POLİTİKA - 16 Aralık 2017 Cumartesi 17:18

Adalet Bakanı Gül: "İbadet edenlerle, ihanet edenleri ayırmak lazım"

A
A
A
Adalet Bakanı Gül: "İbadet edenlerle, ihanet edenleri ayırmak lazım"

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) ile mücadelenin sulandırılmaya çalışıldığını söyleyerek, "İbadet niyetiyle yapanlarla ihanet niyeti ile yapanları birbirinden ayırmak lazım" dedi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY) ile mücadelenin sulandırılmaya çalışıldığını söyleyerek, "İbadet niyetiyle yapanlarla ihanet niyeti ile yapanları birbirinden ayırmak lazım" dedi.


Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bir dizi ziyaretler için geldiği Samsun’da gündem hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İlk olarak Samsun Valiliğini ziyaret eden Bakan Gül, buradan AK Parti Samsun İl Başkanlığına geçti. Bakan Gül burada yaptığı açıklamada FETÖ ile mücadele ve ana muhalefet partisinin tutumuyla alakalı önemli konulara değindi.



"İbadet niyetiyle yapanlarla ihanet niyeti ile yapanları birbirinden ayırmak lazım"


İftira atılanlar ile gerçek suçluların birbirinden ayrılması gerektiğini ifade eden Bakan Gül, "FETÖ davalarıyla alakalı olarak yargılamalar yapılıyor. FETÖ mensupları da mahkemeler karşısında adil bir şekilde yargılanmaktadır. Bu darbeciler hak ettikleri cezayı mahkemelerce verilmektedir. Cezaevlerinde anayasanın, hukukun, kanunların gereği neyse cezalarını çekmektedirler. Bir suçları da yoksa serbest kalıyorlar ya da beraat ediyorlar. Türkiye işleyen bir hukuk sistemi ile herkesin güvenliği için çalışmaya devam ediyor. Bunu yaparken sap ile samanı birbirinden ayıran bir anlayışla ve titizlikle yapılmaya çalışılıyor. Terörle mücadele ederken, vatandaşla terör arasındaki ayrımı yapan bir devlettir, Türkiye Cumhuriyeti. Bazen iftiralarla, farklı hesaplar düşünerek, siyasi çekişmelerle iftira atan, mahkemeleri meşgul eden art niyetliler de çıkıyor. Bunun için hükümetimiz en son KHK’da ‘lekelenmeme hakkı’nı getirmiştir. Genel, soyut, iftira olduğu açıkça belli olan bir kişinin kapısına polis göndermeyi ortadan kaldıracak, gerçekten haklı bir taraf varsa savcılık ondan sonra kişiyi şüpheli yapacak, somut delil sonrasında soruşturma açılacak. Bunu dile getiren yine AK Parti hükümetidir. OHAL var diye hukukun dışına, Anayasa’nın asla çıkmıyoruz. OHAL de Anayasa’nın tanıdığı meşru bir yoldur. Hukukun dışına kesinlikle çıkmıyoruz. FETÖ ile mücadeleyi sulandırmak isteyenlere fırsat vermemek lazım. İbadet niyetiyle yapanlarla ihanet niyeti ile yapanları birbirinden ayırmak lazım. Burada haksız yere, iftira ile ya da ihmalle ne olmuşsa bu konuyla ilgili her türlü mücadeleyi vererek vatandaş ile terörist arasındaki ayrımı yapma noktasında elimizden gelen her şey titizlikle yapılıyor" diye konuştu.



