SPOR - 07 Mart 2013 Perşembe 11:57

Şener: Bizimle gazeteler üzerinden haberleşiyorlar

A
A
A
Şener: Bizimle gazeteler üzerinden haberleşiyorlar

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, ekonomik büyüklüğü idare edecek bir arkadaşın çay içmeye bile yanlarına gelmediğini belirterek, “Bizimle gazeteler üzerinden haberleşiyorlar, buyursun gelsin suratına anlatayım neyin ne olduğunu” dedi.

GÖKMEN ŞAHİN

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, kulübün ekonomik yapısı ve borsa konularında yapılan eleştiriler hakkında konuştu, “Borsaya açık anonim bir şirketiz. Yani bir ticari spor kulübüyüz. Biz mesela formamızı da satıyoruz, televizyonlarla anlaşma yapıyoruz oradan para kazanmaya çalışıyoruz. Kredi kartlarından para kazanmaya çalışıyoruz.

Dünyada hiçbir kulüpte örneği olmayan HES santralimiz var. Bunun yapıp, son noktayı koyup bundan para kazanmaya çalışıyoruz. Borsaya açık şirket demek hepinizin bildiği gibi, yüzde 51 idaresi sende. Geri kalanını halka satar, buradan elde ettiğin parayı da finansmanda kullanırsın. Bu bir realite. Her kulübün yaptığı. Satmak ayıp değil. Öyle bir komplekse gerek yok.

Bunu satarsın, alısın. Tabi biz satmayı ve alma işlemini izin alarak yapmak mecburiyetindeyiz. Finansman için bazen hisseni satarsın bazen kredi alırsın. Bunu yönetim istediği gibi yönetir. Başka kulüplerde bununla ilgili birim var. Bizde yok. Bunu bankada tutarak insana para vermiyorlar. Yaptığımız işlem sonucu artık temettü de dağıtmıyoruz. Bana göre iftihar edilecek bir iş yaptık, Herkes takdir ediyor. Ama Trabzon’da ne yazık ki borsa işini anlatmakta biraz müşkülat çekiyoruz. Şu anda 49’una kadar satmış değiliz. Galatasaray satmış. Ama yüzde 49’una kadar da satılabilir. Yani bu hiç de ayıp değil. Değerini bulduğun zaman tersini tersini yapar toplayabilirsin. Bunu da yaptık biz bir ara. Kimse bana niye topluyorsun demedi. Niye de satıyorsun demeyeceksin bana güveneceksin” diye konuştu.

“TRABZONSPOR TARİHİNİN EN BÜYÜK GELİRLERİNİ ELDE EDİYORUZ”
Şubat ayında geçen dönemden kalan 6 bilyon 500 bin TL‘lik temettü ödediklerini kaydeden Şener, “Niye kimse teşekkür etmiyor. Trabzon’da bu işlerde çok keskin vuruyorlar. Biz tarihinin en büyük gelirlerini elde ediyoruz. İyi borç vardır, kötü borç vardır. Kötü borç şudur; bir yeri ipotek verir diğer bankadan kredi alırsın, onu kazanıp ödemen lazım. İyi borç da şudur; mesela bizim bir sürü sponsorumuz ve onların bize verdiği çekler, senetler veya sözleşmeler var. Bunları bankaya verirsin, bunlar otomatik ödenir. Mesela Türk Telekom’un Haziran veya Temmuz ayında bize 2 milyon 500 bin Dolar ödemesi var.

Onun karşılığında da kredi var. Trabzonspor’un borcu var diye anlatıyorlar. O böyle ödeniyor zaten. Onda bir sıkıntı yok. Bugün borsada sattık yarın geri alabiliriz. Bu gayet doğal. Biz futbolcu borcu ödedik, 5 sene önceki temettü borcunu ödedik. Kötü yaptık diyemeyiz. Ama halk şunu istiyorsa, borsayı satma, kredi kullanma, yöneticiden para alma, sponsordan para alma. Kulübü idare et. Yok öyle bir şey. Hayal de etmesinler” diye konuştu.

”BİZİMLE GAZETE ÜZERİNDEN HABERLEŞİYORLAR”
'Şu kısa dönemde başkan gitsin yönetim gitsin' şeklinde ifadelerin olduğunu vurgulayan Şener, “Onlar çok basit işler. Yazarsın bir kağıda ayrılırsın. Sonra. Sonrasını nasıl yöneteceksin. Birileri çıkar ama bu ekonomik büyüklüğü idare edecek bir arkadaş daha buraya çay içmeye gelmedi. Gazeteler üzerinden haberleşiyorlar bizimle. Buyursun kulübe anlatayım neyin ne olduğunu. Benim tek derdim içinde bulunduğumuz durumdan yukarılara doğru ilerlemek benim tek sıkıntı o” şeklinde konuştu.

