SAĞLIK - 26 Nisan 2016 Salı 14:22

Kalp Hastalarına ‘Sıcak Hava' Uyarısı

A
A
A
Kalp Hastalarına ‘Sıcak Hava' Uyarısı

Kalp hastalarının sıcak havalarda daha dikkatli olması gerektiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Oğuzhan Yücel, "Yüksek sıcaklıklar ve yüksek nemin beraberinde getirdiği sıvı kaybı, sağlıklı insanların bile zaman zaman zorlarken, kalp yetersizliği olan kişilerde, kalp krizi geçirenlerde, koroner damar hastaları ve tansiyon hastalarında istenmeyen kötü sonuçlara yol açabilir” dedi.
Büyük Anadolu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Oğuzhan Yücel, yaz döneminde özellikle kalp hastaları açısından ortaya çıkan risklerle ilgili bilgi verdi. Yücel, "Yazın gelmesi ile birlikte tatil planları yapılmaya şimdiden başlandı. Tatilin verdiği huzur ile birlikte insanlar kendilerini hem ruhen hem de bedenen rahatlatmakta, kişi kendini yenilenerek günlük hayatın streslerinden uzaklaşmak için gayret göstermektedir. Ancak çoğu zaman tatil ile birlikte kalp sağlığını olumsuz yönde etkileyen hatalar, kalp krizleri ve hipertansiyon ataklarını da tetiklediği gözlenmektedir. Haber bültenlerinde sıkça duyduğumuz sıcak hava ile birlikte ani kalp krizlerinden ölümlerde ortaya çıkmaktadır. Kalp krizi, kalp yetersizliğinin kötüleşmesi, ritim bozuklukları ve hastanelere kalp hastalığı nedeni ile yatış oranları kış aylarında yaza göre çok daha yükselir.Kış aylarında hava kirliliği ve artan solunum yolları enfeksiyonları özellikle, kalp yetersizliğinde kötüleşmeye ,soğuk hava nedeniyle koroner arter hastalarında damar spazmları ve göğüs ağrıları,kalp krizi, hatta ani ölümler görülebilmektedir. Bu yüzden yaz aylarında daha sık kalp rahatsızlıkları ortaya çıkar” diye konuştu.
NEDEN SICAK HAVALARDA ARTIŞ GÖSTERİR
Kalp hastalarının sıcak havalarda yani yaz döneminde daha dikkatli olmalı gerektiğini belirten Büyük Anadolu Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Oğuzhan Yücel, “Kalp hastalarının büyük bir kısmı yaz günlerinde, soğuk kış günlerine göre çok daha rahattır. Yakınmaları yazla birlikte kısmen rahatlayan kalp hastaları, özellikle bu dönemde daha dikkatli olmalıdırlar. Kendini daha iyi hissetmenin verdiği rahatlıkla, daha uzun ve efor gerektiren sporlar ile bazen fark etmeden sınırlarını zorlayabilmektedir. Hastalar özellikle yaz döneminde diyetlerini gevşetmekte, ilaçlarını kendilerince azaltabilmekte ya da tamamen bırakarak kendilerine zarar verebilmektedir. Yüksek sıcaklıklar ve yüksek nemin beraberinde getirdiği sıvı kaybı, sağlıklı insanların bile zaman zaman zorlarken, kalp yetersizliği olan kişilerde, kalp krizi geçirenlerde, koroner damar hastaları ve tansiyon hastalarında istenmeyen kötü sonuçlara yol açabilir. Bu nedenlerle tansiyon ve kalp hastalarının özellikle yaz aylarında dikkat etmeleri gereken bazı önemli noktalar vardır” şeklinde konuştu.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Kalp ve tansiyon hastalarının sıcak havalarda nelere dikkat etmeleri konusunda bilgiler aktaran Kardiyoloji Uzmanı Dr. Oğuzhan Yücel şunları kaydetti: "Günün sıcak saatlerinde güneş altında uzun süre kalınmamalı. Güneşlenmek ya da egzersizler ancak güneş ışınlarının etkisi yitirdiği akşam saatlerinde veya daha serin olan sabah erken saatlerde yapılmalıdır. Aşırı sıcak vücut ısısını da artırır. Vücut sıcak havada soğutma sistemini çalıştırmak için kan damarlarını genişlettiği için kalp atım hızı artar, cilde daha fazla kan gönderir ve terleme ile ısıyı azaltmaya çalışır. Ancak fazla nemli havalarda terleme ile soğutma sistemi etkin çalışamaz. Damar genişlemesi ve kalp hızı artışına eşlik eden sıvı kaybı, kalbi oldukça zorlar ve uzun süre bu koşullarda çalışan kalpte mevcut problemler belirginleşip, ağırlaşabilir. Göğüs ağrısı ortaya çıkabilir, kalp yetersizliği kötüleşebilir, tansiyon düşebilir ya da sıcak stresi ve dengenin bozulması ile tansiyon aşırı yükselebilir. Özellikle yaşlı hastalarda bu durumlar ciddi sonuçlara yol açar. Bu nedenle başta su, meyve suyu,ılık çaylar olmak üzere bol sıvı alınmalıdır. Hava sıcaklığı, günlük fizik aktivite ve kaybedilen suyun miktarına göre değişmekle birlikte günde en az 2 - 2.5 litre sıvı içilmelidir. Yağlı yiyeceklerden ve sindirimi zor gıdalardan mutlaka uzak durulmalıdır. Kalp hastaları her zaman ki diyetlerini bozmamalı, bol miktarda taze sebze ve meyve tüketilmelidir. Bu besinler hem bol sıvı içerirler hem de vitamin, mineraller ve antioksidanlar açısından zengindirler. Alkol ve kafein tüketiminden uzak durulmalıdır. Egzersizin türü ve düzeyini belirlemek üzere kalp doktoru ile görüşülerek, bazı yaz sporları, denize girmek dahil yapılabilir. Yapılan egzersizlerin kalp sağlığını korumak için olduğu unutulmamalı ve egzersiz için sınırlar zorlanmamalıdır. Terlemeyi önleyen giysiler yerine açık renkli, rahat, bol, ince kumaşlar tercih edilmeli, şapka giyilmelidir.
Doktorunuzla görüşmeden kalp ilaçlarınızı azaltmamalı, bırakmamalısınız. Uzun tatile, seyahate çıkmadan mutlaka kalple ilgili kontrolleri yaptırmalısınız. Yukarıdaki öneriler pek çok kalp hastası için geçerli olmakla birlikte, çok çeşitli ve değişik ciddiyette kalp hastalığı olduğunu, hastalığınıza ve size uygun en doğru önerileri, takibinizi yapan doktorunuzun verebileceği unutulmamalıdır.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.