EKONOMİ - 05 Ekim 2017 Perşembe 18:23

Adapazarı Şeker Fabrikasına kurulan arıtma tesisi hizmete girdi

A
A
A
Adapazarı Şeker Fabrikasına kurulan arıtma tesisi hizmete girdi

Adapazarı Şeker Fabrikasına kurulan arıtma tesisi düzenlenen törenle hizmete girdi.

Adapazarı Şeker Fabrikasına kurulan arıtma tesisi düzenlenen törenle hizmete girdi. Adapazarı Şeker Fabrikası Genel Müdürü Hasan Çapraz, “Nasip olursa 61 bin tonluk şeker üretmeyi, 20 bin tonluk melas üretmeyi, 120 bin ton civarında yaş küspe üretmeyi planlıyoruz” dedi.


Adapazarı Şeker Fabrikasına 20 milyon lira yatırımla kurulan yeni arıtma tesisi hizmete girdi. Şeker fabrikasında düzenlenen açılış törenine Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu, SASKİ Genel Müdürü Dr. Rüstem Keleş, Adapazarı Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Yaşar Serdengeçti, Yıldız Holding Global Hukuk Başkanı İbrahim Taşkın, Yıldız Holding Genel Müdürü Hüseyin Avni Metinkale, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çiftçiler katıldı. Adapazarı Şeker Fabrikası Genel Müdürü Hasan Çapraz yaptığı konuşmada, “Bu ileri atık su arıtma tesisi ile beraber bu yıl başladığımız şeker üretim kampanyası hakkında sizleri kısaca bilgilendirmek istiyorum. Adapazarı, Eskişehir, Afyon ve Konya’da toplam bin 837 çiftçimiz ile 78 bin dekarda pancar ekimi gerçekleştireceğiz. Nasip olursa 61 bin tonluk şeker üretmeyi, 20 bin tonluk melas üretmeyi, 120 bin ton civarında yaş küspe üretmeyi planlıyoruz. Bizler Adapazarı Şeker ailesi olarak sizleri sofranızda, çayınızda, kahvenizde, hayatınızın her köşesinde hayatınızı tatlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda maya sektörünün temel girdisi olan melası da üreterek ekonomik döngünün içerisinde önemli bir yapı taşı oluyoruz. Bununla beraber kalmayıp hayvancılık sektörüne 120 bin tonluk yaş küspe tedariğini sağlayarak bu sektörün de yaşanması ve yaşatılabilmesi için de önemli yer alıyoruz. Bütün bu çalışmalar taşeron dahil 550 kişilik Adapazarı Şeker ailesi ve takımıyla yapılmaktadır" dedi.



“Buhar üretiminde kullanacağız”


Tesis hakkında bilgi veren Çapraz, "Tesisimiz iki ayrı yapıdan oluşmaktadır. Bu yapının ana gövdesi oksijenli ve oksijensiz ortamda arıtma yapacak şekilde dizayn edilen tesisimiz, SASKİ’nin kabul değerleri standartlarında atık su arıtmayı gerçekleştirecektir. Tesisimizden çıkan arıtma çamurunu anlaşmalı bertaraf tesislerinde imha edeceğiz. Pancar yıkamadan çıkan o değerli toprağı da belediyemizin gösterdiği alanlarda depolayacağız. Arıtma esnasında çıkan ve yaklaşık ekonomik değeri 1 buçuk milyon TL olan biyogazı doğalgaz kanallarımız ile beraber işleyerek tekrar tesisin ihtiyaç duyduğu buhar üretiminde kullanacağız. Bu ekonomik değer ifade eden doğal biyogazın tekrar prosese kullanılmasıyla aslında bir ekonomik olan değeri tekrar israf etmeden, tesisimizde inşallah kullanmış olacağız" diye konuştu.



