EKONOMİ - 21 Eylül 2018 Cuma 15:57

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği gıda ve yaş meyve sebze firmalarını Moskova’da tanıttı

A
A
A
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği  gıda ve yaş meyve sebze firmalarını Moskova’da tanıttı

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Rusya’nın Moskova kentinde düzenlenen gıda sektörünün en önemli fuarları arasında yer alan “World Food Moscow Fuarına” katıldı.

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Rusya’nın Moskova kentinde düzenlenen gıda sektörünün en önemli fuarları arasında yer alan “World Food Moscow Fuarına” katıldı. Fuarda açılan standda Doğu Karadeniz Bölgesi’nde faaliyet gösteren gıda ve yaş meyve sebze firmalarının tanıtımı yapıldı.


17-20 Eylül tarihleri arasında her yıl geleneksel olarak Moskova’da düzenlenen fuara her yıl yaklaşık 70 ülkeden bin 800’e yakın firma ve 100’e yakın ülkeden 30 bin ziyaretçi katılıyor.


Doğu Karadeniz Bölgesi’nin gıda ve yaş meyve sebze ürünlerinde en önemli ihraç pazarı olan ve ihracatta 1’nci sırada yer alan Rusya Federasyonu’na yönelik ihracatın daha da arttırılması ve bölgede faaliyet gösteren gıda imalatçısı firmaların Rusya pazarından daha fazla pay almalarının sağlanması amacıyla genel gıda fuarına katılan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği burada firmaların tanıtımını yaptı. Fuar süresince açılan standda 100’ün üzerinde talep alan birlik tarafında bu talepleri üyelere ileterek Rusya ile yapılacak ihracatın daha da arttırılması hedeflendi.


Birlik adına fuara katılan DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan ve Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Bulut sektörle ilgili Rus yetkililerle de görüşmeler yaptı.


Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, Rusya Federasyonu’nun yaş meyve sebze sektörünün en önde gelen pazarı olmasından dolayı bu pazardaki tanıtım çalışmalarına önem verdiklerini, ihracatın daha da artması konusunda ticarette yaşanan sorunların çözümü için yetkililerle de görüşme yaparak iki ülke iş adamları arasındaki ticari ilişkilerin daha üst noktalara ulaştırılması için engellerin kaldırılmasını talep ettiklerini ifade etti.


Başkan Kalyoncu, Doğu Karadeniz Bölgesinden Rusya Federasyonu’na gıda sektöründen en fazla yaş meyve sebze ürünlerinin ihraç edildiğini, ikinci sırada fındığın yer aldığını ve bunun yanında da son yıllarda dondurulmuş balık ihracatına da başlandığını ifade ederek, amaçlarının Rusya Federasyonu’nun belirlemiş olduğu standartlara göre üretim yapan bölgedeki tüm gıda ürünlerinin Rusya Federasyonu’na ihracatının yapılması olduğunu ve bu amaçla fuara katılarak bölge firmaları ve ürünlerinin tanıtımını yaptıklarını belirtti.


Yaş meyve sebze ürünleri yanında Türk çayının da daha çok Rusya Federasyonu piyasasına girmesi için çalışma yaptıklarını belirten Başkan Kalyoncu, “Rusya Federasyonu’ndan Karadeniz’de yetiştirilen Karadeniz somonuna çok önemli talep olmasına rağmen, Rusya makamlarının firma kısıtlaması yapması ve izin talep eden firmaların izinlerinin henüz çıkmaması nedeniyle balık ihracatı istenilen düzeyde başlayamadı. Bunun için de yetkililerle görüşmeler devam ediyor" dedi.


Ayrıca, yaş meyve sebze ürünleri kontrollerindeki işlemlerin çok ağır yürümesi ve ürünlerin günlerce kapılarda bekletilmesinin de ticareti olumsuz olarak etkilediğine değinen Kalyoncu, yetkililerden Türkiye-Rusya dostluk ve müttefik ilişkilerinin en üst düzeyde seyrettiği durumu dikkate alınarak, bu olumlu havanın ticari ilişkilerde yansıması gerektiğine vurgu yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.