"Ana muhalefet manda siyaseti yapıyor"


Ana muhalefet partisinin siyasetine ve yurt dışında yargılanan Türk vatandaşlarına da değinen Gül, şunları söyledi:


"Hükümetimiz Türkiye’yi 15 yılda 3 kat büyüten AK Parti hükümetleri de milletimize hizmet yolunda çok büyük reformlar yapmıştır. AK Parti kendisiyle yarışan bir partidir. Muhalefet dediğiniz, iktidara alternatif partilerdir. Ama iktidara alternatif olabilecek, talip olabilecek hiçbir vizyonları yok. Çünkü ana muhalefete bakıyorsunuz milletin değerleriyle, Türkiye Cumhuriyeti’yle adeta kavga eden bir ‘manda’ anlayışıyla siyaset yapan bir anlayışı görüyorsunuz. Bu manda siyaseti, mandacılık hevesi 1920’lerde kaldı. ‘Biz yönetemiyoruz, başkası yönetsin’ anlayışı vardı. Bugünlerde de dışarıdan, farklı yerlerden medet umarak siyaset yapmak beyhude bir çabadır. Türk milletinden, Türk vatandaşlarından oy alacaksınız. Burada yapamadığınız iktidara geliş yürüyüşünü, gerçekleştiremediğiniz iktidar arzunuzu başka uzak mecralarda, bir takım kumpas davalarına belgeler taşıyarak sizlere ekmek çıkmaz. Milletimiz olan biten her şeyi görüyor. AK Parti kim olursa olsun, kızım Fatma bile olsa ‘ben yanlışın karşısında olurum’ anlayışı ile siyaset yapan bir partidir. Kim yanlış yaparsa yapsın Türkiye egemen bir hukuk devletidir. Türkiye’de yargılanır. Varsa kanunlara aykırı bir davranışı cezalandırılır. Bunların zihniyeti başka. Bunlar suçlunun peşinde değil. Türkiye’yi cezalandırmak, ekonomisiyle, siyasetiyle bağımsızlığını, ayakta durma mücadelesini baltalayarak, ‘acaba buradan ekmek çıkar mı, Türkiye zayıflar da buradan bize iktidar çıkar mı?’ çabaları boş çabalardır. Türkiye hukuk devletidir. Burada bir yanlış yapılmışsa yargılayacak makam da Türkiye’dir. Nitekim bununla ilgili de fiiller yapılmış, Türk mahkemeleri yargılamıştır. Eğer yine Türk Ceza Kanunu ile alakalı bir fiil işlenmişse bunların yeri yine Türk savcıları ve mahkemeleridir. Bunların manda anlayışı maalesef bu vizyondan uzaktır. Bunlara tavsiyem, kendilerini Türk hakimlerine emanet etsinler. Başka yerlerden sırtını buraya dayamış, FETÖ’cülerin buraya getirmiş olduğu hakimlerden medet ummasınlar. O zaman 200 devlet var. Biz başka işleri bırakalım başka ülkelerde Türkiye’yi mi yargılasınlar. Türk vatandaşlarını mı yargılasınlar. Türk mahkemelerine güvenmemek, gerçekten kompleksli, bu ülkeye yabancı olanların yapacağı bir davranıştır. Anayasa’da ve hiçbir hukukta karşılığı yoktur."


