SPOR - 28 Nisan 2024 Pazar 22:26

Emre Belözoğlu: “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli”

A
A
A
Emre Belözoğlu: “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli”

MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Çaykur Rizespor maçının ardından yaptığı açıklamada “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli. Hele ki Rizespor gibi iyi bir takıma, iyi bir organizasyonu olan bir takıma karşı” dedi.


Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Çaykur Rizespor ile deplasmanda 2-2’lik skorla berabere kalan MKE Ankaragücü’nde Teknik Direktör Emre Belözoğlu maçın ardından yaptığı basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Belözoğlu, “Baktığımızda Rizespor’u zaten biliyorduk. Rizespor, Galatasaray ve Fenerbahçe’den sonra bu ligde kendi sahasında en çok puan toplayan takım. Çok önemli geçici hücumları yapabilen ve bunu da sonlandırmada çok maharetli bir takım. İlk gol de aynen bu şekilde oldu. İkinci gol de duran top. Burada bizim çok istemediğimiz bir görüntü var. Bunu kendi adımıza değerlendirmemiz gerekiyor. Duran topta bu kadar basit gol yenmemesi gerekiyor. Bunu bir eleştiri olarak kendime söyleyebilirim. İkinci yarıda ilk yarının sonlarıyla beraber net bir galibiyeti hak eden bir oyun vardı. Sadece topa sahip olma değil, bence pozisyon üretmede de yüksek bir oyun vardı. Sonucu gelmedi. 2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli. Hele ki Rizespor gibi iyi bir takıma, iyi bir organizasyonu olan bir takıma karşı. Biz de son dönemde gerçekten yüksek işler yapmaya çalışıyoruz. Karşılığını ne yazık ki alamadık. Beraberliklerimiz çok fazla. Bu beraberliklerin yüzde 80’i yüzde 90’nında aslında kazanmaya yakın taraf hep bizdik. Bugünkü ikinci yarıyı da buna dahil edebilirim. Rizesporlu oyuncuları tebrik ederim. Kendi oyuncularımı tebrik ederim. Oyuna giren arkadaşları oyuncuları tebrik ederim. İlhan Hoca’ya da başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Elazığ’daki kan donduran cinayetin dehşet veren detayları ortaya çıktı Elazığ’da kaybolan ve 8 gün sonra Anneler Gününde toprağa gömülü halde ekipler tarafından bulunan bir çocuk annesi Dilara Günana cinayetinin dehşet veren ayrıntıları ortaya çıktı. Cinayeti işleyen zanlıların, talihsiz kadını ensesinden kurşun sıkarak öldürdükten sonra battaniyeye sararak eşeğe bindirip, daha önce defineciler tarafından kazılan 3 metrelik çukura gömdüğü öğrenildi. İddiaya göre, 1 çocuk annesi 25 yaşındaki Dilara Günana, 4 Mayısta akrabalarının bulunduğu Sedeftepe köyüne gitti. Günana’dan haber alamayan ailesi durumu polise bildirdi. Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan geniş çaplı çalışmada, kadının cesedi merkeze bağlı Sedeftepe köyü Armutluk mevkisinde toprağa gömülü halde bulundu. Topraktan çıkartılan kadının cesedi, otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Otopsinin ardından morgdan alınan Günana’nın cansız bedeni memleketi Tunceli’nin Pertek ilçesinde defnedildi. Ensesine sıkmış, cesedi eşek sırtında taşımış Olaya ilişkin başta V.K. olmak üzere babası Y.K., annesi N.K. ve kardeşi S.K. adliyeye sevk edilirken bir yandan da korkunç cinayetin detayları ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre, olayın faili V.K.’nın evlenmeyi düşündüğü Dilara Günana’nın telefonuna bakmaya çalıştığı ve kendisini aldattığına dair şüpheleri üzerine tartışma çıktığı, tartışmanın ardından V.K.’nın kriz geçirerek Günana’nın ensesine bir el ateş ettiği öğrenildi. Olayın ardından V.K.’nın Günana’yı bir battaniyeye sararak eşeğe yüklediği ve Armutluk mevkinde daha önce defineciler tarafından kazılan yaklaşık 3 metrelik çukura gömdüğü öğrenildi. Asayiş Şube Müdürlüğünde aile fertlerinin çapraz sorgusu sonrasında cinayeti itiraf eden ve pişman olduğunu dile getiren V.K.’nın, Günana’yı gömdüğü yeri gösterdiği öğrenildi. Öte yandan V.K. ve ailesinin yaşadığı ev ile Günana’nın gömülü bulunduğu bölge, dron ile havadan görüntülendi.
