SPOR - 18 Aralık 2014 Perşembe 15:37

Hacıosmanoğlu'ndan Şener'e Şok Soru:

A
A
A
Hacıosmanoğlu'ndan Şener'e Şok Soru:

Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 20 Aralık Cumartesi günü yapılacak olan olağan mali genel kurulda, delegelerden gayri menkul satmak için değil, satın almak için yetki istediklerini söyledi. Hacıosmanoğlu, eski başkan Sadri Şener’e ise Bursaspor’un şampiyon olduğu sezon Kadıköy’de oynanan son maçın ardından kaleci Onur’u neden azarladığını sordu.
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 20 Aralık Cumartesi günü 19 Mayıs Spor Salonu’nda yapılacak olağan mali genel kurul öncesi, muhalefetin eleştirilerine cevap vererek, önemli açıklamalarda bulundu. Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde, basın toplantısı düzenleyen Hacıosmanoğlu, eski başkan Sadri Şener’e yüklenirken, Burasspor’un şampiyon olduğu sezonda Fenerbahçe - Trabzonspor arasında oynanan maç sonrası soyunma odasına inen başkan Sadri Şener’in kaleci Onur’a neler söylediğini açıklamasını istedi.
"SATIN ALMA YETKİSİ İSTİYORUZ"
1,5 yıldır yönetim kurulu ile birlikte Trabzonspor’a hizmet etmeye çalıştıklarını belirten Hacıosmanoğlu, "Doğrularımız yanlışlarımız var. İş yapan doğru da yanlış da yapar. Yaklaşık 4 aydır hiç konuşmuyorum, konuşanlara cevap da vermiyorum. İşimizi Trabzonspor’un samimi sevdalılarına karşı layıkıyla yapmaya gayret ediyoruz. Cumartesi günü mali genel kurul var. Bir haftadır 7. madde heyecanı var insanlarda. Konuşacak başka bir şey bulamıyorlar. Trabzonspor’a bir şeyler katabilmek için mücadele veriyoruz. Mali genel kurulda Trabzonspor sevdalılarından satın alma yetkisi istiyoruz, satma yetkisi değil. Sadece satın almak yetkisi versinler. Trabzonspor’a bir şeyler satın alalım, katalım, bizden önce nasıl satıldıysa bizden sonra gelecek olanlar satmak isterlerse satın almak yetkisi verirler, onlar satar. Satacak olanlara satmaları için malzeme hazırlamak istiyoruz. Satın alma yetkisi istiyoruz" dedi.
"HER TARAFA BORCU OLAN BİR KULÜP DEVRALDIK"
Hacıosmanoğlu, şike süreci ile ilgili olarak, "Konuştuğumda ’konuşuyor’, konuşmadığımda ’susturuldu’ diyorlar. Özellikle şike konusunda hiçbir malzeme bulamıyorlar. ‘Kim susturdu, niye konuşmuyor’ diyorlar. Çünkü hukukçularımız konuşuyor. Hukuki süreç. Bu süreç bitince elbette bizim de konuşacaklarımız, zamanında söylediğimiz gibi eylem konusunda da yapacaklarımız var" diye konuştu.
"Herkese tek tek cevap vermek istemiyorum" diyen Hacıosmanoğlu, eski kulüp başkanı Sadri Şener’e yüklenerek, "Benden önceki başkan aylardır konuşuyor. Ona yanıt vermem lazım. Devrettiği kulüpte, gidiş sebepleri de oydu. Trabzonspor’u satacaklar diye heyecana kapılıp kapı arkalarında toplantı yapanlara söylüyorum. Trabzonspor’u devraldığımızda 1 milyon lira dahi kredi alacak, teminat verecek ortam yoktu. Böyle bir ortam bırakmışlardı. Biz en ufaktan en büyüğüne kadar her tarafa borcu olan kulübü devraldık ve çevirmeye çalıştık. Allah yardım etti, bugünlere kadar taşıdık. Borcu yapılandırdık. Vakıflar Bankası’ndan borcu yapılandırdık, borçları oraya devredecektik. Denizbank bize ayrılmak istemediğini söyledi daha iyi şartlar sundu. Orada kaldık. Borcu uzun vadeli ve düşük faizli yapılandırdık" ifadelerini kullandı.
"AKYAZI’NIN İSİM HAKKINI DENİZBANK’A TEMLİK OLARAK VERDİK"
Hacıosmanoğlu, Akyazı’nın isim hakkının da satılacağına dair söylentiler çıkarıldığını ifade ederek, "Aydınlatmak için söylüyorum; Akyazı’nın isim hakkı bir gün satılırsa, biz bunu borç yapılandırmasında temlik olarak onu Denizbank’a verdik. Kim satarsa satsın borcu karşılamak üzere temlikte. Biz de sonrakiler de satarsa hiçbir yerde kullanamaz onu. Satıldığı zaman Denizbank’a ödenmesi zorunludur. Başka bir yerde kullanılamaz. Trabzonspor’un satılacak hiçbir şeyi yoktur. Bunun böyle bilinmesini istiyorum. Ancak alabilirseniz, kaynak oluşturabilirseniz onu da değerlendirirsiniz. Onun için de genel kuruldan yetki almak zorundasınız" şeklinde konuştu.
"ŞENER, KALECİ ONUR’U NEDEN AZARLADI"
