GENEL - 16 Ocak 2018 Salı 09:11

Aksoy: "Mart ve Nisan aylarında Türkiye’ye yönelik bir kaos planı var"

A
A
A
Aksoy: "Mart ve Nisan aylarında Türkiye’ye yönelik bir kaos planı var"

ABD’nin PKK’yı meşrulaştırmaya çalıştığını belirten Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç.

ABD’nin PKK’yı meşrulaştırmaya çalıştığını belirten Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. İlhan Aksoy, asıl hedefin Mart ve Nisan aylarında Türkiye’ye yönelik bir kaos planının olduğunu söyledi.


ABD’nin Suriye’deki terör örgütlerini desteklemesini değerlendiren Doç. Dr. İlhan Aksoy, PKK’nın meşrulaştırılarak Türkiye’nin zayıflatılmaya çalışıldığını vurguladı. Türkiye’ye karşı yapılacak kaos planının amacının ise Çin’den Türkiye’ye uzanan tren ve karayolu projesi olduğunu söyleyen Aksoy, Türkiye’nin bu planları boşa çıkartacak güçte olduğunu belirtti.



"Sevr Antlaşması tekrar yürürlüğe koyulmak isteniyor"


Güçlü bir Türkiye’nin komşuları için garantör, büyük devletlerin küresel çıkarları için de ciddi bir sorun olduğunu belirten söyleyen Aksoy, "Suriye’de ve Afrin’deki olaylarla Türkiye’yi zayıflatmak istiyorlar. Ama Batı bunu sadece bir şey için yapmaz. Tek neden olarak bunu görmemek lazım. Bizim duruma göre önlemleri alıp stratejimizi geliştirmemiz lazım. Osmanlı İmparatorluğu’na dayatılmış olan ve kısmen de kabul ettirilmiş olan Sevr Antlaşması tekrar yürürlüğe koyulmak isteniyor. Bu anlaşmayı 32 devlet bir araya gelerek yaptı. Bu devletlerin arasında Almanya, Avusturya ve Bulgaristan gibi devletler var. Hatta savaştan çekilip Sosyalizm’i benimseyen Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliği de katılmıştır. Bu anlaşmanın her bir miliminde Türkiye ile ilgili planlar vardır. Büyük Osmanlı İmparatorluğu bölündükten sonra onun bakiyesi olan Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili imkanlar elverdikçe hayata geçirilmeye çalışılıyor. PYD dediğimiz şey aslında PKK’dır. ABD’nin, PKK’ya Türkiye dışında bir meşruiyet kazandırma amacı var. ABD’nin konuya temel yaklaşım prensibi bu. Sadece bu yıl ABD’nin 4 bin tır silah verdiği söyleniyor ama bu güne kadar verilen 40 bin artı 4 bin tır dersek daha doğru olur. ’Kötü komşu adamı mal sahibi yapar’ diye bir atasözümüz var. Tabii bu hesaplar her zaman tutmaz. ABD ve İngiltere 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan önce Enosis’i gerçekleştirmek için EOKA’ya tırlar ve gemiler dolusu silah verdiler. Bütün adanın işgali öngördüler. Noel katliamının ardından adadaki Rum kesiminin saldırıları başladı. Bu gelişmeler sonunda Türkiye 3 günde adanın neredeyse yarısını alarak orada bir Türk devleti kurdurdu. ABD ve Batı’nın verdiği silahlar ve destek boşa gitti. Yunanistan Nato’dan ayrıldı ittifakları sarsıldı. Türkiye bu silahlara ve adaya el koydu. Türkiye’ye uygulanan ambargo sürecinde dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri oldu" dedi.



"Bu proje ABD’nin ekonomik yapısına en büyük darbe olacak"


