SAĞLIK - 07 Mayıs 2024 Salı 15:47

Karadeniz’deki en büyük Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezi Samsun’da hizmete girdi

A
A
A
Karadeniz’deki en büyük Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezi Samsun’da hizmete girdi

Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde fiziki büyüklüğü ve kapasitesiyle Karadeniz Bölgesi kamu sağlık tesislerindeki en büyük merkez olma hüviyetini taşıyan Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezi (ÜYTE) hizmete girdi.


Samsun İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kurulan Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezi (ÜYTE) düzenlenen törenle hizmete başladı. Türkiye’de kamuda hizmet veren 24. merkez olma özelliğine de sahip olan ÜYTE, fiziki büyüklüğü ve kapasitesiyle de Karadeniz Bölgesi kamu sağlık tesislerindeki en büyük merkez olma hüviyetini taşıyor. Merkezde çiftlerin IVF ve ICSI tedavi metotlarıyla çocuk sahibi olmaları için çalışmalar yapılacak ve 2’si doçent olmak üzere 3 kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, 3 tıbbi histoloji ve embriyoloji uzmanı, 1 üroloji, 1 anestezi uzmanı ile 7 hemşire hizmet verecek.



“Karadeniz’deki en büyük Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezi Samsun’da hizmete girdi”


Yeni hizmete giren merkez hakkında bilgi veren Samsun İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras, “Halk arasında Türk Bebek Merkezi olarak da bilinen üremeye yardımcı tedavi merkezimizi Samsunumuza kazandırmanın mutluluğu içerisindeyiz. Merkezimiz, Sağlık Bakanlığı’na bağlı bulunan Türkiye’deki 24 merkezden biri haline geldi. Merkezimiz yaklaşık 834 m2 alandan oluşuyor. Karadeniz’deki en büyük ÜYTE merkezimiz ve Samsun’da da Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet verecek olan ilk merkezimiz. Merkezimizde 2’si doçent doktor olmak üzere 3 tane kadın ve doğum hastalıkları uzmanımız, 3 histoloji ve embriyoloji uzmanımız, 1 üroloji uzmanımız, 1 anestezi uzmanımız ve 7 hemşire arkadaşımız vatandaşlarımıza hizmet verecek. İçerisinde yataklı mini bir servisimiz var. Embriyoloji ve Androloji Laboratuvarları, TESE Odası, 2 ameliyathane, 2 poliklinik odası, klinik destek ve bekleme alanlarını bulunmakta” dedi.



“Maddi ve manevi sıkıntı çeken ailelere yardımcı olmak adına merkezi açtık”


Tüp bebek tedavisinin oldukça masraflı ve zahmetli olduğunu, bunun için de insanlara yardımcı olmak amacıyla merkezi hizmete aldıklarını belirten Uzm. Dr. Mustafa Uras, “Evlat hasreti çekmek çok zor ve meşakkatli bir durum. Biz de evlat hasreti çeken ailelerimize burada çok daha konforlu bir şekilde hizmet almalarını sağlama amacıyla tesisimizi Samsunumuza kazandırdık. Çünkü bu süreç bir kere hekime gidip gelme yolu olan bir süreç değil. Birden çok kez hekime başvuru yapılması gerekiyor. O yüzden bu hizmeti Samsun’da vatandaşımız karşılayamadığı zaman sürekli bir il dışına talep var, sürekli bir gidiş geliş var. Zaten aile maddi ve manevi anlamda ciddi bir sıkıntı halindeyken biz onların sıkıntısına, dertlerine bir çare olmak, onlara daha konforlu bir şekilde hizmet almasını sağlamak amacıyla tesisimizi Samsun’umuza kazandırdık. Tabi burada tesisimiz sadece Samsun halkına değil, aslında bölge halkına hizmet verecek. Buraya Sinop’tan, Ordu’dan, Tokat’tan belki Çorum’dan hastalarımız gelecek. Daha önce tabii üniversitemizde ve bazı özel sağlık kuruluşlarında hizmet veren ÜYTE merkezleri var. Ama tesisimiz Sağlık Bakanlığına bağlı olan bir tesis olma özelliği taşıyor. Burada tabi ilk planda sadece Samsun halkına ve bölgeye belki bir hizmet vereceğiz ama sonrasında biz sağlık turizmiyle de inşallah çevre ülkelerden insanlara da hizmet vermeyi planlıyoruz” diye konuştu.