Ankara CHP Lideri Özel: "Millete ’kemer sık’ denirken milletin vekilleri tasarrufun dışında kalmasınlar" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün gruplara ve meclis başkanına çağrıda bulunuyoruz; Başkanlık Divanı toplansın. Millete ’kemer sık’ denirken milletin vekilleri tasarrufun dışında kalmasınlar" dedi. CHP Lideri Özgür Özel, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleştirilen grup toplantısında konuştu. Türkiye’de ilaç fiyatlarının yüksek olduğunu ve vatandaşın bu fiyatları karşılamada zorlandığını savunan Özel, "TÜİK verilerine göre ülkemizin sağlık harcamalarına ayırdığı para yüzde 3,7, OECD’nin en düşük rakamı. Bunun da çok çok düşük bir kısmı ilaca harcanıyor. Birileri ’ilaçta tasarruf yapıyoruz’ diyorlar, bunun baş savunucusu bizleriz. Bilinçli ilaç tüketimi için eczacılar kadar gayret eden hiçbir meslek grubu yok doğal olarak. Euro 35 lira olmuşken ilaçta 17 lira olarak kabul etmek, her türlü kesintiyi yapmak bakın nelere mal oluyor. Geri ödeme kapsamında yer alan ilaçlarda kısıtlamaya gidiliyor. Firmalar yeni icat edilmiş ilaçları Türkiye’ye getirmek istemiyorlar. Geri ödeme listesine girmek istemiyorlar. Burada sorunlar var. Yani dünya yeni ilaçlardan yararlanıyor, biz birçoğundan yararlanamıyoruz. Hastalarımızın cebini yakan ilaç fiyat farkları var ve her geçen gün artıyor. Bakın her anne babanın çocuğu ateşlenir. Bugün en çok bilinen çocukların ateşini hızla düşüren ve her anne babanın buzdolabında tutmak istediği, serin bir yerde tutmak istediği bir ateş şurubu var. Fiyatı 130 lira. İki sene önce 35-40 liraydı. Bugün 130 lira. Devletin bunu ödediği para 75 lira. Tam neredeyse yarısını hatta yarısından 10 lira fazlasını anne babalar ödüyor. Böyle bir fiyatlandırma sistemi, eczacıya zarar değil, eczacıya maalesef utanç. Doktor şurup yazmış, çıkarıyor, veriyor. Devlet 55 lira ödüyor sen de 75 lira vereceksin. İnsanlar gecenin bir yarısında bununla karşılaşıyorlar. Yarım kalan tedaviler nedeniyle yeni komplikasyonlar çıkıyor ve ihtiyaç duyanların ilaçlara iletişim, erişim sağlanamıyor" ifadelerini kullandı. "Engellerin önlerinden kaldırıldığı yeni bir kamu reformu, kamusal düzenleme öneriyoruz" Engelliler Haftası olunduğuna değinen Özel, "Biz engellileri bir gün hatırlamak istemiyoruz. Onlar da bir gün hatırlanmak istemiyorlar. Biz engellileri bir dezavantajlı grup olmaktan çıkarıp bu toplumda herkesle birlikte aynı hakları kullanabilmek için bütün engellerin önlerinden kaldırıldığı yeni bir kamu reformu, kamusal düzenleme öneriyoruz. Bu konularda bugün değil, iki gün sonra 16 Mayıs Perşembe günü ilgili gölge kabine bakanımızın, aileden sorumlu ve engellilerden sorumlu bakanımızın çabalarıyla yine kadın kollarımızın ev sahipliğinde Ankara’da bir büyük engelli buluşması düzenleyeceğiz. Engellilerin