POLİTİKA - 11 Ağustos 2018 Cumartesi 18:42

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sanıyorlar ki döviz kurunu zıplatınca Türkiye yıkılacak”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sanıyorlar ki döviz kurunu zıplatınca Türkiye yıkılacak”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde döviz kurlarındaki dalgalanma bahane edilerek ülkemizin başında kara bulutlar dolaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekerek “Tabi meselenin dolar olmadığı avro olmadığını, altın olmadığını biz gayet iyi biliyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde döviz kurlarındaki dalgalanma bahane edilerek ülkemizin başında kara bulutlar dolaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekerek “Tabi meselenin dolar olmadığı avro olmadığını, altın olmadığını biz gayet iyi biliyoruz. Bunlar ülkemize karşı açılan ekonomik savaşın kurşunlarıdır, gülleleridir. Füzeleridir. Biz elbette bunlara karşılık vermek için gereken tedbirleri aldık, alıyoruz” dedi.


Partisinin İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde yapılan İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Erdoğan, konuşmasında son günlerde yaşanan döviz kurlarındaki dalgalanmaları dikkat çekti. Erdoğan, “Biliyorsunuz son günlerde döviz kurlarındaki dalgalanma bahane edilerek ülkemizin başında kara bulutlar dolaştırılmaya çalışılıyor. Tabi meselenin dolar olmadığı avro olmadığını, altın olmadığını biz gayet iyi biliyoruz. Bunlar ülkemize karşı açılan ekonomik savaşın kurşunlarıdır, gülleleridir. Füzeleridir. Biz elbette bunlara karşılık vermek için gereken tedbirleri aldık, alıyoruz. Ama asıl olan bu silahları ateşleyen elleri kırmaktır. Zaten daha önce pek çok yerde bu elleri kırdığımız için böylesine bir saldırıya maruz kalıyoruz. Sanıyorlar ki döviz kurunu zıplatınca Türkiye yıkılacak. Sanıyorlar ki finans araçlarını devreye sokunca bu millet diz çökecek. Sanıyorlar ki bize farklı hukuk uygulayınca bu ülke teslim olacak” ifadelerini kullandı.



“Ey Kılıçdaroğlu sana ne oluyor?”


“Biz birilerinin bize saldırısını anladık da ey Kılıçdaroğlu sana ne oluyor?” diye soran Erdoğan “Yeni bir genel sekreter atadı. Sayın Hamzaçebi’ye teşekkür ediyorum. Fakat genel başkanı ondan hiç nasibini almamış. O başka telden çalıyor o başka telden çalıyor. Kılıçdaroğlu ağzınlan kuş tutsan avucunu yalarsın avucunu. Sen zannediyormusun bu döviz baronlarını yanında yer aldığında sana bu ülkede paye verecekler. Asla. Bunca zamandır girdin kaybettin, girdin kaybettin hala koltuğu bırakamadın. Ama koltuk seni bıraktı. Şimdi de döviz baronlarıyla hareket ediyorsun. Sana bir şey mi gelecek oradan biz emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Ey milletim bu gafillere Türkiye’nin nasıl bir ülke olduğu göstermeye hazır mıyız ? Bu gafillere içte ve dışta Türkiye’nin nasıl bir halk olduğunu göstermeye var mıyız ?” diye konuştu.


Konuşmasına Mevlana Hazretleri’nin “Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük, bir başka bahar için sadece yaprak döktük” ifadeleri ile devam eden Erdoğan, şunları söyledi:


