SAĞLIK - 01 Mayıs 2024 Çarşamba 09:45

Kimi sagara basıyor kimi kolonya döküyor, bu yöntemler ölüme götürüyor

A
A
A
Kimi sagara basıyor kimi kolonya döküyor, bu yöntemler ölüme götürüyor

Sivas ve çevresinde sıklıkla görülen kene vakaları ile ilgili uyarılar gelmeye devam ediyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ömer Tamer Doğan, “Sigara basılması, benzin dökülmesi, kolonya dökülmesi gibi yöntemler tamamen yanlış yöntemler. Bunlara dikkat edelim, asla kendimiz çıkarmayalım” dedi.



Sivas, Tokat, Yozgat ve diğer çevre illerde kene popülasyonunda artış yaşanıyor. Kene varlığının artmasıyla birlikte kırsalda yaşayan vatandaşlar için de tehlike artıyor. İnsan vücuduna tutunan ve ısırarak bünyesindeki virüsü kana bulaştıran keneler ile ilgili uzmanlardan sıklıkla uyarılar geliyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Ömer Tamer Doğan, “Bu sene ‘erken başladı’ desek de henüz çok sayıda değil. Şu ana kadar iki tane hastamız oldu. İkisinin de durumu iyi. Birini taburcu ettik, bir tanesinin de tedavi süreci devam ediyor, şu anda bir problem yok” dedi.



Geç kalan hastalarda can kayıpları yaşanıyor


Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsü anlatan Prof. Dr. Ömer Tamer Doğan, “Kene hastalığı ülkemizde 2002 yılından bu yana görülmeye başlanan bir hastalık. 2002’de Tokat’ta, sonrasında Amasya, Çorum, Giresun, Gümüşhane illerinde görülmeye başlandı. Virüs taşıyan kenelerden insanlara bulaşan bir hastalık. Üşüme ve titreme ile gelen bir ateş, daha sonrasında da bulantı, kusma, karın ağrısı, kas ağrıları ve eklem ağrıları ile belirti gösteren bir hastalık. İlerlediğinde diş eti kanaması gibi, burun kanaması gibi, idrar yollarından kanama gibi belirtiler veren bir hastalık. İlerlediği zaman tedavisi güçleşen, zor tedavi edebildiğimiz bir hastalık. Henüz tedavisi yok ama destek tedavisi uygulanan bir hastalık. Erken dönemde gelindiğinde işimiz kolaylaşıyor. Erken gelindiğinde destek tedavileri ile hastaları iyileştirerek taburcu edebiliyoruz. İleriki dönemlerde maalesef bazı hastaları kaybedebiliyoruz” ifadelerine yer verdi.



“Keneyi kendi yöntemleri ile çıkardıkları için hayatlarını kaybedebiliyor”


Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin kene konusunda tecrübeli olduğunu vurgulayan Doğan, “Türkiye’nin en tecrübeli birkaç hastanesinden biriyiz. Hastalar bize erken dönemde geldikleri zaman çok fazla kaybımız olmuyor ama yine de her yıl kaybettiğimiz hastalar var. Onlar da genelde geç kaldıkları için ya da keneyi kendi yöntemleri ile çıkardıkları için hayatlarını kaybedebiliyor. Burada önemli olan kene tespit edildiği zaman keneyi uygun yöntemlerle çıkarmak için mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor. Çünkü bu illerde kenenin nasıl çıkarılacağı ile ilgili doktorlar oldukça bilinçli. Sigara basılması, benzin dökülmesi, kolonya dökülmesi gibi yöntemler tamamen yanlış yöntemler. Bunlara dikkat edelim, asla kendimiz çıkarmayalım” şeklinde konuştu.



