TEKNOLOJİ - 21 Kasım 2023 Salı 16:57

Selçuk Bayraktar: "Bayraktar TB3 2024 yılında göreve başlayacak"

A
A
A

Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) kendisi için düzenlenen Fahri Doktora Tevdi Töreni’ne katıldı. Bayraktar, TB3 Silahlı İnsansız Hava Aracı’nın 2024 yılında göreve başlayacağını söyledi.

Türkiye Teknoloji Takımı (T3) Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Teknofest Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, bir dizi programa katılmak için memleketi olan Trabzon’a geldi. Sabah saatlerinde babası Özdemir Bayraktar adına yapılan Bilim Merkezi’nin açılışı sonrasında Selçuk Bayraktar, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi’nde kendisi için düzenlenen Fahri Doktora Tevdi Töreni’ne katıldı. Çok sayıda üniversite, lise ve ortaokul öğrencisinin katılımıyla gerçekleşen tören öncesinde Bayraktar kendi hayat hikayesinden bazı kesitleri öğrencilerle paylaşarak onlarla bir süre sohbet etti.

"Karadeniz gibi esen, geleceğin mimarı olacak çok sevgili genç kardeşlerim hepinizi sevgiyle selamlıyorum" diye sözlerine başlayan Bayraktar, "Bayraktar TB3’ün ilk uçuşunu geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirdik. Hatta bugün itibariyle sekizinci uçuşunu şu anda yapıyor. Henüz yere inmemiş olması gerekiyor. Uçuşlarını devam ettiriyoruz. En yakın zamanda inşallah konuşlandırıp göreve hazırlıyoruz. 2024 yılında da inşallah göreve başlayacak. Bizler arkadaşlarımıza şunu söyledik; Ülkemiz semalarında tam bağımsız ve hür oluncaya kadar bu çabalarımız devam edecek. Tam bağımsız ve hür olmasından neyi kastediyoruz? Bizler bugüne kadar bu teknolojileri uçakları dışardan aldık. Ancak montaj hatlarında sadece Türkiye bunları üretebildi. O dışardan aldığımız uçakların içinde yabancı yazılımlar vardı, adamlar tuşa bastığında uçak kalkmıyordu veya parçasını vermediğinde uçuramıyorduk. O zaman onun dilediği kadar ancak hareket kabiliyetine sahiptik. Bir anlamda tam manasıyla hür değildik. Prangalıydı bacaklarımız. O prangalar yıkılıncaya kadar biz bu çabamızı dünyanın en iyisine gidecek şekilde devam edeceğiz" dedi.

Karşısında bulunan gençlere "Siz hedeflerimizi daha ileriye taşıyacaksınız" diyerek sözlerine devam eden Bayraktar, "Çünkü medeniyetimizin ve insanlığın buna ihtiyacı var. Bebeklerin hesapsız, arsız bir şekilde katledildiği dünyada medeniyetimizin iyilik, ahlak ve adalet sesinin daha yüksek sesli çıkabilmesi için bu uçaklara ve sizlerin çalışmalarına ihtiyacı var. Yani bir borç ödüyorsak böylesine yaşadığımız bir dünyada, her konuştuğumuz dakikada bebekler ölüyorsa ve bizim çocuklarımız ölmüyorsa demek ki zamandan ve yaradandan borç alıyoruz. Bu varlığımızın bir izahı olması gerekiyor. Bu izah da ancak dosdoğru bir şey yapacaksak ve gün gelip bu zulüm duracaksa bir anlam kazanıyor. Yoksa bizlerin de yaşamasının pek bir anlamı yok. Yeryüzünde insanlar eşit ve hür ise, bir gün dünyanın bir ucundaki bir evlat ölüyorsa benimki de ölebilir diye bakmamız gerekiyor. Biz buna seyirci kalıyorsak şu anda zamandan borç aldığımız anlamına ve bize bir mühlet verildiği anlamına geliyor. Dolayısıyla sizlere, bizlere ve nesillerimize büyük işler düşüyor. Yoksa bugün o dur demediğimiz zulüm yarın zaten bizim kapımızı da çalacak" diye konuştu.

Selçuk Bayraktar’a konuşmasının ardından KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı tarafından ’Onur Doktoru Diploması’ takdim edilmesinin ardından program sona erdi.