“Türkiye bu tür kuşatmalarla ilk defa karşı karşıya kalmıyor. Hatırlayın, 2002 yılında iktidara geldikten sonra vesayet güçlerinin pek çok engellemesiyle karşı karşıya kaldık. Hepsiyle mücadele ederek ülkemize demokraside sınıf atlattık. Türkiye’yi dünyanın satın alma paritesine göre 13’üncü büyük ekonomisi haline getirdik. Ülkemizi dünyanın 10 ekonomisi arasına sokacak yeni bir hamlenin eşiğindeyken bir anda ardı ardına saldırılarla karşılaşmaya başladık. Gezi olaylarıyla, 17- 25 Aralık Emniyet ,yargı darbe girişimiyle, terör eylemlerinin tırmandırılmaya çalışılması derken, 15 Temmuz’a geldik. Bunların dışında daha pek çok büyüklü küçüklü saldırıyla dikkatimiz dağıtılmaya çalışıldı. Bir dizi çelmenin ardından 15 Temmuz’da ülkemizi tam manasıyla esir almaya çalıştılar. Biz cevabımızı Suriye operasyonlarımızla verdik. Bugünde ekonominin araçlarını kullanarak aynı işi yapmaya çalışıyorlar. Cevaplarını yine vereceğiz. Türkiye gibi bir ülkeyi küçük hesaplar uğruna karşılarına alanlar hem bölgemizde hem kendi siyasetlerinde bunun bedelini ödeyeceklerdir. Bu milletin ahını alan herkes eninde sonunda belasını bulmuştur. ’Men sabara zafer’ Kim sabrederse zafere ulaşır, sabredeceğiz, mücadelemizle müjdelenen zafere ulaşacağız. Yeter ki saflarımızda gedik açtırmayalım. Yeter ki kurulan tuzaklara düşmeyelim yeter ki kendi stratejilerimizden kopmayalım.”



“Burası çatladı kapı ülkesi mi ya; Burası Türkiye Türkiye”


“Biz büyürken gelişirken etki ve güç alanımızı genişletirken, anlaşılan o ki birilerini ayağına basıyoruz” vurgusunu yapan Erdoğan, “Şayet Suriye’de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoruna ses çıkarmasaydık. Göz dikilmesine rıza gösterseydik. Bugün yaşadığımız sıkıntıları yaşamıyor olurduk. Bu oyun önümüze geldiğinde biz ölürüz de böyle bir istihsale rıza gösteremeyiz dedik. Yarın akşam saat 18’e kadar kadar göndereceksiniz. Burası çatladı kapı ülkesi mi ya. Burası Türkiye Türkiye. Ne yapıyorsunuz. Biz besleme değil, ayakları üzerinde dimdik duran 81 milyonluk bir Türkiyeyiz. Biz mazisi asırlara sari bir ülkeyiz. Bugün Amerika 300 yıllık bir ülke. Biz şöyle geçmişe bir baktığınız 6 asır bali bir mazimiz var. Seçluklu’ya gidersek, daha geriye gidersek daha da derin. Öyleyse hesabı ona göre yapın, öyle rastgele değil” şeklinde konuştu.



“Ortada ne çöken ne batan bir ülke bir ekonomi yok”


Erdoğan, bir yanda darbeciler ile bir yanda vesayetçiler ile bir yanda onların içerdeki tetikçileri ile uğraşırken diğer taraftan da etrafımıza sarılan zincirleri birer birer kırdıklarını hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Diplomatik alanda sergilenen iki yüzlülükleri de birer birer deşifre edip muhataplarımızın yüzüne vurduk. Sahada bizimle boy ölçüşemeyenler, reel ekonomi ile ülkemizin gerçekleri ile hiçbir ilgisi olmayan fiktif kur oyunlarını devreye soktular. Buradan size ve tüm milletime soruyorum. 15 Temmuz’dan bir gün önce 2.8 lira olan dolar kurunun dün itibariyle 6 lirayı aşması nasıl bunun bir gerekçesi olabilir. Bu dönemde Türkiye üretiminde rekor kırılmış, ihracatında rekor kırılmış, istihdamda rekor kırılmış bir ülkedir. Bununla da kalmamış tüm büyük yatırımlarını tıkır tıkır yürütmüş, programlarını hedeflerini, uygun şekilde hayata geçirmiş bir ülkeyiz. Daha da ötesi kendisine daha büyük daha iddialı hedefler belirlemiş onun altyapısını yapmış ve bir Türkiye inşa ettik. Ortada ne çöken ne batan bir ülke bir ekonomi yok. İş adamları ile yatırımcılarla sendikalarla her gün oturup konuşuyoruz. Ekonominin gerçek durumunu başarılarıyla sıkıntılarıyla gayet iyi biliyoruz. Ama benim iş adamlarım Kılıçdaroğlu değil ki ya o zaten batmış. Onun ayakta duracak mecali yok. O siyasette de çökmüş ekonomi de de çökmüş. Onun için onların atıp tutmalarına sakın kulak asmayın. Onların bu ülkede sevdası yok. Bu ülkeye aşkı yok, bu ülke ile dertleri yok. Onun derdi yok. Komik gerekçelere dayandırılarak yürüten operasyon bize meselenin ve başka olduğunu derdin başka olduğunu gösteriyor.”



