POLİTİKA - 23 Mayıs 2018 Çarşamba 19:26

Muharrem İnce Sivas’ta

A
A
A
Muharrem İnce Sivas’ta

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem ince, Sivas mitinginde yaptığı konuşmada memleketin barışmaya ihtiyacı olduğunu söyledi.

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem ince, Sivas mitinginde yaptığı konuşmada memleketin barışmaya ihtiyacı olduğunu söyledi.


CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Sivas tarihi kent meydanında düzenlenen mitingde seçmenleriyle bir araya geldi. Sahneye İzmir Marşı ile çıkan İnce, marşa eşlik edip kalabalıkla özçekim yaptı. Konuşmasının başında 28 yıl önce askerliğini Sivas’ta yaptığını hatırlatan İnce, o dönem çocuğunun kendini genelkurmay başkanı sandığını ancak kışlada günde 600 tabak yıkadığını söyledi.


Miting meydanına giderken yolda bazı vatandaşların kendisine Rabia işareti yaptığını belirten İnce, “Yolda gelirken arkadaşlar bana Rabia işareti yapıyor. Dedim ki onu değiştirin. Dolar 5 lira oldu artık. Bir soru da ben soracağım. Bana o işareti yapabilirsin. Ben sadece teşekkür ederim. Peki Erdoğan’a başka bir hareket yapabilir misin? Yaptığın zaman polisler yakalar otobüse çağırır. Aydın’da 13 yaşında çocuğu çağırdı” dedi.



"Memleketin barışmaya ihtiyacı var"


Rakip adayların bağış hesaplarına para yatırdığını belirten İnce, “Bu memleketin barışmaya, kucaklaşmaya ihtiyacı var. Tüm adayları ziyaret edip başarılar diledim. Bugün de bankaya gidip diğer beş adayın hesaplarına 500’er lira yatırdım. Onların tabii ki paraya ihtiyaçları yok. Amacım Türkiye’yi birleştirmek, kavgadan uzaklaştırmak. Amacım insanları bir potada eritebilmek. 81 milyonu diri tutup, Avrupa’ya, Amerika’ya, Rusya’ya kafa tutabilmek” diye konuştu.


İnce konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Sayın Erdoğan, memleketin gidişatı kötü. Bu kötü gidişten kurtulmamız lazım. Peki buradan nasıl kurtulacağız. Kavga ederek, bağırıp çağırarak kurtulamayız. İnsanları gererek kurtulamayız. Kurtulmamız ancak bir şekilde olur. Bunu Sivaslıların, bütün milletimin önünde okuyorum. Sayın Cumhurbaşkanına tarihi bir çağrımdır. Döviz kurları artıyor. Kısa süre içerisinde bu bize daha yüksek enflasyon ve daha yüksek faiz olarak geri dönecektir. Milletimiz gelir kaybına uğrayacak ekonomik sistemimiz ciddi bir tehlike içerisine gidecektir. Bu sıkıntıdan kurtulmak için Sayın Erdoğan size çağrımdır. Önce yanınızdaki danışmanlarınızı, size ekonomik verileri yanlış anlatanları derhal uzaklaştırın. Merkez Bankasının para politikasını bağımsız bir şekilde uygulamasına müdahale etmeyin. Acil olmayan kamu yatırımlarının şimdilik erteleneceğini ve kamu mali disiplininin öncelikli olduğunu piyasalara duyurun. Son olarak piyasalardaki dedikoduları ve söylentileri bertaraf etmelisiniz. Bunları dikkate alırsanız piyasadaki finansal iktidara katkı sağladığınızı hep birlikte görürüz. Aziz milletim tedirgin olmayın. 24 Haziran’dan sonra bu aksaklıklar düzeltilecektir” ifadelerini kullandı.



"Birisi yalan söylüyor"


İnce, mazot fiyatı ile ilgili vaadini hatırlatıp, “Ben çiftçiye mazotu 3 liradan vereceğim dedim. Tarım Bakanı ‘Muharrem İnce’nin haberi yok, çiftçiye mazotu zaten 2.5 liradan veriyoruz’ demiş. Ortada bir yalancı var. Ya Muharrem İnce yalancı ya Fakıbaba yalancı. İkimizden birimiz yalancı. Önümüzdeki günlerde kayıtlı bir çitçinin traktörünü ben kullanıp benzinliğe gideceğim, depoyu dolduracağım, faturayı da Fakıbaba’ya göndereceğim. Ödemezse helal paradan ben öderim. Tarım Bakanının adı Fakıbaba, milletin adı fakir baba" dedi.



"1 milyar doları bir kişiye verdiler"


İnce, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de bir Ziraat Bankası var. Ziraat Bankasının görevi çiftçiye kredi verip çiftçiyi kalkındırmak. Ziraat Bankası geçtiğimiz günlerde 22 ülkeden para topladı. Bu parayı yani 1 milyar doları bir kişiye verdi. O da gitti Doğan Holdingi aldı. Peki bu 1 milyar dolar ne demek. Bunu fabrikalara verseydi bir fabrikanın her birine 4.5 trilyon para verirdi. Bin fabrika ayağa kalkardı. Bunu bir kişiye vermek yerine 10 bin KOBİ’ye verseydi her birine 450 bin lira verirdi. 10 bin KOBİ ayağa kalkardı. Bu 1 milyar doları bir kişiye vereceğine 100 bin çiftçiye verseydi, her birine 45 milyar para verirdi. 45 milyar çiftçinin işini görür. Memleket böyle soyuluyor.”