Tolga Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da yüz milyonlarca yıl önceye ait fosiller bulundu Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesinin üzerinde olduğu zeminin, Tetis Denizinin zemini olduğu değerlendiriliyor. Zeminde, milyonlarca yıl boyunca oluşan fay kırıklarından çeşitli canlı türüne ait olduğu tahmin edilen fosillere kadar birçok jeolojik ve paleontolojik (fosilbilimsel) kalıntı bulunuyor. İlçe merkezine yaklaşık 4 kilometre mesafede bulunan bu kayaçlardaki fosiller ve fay kırıkları zengin görüntülerle dikkat çekiyor. Antropolog Naci Akdemir, alanın Tetis Denizinde meydana gelen sediment tortulu çökellerinin bulunduğu bir yer olduğunu, bu çökellerin vaktiyle muhtemelen tek tabaka halindeyken Afrika-Arabistan plakasının zorlaması ve Avrasya’nın buna direnmesi neticesinde bir yükselme-dalma hadisesinin meydana geldiğini ifade etti. Afrika-Arabistan zonu yükselirken Avrasya zonunun bunun altına daldığını kaydeden Akdemir, "Tetis Denizinin altındaki çökeller yükselirken önce doğu-batı istikametinde çatlaklar ve kırılmalar meydana gelmiştir. Bilahare yine Afrika-Arabistan plakasının sola momentli yani batıya açılı bindirmesi yüzünden bu defa kuzey-güney istikametli düzgün çatlaklar meydana gelmiştir. Her çatlağın bulunduğu yerde doğudaki zon, batıdakine nazaran daha hızlı ilerlemektedir. Çatlakların vaktiyle bakışımlı iken, günümüzde birbirinden ayrılmış kırıkları, bunu bize açıkça göstermektedir" dedi. "Yöremizdeki depremler bundan kaynaklanmaktadır" Antropolog Akdemir, hadisenin yaklaşık 250 ila 300 milyon sene önce başladığını değerlendirerek, "Biz bunu jeolojik hareket olarak düşünüyorsak halen devam etmektedir. Zaten yöremizdeki depremlerde bundan kaynaklanmaktadır. Bulunduğumuz yer, kanaatime göre hareket başladığında şimdiki Süveyş ve Basra Körfezini birleştiren bir hattın üzerinde bulunuyordu, kabaca. Arazi, yılda 10-15 milimetrelik bir hızla kuzeye doğru seyir halindedir ki Anadolu yarımadası da bunun önünden batıya doğru, yani Ege Denizine doğru kaçmaktadır. Hareket, güneyden kuzeye doğrusal bir hareket değil sola, yani batıya momentli bir hareket karakterindedir. Hareketin ivmesi, aynı şekilde Avrasya’ya yüklenen Hint kıtasında çok hızlı iken, Arabistan ve Afrika’nın batısına gittikçe yavaşlamaktadır. Bakılırsa, Hindistan’ın Avrasya’yı Himalayalar’da 9 bin metrelere varan ölçeklerde yükselttiği, İran ve Anadolu platolarının batıya gittikçe azalan meyillerle bu harekete refakat ettiği görülür. Söz konusu yükselme hareketi batıda, Atlas Dağlarını da kıvırdıktan sonra, Cebelitarık’ta neredeyse sıfırlanmaktadır. Ancak Alp kıvrımları ile Pirenelerin de bu sistemin etkisiyle oluşmuş dağ kıvrımları olduğunu unutmamak gerekir" diye konuştu. "Akdeniz, şu an gittikçe kapanmaktadır" Üzerinde bulunulan sediment tortullarında bakterilerden, omurgalı hayvanlara kadar çok farklı türlerde hayvan fosilini bulmak mümkün olduğunu aktaran Akdemir, "Deniz yumuşakçaları, derisi dikenliler, balıklar ve ne olduğunu tam kestiremediğimiz başkaca omurgalı hayvanların fosilleri bize bunu göstermektedir. Biraz önce görmüş olduğunuz gibi, bir kayanın üzerinde bulunan ve üzerinde birkaç diş bile mevcut olan bir çene kemiği mevcuttur. Bunun üzerinde de oluşmuş ve tabiatıyla daha geç çağlara ait olan başka bir katmanda da omurga kemikleri müşahede ettik. Söz konusu hareketlenmeler neticesinde bu arazi, yaklaşık 5-6 milyon kadar önce günümüzdeki manzaraya büründü. Zaten Tetis Denizinin devamından başka bir şey olmayan Akdeniz, şu an gittikçe kapanmaya, başka ifadeyle daralmaya devam etmektedir. Akdeniz’in zeminininde birkaç, 10 milyon sene sonra, günümüz Kocaköy arazisine benzeyen bir görünüm alacağı tahmin edilmektedir" şeklinde konuştu.
