GENEL - 25 Nisan 2018 Çarşamba 18:02

Emine Erdoğan Şanlıurfa’da 3. Yerel Tohum Buluşmaları’na katıldı

A
A
A
Emine Erdoğan Şanlıurfa’da 3. Yerel Tohum Buluşmaları’na katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Şanlıurfa’da gerçekleştirilen 3.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Şanlıurfa’da gerçekleştirilen 3. Yerel Tohum Buluşmaları programına katıldı.


Yerel Tohum Buluşmalarının 3’üncüsü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’ın katılımıyla Şanlıurfa’da gerçekleştirildi. Şanlıurfa-Akçakale yolu üzerindeki Koruklu kırsal Mahallesinde bulunan GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne bağlı Talat Demirören Araştırma İstasyonunda gerçekleştirilen programda konuşan Emine Erdoğan, 2002’de 145 bin ton olan sertifikalı tohumluk üretimi 15 yılda 7 kat artarak 1 milyon 50 bin tona ulaştığını belirterek 2023 yılında 2 milyon ton tohum üretimi ve 500 milyon dolarlık ihracat hedeflediklerini dile getirdi.



2023 yılında hedef 2 milyon ton üretim


Erdoğan konuşmasında, “Binlerce yılık ve tarihi zenginlik kültürüyle medeniyetler beşiği bu topraklarda böylesi bir etkinlik son derece manidardır. İnanıyorum ki 3. Yerel Tohum Buluşması bu verimli toprakların bereketiyle yeni sürgünler verecektir. İlkinin İzmir’de gerçekleştirdiğimiz tohum buluşması Samsun’dan sonra Şanlıurfa’ya taşınmış, milli tarım vizyonunu daha da güçlendirecek bir adım olmuştur. İnşallah bundan sonrada Konya ve Yalova’da düzenlenerek tüm bölgelerimizi kapsayan bir girişime dönüşecektir. Toprak bizim sadık yarimizdir, geldiğimiz yer ve gideceğimiz yerdir. Altını bereketli, üstünü mamur halle getirmek bizim ona karşın sorumluluğumuzdur. Nasırlı elleri ve alın terinin sembolü olan çiftçilerimizin gayretiyle toprak tohumla buluşacağı zamanı bekler. Toprak ve tohum birbirinin ayrılmaz parçasıdır. Tohum toprağa, toprak tohuma emanettir. Her ikisi de milli servetimizdir. Bu bilinci ne kadar yaygınlaştırır, ata tohumlarımıza ne kadar sahip çıkarsak yeni nesillerin geleceğini de o kadar garanti altına almış oluruz. Tohum meselesi stratejik bir meseledir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın ata tohumu projesi milli tarım vizyonunu yansıtan son derece önemli bir girişimdir. Bir ülkenin tohum ihtiyacını dışarıya bağımlı olmaksızın kendi kendine karşılayabilmesi geleceğe yapılan en büyük yatırımdır. Öte yandan temiz tohum sağlıklı hayat zincirinin ilk halkasıdır. Tohum iyi, sağlıklı ve temiz olursa beslenme de sağlıklı olur. Çok şükür ki son yıllarda tohum üretiminde, veriminde, kalite ve ihracatında önemli gelişmeler kaydedildi. 2002’de 145 bin ton olan sertifikalı tohumluk üretimi 15 yılda 7 kat artarak bir milyon 50 bin tona ulaştı. İhracatımız 8 kat artarken ithalatımız 2017’de son beş yılın en düşük oranına geriledi. Şu anda 79 ülkeye tohum ihracatı yapan bir ülkeyiz. İnşallah 2023 hedefimiz 2 milyon ton üretim ve 500 milyon dolarlık ihracattır” dedi.