Kimi sagara basıyor kimi kolonya döküyor, bu yöntemler ölüme götürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale ÇOMÜ Rektörü Erenoğlu, Gastroya Söyleşilerinin ilk konuğu oldu Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Çanakkale Gastronomi Kültürü Eğitim Araştırma ve Tanıtma Derneği(GASTROYA), Çanakkale Belediyesi ve Çanakkale Seramik Müzesi iş birliği ile gerçekleştirilen Gastroya Söyleşilerinin ilki Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu katılımıyla gerçekleşti. Çanakkale Seramik Müzesinde Moderatörlüğünü Dr. Öğr. Üyesi Erhan Babaç’ın yaptığı söyleşide Rektör Erenoğlu, Gastronominin sadece yemek pişirmenin ötesinde; bir kültürün, tarihin ve coğrafyanın kesişim noktasında yer alan bir sanat ve bilim olduğunu dile getirdi ve şunları söyledi: "Lezzetlerin ve mutfak geleneklerinin keşfi, sadece tat alma duyumuzu tatmin etmekle kalmaz, aynı zamanda bir bölgenin kimliği ve hikâyesi hakkında da bize değerli bilgiler sunar. Çanakkale’ye gelince, bu bereketli toprakların ve Ege Denizi’nin cömertliğinin izlerini taşıyan eşsiz bir mutfak kültürü ile karşı karşıyayız. Zeytinyağlılar, deniz ürünleri, otlar ve baharatlar, Çanakkale mutfağının temelini oluşturan taze ve lezzetli malzemeler arasında. Bölgenin tarihi ve kültürel mirasını yansıtan Troya mutfağı, Osmanlı mutfağı ve Akdeniz mutfağının etkilerini de bu mutfakta görebiliriz. Çanakkale’nin gastronomi potansiyeli sadece lezzetli yemeklerinde değil, aynı zamanda tarım ve hayvancılık alanındaki güçlü üretim kapasitesinde de yatmaktadır. Bölgemizde yetişen zeytinler, incirler, üzüm ve deniz ürünleri, ulusal ve uluslararası mutfaklarda öne çıkan yüksek kaliteli ürünler arasındadır. Ancak, bu potansiyeli tam anlamıyla değerlendirmek için atmamız gereken bazı adımlar da var. Gastronomi turizminin geliştirilmesi, yerel üreticilerin desteklenmesi ve mutfak geleneklerimizin korunması bu adımlar arasında yer alıyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi olarak, bu konuda önemli bir sorumluluk taşıdığımızı biliyoruz. Gastronomi eğitimine önem veriyor, bölgesel mutfak araştırmaları yürütüyor ve yerel üreticilerle iş birliği yapıyoruz. Ayrıca, gastronomi turizminin geliştirilmesine katkıda bulunmak için çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. İnanıyorum ki, Çanakkale’nin gastronomik değeri, sadece bölgemiz için değil, tüm Türkiye için önemli bir kalkınma fırsatı sunmaktadır. Bu değeri korumak ve geliştirmek için hep birlikte çalışmalı, bu eşsiz mutfak kültürünün hak ettiği yere ulaşmasını sağlamalıyız." Rektör Erenoğlu, konuyla ilgili soruları cevaplayarak üniversite olarak, gastronomi eğitiminin geliştirilmesi, yerel lezzetlerin tanıtılması, gastronomi turizminin teşvik edilmesi ve gastronominin sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesi için çalışmalara devam edeceklerinin altını çizdi ve bu konuda tüm paydaşlarla iş birliğine açık olduklarının vurgusunu yaptı.
Kayseri Teknolojinin kalbi ‘KOCAFEST’te atacak Kocasinan Belediyesi, Kocasinan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle ortaokul ve liseli öğrencilerine yönelik düzenlenen ve toplam 235 takımın, 12 farklı kategoride yarışacağı Kocasinan Teknoloji Festivali (KOCAFEST) başlıyor. Yapılan yatırımlarla sıra dışı belediyecilik hizmetleri yaptıklarını vurgulayan Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, teknoloji ve bilim konusunda farkındalık oluşturan festival ile geleceğin inşasında bunun büyük bir rolü olacağını söyledi. Başkan Çolakbayrakdar, ‘Kocasinan’da yaşamak bir ayrıcalıktır’ sözünü vurgulayarak,“ Hedefimiz; Kocasinan’da yaşamak bir ayrıcalıktır. Bu hedef için gece gündüz demeden yoğun gayret ediyoruz. Bu noktada bu yıl üçüncüsünü yaptığımız ve geleneksel hale dönüşen Kocasinan Teknoloji Festivali ile Türkiye’nin yerli ve milli teknolojisini üreten bireyler yetiştirilmesini hedefliyoruz. Modern ve marka şehir olan Kayseri’ye yakışır projeler üretiyoruz. Bu zamana kadar şehre emek veren belediye başkanlarından Allah razı olsun. Kayseri denildiği zaman belediye geçmişi olan şehirdir ve bu belediyecilik adına güzel hizmetler yapılmıştır. Kocasinan Belediyesi olarak rutin işleri en iyi şekilde yapmanın gayreti içerisindeyiz ve en iyisini yapıyoruz. Ama biz sıra dışı belediyecilik yapıyoruz. Bunun örneklerini yapmış olduğumuz sahada hizmetlerimizle ispatlıyoruz. İnsana yatırım yapmanın gayreti içerisindeyiz ve pozitif ayrıcalık yaptığımız gençler, kadınlar ve çocuklarımızdır. Geleceğimize yapılan her türlü yatırımın arkasında belediye başkanı olarak ve Kocasinan Belediyesi olarak her zaman koşturmaya hazırız” ifadelerini kullandı. Şehre geleceğe taşıma noktasında eğitimin büyük bir payı olduğuna dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, “Öğretmenlerimizle birlikte yeni nesli şekillendirme noktasında çok daha güzel projelere imza atmaya devam diyoruz. ‘Eğitimde fırsat eşitliği’ için Kocasinan’ın her yerinde belediye başkanı ve belediye olarak yanındayız. Yeter ki ayağı yere basan, toplumsal fayda oluşturan ve çocuklarımıza faydalar üreten projeler olsun elimizden geldiğince bütün imkanlarımızı seferber ederiz” şeklinde konuştu. Tüm Kayserilileri, 23 Mayıs Perşembe günü saat 11:00’ de Kayseri Dünya Ticaret Merkezi Fuar Alanı’nda başlayacak olan KOCAFEST’e davet eden Başkan Çolakbayrakdar, “Anadolu’nun ortasında ‘Dijital bir Fidan’ diktik. Bu fidanı akıl, bilgi ve gayretle büyütmenin çabası içerisindeyiz” dedi.