sorunlarını, bir grup konuşması parantezinden çıkarıp bu haftaya uygun olarak hep birlikte perşembe günü bütün Türkiye’ye sesleneceğiz. Hepinizi bekliyoruz" diye konuştu. "Millete ’kemer sık’ denirken milletin vekilleri tasarrufun dışında kalmasınlar" Yeni tasarruf genelgesi hakkında konuşan Özel, "Bu genelgede bugüne kadarkinden bir farkı var, olumlu farkı. O da Cumhurbaşkanlığı harcamalarının genelge dışında tutulmamış olması. Ama pratikte neler oluyor? En yakından takip edeceğiz ve paylaşacağız. Sadece meclis dışarıda tutulmuş. Bu konuda gayet normal tutulması. Bu ’meclis israf etsin’ demek değil, yürütmenin başının meclise talimat vermemesi gerekir, vermesi hadsizlik olur. Bu konuda Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a çağrıda bulunuyorum. Bir iki ipucu vermişti. Bu hafta içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanını olağanüstü toplantıya çağırsın. Meclis tasarruf genelgesi dışında değildir. Meclise ’tasarruf et’ deme yetkisi yürütmede değildir. Kendi genelgemizi hızla hazırlamalıyız. Yürütmenin ortaya koyduğundan çok daha kapsamlı bir tasarruf genelgesi için Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün gruplara ve meclis başkanına çağrıda bulunuyoruz. Başkanlık Divanı toplansın. Millete ’kemer sık’ denirken milletin vekilleri tasarrufun dışında kalmasınlar" ifadelerine yer verdi. "Vergi çok kazanandan çok, az kazanandan az, hiç kazanmayandan hiç alınmaz" Açıklanan tasarruf genelgesinde vergide adalet kısmına değinen Özel, "Genelgeyle ilgili açıklama yaparken Mehmet Şimşek demiş ki ‘vergide adalet ve etkinlik sağlayacağız.’ Tam zurnanın zırt dediği yer burası arkadaşlar. Bir daha anlatıyorum bıkmadan anlatacağım. Herkese anlatın. Türkiye’de 100 lira vergi toplanıyor, 100 lira. Hepimizden. Bunun 65 lirası dolaylı vergi. Yani mazottan, doğal gazdan, sudan, elektrikten, ekmekten, sütten, bulgurdan, çikolatadan, sakızdan yüzde 65, bu nasıl bir adaletsizlik biliyor musunuz? Türkiye’nin en pahalı cipiyle fabrikatör giriyor, mazot alıyor, aynı vergiyi veriyor. Arkadan derme çatma bir mobiletle onun fabrikasında asgari ücretle çalışan geliyor mazot alıyor, aynı vergiyi veriyor. Yani dolaylı verginin adaletsizliği bu. En pahalı nasıl cobralarla gezenlerle, traktörüne mazot koyanlardan aynı vergiyi alıyorlar diyeceğim, öbür taraftan daha bile az alıyorlar. Ama bunlar dolaylı vergi. Yüzde 65’ten geriye kalan daha yüzde 35 var. Bunun da yüzde 24’ü işçinin, emeklinin, memurun maaşını çekmeden kesilen gelir vergisi. Etti mi sana yüzde 89. Kalan yüzde 11’de bütün ihracatçıların, bütün fabrikatörlerin, bütün müteahhitlerin, kur korumalı mevduata para koyan herkesin hepsinin gelirinden ödediği vergi yüzde 11. Vergi çok kazanandan çok, az kazanandan az, hiç kazanmayandan hiç alınmaz. Bu kadar net" ifadelerine yer verdi.