Kayseri Bilim Merkezi’nden sağlık alanına akademik destek Kayseri Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde faaliyetlerini sürdüren Kayseri Bilim Merkezi; sağlık alanında eğitim gören ve çalışan bireylere yönelik önemli bir akademik programa ev sahipliği yaptı. ’Bilimsel Basamak Eğitimi’ başlığıyla düzenlenen program, katılımcılara bilimsel araştırma süreçleri ve akademik yazım konusunda kapsamlı yetkinlikler kazandırmayı amaçladı. 20-21 Aralık 2025 tarihlerinde düzenlenen eğitim, sağlık alanında lisans ve lisansüstü eğitim alan öğrencilerin yanı sıra, sahada görev yapan profesyonellere yönelik olarak planlandı. İki gün süren program kapsamında, bilimsel düşünme sistematiği, araştırma etiği, literatür tarama yöntemleri, hipotez oluşturma ve proje tasarımı gibi temel başlıklar ele alındı. Bunun yanı sıra akademik metin yazımı, etkili sunum teknikleri ve bilimsel makale değerlendirme konularında uygulamalı atölye çalışmaları gerçekleştirildi. Katılımcıların hem teorik bilgi hem de pratik beceri kazanmasını hedefleyen eğitim, sağlık alanındaki bilimsel çalışmaların niteliğini arttırmayı ve araştırmacıların akademik süreçlerde daha yetkin hale gelmesini amaçladı. Program sonunda katılımcıların, bilimsel araştırma planlama ve akademik yazım konularında güçlü bir altyapıya sahip olmaları hedeflendi. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın bilim ve eğitime verdiği önem doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Kayseri Bilim Merkezi, ’Bilimsel Basamak Eğitimi’ ile akademik gelişimi desteklemeye ve bilimsel üretime katkı sunmaya devam etti.
İzmir Göztepe, ilk devrenin en az gol yiyen takımı oldu Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk devresinde oynadığı 17 maçta kalesinde yalnızca 9 gol görerek ligin en az gol yiyen takımı oldu. Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında sergilediği savunma performansıyla dikkat çekti. İzmir temsilcisi, 17 haftalık periyotta elde ettiği 9 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 mağlubiyetle 32 puan topladı ve ilk devreyi 4. sırada tamamladı. Avrupa potasında yer alarak hedeflerine ulaşan sarı-kırmızılı ekip, güçlü savunmasıyla ligin zirvesinde yer alıyor. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, ligin ilk devresinde kalesinde yalnızca 9 gol görerek Süper Lig’in ilk 17 haftalık bölümünde en az gol yiyen takımı oldu. Bu alanda Göztepe’yi, 12 golle lider Galatasaray takip etti. Kalesini en fazla maçta gole kapatan takım Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında savunma performansıyla öne çıkan Göztepe, 17 maçın 11’inde gol yemeyerek bu alanda da ligin zirvesinde yer aldı. Rakiplerine adeta gol şansı vermeyen İzmir temsilcisi; Çaykur Rizespor, Karagümrük, Beşiktaş, Başakşehir, Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Gaziantep FK ve Samsunspor maçlarını hem kazanıp hem de gol yemeden tamamladı. Sarı-kırmızılılar, galip gelemediği Fenerbahçe, Eyüpspor ve Kocaelispor karşılaşmalarında da kalesini gole kapatmayı başardı. Göztepe’nin bu sezon vazgeçilmezleri arasında yer alan Polonyalı kaleci Mateusz Lis, ortaya koyduğu performansla ön plana çıktı. 28 yaşındaki file bekçisi, 17 maçın tamamında 90 dakika sahada kalarak sarı-kırmızılıların ligin ilk yarısındaki başarısında önemli pay sahibi oldu. Savunmada 6 farklı oyuncu oynadı Trendyol Süper Lig’de sezon boyunca üçlü stoper hattıyla mücadele eden Göztepe, karşılaşmalarının büyük bölümüne bu sistemle çıktı. Sarı-kırmızılı ekip, stoper mevkisinde 6 farklı isme görev verirken; Heliton, Bokele, Godoi, Taha, Furkan Bayır ve Miroshi forma giydi. Bu isimler arasında Heliton, Bokele ve Taha en fazla süre alan oyuncular olurken, joker olarak kullanılan Miroshi ise önemli dakikalar almasına rağmen ağırlıklı olarak orta sahada görev yaptı. Godoi, zaman zaman ilk 11’de yer almasına karşın yaşadığı sakatlıklar nedeniyle forma şansı bulmakta zorlandı. Furkan Bayır ise rotasyonun önemli parçalarından biri oldu.