YEREL HABERLER - 23 Ekim 2016 Pazar 16:47

Eşref Kamil, Musul operasyonunu değerlendirdi

A
A
A
Eşref Kamil, Musul operasyonunu değerlendirdi

Kerkük Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Sakarya Şube Başkanı Eşref Kamil, Musul’a yönelik yapılan operasyonu değerlendirdi.
Kerkük Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Sakarya Şube Başkanı Eşref Kamil, Musul’a yönelik yapılan operasyonu değerlendirdi. Kamil yaptığı açıklamada, “Musul operasyonunda üç cehpeden IŞİD’in kıskaca alındığını biliyoruz. ABD’li askerler, peşmergeler ile merkezi hükümet Haşdi Şabi ile Musul’a kurtarma operasyonu başlatılmıştır. Planlanan askeri varlığın sayısı 36 ülkeden katılımlarla birlikte 30 bin’i aşmıştır. Başıka bekamızın kilit noktasıdır. Terk etmek boşaltıp dönüş yapmak kabus demektir. Musul’a bağlı Telafer İlçesi Şii-Sünni Türkmenlerin yaşadığı bir bölgedir. 2014 yılının Haziran ayında tamamen DAEŞ’in eline geçen bu kentte kaçabilen 250 bin civarındaki Türkmen yollarda, kamplarda yaşam mücadelesi verdi. Şii Türkmenler güneye Necef ve Karbelaya bölgesine gitti. Sünni Türkmenler ise Kerkük ve Erbil’e gittiler. Birçoğu da Türkiyeye sınırını aşarak gelebildirler ve ana vatan şefkati altında yaşamlarını sürdürüyorlar. Misak-I Milli sınırları içinde kalan Kerkük ve Musul 1926 yılında yapılan Ankara antlaşmasıyla birlikte toprak bütünlüğü sağlanması şartıyla terk edilmişti. Irak’ın toprak bütünlüğü esas alınarak yapılan İstanbul antlaşmasına göre bugün bölünmüş yapısı ve bölgenin illegal örgütlerin kontrolüne geçmesi Türkiye’nin haklarını gündeme getirdi. Türkiye’nin Kerkük ve Musul’a girebilmesi için uluslararası hukukta meşru zemini hazır. Irak merkezi hükümeti Maliki dönemi, bölgesel kürt yönetimi ve Musul eski valisi Nüceyfi’nin isteği ve daveti üzerine Başika kampına TSK yerleşti. Amaç Türkiye’ye yönelik her türlü terör örgütlerinin saldırısını engellemektir. DAEŞ’ten sonra Musul’da oluşacak yönetim yapısını değiştirecek her türlü olumsuzlukları engellemektir” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımcıların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen kabulün ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Hollanda ile 400 yıllık bir geçmişimiz var. Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda Türkiye’deki en büyük yatırımcı ülke konumunda. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu, bu rakamı 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başbakan’la başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliğimizi ilgilendiren gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımcıların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Terörle mücadele konusu da istişaremizin en öncelikli başlıklarından birisiydi. Türkiye’nin bölücü terörü ile mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerinin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Genel Sekreteri seçimine ilişkin ise, “Kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” dedi. “NATO’nun Türkiye’ye ihtiyacı var” Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise, “Türkiye şu anda belirleyici bir rol oynamakta ve bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözme çabaları sarf etmekte, aynı zamanda Ukrayna’daki savaşla ilgili de çabaları var. Türkiye jeopolitik bir aktör. Gazze ve Ukrayna dahil tüm konuları detaylı konuştuk. 400 yılı aşan ikili ilişkilerimiz var. NATO Genel Sekreterliği adaylığım söz konusu. Türkiye zorlu bir bölgede. Terörizm var gündeminde maalesef. Bu konuyu da konuştuk. Türkiye NATO için çok önemli bir güç teşkil ediyor. NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.