Aydın Kiralama sorununu aşamayan Balıkçı Kooperatifleri, batma noktasına geldi Aydın Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği’ne bağlı 12 kooperatif, 2.5 yıldır aşamadıkları ‘kiralama’ sorunu nedeniyle zor durumda kaldıklarını açıkladı. Birlik Başkanı Özgür Atacan ve birliğe bağlı kooperatif başkanları düzenledikleri basın toplantısı ile sıkıntılarını dile getirirlerken, özellikle lagün dalyanları olan Serçin ve Doğanbey Kooperatifleri’nin batma noktasına geldiği ifade edildi. Meksika’dan Söke’ye yolculukları, dünyada en önemli üretme noktası olarak seçtikleri Bafa Gölü ile adından söz ettiren Yılan Balığı; Serçinli balıkçıların gelir kaynağı olmaktan çıktı. Bunun yanında ihracatın yapılamaması nedeniyle ülkeye büyük bir milli servetin girişine de engel olunduğu iddia ediliyor. Aydın Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Özgür Atacan; “Ülkemizin yılan balığı kotasının yüzde 40’nı bir başka faktörle yüzde 60’ına kadar karşılayan ve yılda ortalama 40-50 ton yılan balığı ile toplamda 100-120 ton (Cıran ve Topan Kefal, Levrek, Çipura) istihsali yapan, yılan balığı ihracatı sergileyen S.S. Serçin Köyü Su Ürünleri Kooperatifi, cezalarla karşı karşıya kaldıklarını belirttiler. Kooperatife avlanma araçlarını (tekne, kik kayık, ağlar, parageta vb.) kiralama alanı dışına çıkarılması gerektiği tebliğ edildiğini belirten yetkililer, "Ayrıca yakalan av araçlarına el konularak, 350 Bin TL cezai işlem uygulanacağı ifade ediliyor. Üzüntü verici vaka ise bu tekneler nereye gidecek mümkün değil dediğimizde ‘bilemem evinin önüne çeker’ cevabının alınması" diye yanıt aldıklarını belirttiler. S.S. Serçin Köyü Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Fikret Özbaşı; bir türlü yapılmayan kiralama nedeniyle kooperatifin ne üyelerine söz geçirebildiğini, ne de dışardan gelen balıkçılarla başa çıkabildiklerini söyledi. Türkiye’nin ikinci büyük lagün dalyanı olma özelliği taşıyan Karina Dalyanı’nda da büyük sorun yaşandığını belirten Özbaşı, "6 adet boğazı varken bugün bir adet boğazın açık olduğu Karina’da kiralama sorununun aşılamaması nedeniyle balıkçıların avlanma araçlarının alan dışına taşınması isteniyor" dedi. Aydın Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Özgür Atacan; “S.S. Doğanbey-Tuzburgazı Köyleri Su Ürünleri Kooperatifi de yılda 200-250 ton (gamit, topan, kefal, dil balığı, lidaki, çipura, ispendek, levrek, yılan balığı vb.) istihsal yapan bir kooperatif olma konumunda iken, şimdi ise yok olma noktasındadır. 25-26 Kasım 2023 tarihinde yaşanan Fırtına/Afet ile Dalyan Kuzulukları ve tonozları, kazıkları, plastik kargıları yıkılmış, tekneleri parçalanarak batmış ve yok olma noktasına gelmiştir. Burada da balıkçılara 350 Bin TL cezai işlem uygulanacağı ifade edilmiştir” dedi. S.S. Doğanbey-Tuzburgazı Köyleri Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı ve aynı zamanda Doğanbey Mahalle Muhtarı Serdar Sarıkurt ise; sadece kooperatiflerin değil, balıkçılık ile uğraşan herkesin borç batağına sürüklendiğini ifade etti. Sarıkurt; Kooperatif üyelerinin kendilerine