Bahçeli’ye teşekkür


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Dövizinizi bozdurun” çağrısına destek vermesi nedeniyle konuşmasında kendisine teşekkür eden Erdoğan “Ben bu vesileyle sayın Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Milli olanlar, yerli olanlar bu ülke ile derdi olanlar bu meselelerde tam manasıyla kendilerini apaçık gösteriyor. Her şey burada örtüşüyor. Ortak paydamız millilik. Mesele bu. Yerli ve milli. Demek ki hedef aynı olunca istikamet aynı olunca bakıyorsunuz konuştuklarınız da birbiri ile örtüşüyor. Bütün bunlara rağmen içimizdeki birileri hala gözlerini gerçeklere kapamış, işi başka taraflara çekmeye çalışıyorsa artık onlara diyecek bir sözümüz kalmadı. İktidarı ile muhalefeti ile bizi seveni ile sevmeyeni ile hepimiz aynı gemideyiz ya. Bu gemi yürüdüğünde hep birlikte kazandığımız gibi gemi su aldığında da hepimiz aynı akıbete düçar olacağız. Onun için gelin Türkiye’ye hep birlikte sahip çıkalım. Hepimiz birlikte Türkiyeyiz. Bu ülkenin ve milletin en büyük düşmanları ekonomi kötüye gidiyor biraz daha sarsılırsak Tayyip Erdoğan’dan kurutuluruz diyen kifayetsizler. Hamdolsun milletimiz bu nebbaşlara itibar etmiyor, her fırsatta derslerini veriyor. Bir süredir yaşanan dün de zirveye çıkan bu oyun karşısında da milletimizin aynı duruşu sergilemesinden memnuniyet duyuyorum. Kardeşlerim milletimiz bu oyunu görmüş ve ülkesine sahip çıkmıştır. Türkiye içine sıkıştırılmaya çalışıldığı bu kur faiz enflasyon sarmalından en kısa sürede çıkacaktır, hiç endişe etmeyin” ifadelerini kullandı.



“Ne yaparsanız yapın”


“Bunun en büyük panzehiri üretimdir, ihracattır, istihdamdır, büyümedir, faizi minimize etmektir” vurgusunu yapan Erdoğan “Bak yine söylüyorum. Eğer bu faizi biz minimize etmezsek gerçek formülü söylüyorum; faiz zengini daha zengin fakiri daha fakir yapar maalesef bir sömürü aracıdır ve ne yaparsanız yapın biz ekonomideki hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın biz terör örgütlerinin başlarını ezmekten geri durmayacağız. Ne yaparsanız yapın Suriye ve Irak politikalarımızdan geri adım atmayacağız. Ne yaparsanız yapın ezanlarımızın semalarımızda yankılanmasına, bayrağımızın göklerde nazlı nazlı dalgalanmasına engel olamayacaksınız. Rize, Karadeniz ve tüm Türkiye bize sıkılan döviz kurşunlarını sahiplerinin başına çalmaya hazır mısınız ? Bunun için kendi paramıza sahip çıkaya var mısınız ? Yastık altlarındaki değerlerimizi ekonomiye kazandırmaya var mısınız ? Ülkemize yönelik saldırılar ortadayken hiç kimsenin döviz üzerinden kar zarar hesabı yapmaya hakkı yoktur. Bu toprakları bizlere vatan kılmak için gözlerini kırpmadan canlarını veren şehitlerimizin, kanlarını döken gazilerimizin elleri böyle davrananların yakalarında olacaktır” dedi.



