SAĞLIK - 12 Eylül 2017 Salı 17:03

Psikiyatristler, intiharları önleme konusunda Diyanet’ten yardım istiyor

A
A
A
Psikiyatristler, intiharları önleme konusunda Diyanet’ten yardım istiyor

‘Dünya İntiharı Önleme Günü’ vesilesiyle Sakarya’da yapılan toplantıda konuşan Psikiyatrist Barış Işıloğlu, Diyanet İşleri Başkanlığının intiharları önleme konusunda vereceği fetvalarla dini yönden olumsuzluklarını anlatması gerektiğini dile getirdi.

‘Dünya İntiharı Önleme Günü’ vesilesiyle Sakarya’da yapılan toplantıda konuşan Psikiyatrist Barış Işıloğlu, Diyanet İşleri Başkanlığının intiharları önleme konusunda vereceği fetvalarla dini yönden olumsuzluklarını anlatması gerektiğini dile getirdi.


Sakarya İl Halk Sağlığı Müdürlüğünce düzenlenen 10 Eylül ‘Dünya İntiharı Önleme Günü’ programı gerçekleşti. Basın mensuplarının katıldığı toplantıda intiharı önleme konusunda önemli bilgiler verildi. Toplantıda söz alan Sakarya İl Halk Sağlığı Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü, “Ben ilk duyduğumda açıkçası çok ürktüm. İntihar sayılarının gerçekten çok fazla olduğunu gördüm ve bu rakamlar bizim bu konuya çok ciddi bir şekilde eğilmemizi gösteriyor. Burada en önemli kısım basına düşüyor. Çünkü herkes bu konuyla ilgili ilk haberi basından alıyor. Ve aldığı haber doğrultusunda daha sonra bu konuyla ilgili düşüncelerini olgunlaştırıyor. Haberleri topladığımızda da baktık çok güzel çalışmalar var. Ama yetmiyor. Halk Sağlık Müdürlüğü hem de Kamu Hastaneler Genel Sekreterliği olarak bu kurumların çalışması ve de ortak çalışmalarımız ile yeni gelişebilecek intihar vakalarını ne kadar azaltırsak, ne kadar önleyebilirsek, belki de yok edebilirsek bizim için başarıdır. Bu konuyla ilgili ayrı bir birimimiz var. Devamlı çalışılıyor. Eğitimler çok önemli. Özellikle daha ilkokulda başlıyor bu eğitimler. Çünkü intiharın yaşı yok" dedi.



"İntihar oranlarını yükselten duyuruluş şekli daha fazla"


Psikiyatrist Barış Işıloğlu ise yaptığı konuşmada, "Burada kritik olan kişinin intihar sırasından öncesinde ve anında dahil çok hassas bir dönemdir. Birçok şey vardır kafasında ama girişim yapma veya yapmama arasındadır. İşte bu noktada bu hassas bireylere yanlış bilgi aktarılır, yanlış noktaya bilgi giderse kişi kararlı hale geliyor ve intihar ile sonuçlanacak hamleyi yapabiliyor. İntiharın medyada duyurma şekli değil bunun duyurulma şekli önem taşıyor. İntihar oranlarını yükselten duyuruluş şekli daha fazla. Bununla birlikte intihar olayları normal rutin olabilir. Her zaman beklenebilen bir şey bu. Rutin hayatın bir parçası şeklinde yansıtılması da risk doğuruyor. Çünkü bunlar özellikle ergen ve genç kesimdir. Diyanet, inanç, İslam kurumu her zaman bize çok yardımcı oluyorlar. Müslüman ülkeyiz. Bir sürü insan başvuruyor, bizden yardım istiyor. Artık o kadar çaresiz ve ne yapabileceğini bilmez duruma geliyorlar ki bizim en büyük kozumuz ve silahımız zaten karşımızdaki kişinin Müslüman olduğunu bilmek. Yani onu o tutuyor çünkü. Ya çevredeki sevdikleri ya da inancı nedeniyle yapamıyor. Bu nedenler tutuyor, başkada bir şey yok. Bu yüzden Diyanet’in kurumsal olarak bu konularda vaizler dahil elindeki tüm gücüyle bunun dini yönden de vurgulanması gerekiyor. Ne kadar önemli ve ciddi olduğu çok önemli" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.