlarımızın ve tüm çalışanlarımızın uluslararası ilişkilerini geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Bu anlamda, Konsolosluk Erkanı Üyeleri Derneği ile üniversitemiz arasındaki çeşitli iş birliklerinin uluslararası ilişkilerin gelişimine de katkı sağlayacağına yürekten inanıyoruz" dedi. Rektör Prof. Dr. Levent Kandiller ise "İzmir kültürlerin iç içe yaşadığı, çok güvenli, insanları çok sıcak, yaşam şartlarını nispeten karşılanabilir düzeyde bir liman şehri. İzmir’i dünyaya daha çok tanıtmalıyız. Eğitim ve kültür müşavirlikleri ve büyükelçiliklerimizle çalışıyoruz. İhtiyaç duyulan insan kaynağına da destek verme arzusundayız" şeklinde konuştu.