“Türkiye’nin dostluğuna ihtiyaç duymayanlara bizim hiç ihtiyacımız yoktur”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının son bölümünde bir şiir de okuyarak “Ne diyor şair ‘Yaşamaz ölümü göze almayanlar. Zafer göz yummadan koşana gider. Bayrağa kanının alı çalmayanın göz yaşı boşana boşana gider. Kazanmak istersen sende zaferi gürleyen sesinle doldur gökleri. Zafer dedikleri kahraman peri, susandan kaçarda coşana gider.’ Biz susmayacağız. Demokrasiden ekonomiye her alanda coşkun bir sel gibi hedeflerimize akmaya devam edeceğiz. Devlet olarak alacağımız tedbirler üzerinde ilgili bakanlıklarımız, kurumlarımız gece gündüz çalışıyorlar. En büyük ticaret hacmine sahip olduğumuz Çin, Rusya Ukrayna gibi ülkelerle ticaretimizi milli para birimlerimiz üzerinden yürütmeye hazırlanıyoruz. Şayet Avrupa ülkeleri de dolar cenderesinden çıkmak istiyorlarsa onlarla da benzer bir sistemi kurmaya hazırız. Gerek bu yöntemle gerek diğer alternatifleri devreye sokarak orta vadede ülkemizi döviz kuru operasyonlarında kurtarmakta kararlıyız. Tüm dünyaya ekonomik savaş ilan eden yaptırım tehditleriyle ülkeleri haraca bağlayan bu düzeni asla kabul etmiyoruz. Türkiye’nin dostluğuna ihtiyaç duymayanlara bizim hiç ihtiyacımız yoktur. Kurmuş, faizmiş, cezaymış, yaptırımmış hiçbiri umrumuzda değil. Biz bu günlere milletimize güvenerek, miletimizle birlikte mücadele ederek geldik. Bundan sonra da aynı şekilde bu yola devam edeceğiz. Daha çok çalışacağız. Daha çok üreteceğiz. Bizim krizden çıkış formülümüz budur. Hep söylüyorum kimseden inayet beklemeyeceğiz. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Savunma sanayinde biz bunu yaptık. Geldiğimizde yüzde 25 ihtiyacımızı karşılıyorduk. Şimdi yüzde 60. Bak nerden nereye geldik. Bu durup dururken olmadı bu iktidarımız döneminde oldu. İhracatta bunu yaptık. Göreve geldiğimizde bizim 36 milyar dolarlık ihracatımız söz konusuydu şimdi 163 milyar dolara çıktı. Nereden nereye geldik. İstihdam da bunu yaptık, turuzimde bunu yaptık. İnşallah bu yıl 40 milyon turistte doğru gidiyoruz. Diğer alanlarda da bunu yaparak bize parmak sallayanları pişman edeceğiz" diye konuştu.


