POLİTİKA - 20 Haziran 2018 Çarşamba 12:42

Şentop: "Tarihin ve geleceğin en önemli seçimi"

A
A
A
Şentop: "Tarihin ve geleceğin en önemli seçimi"

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti Tekirdağ Milletvekili Adayı Prof.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti Tekirdağ Milletvekili Adayı Prof. Dr. Mustafa Şentop, "Tarihin en önemli seçimlerinden bir tanesi. Benim iddiama göre gelecekteki yapılacak seçimlerin de en önemlisi. Türkiye bir sistem değişikliği yaptı. Bu mahiyette bir seçim daha olmayacak" dedi.


TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Şentop, beraberindeki Tekirdağ Milletvekili Adayı Abdullah Öğe, Tekirdağ İl Başkanı Cüneyt Yüksel, Çerkezköy İlçe Başkanı Ercan Tanışık ve çok sayıda partili, Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret etti. AK Partili heyeti, Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kozuva ile Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Hacı Mehmet Erdoğan karşıladı.



"Bağlantı yolu için harekete geçti"


Burada Meclis Başkanı Hacı Mehmet Erdoğan, Anayasa Komisyonu Başkanı ve Tekirdağ Milletvekili Adayı Mustafa Şentop’tan Veliköy OSB’den İstanbul otoban bağlantı yolu için destek istedi. Daha önce Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’a gereken tüm dosyaları teslim ettiklerini kaydeden Erdoğan, yapılacak bağlantı yolunun Veliköy, Yalıboyu, Velimeşe ve Karaağaç OSB için büyük bir kolaylık olacağını ifade etti. Şentop, Erdoğan’ın talebi üzerine Karayolları Bölge Müdürlüğü ile görüşme gerçekleştirdi. Seçim sonrasında bir planlama yapılacağını kaydeden Şentop, konuyu ele alacaklarını söyledi.



"Durmak yok yola devam"


Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kozuva ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve sözü daha sonra AK Parti Tekirdağ Milletvekili Adayı Abdullah Öğe’ye bıraktı. Öğe, "Ziyaretimizi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Burada her birimiz ile geçmişi olan birisiyim. Sizlerle çok ortamda beraber olduk. AK Parti’de siyaset yaparak sizlere, Çerkezköy’e hizmet etmekteyiz. Büyüklerimiz bizi adaylığı layık gördü ve bu süre zarfında da çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Sloganımız belli ‘durmak yok yola devam’ diyoruz" dedi.



"Tarihin ve geleceğin en önemli seçimi"


Öğe’nin ardından konuşan Şentop, "Bugünü saymazsak 2 gün gibi çalışma süremiz kaldı. Aday listelerinin ilanından bu yana 32 gün vardı elimizde. Şimdi teknoloji son derece ileride. Bir genel başkanı çok rahatça televizyonlarda izleyebiliyoruz. Az bir zaman kalmasına rağmen şehirlerimizi ve ilçelerini geziyoruz. Tarihin en önemli seçimlerinden bir tanesi. Benim iddiama göre gelecekteki yapılacak seçimlerin de en önemlisi. Türkiye bir sistem değişikliği yaptı. Bu mahiyette bir seçim daha olmayacak. Anayasa değişikliği siyasi reformlardan bir tanesi. Bunlardan geçmişte üç tane var. Biri istiklal harbi. İkincisini olumsuz anlamda değerlendiriyorum ve 1960 darbesi ile 1961 anayasası. 2002 yılına kadar bu anayasa devam etti. 16 Nisan’da bu sistemin değişikliğine millet evet oyu verdi" ifadelerini kaydetti.


Anayasa Komisyonu Başkanı ve Tekirdağ Milletvekili Adayı Mustafa Şentop, Türkiye’nin siyasi tarihine değinerek "1950 ve 1960 yıllarında seçimle iktidara gelemeyenler bunu darbe ile yaptılar. Darbe ile gelseniz de yine seçim yapacaksınız ve kaybedeceksiniz. Darbe, seçimi kazanamama fakat kısa süreli iktidarda kalma formülü. Geçmişte Türkiye bunları yaşadı. 28 Şubat, 12 Eylül gibi tarihleri siyasetin sıfırlandığı zamanlardır. Bu ülkede başbakan idam edildi. Rahmetli Adnan Menderes’i astıklarında üzerinde kefen vardı. Menderes seçimle geldi ama idam ederek mesaj vermeye çalıştılar. Sayın Genel Başkanımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘biz bu yola kefenimizi giyerek yola çıktık’ cümlesindeki kefen Menderes’ten kalma imge. Menderes’i idam ederken kefen giydirdiler ama biz bu yola çıkarken o kefeni zaten üzerimize giymiştik mesajını vermektedir. 2002 yılında Türkiye’de bambaşka bir siyasi iktidar geldi. 2002’den bu yana yapılanları anlatabiliriz fakat 2011’e geldiğimizde iktidarda olan bir partinin yapacağı şeylerin üst limitine geldi. Yeni anayasa değişikliği ile Türkiye yoluna devam etmeliydi. 2012 yılında başkanlık sistemini içeren bir anayasaya sunduk" ifadelerini kullandı.



"Bürokratik iktidarı ele geçirmek istediler"


Şentop, FETÖ ile mücadele konusuna da değindi. Şentop, "FETÖ ile ilgili bir tablo ortaya çıktı. FETÖ, bürokratik iktidarı elde etmek için çalıştı. FETÖ, 1960’larda kurulan bir örgüt. Bürokratik iktidarı ele geçirmek istediler. Hep soruyorlar, siyasette FETÖ’cü yok mu diye? Siyasette; poliste, askeriyede, yargıda olduğu kadar olmamıştır. Çünkü örgüt bürokrasiyi ele geçirerek yönetmek istedi. Siyasette de vardır, tamamen yok demiyoruz ama darbe yönetimi siyasi parti ele geçirmez çünkü parti kaybederse iktidarı biter. FETÖ’nün ideolojisine uygun yükselişler 1980’lerde aktör değişimi yaşandı. AK Parti iktidara geldiğinde vesayetçi sistemle mücadele etti. Bu vesayetin eski ideolojik insanları ile AK Parti mücadele etti. FETÖ’de bu dönemde vesayet sisteminin içinde aktörlerin yerine geçerek sistemi aynı şekilde yürüttü. Bunun somut örneklerine çok şahit olduk. Kritik noktalarda FETÖ yapılanmasında iktidar tasfiyelere başladı. Bunun ardından 2012’den bu yana direnmeye, daha sonra da MİT Müsteşarına karşı yapılanlarla tepki göstermeye başladılar. Daha sonra gezi olayları, 17-25 Aralık operasyonu derken mücadeleye dönüştü. Bürokrasinin her kademesinde FETÖ ile mücadeleye başladık daha sonrada 15 Temmuz’da darbe girişimine kalktılar. Fakat başaramadılar" dedi.


Şentop, 24 Haziran seçimlerinde destek istediklerini ifade ederek, "16 Nisan’da resmiyette bir değişiklik yaptık. 24 Haziran’da da bu değişikliğin uygulaması yapılacak. Eski sisteme göre Cumhurbaşkanının görev yetkilerini kullanması yanlış olurdu. Bu seçimle beraber anlatmış olduğumuz tarihi arka plan için bir adımdır. 24 Haziran seçimlerinden sonra, yasal düzlemde değişiklikleri meclis yapacaktır. Bu sisteme inanan bir çoğunluğun mecliste olması lazım. Cumhurbaşkanının partisinden çoğunluğun mecliste olması lazım. Bizler bu vesile ile sizlerden destek istiyoruz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.