SAĞLIK - 27 Eylül 2018 Perşembe 11:09

“Çocuğum çamaşır suyu içti ama yalnızca bir yudum” demeyin

A
A
A
“Çocuğum çamaşır suyu içti ama yalnızca bir yudum” demeyin

Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr.

Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Asudan Tuğçe Çil, renkleri ve kokularıyla çocukların ilgisini çeken temizlik maddelerinin, çocukların erişebileceği yerlerde muhafaza edilmemesi gerektiği uyarısında bulundu.


Medicana Samsun Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Asudan Tuğçe Çil korozif maddeler konusunda ebeveynlere faydalı bilgiler aktardı. Dr. Çil, “Korozif; kimyasal veya fiziksel, aşındırıcı ve tahrip edici etkileri olan demektir. Temizlik ürünleri, saat pilleri, lavabo açıcılar, boya çözücüler, çamaşır tozları, tuz ruhu, turşu kurlar, lavabo temizleyiciler, saç ağartıcılar, korozif maddelere örnektir. Ergenlik döneminde çocuklar korozif maddeleri çoğunlukla intihar amacıyla fazla miktarda içerler. Ancak küçük çocuklar korozif maddeleri hemen hemen daima yanlışlıkla ve az miktarda içerler. Küçük çocuklar bu maddeleri merakla tadıp tatlarının güzel olmadıklarını, yakıcı olduğunu fark ettiklerinde bıraktıklarından, içilen madde miktarı genellikle azdır. Türkiye’de korozif madde vakalarının genellikle bayram temizlikleri dönemlerinde arttığını görüyoruz. Renk renk deterjan şişeleri, köpükle dolu kovalar çocuklar için gayet cezbedicidir” dedi.



Korozif madde içen çocukta ilk belirtiler


Çocukta korozif maddeyi içtikten sonra ilk anda hiçbir belirti olmayabileceğini belirten Opr. Dr. Asudan Tuğçe Çil, “Ya da ağız çevresinde, dudaklarda, ağız içinde, larenks ve farenkste, özofagusta (yemek borusunda) ve midede hasar oluşabilir. Çocuk tükürüğünü yutamayabilir. Ağızdan salya akmasının yanında, disfaji, göğüste ağrı, karın ağrısı, stridor, çekilmeli/ inlemeli solunum görülebilir. Çamaşır suyu ve diğer mutfak deterjanları nispeten yüzeysel yanıklara sebep olup kalıcı hasar oluşturmazken, kireç çözücü gibi kuvvetli alkali ya da yağ çözücü gibi kuvvetli asit içeren temizlik malzemeleri yemek borusunda tam tabaka ve çepeçevre yanıklara sebep olabilirler. Ağır yanıklar yemek borusunda ya da midede perforasyona (delinmeye), mediastinite ve nihayetinde ölüme sebebiyet verebilirler. Oluşan hasar korozif maddenin yoğunluğu ve mukoza ile temas süresi ile orantılıdır. Korozif maddeyi içtikten sonra her şey normal görülse bile, çocuk tükürüğünü yutabilse ve ağzında herhangi bir yanık yarası görülmese bile yine de, bu maddeyi içme öyküsü varsa, aksi kanıtlanana kadar, yemek borusunda yanık var olarak kabul edilir. Mukoza, yandıktan sonra üç hafta içerisinde yenilenir, yanık epitelize olur. Ancak yanmış kas dokusunun yenilenmesi söz konusu değildir; yanmış kas dokusunun yerini fibroblastlar ve kollajen dokusu alır, yara gittikçe büzüşür. Aylar içerisinde de bu doku gittikçe sertleşerek darlık oluşturur” diye konuştu.



“Çocuğumuz korozif madde içerse ne yapmalıyız?”