Öte yandan Erdoğan, toplantının ardından bu akşam Rize Şehir Stadı’nda oynanacak ÇAYKUR Rizespor-Kasımpaşa lig maçını izleyecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Minibüsteki turist sayısı görenlere pes dedirtti Antalya’da trafik ekiplerinin gerçekleştirdiği fazla yolcu taşıyan toplu taşıma araçlarına yönelik denetimlerde birçok minibüse fazla yolcudan ceza uygulanırken, turizm bölgesinden gelen minibüsten inen yolcu sayısı görenleri şaşkına çevirdi. 16 kişi kapasiteli minibüsten tam tamına 35 turist inerken, ortaya ilginç görüntüler çıktı. Manavgat Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği ekipleri, trafik kazalarının önlenebilmesi amacıyla Manavgat’ın farklı noktalarında denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Denetimler sırasında karşılaşılan bazı olaylar görenleri hayrete düşürüyor. Turizm bölgesinden gelen 16 kişi kapasiteli bir minibüsten 35’in üzerinde yolcu inerken ortaya ilginç görüntüler çıktı. Denetim sırasında kapısı açılan minibüsten fazla yolcudan dolayı turistlerin hızla inmek zorunda kaldığı gözlendi. Fazla yolcu taşıdığı tespit edilen minibüs şoförlerine 540 TL para cezası ve 10 ceza puanı uygulandı. ATV’li turist kırmızı ışıkta geçmediğini iddia etti Yanında eşiyle birlikte kiraladıkları ATV araç ile Manavgat’a gelen yabancı uyruklu turist ise kırmızı ışık ihlali yaptığı için trafik ekipleri tarafından durdurulurken trafik ekiplerine itiraz etti. Uzun süre itiraz eden turist, kendisinin geçtiği sırada trafik ışığının turuncu olduğunu söylemesine rağmen ceza yemekten kurtulamadı.
İstanbul İletişim Başkanı Altun: “Bizim mücadelemiz, sömürge düzenine son verme, küresel adaleti tesis etme mücadelesidir” İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT İspanyolca dijital haber platformunun tanıtım programında yaptığı konuşmada, “Batı’nın konuştuğu, Batı dışı dünyanın sustuğu, Batı’nın söylem imal edip, Batı dışı dünyanın bu söylemleri tükettiği bir dünyada adalet olmaz. Batılı sömürge düzeni derinleşir, kökleşir. Bunun için her şeyden önce toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var. Bizim mücadelemiz, bu sömürge düzenine son verme, küresel adaleti tesis etme mücadelesidir" dedi. Uluslararası yayın kuruluşlarıyla Türkiye’nin sesini dünyaya duyurulmasını hedefleyen TRT; TRT World, TRT Arapça, TRT Rusça, TRT Almanca, TRT Fransızca, TRT Balkan ve TRT Afrika’dan sonra TRT İspanyolca dijital haber platformunu hayata geçirdi. TRT İspanyolca dijital haber platformunun tanıtımı, TRT - İspanyolca Konuşan Ülkeler 1. Yayıncılık Zirvesi’nin ikinci gününde TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ev sahipliğinde gerçekleşti. Törene İspanya, Meksika, Kolombiya, Arjantin, Peru, Venezuela, Guatemala, Ekvator ve Bolivya’nın da aralarında bulunduğu İspanyolca konuşulan ülkelerin medya kurumlarından 17 genel müdür, 21 gazeteci, 16 yönetici ve Türkiye’de öğrenim gören Latin Amerikalı ve İspanyol 40 öğrenci ile üst düzey yabancı misyon temsilcileri ve basın mensupları katıldı. ‘‘İnsanın önemsendiği yer’’ sloganıyla yayın hayatına başlayan TRT İspanyolca, bağımsız haber vizyonuyla, dünyada olup bitenleri farklı bir bakış açısıyla aktırmayı hedefliyor. Lansman İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı’nın açılış konuşmalarıyla başladı. “Batı dünyasında toplumlar, tarihin ve mekanın hızlanması karşısında kurumsal çözümler üretememektedir” Lansmanda konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “TRT İspanyolca, inşa etmek için yoğun bir çaba sarf ettiğimiz Türkiye İletişim Modelimizin pratik uzantılarından, somut çıktılarından biridir. Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı ’iletişim seferberliği’ ile kurumsallaştırdığımız Türkiye İletişim Modeli bir yandan küresel adalet ve hakikat mücadelesine katkı sunmak, diğer yandan da Türkiye’nin haklı tezlerini tüm dünyaya duyurmak hedefleri doğrultusunda şekillendi. 