Pekşen: "Karadeniz'de Ölüm Yaşamın Bir Parçası Oldu"

CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Sera gölünde üç kişinin hayatını kaybettiği kazada gerekli tedbirleri almayan idarenin görev suçu işlediğini söyledi.
Karadenizlinin, Karadeniz’de olan bitenden haberdar olduğunu anlatan Pekşen, Veysel Eroğlu’na şöyle seslendi: "Sizi Artvin’den Sinop’a kadar takip ediyoruz."
CHP Trabzon Milletvekili Avukat Haluk Pekşen, ikinci sıra milletvekili adayı Yavuz Karan, beşinci sıra milletvekili adayı İlker Bakioğlu, İl Başkanı Güzide Uzun ve partililerle birlikte geçen günlerde Sera gölünde 3 kişinin hayatını kaybettiği ölümlü trafik kazasının yaşandığı bölgede incelemelerde bulundu.
Karadeniz bölgesinde insanların birçok sıkıntıyı gündeme getirmeye çalıştığını belirten Pekşen, şöyle konuştu: "Çok zaman Sera gölü ile ilgili sıkıntılar ülkenin gündemine taşınmaya çalışıldı. Ne yazık ki Türkiye’de büyük dram yaşanınca bu olaylar gündeme gelebiliyor. Karadeniz’in diğer yerlerinde olduğu gibi burada da ölümle sonuçlanan bir kaza var. Karadeniz’de artık ölüm yaşamın bir parçası oldu. Ak Parti döneminde Güneydoğuda şehit olmuyorsan Karadeniz Bölgesinde ya sel ya heyelan ya da trafiğe bir şekilde kurban gidebiliyorsunuz."
Karadenizlinin artık bu olaylara boyun eğmeyeceğini anlatan Pekşen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sera gölündeki dramı herkes görüyor burada çok ağır bir ihmal var. Burada yaşayan insanlar bu kazanın ilk olmadığını burada 6 ay içerisinde 4 kazanın meydana geldiğini bildirdi. Burada tedbir almayan idarenin görev suçu işlediğini artık söylemek için hukukçu olmaya gerek yok. Çok açık şekilde bu görev suçudur. Bunu işleyenlerin elbette gidip hukuka hesap vermesi gerekir. İlgili savcıyı göreve çağırıyoruz. Görev yapmasıyla ilişkin umudumuz olduğunu da söyleyemeyiz. Savcıların hukuki süreci takip etmeleri bugüne kadar alışılmış bir durum değildir. Biz yine kendilerini umutla göreve davet edelim ve burada bir görev suçu olduğunu ve bu görev suçu sonucu burada 3 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Yapılması gereken teknik imalatlar yapılmamış, yapılmasına ilişkin umut verici bir gelişme yok."
"SAYIN EROĞLU SORDUĞUMUZ 19 SORUNUN HİÇBİRİNE CEVAP VERMEMİŞTİR"
Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu’na Karadenizli ve Trabzon adına sordukları 19 soruya şimdiye kadar cevap alamadıklarını vurgulayan Pekşen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sorduğumuz 19 sorunun hiçbirisine neden cevap veremedi. Trabzonluların sorunlarını cevaplamaktan niye kaçındı. Siz bunları cevaplamayarak Trabzonlunun size ilişkin iddialarından kurtulduğunuzu sanmayın. Karadenizli, Karadeniz’de olup bitenden haberdar. Sizi Artvin’den Sinop’a kadar takip ediyoruz."
YEŞİL YOL TARTIŞMASI
Pekşen’e, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun Trabzon ziyareti sırasında Yeşil Yolda 13 ağaç kesildi açıklamaları soruldu. Pekşen de, bunun üzerine şu ifadeleri kullandı: "Karadeniz sahil yolunda Karadeniz’deki 2 bin 600 kilometrelik yolun hangilerinin Yeşil Yol olduğunu vatandaşlarımız çok rahatlıkla öğrenebilir. Büyük bir mücadele sonrasında Doğu Karadeniz mastır planı ve Yeşil Yol haritasını artık internet sitelerine koydurduk. Devletin resmi sitelerinde var. Merak eden yurttaşlarımız elektronik ortamda bu haritaları inceleyebilir. Oradan Trabzon-Şiran, Bayburt, Giresun-Kürtün yolunun yine Fatsa, Amasya yolunun, Hopa-Erzurum yolunun Yeşil Yol kapsamında olduğunun hepsini duble nitelikte yollar olduğunu sayın bakanın söylediği gibi yaylalara yapılan ufak tefek yollar olmadığını vatandaşlarımız görecektir."
"ZİGANA TÜNELİ İHALESİ AÇIK İHALE USULÜYLE YAPILMALIDIR"
Zigana Tüneli yolu iptal olmasaydı konuyu Yüce Divana kadar taşıyacaklarını anlatan Pekşen, şunları söyledi: "CHP son derece kararlı bir tutum takındı, çünkü tünelin ihalesinde hile yapılmıştır. Buradan yetkilileri uyarıyoruz açık ihale usulüyle ihaleye çıkmalı, o ihalede yeniden davet söz konusu olur ise o daveti çıkaran kurum dahi herkesi yargıya taşıyacağız. Bu konuda CHP olarak çok kararlıyız."
Pekşen, "Sera gölünde yaşanan kazada ihmal var ise sorumluluk kime düşüyor" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Daha önce burası Karayolları’nın mülkiyetinde olan bir yol. Onun döneminde yaşanan kazalardan dolayı Karayolları’nın bir ihmali var. Kurumsal sorumluluk önce Karayolları’na ait. Sonra bu yol büyükşehir belediyesine devredilmişse ki öyle olması gerekiyor. Büyükşehir belediyesinin sorumluluğu vardır. Yol kenarında gördüğünüz gibi geçerli bariyerlerin hiçbirisi yok. Birkaç teneke parçası koymuşlar insanlar geçerken ölüyor. Bizim insanlarımızın ölmesine de hemen bir şey uyduruyorlar. Buna da fıtrat demediklerine şükrettik. İnsanlar ölüyor Allah rahmet eylesin geri kalanlara sabır diliyoruz. Mekanları cennet olsun ama birileri daha ölmesin burada alınacak son derece basit tedbirlerle yol kenarına yapılacak olan bariyerlerle belki başkalarının hayatı kurtulacaktır. Biz buna vesile olursak ne mutlu."