EĞİTİM - 14 Kasım 2017 Salı 17:51

SAÜ’de deprem farkındalığı ve afet bilinci konuşuldu

A
A
A
SAÜ’de deprem farkındalığı ve afet bilinci konuşuldu

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Deprem Afet Farkındalığı ve Afet Bilinci Oluşturma” adlı bir seminer düzenledi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Deprem Afet Farkındalığı ve Afet Bilinci Oluşturma” adlı bir seminer düzenledi.


SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen seminere konuşmacı olarak SAÜ Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Utkucu, Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Levent Gülen, İnşaat Mühendisliği eski öğretim üyesi Prof. Adil Altundal ile Sakarya İl Afet ve Acil Durum Müdürü Hüseyin Kaşkaş yer aldı. Seminere Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Torkul ve öğrenciler de katıldı. Seminerde ilk olarak söz alan Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Utkucu, 12 Kasım 1999 tarihinde meydana gelen ve 700’den fazla kişinin hayatını kaybettiği, 3 bine yakın kişinin de yaralandığı Düzce Depremi hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. İnşaat Mühendisliği eski öğretim üyesi Prof. Adil Altundal da depremin nasıl meydana geldiği ve depremden nasıl korunulması gerektiği konularında katılımcıları bilgilendirdi. Tedbir alınması durumunda bile depremin engellenemeyeceğini ve etkisinin azaltılamayacağını söyleyen Prof. Altundal, “Aldığımız tedbirler ve önlemler sayesinde yalnızca depremin meydana getirebileceği zararları önleyebiliriz” dedi.


İnşaat mühendislerinin en önemli görevinin depreme dayanıklı binalar yapmak olduğunu belirten Prof. Dr. Altundal, depremin oluşturacağı zararları azaltma yöntemi ile ilgili olarak Newton’un ikinci hareket yasası olan “f=ma” formülünü örnek gösterdi. Altundal, “Depreme dayanıklı bina tasarımında başlıca iki kural vardır. Birincisi, yapacağınız binanın hafif olması kuralıdır. İkincisi ise binanın kütlesinin iyi ayarlanması kuralıdır. Depreme dayanıklı bir yapı yapmak istiyorsak simetrik bir yapı yapmalıyız” diye konuştu.


Deprem konusunda yönetmeliklere uyulması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Altıundal, “Deprem yönetmelikleri zamanla değişiyor. Kurallar nasıl insanlar için ise yönetmelikler de mühendisler içindir. Teknolojideki gelişmeler, gerçekleşen depremlerin incelemeleri yönetmelikleri değiştirir” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Altundal, günümüze kadar değişen yönetmelikler hakkındaki süreci ve bugün kullanılan mevcut yönetmeliği anlatarak, yönetmeliğe uyulmayan binaların deprem sonrası görüntüleri eşliğinde önemli bilgiler verdi.


Sakarya İl Afet ve Acil Durum Müdürü Hüseyin Kaşkaş ise AFAD hakkında bilgiler verdi ve önceliğin her zaman ‘ölmeden önceki riskleri önlemek’ olduğunu söyledi. ‘Afet öncesi’ kavramına dikkat çeken Kaşkaş, “Bazı ülkelerde 7 ve üzeri şiddette bir deprem olduğunda ölenlerin olmadığını ya da çok az olduğunu görüyoruz. Ama Türkiye’de 7 şiddetinde bir deprem olduğunda ölen insan sayısı çok fazla oluyor. Bunu için afet öncesine daha çok önem vermeliyiz. Kurum olarak amacımız, insanları bilgilendirmek ve afetler olmadan bilinçlendirmektir. Bu yüzden her an bir afet olacakmış gibi hazırlıklı olmamız, tedbirimizi almış olmamız gerekiyor. AFAD olarak ilkemiz, sıfırıncı dakikada müdahale etmekti” ifadelerini kullandı.



"En ucuz şey hayattır"


AFAD’ın hayat kurtarma bilinci ile hareket ettiğini belirten Kaşkaş, “İnsan için en önemli şey hayattır. Aynı zamanda insan için en ucuz şey de hayattır. Her şeyin bir riski var ancak tespit yapıp önlem alınması gerekiyor. Öncelikle bir ev alırken deprem yönetmeliğine uygunluğunu kontrol etmeliyiz. Alacağımız evin geniş olması, güzel olması bizim için ikinci planda olmalı. Evlerimizde eşyalarımızı mutlaka sabitlemeliyiz. Çünkü depremlerde ölen insanların büyük bir çoğunluğu binanın yıkılması yüzünden değil, sabitlenmeyen eşyalar yüzünden ölmüştür. Her evde bir yangın tüpü, bir afet çantası olmalıdır. Bunlar çok pahalı şeyler değiller. Öyle olsa bile yaşamak için ne kadar gerekiyorsa vermemiz gerekir. Önceliğiniz her zaman can olsun” dedi.



"Türkiye hareketli bir zemine sahip"


Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Levent Gülen de depremlerin meydana gelme nedenleri hakkında teknik bazı bilgiler verdi. Plakaların ve levhaların dünyanın üzerini bir yapboz gibi kapladığından ve depremlerin bunların hareketleri sonucu meydana geldiğini söyleyen Prof. Dr. Gülen, “Türkiye’nin topografya haritasına bakılacak olursa; Türkiye oldukça hareketli bir araziye, tektonik deformasyona sahip. 84 milyon yılda Arabistan plakası kuzeye doğru 500 kilometre hareket etti ve Türkiye deforme oldu. Bu da depremlere yol açtı” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.