olan güvenlerinin azaldığını da sözlerine ekledi. Ülkenin her yerinde su ürünleri kooperatiflerinin kiralama sorunları çözüme kavuşurken, Aydın ilinde bir türlü bürokrasinin aşılamadığını belirten Özgür Atacan; “Aydın ilinde Su Ürünleri Kooperatifleri olarak Bakanlıklara, Genel Müdürlüklere, Milletvekillerimize ifademiz ile ve yazılı dilekçelerimiz ile hareket etmemize rağmen, Vekillerimizle Makamlara iletmemize rağmen bürokratik, idari ve kamu alanındaki yönetimsel sorunlar olduğunun tespiti ile Bürokrasi Kamu Kurumlarının hantallıkları, birbirleri ile olan koordinasyonsuzlukları ve yönetim eksikliği sebebiyle hiçbir yol kat edilememiş, Kooperatiflerimizin kiralamaları yapılamamış, bazı yönetim kurulları borç batağı içine saplanmıştır. Kooperatiflerimiz artık bu süreç içerisinde yürütülemez ve sürdürülemez bir hale gelmiştir” dedi. Özgür Atacan, sorunun çözümü için seslerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a duyurmak istediklerini söyledi.
Ankara Hekim milletvekillerinden Sağlık-Sen’e ziyaret TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi ve AK Parti Elazığ Milletvekili Prof. Dr. Erol Keleş, Adıyaman Milletvekili Doç. Dr. İshak Şan, Afyonkarahisar Milletvekili Dr. Hasan Arslan ve Şanlıurfa Milletvekili Prof. Dr. Abdurrahim Dusak Sağlık-Sen’i ziyaret etti. TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi ve AK Parti Elazığ Milletvekili Prof. Dr. Erol Keleş, Adıyaman Milletvekili Doç. Dr. İshak Şan, Afyonkarahisar Milletvekili Dr. Hasan Arslan ve Şanlıurfa Milletvekili Prof. Dr. Abdurrahim Dusak, Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan’ı ve yönetimini ziyaret etti. Sağlık-Sen Genel Merkezi’nde gerçekleşen ziyarette; Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcıları Sinan Kuluöztürk, Yasin Barutcu, İdris Baykan, Mustafa Irgatoğlu ve Abdullah Duman ile Hekim Komisyonu Başkanı Hüseyin Alperen Güldiken, SASAM Hekim Koordinatörü Doç. Dr. Ali Ramazan Benli ve Sayıştay Denetçileri Derneği Başkanı İsmail Cengiz Erek de yer aldı. Talepleri içeren rapor milletvekilleri ile paylaşıldı Sağlık profesyonellerini ilgilendiren pek çok konunun konuşulduğu görüşmede, Sağlık-Sen’in uzman ekibi tarafından hazırlanan ve sağlık profesyonellerinin taleplerinin yer aldığı rapor, Milletvekilleri ile paylaşıldı. Ayrıca Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, nöbet ücretleriyle ilgili rakamları gösteren tabloyu Milletvekillerine sundu. “Nöbet ücretlerinin artırılmasını istiyoruz” Nöbet ücretlerinin artırılması gerektiğine dikkat çeken Doğan, “Nöbet ücretleri günümüz ekonomik şartlarına göre çok düşük. Biz hekimin, hemşirenin, ebenin, radyoloji teknisyeninin yani tüm sağlık profesyonellerinin nöbet ücretlerinin artırılmasını istiyoruz. Bu bizim en önemli taleplerimiz arasında. Gece çalışmanın karşılığında da nöbet ücretlerinin artırımlı ödenmesini istiyoruz. Bu konuda Gazi Meclisimizden destek bekliyoruz” dedi. “Sabit Ücretler Emekliliğe Yansıtılmalı” Genel Başkan Doğan, sabit ücretlerin hak kaybı yaşanmadan emekliğe yansıtılması, taban ücretlerin