“İki su arıtma tesisimiz inşa aşamasında”


SASKİ Genel Müdürü Rüstem Keleş ise yaptığı konuşmada, “Çevremiz açısından çok önemli bir tesisin açılış törenindeyiz. Özellikle SASKİ Genel Müdürlüğümüzü ilgilendirdiği boyutuyla bizim açımızdan geçtiğimiz seneden beri üzerinde durduğumuz ve yöneticiler ile çeşitli kademelerde istişare ettiğimiz bir tesis ortaya çıktı. SASKİ Genel Müdürlüğü olarak geçtiğimiz 2 sene içerisinde bölgemizde var olan üç yeni arıtma tesisimize üç daha yenisini ekledik. Şuanda iki su arıtma tesisimiz inşa aşamasında. Hedefimiz şuanda Türkiye ortalamasının üzerine çıkmak. Aşağı yukarı şuanda Türkiye’de atık su arıtma bakımından ortalama yüzde 60-65 civarında bir rakam var. Biz şuanda yüzde 76’lardayız ama bu oranı yüzde 90’lara ulaştırabilme hedefindeyiz. Bu konuda çok ciddi yatırımlar yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda Şeker Fabrikamız faaliyete geçtiğinde özellikle çevre bakımından ortaya bazı sorunlar çıkmıştı. Yöneticiler ile bu durumu istişare ettik ve mevcut konvansiyel arıtma teknolojilerinin yeterli olmadığını, kesinlikle ileri düzeyde atık su arıtma tesisi yapılması gerektiğini kendilerine net olarak ifade ettik ve bu konuda mutabakata vardık. Geçtiğimiz sezon biter bitmez arkadaşlarımızla da istişare halinde ortaya güzel bir proje çıktı. Projenin her aşamasında arkadaşlarımızın da desteği ile bu gördüğünüz güzel tesis inşa edilmiş oldu. Çevre Bakanlığımızın belirlemiş olduğu standartlarda Şeker Fabrikasının üretmiş olduğu atık suyu arıtacak bir tesis yapılmış oldu. Tabi bu tesisin yapılmış olması yetmez. Bu tesisin standartlara uygun olarak işletilmesi de çok büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu.



“Koku almayacağınızı garanti ediyorum”


Yeni yapılan arıtma tesisi ile şehre yayılan kokunun kesileceğini belirten Arbiogaz Yüksek Mühendisi Celaleddin Gökçek, “Koku hassasiyetinizi çok iyi anlıyorum. Yüksek gerilimli atıklar bir yerlerde çürürse, bekletilirse kokar. Dolayısıyla bunu bekletmeden reaksiyona almak. Diğer şeker fabrikaları arazisi müsait. Şeker fabrikalarının yanlarında boş tarlalar var. Buralarda lagün dediğimiz büyük havuzlar açıyorlar. 3 ay çalışarak atığını oraya atıyor, arıtma tesisini 12 ay çalıştırarak yavaş yavaş işliyor. Bu arada koku yok. Burada yaptığımız büyüklükteki bir tesisin Türkiye’de örneği yok. Bu reaktörler tesisinde gaz oluşacak, bu gaz unsurlarını gidip kazan dairesinde yakılacak. Pancar kokusunu alırsınız, is kokusu alırsınız ama başka bir koku almayacağınızı garanti ediyorum” ifadelerini kullandı.



"Şeker fabrikaları özel sektöre devredildi"


Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu yaptığı konuşmada, "Şeker fabrikaları bulundukları yerde kronik sorundur. Sürekli bize şikayet gelir. Çevre kirletiyor, balık ölümlerine yol açıyor, koku yapıyor diye. Bizden müdahale etmemizi isterler. Buna karşılık binlerce çiftçi ailesi ve onların ürettikleri pancar gidecek. Hep ikilemde kalırız. Bu kronik sorun böyle devam ediyor. Çevre konusunda hassasiyet arttıkça baskı da üzerimizde artar. İşsizliğin yoğun olduğu, devletten başka hiçbir sermayenin bulunmadığı aşamalarda devlet eliyle oluşturulan sanayi kuruluşlarının zaman geçmekle teknolojisi geriledi. Politik nedenlerle gereğinden fazla istihdam deposu haline geldiğinden devlet sırtında büyük bir kambur oldu. Çok iyi bir kararlılık ve azimle buralar özel sektöre devredildi. Burada güzel bir tesis var, binlerce insan çalışmış bir kuruluş. Böyle bir kuruluşun arıtma tesisini açmaktan gayet mutluluyuz. Hayırlı uğurlu olsun inşallah" dedi.


Program kurdele kesimi sonrası sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.