Şener sözlerini şöyle tamamladı:
“Şubat ayın da 6 milyon lira futbolcu parası ödedik. Trabzonspor’un hiçbir futbolcusuna borcu yoktur. Bana bir tane kulüp gösterin Türkiye’de bizim boyutumuzda. Belki Gençlerbirliği falan vardır ama bizim boyutumuzda yoktur. Borsa işinde Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe satmış, bizim satmamak için özelliğimiz ne? O zaman halka niye açtın. Aynen dernek statüsünde kalsaydı. Herkes bilsin ki, alınacaktır bu hisseler, satılacaktır. Bir daha alınacaktır, bir daha satılacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kurum’dan DEM Parti’li Koçyiğit’e ‘şantiye şefi’ cevabı: "Bizim için büyük bir gurur" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde kendisine ‘şantiye şefi’ diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e tepki göstererek, "Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bakanlığın TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde kendisine, "Sanırsınız Çevre Şehircilik Bakanı değil de şantiye şefi" diyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e cevap verdi. "Şaşkınlıkla dinledim" Bakan Kurum Koçyiğit’e, "Şimdi DEM Parti’li Grup Başkanvekili’ni hakikaten şaşkınlıkla dinledim. Umarım bir gün deprem bölgesine gidip ülkenizin bu gururuna ortak olursunuz. Sayın Başkan şantiye şefi diyerek kendince yapılan işi küçümsüyor. 11 ili ayağa kaldırmak, deprem bölgesini bitirmek, şantiye şefliğiyse evet, şantiye şefliği yapmak bizim için büyük bir gururdur. Evet ben şantiye şefiyim. Deprem bölgesinin şantiye şefiyim" cevabını verdi. "Siz ellerinizi ovuşturdunuz, ’şimdi bittiler’ dediniz" Koçyiğit’e deprem bölgesinde ne yaptığını soran Bakan Kurum, şunları söyledi: "Diyorsunuz ki ’15. günde devlet yoktu’. Devlet oradaydı. Biz ilk saat itibarıyla oradaydık. Deprem oldu. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 11 ilimize koştuk. Peki siz ne yaptınız? Ben size söyleyeyim. Siz ellerinizi ovuşturdunuz. ’Şimdi bittiler’ dediniz. ’Enkaz altında kalırlar’ dediniz. ’Yapamazlar, bitiremezler’ dediniz. Bitirdik. 455 bin konutu alnımızın akıyla tamamladık."
Ankara DMM’den "Türkiye’ye BioNTech aşısı gelmedi" iddialarına yalanlama Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ’BioNTech aşısı gelmediği’ yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin (DMM) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, bazı sosyal medya mecralarında, COVID-19 salgını sürecinde Türkiye’ye ‘BioNTech aşısı gelmediği’ yönünde ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. ‘BioNTech aşısı gelmediği’ iddialarının kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon içerdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "COVID-19’a karşı geliştirilen BioNTech mRNA aşıları, klinik kullanım amacıyla doğrudan BioNTech SE firmasından temin edilmiştir. Pandemiyle mücadele kapsamında, Mart 2021 tarihinden itibaren salgının son dönemlerine kadar söz konusu aşılar mevzuata uygun şekilde tedarik edilerek vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuştur. Öte yandan salgın gibi küresel halk sağlığı acil durumlarında, aşı ve ilaçların temininde "Acil Kullanım Ön Onayı" mekanizması tüm dünyada işletilmektedir. BioNTech mRNA aşıları da Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası bilimsel otoritelerin acil kullanım ön onayı değerlendirmeleri esas alınarak Sağlık Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü tarafından temin edilmiş ve uygulanmıştır. Dolayısıyla pandemi sürecinde yürütülen tüm aşılama faaliyetleri; insan sağlığının korunması önceliğiyle, bilimsel kriterler, şeffaflık ilkesi ve hukuki mevzuat çerçevesinde titizlikle gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle kamuoyunun, teknik ve hukuki kapsamından koparılarak dolaşıma sokulan, yanıltıcı ve gerçek dışı nitelik taşıyan iddialara itibar etmemesi önemle rica olunur."
Gaziantep 51 kişinin öldüğü Furkan Apartmanı davasında firari sanıklar için 10 milyon TL’lik güvence bedeli kararı Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan Furkan Apartmanı davasında iki firari sanık hakkında çıkarılan yakalama kararları, kişi başı 10 milyon TL güvence bedeli yatırılması karşılığında kaldırıldı. Gaziantep’in Nizip ilçesinde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne neden olan Furkan Apartmanı davası bugün görüldü. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Faik Ö., Eyüp Ö., Bülent B., Nejdet A., Mehmet A., Oktay A., Ömer Ş., Coşkun Ş., sanık avukatları, maktul avukatları ve maktul aile yakınları katıldı. Duruşmada söz alan maktul aile yakınları, suçluların en ağır cezayı almasını istedi. Sanıklar ise önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, suçsuz olduklarını savundu. Duruşma savcısı, taraflarca yeniden bilirkişi raporu talebinin dosyaya geldiği aşama dikkate alınarak reddine ve yakalama kararı bulunan sanıklar için güvence bedeliyle haklarındaki yakalama kararının kaldırılması yönündeki talebinin de reddedilmesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararları bulunan Hasan Hüseyin S. ile Abdullah Devrim S.’nin 10 milyon lira güvence bedeli karşılığında yakalama kararlarının kaldırılmasına, diğer sanıkların mevcut durumlarının devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Ne olmuştu? Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce, 19 Temmuz 2024’te görülen karar duruşmasında, mühendis sanık Yılmaz Şahin Yurtyapan hakkında ’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 16 yıl 8 ay hapis, sanıklar Faik Ö., kardeşi Eyüp Ö. ve Nejdet A. hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmişti. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi, Nizip Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanı davasında 3 sanık hakkında verilen kararı inceledi. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı ile tarafların itirazı üzerine yapılan değerlendirme sonucunda daire, yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, beraat kararı verilen sanıklar Faik Ö. ve kardeşi Eyüp Ö. hakkında "kolon kesilmesi" iddiasıyla yeni bir iddianame hazırlandığı, bu nedenle olayın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu dosyaların birleştirilmesi ve sanıkların birlikte yargılanması gerektiğinin belirtildiği kararda, "Tüm dosyaların birleştirilmesine karar verilerek, tüm delillerin birlikte tartışılması hakkaniyetli bir yargılama için gerekli olmakla birlikte yerel mahkemece verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir" denildi.