19. yüzyılda eser vermiş Batılı edebiyatçı Alfred Musset kendi dönemini anlatırken der ki ’Asrın bütün marazları iki sebepten ileri gelmektedir. Vaktiyle ne var idiyse ortadan kalkmış, gelecekteki hiçbir şey ise henüz meydana çıkmamıştır.’ Musset’nin bu sözleri esas itibariyle modernliğin o gününden bugününe modern insanın yaşadığı sıkışmışlığı, çaresizliği gözler önüne sermektedir. Geleneğin sarsıldığı, modern olanın inşa edilemediği ve hızla değişen bir dünyada yaşamak zorunda kalmak. Bütün modernist anlatılara rağmen bugün Batı dünyasında dahi toplumlar, tarihin ve mekanın hızlanması karşısında kurumsal çözümler üretememektedir. Tarihin ve mekanın bu denli hızlandığı çağımızda toplumların önünde iki meydan okuma vardır. Bugün her ne kadar küresel adaletsizliği doğuran temel sebep sağlıklı bir toplumlararası iletişim sisteminin yokluğu olmasa da, toplumlararası ilişkilerde karşılıklı ve iyi işleyen iletişim köprülerinin azlığı, zayıflığı küresel adaletsizliği derinleştirmektedir. Bugün küresel alanda karşı karşıya kaldığımız zulümlere bir bakın. Zalimlerin kulakları sağır eden gürültüleri olmasa bu zulümler devam edebilir mi, mazlumlar daha fazla konuşabilse, insanlık mazlumları anlamak için onları dinlese bu zulüm düzeni devam eder mi?” dedi. “Toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var” İçinde, toplumların gerçek ve sağlıklı bir iletişim kurabildiği bir dünya sistemi kurmanın zorunluluk olduğuna değinen Altun, “Bunun için her şeyden önce toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var. Önyargı, sömürünün gıdasıdır. Önyargısız sömürü sistemi kurulamaz. Sömürü sistemlerini yıkmak önyargıları ortadan kaldırmakla mümkündür. Önyargıları ortadan kaldırmaksa iletişim kurmakla mümkündür. Tek taraflı değil, çok taraflı bir iletişim. Batı’nın konuştuğu, Batı dışı dünyanın sustuğu, Batı’nın söylem imal edip, Batı dışı dünyanın bu söylemleri tükettiği bir dünyada adalet olmaz. Batılı sömürge düzeni derinleşir, kökleşir. Bunun için her şeyden önce toplumlar olarak birbirimizi daha yakından tanımaya ihtiyacımız var. Bizim mücadelemiz, bu sömürge düzenine son verme, küresel adaleti tesis etme mücadelesidir. Biz, uluslararası yayıncılığı da, TRT’nin farklı dillerde giderek artan oranda yaptığı yayınları da bu bağlamda değerlendiriyoruz. TRT, son iki yılda TRT Fransızca’yı, 3 farklı Balkan dilinde yayın yapan TRT Balkan’ı, 4 ayrı dilde yayın yapan TRT Afrika’yı hayata geçirdi. Yeni açılan bu kanallar, çok kısa süre içerisinde milyonlarca takipçi kazandı. TRT Uluslararası Dijital Haber Kanallarının takipçi sayısı 44 milyonu geçti. Ben eminim ki bugün lansmanını gerçekleştirdiğimiz TRT İspanyolca Dijital Haber Platformu da aynı ilgiye mazhar olacak” ifadelerini kullandı. “TRT Farsça dijital haber platformumuzun açılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” Açılışta konuşan TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ise, “Dünyadaki birçok ülkeyle güçlü bağlar geliştirmeyi hedefleyerek, önemli bir bölgesel güç ve küresel aktör olma konumunu pekiştiriyor. Ülkemiz, İspanya’dan Latin Amerika’ya uzanan ve yaklaşık 560 milyon İspanyolca konuşan insanın bulunduğu bu geniş bölge ile köklü iş birliği bağları ve stratejik ortaklıklar tesis ederek, ilişkilerimizi her alanda geliştirecek çalışmalar yürütüyor. Bugün gerçekleştirdiğimiz TRT İspanyolca Lansmanı ve TRT - İspanyolca Konuşulan Ülkeler 1. Yayıncılık Zirvesi ise, TRT ile İspanyolca konuşulan ülkelerin medya kuruluşları arasında güçlenen iletişimin en somut göstergesidir. Bugün, TRT İspanyolca dijital haber platformumuzun yayın hayatına başlamasıyla, uluslararası yayın ailemizin en yeni üyesi yolculuğuna başlıyor. Bunun yanı sıra, TRT Farsça dijital haber platformumuzun açılması için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’nin kamu yayıncısı olarak bizler, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin küresel ölçekte verdiği ’daha adil bir dünya’ mücadelesine medya alanında elimizden gelen tüm katkıyı vermek için çaba sarf ediyoruz" dedi.