Bakan Gül, AK Parti’nin ardından Samsun Büyükşehir Belediyesini ziyaret etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nde önemli ’afet’ projesi Kastamonu Üniversitesi’nde hayata geçirilen proje çerçevesinde farklı üniversitelerden gelen 20 kursiyere ’afetlerde tedarik zinciri’ konusunda eğitim verildi. Kastamonu Üniversitesi’nde TÜBİTAK 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Desteği Programı çerçevesinde desteklenen “Tedarik Zincirinin Hayati Boyutu: İnsani Yardım Lojistiği” projesi tamamlandı. Proje yürütücülüğünü Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erol Tekin’in yaptığı ve BİDEB 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Destekleme Programı tarafından desteklenen “Tedarik Zincirinin Hayati Boyutu: İnsani Yardım Lojistiği” projesi çerçevesinde eğitimler düzenlendi. 15-18 Nisan tarihleri arasında Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen eğitimlerde Kastamonu Üniversitesi, Bartın Üniversitesi, Başkent Üniversitesi ve Maltepe Üniversitesi’nin yanı sıra AFAD ve Sosyal Yardımlaşma Vakfından katılım gösteren 12 uzman tarafından dersler verildi. Eğitimlere farklı üniversitelerden katılan 20 kursiyer, 3 gün boyunca insani yardım kuruluşları, insani yardımın önemi, tedarik zinciri yönetimi, coğrafi bilgi sistemleri, insani yardım konusunda dijitalleşme ve insani yardımlarda lojistiğin önemi ve lojistiğin rolü ile ilgili konularda teorik dersler aldı. Proje çerçevesinde çerçevesinde bilimsel araştırma fikri geliştirme ve etkili sunum derslerine de yer verildi. 1 gün boyunca insani yardımlarda tedarik zinciri ve lojistik faaliyetler üzerine yaklaşımlar geliştirmeye yönelik araştırma konusu belirlenmesi için uygulamalar gerçekleştirildi. Gruplar halinde çalışan kursiyerler oluşturdukları araştırma fikirlerini jüri üyelerine sundu. Etkinlik sayesinde farklı üniversitelerden katılım gösteren katılımcıların başta afetler olmak üzere insani yardımlarda tedarik zinciri yönetimi ve lojistik konularında farkındalıklarının artırılması sağlandı. Türkiye’nin doğa kaynaklı afetlerde insani yardımların ulaştırılmasında lojistiğin önemi üzerinde durulurken, Maltepe Üniversitesi öğretim üyesi ve LODER Lojistik Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş tarafından lojistiğin geleceğine ve lojistik sektöründe kariyer imkanlarına yönelik lisans öğrencilerine de bilgilendirme sunumu yapıldı. Eğitimler, kursiyer sunumları ve katılım belgelerinin kursiyerlere takdimi ile sona erdi. Etkinliğe katılan tüm kursiyerler ise Kastamonu Üniversitesi’ne misafirperverlikleri için teşekkür etti.
Bitlis Bitlis’te bir yılda 522 kilo atık pil toplandı BİTLİS (İHA) – Bitlis il merkezi ve ilçelerinde düzenlenen "Geleneksel Okullar Arası Atık Pil Toplama Yarışması"nda 522 kilogram atık pil toplandı. 14 yıldır Bitlis Katı Atık Birliği (Bİ-KA) ve Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) tarafından düzenlenen "Geleneksel Okullar Arası Atık Pil Toplama Yarışması" ödülleri sahiplerini buldu. Pillerin neden olduğu çevre kirliliğini en aza indirmek ve doğaya gelişigüzel atılan pillerin neden olduğu ciddi tehlikeleri önlemek amacıyla yürütülen kampanya ile hem çevreye katkı sağlanıyor hem de çocuklara çevre bilinci aşılanıyor. Bu yarışma ile düzenli olarak il merkezi ve ilçedeki okullara dağıtılan atık pil toplama kutularına öğrenci ve öğretmenler topladıkları pilleri atarak çevreye büyük katkı sağlıyor. 14 yıldır her sene düzenli olarak yapılan yarışmada dereceye giren okul ve öğrenciler ise Bitlis Katı Atık Birliği (Bİ-KA) ve Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) tarafından ödüllendiriliyor. Öğrencilerin bir yılda 522 kilo atık pil topladıklarını söyleyen Bİ-KA Teknik Personeli Yunus Gözeten, "Bitlis Katı Atık Birliği (Bİ-KA) olarak yaklaşık 14 yıldır atık pil yarışması düzenliyoruz. İl merkezi ve ilçe bazında 220 okulda yarışmayı yaptık. Yarışma sonucunda kazanan okullarımıza çeşitli hediyeler veriyoruz. Toplanılan atık pilleri de okullardan alıp Kocaeli’nde bulunan geri dönüşüm fabrikasına gönderiyoruz. Atık pillerin etrafındaki kalan metallerden geri dönüşüm, içerisindeki malzemelerle de petrol üretimine katkıda bulunuyoruz. Bitlis Katı Atık Birliği (Bİ-KA) olarak Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneğinin (TAP) gönderdiği ödüllerin yanında kendimiz de ödüller ekliyoruz. Okullarımıza özveriyle çalışmalarından dolayı plaket ve hediyelerini veriyoruz" dedi.