ABD’nin PKK’yı meşrulaştırmak istediğini belirten Aksoy, "ABD, PKK’yı meşrulaştırmak için silah veriyor. Ama aslında bana göre yaz başlarına doğru, Mart ve Nisan aylarına doğru, Türkiye’ye yönelik olarak ciddi bir kaos planı hazırlanmakta. Aynı Kıbrıs’ta olduğu gibi Türkmenler üzerinden tahrik edici unsurlarla Türkiye’yi bir kargaşanın içine çekmeye çalışacaklardır. Berlin-Hicaz Demiryolu projesinin hayata geçmesinin bedeli Osmanlı devleti için o zaman I. Dünya Savaşı’na girmek olmuştur. Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen büyük devletlerin bugün de tavrı pek değişmemiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri dünya üzerinde sınır-dışı operasyon yapabilen ilk 10 ülke arasında yer alıyor. 1974’te kısıtlı imkanlarla Kıbrıs’ta neler yapabildiğimizi bütün dünya gördü. Kara bağlantımız olan böyle bir operasyonu yapmanın daha basit olduğunu söyleyebilirim. Fakat büyük resme baktığımızda Kamçatka’dan kalkan bir tren, Çin’i geçtikten sonra Kazakistan’dan, Kırgızistan’dan, Türkmenistan’dan Azerbaycan’ı geçip Türkiye’ye geliyor. Bu hattın toplam uzunluğu 16 bin kilometre (Pekin-Venedik) demiryolu. Bu hattın 7 bin 500 kilometresi Kazakistan’dan başlayarak Edirne’ye ulaşıyor. İpek Yolu projesi Roma imparatorluğu yokken vardı. 1800 yılının en büyük iki devleti Çin ve Osmanlı Devletiydi. Bu üstünlük lojistik ve teknoloji sayesinde Batı’nın eline geçti. Çin bunu değiştirecek adımlar atıyor. Pekin’den kalkan bir hızlı tren İstanbul’a 12 saatte gelebilecek. Türkiye kara yollarına 400 milyon tonluk yük taşıma kapasitesine sahipken bu yol sayesinde topraklarımızdan 100 milyon ton yük taşınabilecek Gelecek zaman içerisinde Türkiye’de kurulacak 16 lojistik köy sayesinde Türkiye ekonomisine girdisi ilk etapta 40 milyar dolar. Büyük resme baktığımızda Çin’in dünya ekonomisine sahip olabilmesi için Batı pazarına uzanan yolun önemli bir bölümü Türkiye’den geçmektedir. Çin’in Batı’ya ulaşması demek ABD ekonomik ve siyasal hegemonyasının ciddi bir zarara uğraması demektir. Bu bölgede meydana gelebilecek ciddi bir karışıklık bu global projelerin zarar görmesi anlamına gelmektedir. Bu projenin içerisinde Çin, Rusya ve Ermenistan’ı istemedi. Bu proje sadece Türklerin yoğun olduğu coğrafyalardan geçmesi düşündürücüdür. Bu projeyle birlikte ABD ekonomisi ciddi bir darbe alacaktır. Devletler doğar, büyür ve ölür. ABD gerileme devrini engellemek için bu tür hareketler içerisinde. Türkiye bu noktada çok önemli bir konjonktürdedir" diye konuştu.



"Güç kazanan ülkeler, Türkiye ve Çin"


Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini belirten Aksoy, "Milletimizin devlete ciddi bir bağlılık göstermesi gerekir. Bana göre 3. Dünya Savaşı gayri ihtiyari harp nizamında başlamış durumda. Savaş aslında hiç bir zaman sona ermiyor. İsim değiştiriyor. Suriye, Rusya ve İran’ı davet etti. Biz de bu anlaşmanın içerisindeyiz. Türkiye de Suriye ve Irak’ta meşru. Suriye’de gayri meşru olan devlet ABD. ABD burada DEAŞ, PYD ve terör örgütleriyle bulunmaya çalışıyor. Burada ciddi güç kaybeden ülkeler ABD ve Rusya. Güç kazanan ülkeler Türkiye ve Çin. Çünkü Türkiye düzenlediği bütün operasyonlarda başarılı oldu. Türkiye, ben de varım diyebilmeli. Türkiye bu hamleyi 2070, 2090’lar için yapıyor. Bu adımların karşılığını 50 yıl sonra göreceğiz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Gülay: "Rekabet Kurumu çimento zammını incelemeli" Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı 10. Meslek Komitesi Başkanı Kadir Gülay, çimento fiyatlarında yüzde 43’e varan zam oranının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Çimento üreticileri artık rekabet etmiyor, birlikte karar alıyorlar. Rekabet Kurumunun konuyu ivedi bir şekilde incelemesini talep ediyoruz” dedi. Gülay yaptığı açıklamada, ülke ekonomisinin lokomotifleri arasında yer alan inşaat sektörü ele alındığında, sektörün en önemli dinamiklerinden olan çimentoya, kovid-19 pandemisi döneminde uygulanan zam yapmama politikasının aynen uygulanması gerektiğini söyledi. Gülay, yüzde 43’e varan zam oranının kabul edilemez olduğunu ifade ederek, “Tüm üretici firmaları ülkemizin geçirdiği bu sıkıntılı günlerde sağduyuya davet ediyoruz. Gelen bu zam sonrası vatandaşın ev alma planları, önce bankaların astronomik kredi faiz oranları, şimdi de çimento fiyatlarının artmasıyla başka baharlara kaldı. Gelen bu keyfi zammı anlamak mümkün değil” ifadelerine yer verdi. “Rekabet Kurumunun konuyu ivedi bir şekilde incelemesini talep ediyoruz" Çimento üreticileri artık rekabet etmek yerine birlikte karar aldıklarını iddia eden Gülay, “Sektör paydaşlarına başka alternatif kalmayacak şekilde, hiçbir rekabet şansı oluşturmadan fiyatları belirliyorlar. Rekabet Kurumunun konuyu ivedi bir şekilde incelemesini talep ediyoruz. Hiçbir gerekçe olmadan yapılan ve yapılacak olan zamlara tahammülümüz yoktur. Bu doğrultuda her platformda önce sivil toplum örgütleri olarak bizler, sonra da milleti, bu fahiş fiyat zulmüne dur demeye çağırıyor, serbest piyasa maskesi altında, ekonomi üzerindeki kartelleşmelerin ve devlet otoritesini nasıl hiçe saydıklarının farkında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Devletimizin yetkili organlarını bu ve benzeri eylemlere karşı gerekeni yapacağına olan inancımızı bir kere daha vurguluyoruz. Bu ülkede artık ekonomik krizler birileri için fırsatı olmamalı diyoruz” şeklinde konuştu.
İstanbul Eyüpsultan’da yavru kediyi ezdi ardından yoluna devam etti, o anlar kamerada Eyüpsultan’da bir sürücü, sokakta gezen yavru kediyi ezerek yoluna devam etti. Dehşet anlarına şahit olan kadın; yavru kedisini ezerek ölümüne neden olan sürücü hakkında suç duyurusunda bulunacağını ve yakalanmasını istediğini söyledi. Sürücünün kediyi ezerek yoluna devam ettiği anlar kameraya yansıdı. Olay 22 Nisan’da 14.40 sıralarında Eyüpsultan Sakarya Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre Sabiha Yılmaz, komşusu ile sokakta yürürken kendisinin beslediği 6 aylık kediyi bir sürücü, ezerek üzerinden geçti. Kedi orada ölürken, olay anı güvenlik kamerasına yansıdı. Sokaktaki bir güvenlik kamerasına yansıyan görüntüde kediyi ezen sürücünün yoluna devam ettiği görüldü. Kedinin sahibi Sabiha Yılmaz, kediyi ezerek ölümüne neden olan sürücü hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi. “O anda geçirdiğim sinir krizinin, öfkemin haddi, hesabı yok” Yaşadığı anlatan kedinin sahibi Sabiha Yılmaz, “Çok üzgünüm. Bir arabanın bilerek ve canice 6 aylık büyüttüğüm kedinin, canların canına kıyması. Bunu bilerek ve isteyerek yapıp, yoluna devam etmesi. O anda geçirdiğim sinir krizinin, öfkemin haddi, hesabı yok. Çünkü bu ara sıra olan bir olay. İlk defa başımıza gelen bir şey değil dikkatsizlik söz konusu. Bu zanlı ile ilgili suç duyurusunda da bulunacağım. Herkesin bu canice işlenen suçlunun bir an önce bulunmasını istiyorum. Bunun sadece burada gerçekleşen bir olay olduğunu düşünmüyorum” dedi. “Hiçbir şey yokmuş gibi ezip gidiyor” Kediyi ezen sürücüyle ilgili konuşan Sabiha Yılmaz, “Komşum ile beraber tam buradaydım. Arkam dönüktü. O esnada olay gerçekleşiyor. 6 aylık kedimi bodrum katında besliyordum. Daha ufaktılar tam anlamıyla sokağı bilmiyorlar. Gelen araba gördüm yavaştı. Yavaş olmasına rağmen kedi arkamda olduğu için onu ezip geçmesi için, bizi ezip geçmesi gerektiğini düşündü. Bu esnada kedi rögardan bir şey çıktığını görüyor. Önce yalnız geliyor. Kameraya yansıdığı gibi bunu bilerek 20 - 30 kilometre hızla gelen bir arabadan bahsediyoruz, görmemesi imkansız. Araç kullandığı esnada telefon da kullanmıyor. Bu arabayı kullananı tespit ettik. Geçerken hiçbir şey yokmuş gibi yoluna devam ediyor. Yukarıdaki komşum beni uyarıyor. Hiçbir şey yokmuş gibi ezip gidiyor” şeklinde konuştu. “Karakola gidip suç duyurusunda bulunmak istiyorum” Olayın adli sürecinin başlayacağını ifade eden Sabiha Yılmaz, “Arkasından bağırmama rağmen duymadı. Araç giderken arkasına bakmıştır. Üzerinden bir kedinin değil bir taşın üzerinden geçerken sürücüler arkasına bakar, kontrol eder. O kediyi ezdiğini gördü. Arkasına baktı ve yoluna devam etmeye çalıştı. Karakola gidip suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Çünkü bunların cezaları var. Kanunların belirlediklerine göre bunların cezaları var. Onların uygulanmasını istiyorum. Yasaların değişmesi gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Olay anı güvenlik kamerasında Bir güvenlik kamerasına yansıyan görüntüde arabanın kedinin üstünden geçtiği an ve kedi sahibi Sabiha Yılmaz’ın verdiği tepkiler görülüyor.