Spekülasyonlar gerçeği yansıtmıyor


Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ise, 79 ülkeye tohumluk ihracatı yaptıklarını belirterek yapılan spekülasyonların gerçeği yansıtmadığını dile getirdi. 2017 yılında bir milyon 50 bin ton sertifikalı tohum ürettiklerini söyleyen Bakan Fakıbaba, “Son 10 yılda sertifikalı tohum fidan ve fide kullananlara ve üreticilerimize toplam 1.7 milyar lira Türk lirası destek destekleme ödemesi yapmışız. Bu desteklerimiz ile beraber tohumculuğun üretim, verim, kalite ve ihracatında ciddi artış artışlar gerçekleştirdik. Bazen hep speküle ediyorlar, her türlü değerli tohumu dışarıdan alıyoruz, yani öyle değil. İnanın Türkiye bu konuda 2002 yılında 145 bin ton sertifikalı tohumluk üretimi varken, bizim dönemimizde, AK Parti hükümetleri döneminde 7 kat artış göstererek 2017 yılında bir milyon 50 bin ton sertifikalı tohum üretmişiz. Bugün artık Türkiye tohum, fidan, fide ve süs bitkisi üreten, ihraç eden bir ülkedir. 79 ülkeye tohumluk ihracatı yapıyoruz. Bunların yanında bakanlığımız TİGEM arazilerinin kiralanmasında tohumluk üreticilerine öncelik vermektedir. Zaten TİGEM arazilerinin iki önemli Komisyonu vardır. Komisyonlarından birisi damızlık üretimi, ikincisi ise tohumluk üretimidir. Bu bağlamda Allah’ın izniyle arkadaşlarımız gereken desteği ve emeği verecekler ve TİGEM hak ettiği yerde olacaktır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli 2 kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla yargılanıyor Kocaeli’de kızının 11 ve 12 yaşlarındaki 2 arkadaşını taciz ettiği iddia edilen 52 yaşındaki sanığın, 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapsi istendi. İddiaya göre; Kocaeli’de yaşayan H.N.Y. (11) ile S.N.B. (12) isimli kız çocukları, 2020’nin yaz aylarında ve 2022’nin ocak ayında arkadaşlarının babası İ.K. (52) tarafından cinsel istismara maruz kaldı. Çocukların bu durumu öğretmenlerine anlatmasıyla konu polise intikal etti. Suç duyurusunun ardından İ.K. gözaltına alındı. İfadesi alınan İ.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sanık hakkında "Çocuğa karşı cinsel istismar" suçundan dava açıldı. Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuksuz sanık, tanıklar ve taraf avukatları katıldı. Olaya ilişkin dinlenen S.N.B’nin ablası Z.B., "Tam zamanını hatırlamamakla birlikte pandemi sonrasında kardeşim bana sanık ve kızı ile motosiklete bindiklerini söyledi. Kardeşim, sanığın motosiklette bacaklarına ve bikini bölgesine dokunduğunu söyledi. Emin olup olmadığını sorduğumda emin olduğunu söyledi. Kardeşimin cep telefonunu denetlemek amacıyla kontrol ettim. Kardeşim arkadaşına yolladığı mesajda kendisine dokunduklarını yazmıştı. Kardeşime mesajların ne olduğunu sorduğumda şaka olduğunu söyledi ve bana tepki gösterdi. Telefonunu kontrol ettiğim başka tarihte ise intihar etmek amacıyla hap içtiğini yazmıştı. Daha sonra olayı anneme anlattım. Ben anlatmadan önce de kardeşim olayı öğretmenine anlatmış. Daha sonra olay polise intikal etti" dedi. "Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti" Tanık olarak dinlenen sanığın kızı ise "Mağdur kızlar benim arkadaşlarım olur. Evimize gelip giderlerdi. Kızlar bizim eve geldiğinde sürekli yanlarındaydım. İddia konusu olaylar yaşanmamıştır. Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti. S.N.B. çok yalan söyler ve olayları abartarak anlatır. Bu huyu sebebiyle kendisiyle çok kavga ettiğimiz olurdu" şeklinde konuştu. Sanık ise suçlamaları kabul etmediğini belirtti. 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapis talebi Cumhuriyet savcısı mahkeme heyetine sunduğu mütalaasında, sanık İ.K’nın her 2 çocuğa karşı işlemiş olduğu iddia edilen "çocuğa karşı cinsel sarkıntılık" suçundan ayrı ayrı 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Adıyaman İsias Otel davasının ikinci duruşması başladı Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel’le ilgili davanın ikinci duruşması Adıyaman Adliyesi’nde başladı. 6 Şubat depremlerinde 39’u KKTC’li voleybol sporcusu, öğretmen ve antrenör olmak üzere toplam 72 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’daki İsias Otel davasının ikinci duruşması Adıyaman Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesinde sabah saatlerinde başladı. 3’ü tutuklu toplam 11 sanığın yargılandığı davaya KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, KKTC İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, KKTC Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, KKTC Ana Muhalefet Lideri Tufan Erhürman, otel enkazında hayatını kaybedenlerin aileleri ve çok sayıda kişi katıldı. Sabahın erken saatlerinde ellerinde kaybettikleri yakınlarının pankartlarıyla Adıyaman Adliyesine gelen aileler gözyaşlarına hakim olamadı. Burada aileler adına açıklamalarda bulunan, otel enkazında hayatını kaybeden Nazımcan Hartlap’ın annesi Hilal Düzgünce, “6 Şubat depreminin üzerinden 14 ay geçti. Bugün ortak davamız olan İsias Otel davasının ikinci duruşması yapılacak. Bizler İsias Otel’de 72 canımızı kaybettik. Rehberlerin ve şampiyon meleklerin anneleri, kardeşleri ve en yakınları buradayız. 14 aydır acımızı yaşayamıyor, faillerin yargı önünde hesap vermesi için mücadele ediyoruz. Tüm faillerin hak ettikleri şekilde ceza almaları ve aldıklarını görene kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Daha sonra konuşan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, "Ne olursa olsun bu dava adaletle sonuçlanana kadar hep birlikte olmaya devam edeceğiz. Katiller hesap verene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bu davada bilimin yol göstericiliğine güveniyoruz. Hukukun üstünlüğü kadar toplum vicdanının gücüne de inanıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti adaletinden tek beklentimiz, İsias cinayetinin faillerinin bizden aldıkları her canın bedelini ödemesidir” şeklinde konuştu. Bu davanın peşini hiçbir şekilde bırakmayacaklarını vurgulayan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, "Bu depremde bizlerde çocuklarımızı kaybettik. Yavrularımızı kaybettik. Ve o günden bu güne kadar adalet arayışımız devam ediyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti adaleti güveniyoruz. Birinci duruşma bundan bir müddet önce başladı ve sonuçlandı. Bugün ikinci duruşma için biz KKTC olarak bütün kesimlerimizle buradayız. Hükumet olarak buradayız, bakan arkadaşlarımızla buradayız, muhalefet başkanıyla, milletvekilleriyle ve yavrularımızın anneleriyle, yakınlarıyla, halkımızla Adıyaman’a geldik. Çünkü bu çocuklar artık KKTC’nin davasıdır. Onların acıları hepimizin acılarıdır. Biz çocuklarımızı unutmadık unutturmayacağız. Ve adalet sonuçlanana kadar biz bu işin devlet olarak takipçisi olacağız. Ülke olarak, devlet olarak Adıyaman’dayız. Ve iananıyorum ki en iyi neticeyi de bugün değilse bile en yakın zamanda adalet tecelli edecek, suçlular ise gerekli cezayı alacak diye düşünüyorum” diye konuştu.