EĞİTİM - 21 Aralık 2017 Perşembe 18:54

Kudüs’ün geçmişi ve geleceği SAÜ’de konuşuldu

A
A
A
Kudüs’ün geçmişi ve geleceği SAÜ’de konuşuldu

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Arapça Dil Grubu, Mefküre Kültür Sanat ve Düşünce, 4 Kapı öğrenci toplulukları ile Öğrenci Konseyi, ortaklaşa olarak “Geçmişten Geleceğe Kudüs Meselemiz” konulu konferans düzenlendi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Arapça Dil Grubu, Mefküre Kültür Sanat ve Düşünce, 4 Kapı öğrenci toplulukları ile Öğrenci Konseyi, ortaklaşa olarak “Geçmişten Geleceğe Kudüs Meselemiz” konulu konferans düzenlendi.


SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleşen konferansa Filistinli Alimler Heyeti Başkanı Dr. Nevaf Tekruri konuşmacı olarak katıldı. SAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı, konferansın açılışında yaptığı konuşmasında, Kudüs’ün Müslümanların ilk kıblesi olduğunu, İslam’da ayrı bir yere ve öneme sahip olduğunu söyledi. Prof. Dr. Bostancı, “Mescid-i Aksa yüce Allah’ın yeryüzündeki ilahi işaretlerinden biridir. ABD Başkanı Trump’ın, tarihte her zaman Müslümanlar için büyük önem taşıyan Kudüs’ü uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak İsrail’in başkenti olarak ilan etmesi, konuyu bir kez daha Müslümanların gündeminde ön sıraya çıkarmıştır. Türkiye’de aralarında fakültemizin de yer aldığı birçok ilahiyat fakültesi dekanı da yayınladıkları bildiri ile bu kararı kınamışlardır. Sakarya Üniversitesi olarak haklı Filistin davasını desteklediğimizi onaylamak için bu etkinliği düzenledik. Filistin toprakları da Kudüs de bizimdir. Allah bizim yanımızdadır” dedi.


Filistinli Alimler Heyeti Başkanı Dr. Nevaf Tekruri, Kudüs sorununda geçmişten bugüne kadar olan süreçten bahsederek, Müslümanların birbirlerini öldürdükleri söylemlerine karşı Hz. Ömer’in Kudüs’ü Fethi örneğini vererek, “Müslümanlar zorunlu olmadıkça silaha başvurmazlar. Hz. Ömer Kudüs’ü fetih edeceği zaman barışçıl bir şekilde şehrin anahtarını alabileceği için silaha başvurmadı. Geçmişte bir Hristiyan Hz. Ömer’e gelerek yabancıların üzüm bağını izinsiz yediklerini söylemiş, Hz. Ömer de bu durum üzerine atının semerini bile takmadan atına binip oraya gitmiş. Oradaki insanların Müslümanlar olduğunu ve üzümleri yediklerini görüp onları oradan kovmuş. Şikayete gelen Hristiyan’a yenilen üzümlerin fiyatını ödemeyi teklif etmiş. Bugün baktığımızda Filistin halkına bu adaletin birazı bile gösterilmiyor” diye konuştu.


Mescidi Aksa’nın altında ve yanında birçok kazını yapıldığını, en ufak bir depremde bile yapının yıkılabileceğini anlatan Dr. Tekruri, Siyonizm’in altı aşamalı planlarında beşinci aşamaya geldiğini, son aşamanın ise Mescid-i Aksa’nın tamamen yıkılması ve yerine kendi mabetlerinin inşa edilmesi olduğunu söyledi. Tekruri, “İnşallah yakın zamanda Siyonistler amaçlarına ulaşamadan bu işgal sona erecektir. Yavaş yavaş iyi ve kötü ortaya çıkıyor. Önceden Araplar bizim yanımızdalardı, fakat şimdi İsrail’i dost biliyor. Kudüs’e sahip çıkmazsak mesele ortadan kalkar gibi düşünüyorlar. Araplar yalnızca Müslümanların yüzde 15 ini oluşturuyor. Onlar sahip çıkmazsa bizler sahip çıkarız” şeklinde konuştu.



"Kudüs için düzenlenen her türlü faaliyete katılın"


Öğrencilere de seslenen Tekruri, Filistin ve Kudüs için düzenlenen her türlü faaliyete, gösteriye katılmaktan geri durmamaları gerektiğini belirtti. Söylediklerinin sadece sokağa çıkmaktan ibaret olmadığına vurgu yapan “Sürekli dua etmemiz, Kudüs için yardım sağlamamız gerekiyor. Filistinliler, ’Eğer biz başka ülkelerdeki kardeşlerimizin sokağa çıkıp bizim için gösterilerde bulunduklarını görmeseydik, ümitsizliğe kapılacaktık ve yenilecektik. Onların sokağa çıkıp gösteriler düzenlemesi bizim himmetimizi ve gücümüzü arttırıyor. Biz eğer çıkmazsak utanıyoruz’ diyorlar. Hepiniz evlerinize Mescid-i Aksa’nın fotoğrafını asın ve çocuklarınıza bunu öğretin. Trump kararını verirken Müslümanların iki üç gün sokağa çıktıktan sonra bunu unutacaklarını söylüyordu. Fakat arkasındaki hareketi görünce elbette ki beklemediği bir şeyle karşılaştı. Şerefli Türkiye halkı, 15 Temmuz darbe girişiminde sokağa çıktı, o zalimlere karşı dik durdu alnı açık bir şekilde mücadele etti. O kalkışmanın sadece Türkiye’yi değil bütün Müslümanları ilgilendirdiğini söyleyelim. O Kudüs için de bir haksızlıktı, Filistin için de bir haksızlıktı. Ümmetin aklı başında liderleri Müslümanlar bu her türlü faaliyete katılıp desteklerini göstermelidir” ifadelerini kullandı.


Etkinliğin sonunda Filistinli Alimler Heyeti Başkanı Dr. Nevaf Tekruri’ye hediyeleri takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.