Hacıosmanoğlu, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Sizlerin huzurunda iki soru soracağım kendisine. Onların cevabını Trabzonspor sevdalılarına versin, ondan sonra nasıl konuşacak ben de merak ediyorum. 6222 sayılı yasayı başka takımların itirazına rağmen ilk imzalayanlardan biri Trabzonspor başkanıdır. Elimizden şampiyonluğu çalan faillerin yakalandığı dönemde. Hukuk kurulumuzdan Atilla Dilaver’in bana söylediği şu; iki sene önce bugün yapacağımız müracaatlardan daha hafifini yapmak istedik. Sayın Başkan’ın (Sadri Şener) bana kullandığı ifade şu; ‘Bunları imzalayamam. Ablam rektör, kardeşim iş adamı. Zor durumda kalırlar.’ O müracaatları imzalamayan bir başkan. Atilla Dilaver’in bana ifadesi budur. Trabzonspor’un haklı olduğu davada, mücadele etmesi gerektiği bir durumda neden ve kimden korkar? Aynı hukuk kurulundaki arkadaşlara, ‘bu işin ucu nereye gidiyorsa gitsin, babam mezarından kalksa bu yoldan bizi çeviremez. Ne yapılması gerekiyorsa yapın’ dedim. Onlar da şaşırdı. Sayın Şener bunun cevabını versin.
Çok önemli bir konu da Trabzonspor’u satmaktan bahsediliyor. Benden önceki başkana soruyorum. Bursa’nın şampiyon olduğu, İstanbul’da 1-1 berabere kaldığımız maçtan sonra soyunma odasında Kaptan Onur’u azarlamasının sebebi neydi? Bunu açıklasın. O açıklamazsa ben açıklayacağım. Tüm bunları yapan insanların bizi eleştirme hakkı yok."
"BENİM DÖNEMİMDE KİMSENİN TRABZONSPOR’UN 1 LİRASINI YEME ŞANSI YOK"
Yönetim olarak ibra edilip edilmemenin önemli olmadığını vurgulayan Hacıosmanoğlu, "İncelenir, varsa suç ortaya çıkar. Siz de görevinize devam edersiniz. Sayın Şener zamanında çıktım kürsüye, ‘bu ayıp Trabzonspor’a bir kez sürülmüştür. Bir daha yapılmasın’ dedim. Bizden önceki müfettişlerin raporlarını savcının önüne koydum. İnsanlara yol açtım. Mali genel kurulda onaylasanız da onaylamasanız da bir şey değişmiyor. Kulüp tarihinde benim yaptığım işi yapan yok. Benim dönemimde Trabzonspor’un bir lirasını ne yönetimin ne profesyonellerin yeme şansı yok. Buna müsaade etmem. Benden sonraki arkadaşlar ne varsa ortaya koysunlar, benim yaptığım gibi gidip savcıya versinler. Trabzonspor’un sahibi olan abileri var. 10 senedir mücadele ediyorum. Ben onların adamı olmadım. Trabzonspor’un adamıyım. Trabzonspor sevdalılarının hizmetkarıyım. Onların hiçbir zaman başkanı olmayacağım. Samimi Trabzonsporlular’ın başkanı değil, hizmetkarı olarak bu görevi yapmaya devam edeceğim" açıklamasında bulundu.
"DELEGELERİN VERECEĞİ KARARA SAYGILIYIM"
Hacıosmanoğlu, Trabzonspor delegelerinin vereceği karara saygılı olduğunu belirterek, "Allah bize inanan Trabzonspor sevdalılarına karşı bizi mahcup duruma düşürecek işlem içinde olmayı nasip etmesin. Onun haricinde kimse beni ve arkadaşlarımı yolumuzdan yıldırıp döndüremez. Abiler istedikleri toplantıları yapabilirler. Ama son sözü söyleyen Trabzonspor sevdalılarıdır. Onların söylediği söze herkesin saygı duyma zorunluluğu vardır. Ben de onlara hizmet eden biri olarak verecekleri kararlara saygılıyım" dedi.
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, gazetelere verilen ilanlarla ilgili olarak ise şunları söyledi:
"Samimi insanlar samimi şekilde ortaya çıkar konuşurlar. İnsanların konuşma ve eleştiri özgürlüğünü kısamazsınız. İlanlara da saygı duyacaksınız. Kapılar arkasında daha büyük abiler var, bunları kamuoyu çok iyi tanıyor. Ama bunlar cesaretleri olsa kendileri çıkar ortaya konuşurlar. O insanların başkanı olmadığımı yıllardır söylüyorum. Bundan sonra da olmayacağım" diye konuştu.
’Sadri Şener’in ibra edilmesi yönünde konuşma yaptığınız için pişman mısınız?’ şeklindeki soruya ise Hacıosmanoğlu, "Pişmanlık duymamı gerektirecek durum değil. Bugün de olsa aynı şeyi yaparım. İbra edip etmemek de sorunu çözmüyor. Yanlış varsa, pislik varsa ibra etseniz de etmeseniz de ortaya çıkar. Önemli olan pisliğe bulaşmamaktır. İbra edildikten sonra neler yaşandığını görüyorsunuz. O yolu açan benim. Herhangi bir usulsüzlük varsa bundan sonra gelen babayiğitler bunun hesabını sorar, biz de hesabını veririz" cevabını verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.