İnce ayrıca, Genelkurmay Başkanı ile Gül’ün görüşmesine değinip, “Benim Cumhurbaşkanlığımda genelkurmay başkanı helikoptere binip bir eski Cumhurbaşkanının bahçesine ’aday olma’ diye inerse bir dakikada o genelkurmay başkanını görevden alırım” şeklinde konuştu.



"Kayıtlarda o kadar görülmüyor"


Konuşmalarda seçmenlerden kendi hesabına bağışta bulunmalarını isteyen İnce, dinleyicilere kimlerin para yatırdığını sordu. Çok sayıda el kalkınca ise “Kayıtlarda o kadar görülmüyor” dedi. İnce konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Mal varlığımı açıkladım. Şimdi bağışta bulunuyorlar. Milletten toplanan paralarla kampanya yapıyoruz. 8 kişilik bir uçakla geldik. Yoksa Edirne’den Hakkari’ye nasıl yetişeceğim. Şu yandaş medyanın haberlerine bakın. ‘Muharrem İnce kendi özel uçağı ile kampanya yapıyor.’ Yolda gelirken uçak kaç para diye sordum. 40 trilyon dediler. Benim sülalemi satsan bu uçağı alamaz. Bu yandaş medya ne içiyor merak ediyorum. Bu milletin yaptığı bağışların hesabını YSK ve Sayıştay’a vereceğiz. Ama yetmez bir de millete vereceğiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.
Adana Okan Buruk: “Büyük rekorlara imza atıyoruz” Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada “Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray deplasmanda Y. Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maç sonu basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Adana deplasmanının zorlu olduğunu belirterek, “Adana deplasmanı birçok takım için çok zordur. Maç öncesi muhteşem bir koreografi vardı. Maç atmosferi çok güzeldi. Oyuna bakacak olursak da bizlerin ofansif anlamda çok kolay pozisyon ürettiğimiz oyunlardan biriydi. Oyun içerisinde rakibimizin de çok net pozisyonları vardı. Kaptanımız Muslera kendisi bir rekora imza attı. Galatasaray’ın kazandığı 3 puanda önemli bir rolü vardı. Rakibimize verdiğimiz pozisyonlardan dolayı mutlu değilim. Bugün buradan ayrılırken 7 puan önde ayrılıyoruz. Bir sonraki maça da hazırlanırken rakiplerimizin maçlarını da bekleyeceğiz. Kendi rekorumuzu geçtik, benim ve oyuncularım açısından çok önemli. Herkese teşekkür ediyorum. Hep beraber bu rekorları kırıyoruz. Büyük rekorlara imza atıyoruz. Daha büyük rekorlar ve başarılar bizi bekliyor. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında oynanacak maç hakkında da sorulan soruya cevap veren Buruk, “Rakibimizin iki kanadı da çok geriye dönmedi. 56 kere ceza sahasına girip 25 şut atmışız. Rakibimiz iyi savunma yapamadı. Biz hep kendi maçımıza odaklanıyoruz. Biz kendi maçlarımızı kazandığımız için avantajlı olan biziz. Rakibimizin puan kaybetmesi halinde bu puan farkı 6 veya 7 olarak değişecek. Hiçbir şey bitmedi. Devam ediyoruz” diye konuştu.
Adana Hikmet Karaman: “Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, 3-0 mağlup oldukları Galatasaray maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Y. Adana Demirspor, evinde karşılaştığı Galatasaray’a 3-0 mağlup oldu. Maç sonu basın toplantısında konuşan Y. Adana Demirspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman, “İlk 45 dakikada çok önemli pozisyonlar oluşturduk. Kaleci Muslera’yı tebrik etmek gerek. İkinci yarı 1-0 ve 2-0 oldu. Futbolcularım iyi mücadele etti. Gole kadar oyun anlamında, pozisyon anlamında alkışı hak eden bir performans ortaya koyduk. Maçın son bölümlerinde Galatasaray üstünlüğü ele aldı. Taraftarlarımıza da teşekkür ediyorum. Maç öncesi çok güzel bir atmosfer vardı. Galatasaray’a bundan sonra başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. "İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu" Adana Demirspor’un zorluklar yaşadığını aktaran Karaman, “Bu takım 12 haftalık bir takım. Adana Demirspor takımı 12 haftadır birbirini tanımaya çalışan oyuncu gruplarıyla maça çıkıyor. Geçtiğimiz sezonların takımı ortada yok. İlk 45 dakikada planlarımızın hepsi tuttu. Yediğimiz gollerden sonra moraller bozuldu. Galatasaray gibi bir takıma karşı oynuyorsun ve ilk devre yakaladığın net pozisyonlar var. Futbolda bazen moral fiziksel kondisyonun önüne geçer. 2-0’dan sonra gördünüz ne kadar rahatladı. Yusuf Sarı ve Emre Akbaba çok önemli oyuncular ama yoklardı. Biz elimizdeki oyuncularla planlamayı en iyi şekilde yaptık. Müthiş bir maç izlendi. Futbol bir oyun, alkışlayacaksın. Bu oyunculara da sahip çıkacaksın. Zaman zaman kulüpler ekonomik ve sevk, idare anlamında zorluklar yaşayabilir. Biz de bunu şu anda kontrol ediyoruz. Semih Güler’in sakatlanması da bizi etkiledi. Alkışlanacak bir mücadele ortaya koyduk” diye konuştu.