artırılması, sağlık profesyonellerinin giydiği formanın ve önlüğün özel görev kıyafeti sayılması, üniversite hastanelerinde çalışanlara tayin hakkı verilmesi gibi birçok talebini de görüşmede yineledi. Sağlık profesyonellerine muayene önceliği verilmesi konusunu da gündeme getiren Doğan, bu konuda gerekli düzenlemenin yapılmasıyla önemli bir sorunun ortadan kalkacağını söyledi. Hekimlerini özlük ve mali haklarını da gündeme getiren Doğan, uzman aile hekimlerinin taban ücretinin uzman hekimlerle aynı olması gerektiğine dikkat çekti. Sağlık-Sen’in milletvekilleri ile paylaştığı raporda, hekimlerin emekliliğine dair ek göstergenin en düşük 6400’e çıkarılması ve 3600 düzenlenmesinden tüm çalışanların faydalandırılması, Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışanların Genel İdari Hizmetler Sınıfına aktarılması, sağlık lisansiyerlerinin ek ödeme kat sayılarının artırılması. Araştırmacıların Ek Gösterge ve Ek Ödeme mağduriyetlerinin giderilmesi, Bakanlık Merkez Teşkilatı ve bağlı kuruluşların sabit ve ek ödeme sorununun çözülmesi talepleri de yer aldı.
Elazığ Elazığ’daki kan donduran cinayetin dehşet veren detayları ortaya çıktı Elazığ’da kaybolan ve 8 gün sonra Anneler Gününde toprağa gömülü halde ekipler tarafından bulunan bir çocuk annesi Dilara Günana cinayetinin dehşet veren ayrıntıları ortaya çıktı. Cinayeti işleyen zanlıların, talihsiz kadını ensesinden kurşun sıkarak öldürdükten sonra battaniyeye sararak eşeğe bindirip, daha önce defineciler tarafından kazılan 3 metrelik çukura gömdüğü öğrenildi. İddiaya göre, 1 çocuk annesi 25 yaşındaki Dilara Günana, 4 Mayısta akrabalarının bulunduğu Sedeftepe köyüne gitti. Günana’dan haber alamayan ailesi durumu polise bildirdi. Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan geniş çaplı çalışmada, kadının cesedi merkeze bağlı Sedeftepe köyü Armutluk mevkisinde toprağa gömülü halde bulundu. Topraktan çıkartılan kadının cesedi, otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Otopsinin ardından morgdan alınan Günana’nın cansız bedeni memleketi Tunceli’nin Pertek ilçesinde defnedildi. Ensesine sıkmış, cesedi eşek sırtında taşımış Olaya ilişkin başta V.K. olmak üzere babası Y.K., annesi N.K. ve kardeşi S.K. adliyeye sevk edilirken bir yandan da korkunç cinayetin detayları ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre, olayın faili V.K.’nın evlenmeyi düşündüğü Dilara Günana’nın telefonuna bakmaya çalıştığı ve kendisini aldattığına dair şüpheleri üzerine tartışma çıktığı, tartışmanın ardından V.K.’nın kriz geçirerek Günana’nın ensesine bir el ateş ettiği öğrenildi. Olayın ardından V.K.’nın Günana’yı bir battaniyeye sararak eşeğe yüklediği ve Armutluk mevkinde daha önce defineciler tarafından kazılan yaklaşık 3 metrelik çukura gömdüğü öğrenildi. Asayiş Şube Müdürlüğünde aile fertlerinin çapraz sorgusu sonrasında cinayeti itiraf eden ve pişman olduğunu dile getiren V.K.’nın, Günana’yı gömdüğü yeri gösterdiği öğrenildi. Öte yandan V.K. ve ailesinin yaşadığı ev ile Günana’nın gömülü bulunduğu bölge, dron ile havadan görüntülendi.