“Çocuğumuz korozif madde içerse ne yapmalıyız?” sorusuna cevap veren Opr. Dr. Asudan Tuğçe Çil, “Korozif madde içen çocuk asla kusturulmamalıdır. Hastaya su veya süt içirilmez, yoğurt, vb yedirilmez. Ağız veya burnundan hortum takılarak midesi yıkanmaz. Sağlık kuruluşunda korozif madde içen çocuğun genel durumu; solunumu, dolaşımı değerlendirilir. Solunum sıkıntısı varsa akciğer grafisi çekilir. İlk 48 saat içinde özofagoskopi/ endoskopi yapılarak yemek borusunda yanık olup olmadığı tespit edilene kadar her hastanın yemek borusunda yanık var kabul edilir. Yanık görülmezse başka bir tetkik ya da tedaviye gerek duyulmaz ve hasta taburcu edilir. Bazı merkezlerde de genel anestezi altında özofagoskopi yapmak yerine her hasta yanığı varmış gibi tedavi ve takip edilmektedir. Ayrıca çamaşır suyu içen olgularda nadiren ağır lezyon geliştiği düşünülürse, her olguya özofagoskopi yapılması şart olmayabilir. Korozif madde içen her hastanın ağızdan beslenmesi kesilir (minimum ilk 24 saat). Hasta hastaneye yatırılır, damar yolu açılır ve serum ile beslenir. Nedbe gelişimini sınırlamak için damardan steroid verilebilir. Yutma güçlüğüne ve aspirasyona bağlı akciğer enfeksiyonunu engellemek amacıyla damardan antibiyotik verilebilir. Motilite etkilenmiş olacağından asit reflüsünü azaltmak için damardan antiasit ilaç verilebilir. Ciddi yanık olan çocuğa beslenmeye başladıktan sonra protein ağırlıklı sıvı diyet verilir. Yutma güçlüğü gelişen çocuğa 3.hafta tamamlanınca kontrastlı özofagus-mide-duodenum grafisi çekilir. Filmde darlık tespit edilirse periyodik dilatasyon (genişletme) ameliyatlarına başlanır. Bunlarla başarı sağlanamazsa daralan yemek borusu parçası çıkarılarak mide veya bağırsaklardan buraya yeni bir tüp yapılabilir. Ancak ‘en iyi özofagus, hastanın kendi özofagusudur’ kavramı akıldan çıkarılmamalıdır. Bütün bu girişimlere gerek kalmaması için yapılacak tek şey, renkleri ve kokularıyla çocukların ilgisini çeken bu tür maddeleri, çocukların erişebileceği yerlerde muhafaza etmemektir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas İlk yerli ve milli motor bloğu bu müzede sergileniyor Sivas’ın tarihî mirasını ve endüstriyel geçmişini keşfetmek isteyenler için TÜRASAŞ Müzesi, bir zaman makinesi gibi işlev görüyor. 1939 yılında kurulan TÜRASAŞ, günümüze kadar uzanan zengin tarihini, ziyaretçilerine görsel bir şölenle sunuyor. Sivas kent merkezinde bulunan Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayi (TÜRASAŞ), buharlı lokomotiflerin ve yük vagonlarının bakım ve onarım işlerinin yapılması amacıyla kuruldu. 1939 yılında Cer Atölyesi ismiyle kurulan fabrika bugün TÜRASAŞ ismiyle hizmet veriyor. Fabrika içerisinde kurulan müze ise demiryolu geçmişine adeta ışık tutuyor. Kurulduğu günden bugüne kadar üretilen yaklaşık 3 bin parça müzede sergileniyor. Devrim otomobilin motor kalıbı olmak üzere vagon prototip maketlerden en küçük vagon parçalarına kadar yaklaşık 3 bin antika parça ziyaretçilerini geçmişe götürüyor. “Devrim otomobilin motor kalıbı da sergileniyor” TÜRASAŞ Sivas Bölge Müdürü Atanur Karadağ, müzenin halka açık olduğunu söyleyerek, “Eğitim kısmında çırak okulunun kullandığı bando takımı var burada. Eskişehir’de üretilen devrim arabasının motor blok modeline varana kadar burada parçaları sergilemekteyiz. Müzemiz halka açık. Mesai saatleri içerisinde talep eden herkes gezebilir. Bu parçaları görebilir. En değerli parça bence devrim arabasının motoru. Çünkü bir tarihe tanıklık ediyor. O zaman çekilen filmde de bahsediyorlar. Devrim arabasının motor bloku defalarca dökülüyor çatlıyor, sorun çıkıyor. En son orada deniyor ki Sivas’ta cer atölyesi dökümhanesinde bir usta var ancak o usta bunu yapar diyorlar. Sivas cer atölyesi dökümhanesinde döktürülen parçayla devrim arabasının motorunda muvaffak oluyorlar. Bu çok önemli bizim için. Bunun dışında aslında bana sorarsanız her bir parçası önemli. Ben 1985 yılında çırak okuluna girdim. Baktığınız zaman aslında ben de müzenin bir parçasıyım. Çeşitli ürünler, yaptığımız vagonların maketleri burada sergileniyor. Açılışa dair fotoğraflar, anı defteri. Her şey burada mevcut. Sinemamızın film makinesi hepsini burada sergiliyoruz” dedi.