“Masraflar özel hastanelere nazaran çok düşük olacak”


Tedavi masraflarının özel hastanelere göre oldukça düşük tutulacağını ve SGK tarafından belirleneceğine de değinen Uras, “Sadece burada SGK’nın belirlediği bir kısmını vatandaştan talep ediyoruz ama tabi bu özelle karşılaştırıldığı zaman çok düşük ve komik rakamlar olacaktır. Buradaki her şey yasal anlamda SGK’nın belirlediği limitler dahilinde olacak. Tesisimiz ilerleyen zamanlarda bir yıl sonunda aylık yaklaşık 200 anne ve babaya hizmet vermesini planlıyoruz. Sonrasında tabii yapılacak şehir hastanesinin açılmasıyla burada da alan olarak belki tesisimizi daha büyük bir tesis haline çevirip talebe göre biz ihtiyacı karşılayacak yer açısından ve gerek akademik kadro, doktor, hemşire olsun gerekli imkanlarımız var” şeklinde konuştu.


Merkez, konuşmaların ardından kesilen kurdele ile hizmete açıldı. Açılışa Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, hastane çalışanları, il müdürlüğü çalışanları ve üniversite çalışanları katıldı.



Karadeniz’deki en büyük Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezi Samsun’da hizmete girdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Saatlerce çektiği karlı dağların doğası mest etti: Görüntüler Alpler ve Himalayalar’ı aratmadı Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan doğasever Ahmet Güldal’ın, kışın hiç bitmediği Cennet ve Cehennem Vadisi’nde yaptığı 1 buçuk saatlik çekimi hızlandırarak 38 saniyeye getirmesiyle ortaya çıkardığı görüntüler, adeta Alpler ve Himalaya Dağları’nı aratmazken, görenleri kendine hayran bıraktı. Hakkâri ve Yüksekova arasındaki Uluduruk Dağları’nda yer alan buzul dağları olan Cennet ve Cehennem Vadisi yaşadığı iki mevsimle yaklaşık 20 bin yıllık buzulları barındırıyor. Hakkari’nin ve ilçelerinin en güzel yerlerini gezerek tanıtımını yapan doğasever Güldal, bu hafta ise rotayı Cennet ve Cehennem Vadisi’ne çevirdi. Haziran ayına sayılı günler kala hala Cennet ve Cehennem Vadisi’nde 4 metrelik kar kütleleri görenleri şaşırtırken doğasever Güldal, sabit kurduğu telefonuyla bölgenin zorlu karlı dağlarını, sis ve bulutlarının görsel şölenini, yaptığı 1 buçuk saatlik çekimine kaydetti. Hızlandırılarak 38 saniyeye indirilen görüntüler adeta Alpler ve Himalaya Dağları’nı aratmazken, görenleri ise mest etti. "Cennet ve Cehennem Vadisi’ndeki görüntüler kesinlikle Alpler’i aratmıyor", diyen doğasever Ahmet Güldal, “Bu hafta rotamız buzullar, yani Cennet ve Cehennem Vadisi oldu. Orada yürüyüş yaptık ve hava şartlarının çok zor olduğunu biliyorduk. Orada gerçekten muazzam bir atmosfer ile karşılaştık. Hemen hemen doğanın tüm renkleri orada mevcut ve o görsel şölen inanılmaz diyebilirim. Bölgede telefonumu sabit bırakarak ve orada tüm anı saatler içerinde çektim ve saniyelere indirdim ama inanılmaz bir doğa atmosferi çıktı. Alpler’i asla aratmayacak şekilde. Biz de o anlara şahit olduk ve yaşadık. İnan bu güzellikleri başka bir yerde yaşamazsınız. Düşün hala metrelerce kar yığınları duruyor. Başka ülkeye gidip bunu görmeye gerek yok, gelip Hakkâri’de yaşayın” dedi.