Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Sürmen, bordo-mavili kulübün satılacağı ve İstanbul’a taşınacağı iddiaları ile ilgili olarak, “Buna kimsenin gücü yetmez ”dedi
Trabzonspor 40. Olağan Divan Genel Kurulu toplantısı bugün Kadir Özcan Tesisleri’nde yapıldı. Toplantıya Trabzonspor Baskanı Muharrem Usta katılmazken, yönetim adına toplantıya Asbaşkan Ahmet Çubukçu ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Eski başkanlardan Ibrahim Hacıosmaoğlu, Ahmet Celal Ataman, Özkan Sümer, Salih Erdem ve Mustafa Günaydın Divan Genel Kurul Toplantısına katılanlar arasında yer aldı.
Divan Başkanlık Kurulu Faaliyet Raporu’nu Mehmet Ongan’ın okumasının ardından söz alan Trabzonspor Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Sürmen, camia olarak nerede hata yaptıklarını bu toplantıda konuşmaları gerektiğini belirterek, "Trabzonspor camiasının en önemli unsuru olan basın yıllardır görevini yapmıyor. Bu acı eleştiriyi buradan başlatalım. Basın eski başkan ne düşünür, yeni başkan ne düşünür, o yönetici, hoca ne düşünür diye değil, kulübün menfaatine olduğuna inandığı beyanatları değerlendirmek zorunda. Tüzük konusunda, yönetimimizin kurduğu gecikmeli de olsa kurduğu komisyon çalışmalarına devam ediyor. İnşallah oradan sağlıklı, kulübümüze laik bir tüzük çıkacaktır" dedi.
"Trabzonspor yönetimi ile siyaset arasındaki ilişki anlaşılır olmalı"
Sürmen, Trabzonspor yönetimi ile siyaset arasındaki ilişki yeterince anlaşılır olması gerektiğini belirterek, "Ya çok abartılıyor, ya çok geride kalıyor. Trabzonspor kurulduğundan beri siyasetle kulüp arasındaki denge maalesef çok net belirlenemiyor. Bunu abartan yöneticiler oluyor, siyasetçiler bir Trabzonspor sevdalısı yönetici istemez mi kulübün bütün imkanlarını, devletin imkanlarını maksimum düzeye çıkarmak. Hele hele sayın Bakanımız Berat Albayrak’ın her yerde açıp dile getirdiği, çocuklarını formayla giydirdiği bir Trabzonspor sevdalısının, Trabzonspor’un sorunlarında eğer yeterince değerlendiremiyorsak, bunu kendimiz için bir siyasi rant olarak hayal ediyorsak elbette ki oralardan, bakan yada milletvekillerimizden bir duruş, bir yanlış gidişe tepki de bekleme nedenlerimiz var demektir. Çünkü onların amacı kulübe katkı sağlamaktır, kulübü yönetenlere değil. Bu konuda hassas olması gerekir" şeklinde konuştu.
"Buna kimsenin gücü yetmez"
Basında Trabzonspor’un satılması ve İstanbul’a taşınması gibi bir takım ifadeler duyduklarını ifade eden Sürmen, sözlerini şöyle sürdürdü, "Ben şahsen söylüyorum, buna kimsenin gücü yetmez. Böyle bir şey olmaz. Ne demek Trabzonspor İstanbul’a gidecekmiş de maçlara uçakla buraya gelecek. Bunu söylerken insanın futbol bilgisi olmaması lazım. Sosyal medya çıktı, üzülüyorum bizi perişan ediyorlar. Bizim Mayıs ayında yönetime 10 maddelik bir deklerasyonumuz var. Kulübün bütçesine uygun transferler yapılması yönünde. Bunu kendi hesabımdan da attım. Tepkiler çığ gibi. ‘Çekilin kulübün önünden’ gibi. Kulübün sıkıntıları var. Kimse dört dörtlük yöneticilik yapmamıştır, önemli olan birlikte düşünüp ortak aklı öne çıkarmak. Şimdi o yazıp eleştirenler, ‘Sen divan başkanı değil misin bir şey söylesene’ diyor. Hangisi doğru? Biz de şaşırıyoruz. Sosyal medyayı kullanmayanlar çok şanslı, insanın psikolojisini bozuyor. Trabzonspor’un bugün çıkıp da herhangi bir alanda, büroda yada gezi yerinde 7 şampiyonluğundan bahsedip de göğsünü gere gere övünüyorsan sen kime fosil diyorsun hadsiz, bu kulübü bugünlere kadar kurup getiren bu insanlara bu hakareti ne eskinin ne yeninin yapma hakkı yoktur" şeklinde konuştu.
"Yönetime seçimli genel kurula gitmesini tavsiye ettik"
Divan Başkanlık Kurulu olarak yaptıkları toplantıda yönetime seçimle genel kurul yapma tavsiyesinde bulunduklarını belirten Sürmen, "Yaptığımız toplantıda yönetimin seçimli genel kurula gitmesini tavsiye ettik. Takdir yönetimin. ‘biz ona niye gitmiyorsun’ diye de hesap sormayız. Ama yarın sıkıntı olduğu zaman o arkadaşlarımız şunu diyemez; ’Ya bize kimse bir şey diyemez. Diyoruz işte. Burada bir tehlike var. Buna lütfen dikkat edelim. Dün akşam da bir arkadaşımız istifa etti, doğrudur yanlıştır. Yönetim şunu düşünecek, ‘Bugün bir kriz var mı, yok mu’ yok diyorsa sıkıntı yok. Ama benim dinlediklerim, bana ulaşanlar ve bugünkü genel kurula ilgi bir sıkıntının olduğunun işaretleridir. Ondan daha kötü bir işaret var. Kulübün puan durumundaki yeri. Bu iyi bir yer deniyorsa, bunca harcamaya, emeğe rağmen burası normal deniyorsa bunu da yönetim, yönetimden daha çok camia takdir edecektir. Bize söylenmedi deme hakkı yöneticilerin yoktur.
Başka bir risk; yönetimi uyarma durumum var. Yönetim kurulu 14 kişidir bir de başkanımız var. Medeni Kanun 84. Maddesine göre yönetimin yarısından bir fazlası 8, yönetim şu anda kıl payı ayakta durabiliyorsa, bunun krizi yönetmedeki bırak sayısal, niteliksel olarak yeterlilik, moral motivasyon olarak yeterliliği var mı? Bu sayılara dikkat edin. Bu sayılara dikkat etmezseniz, Allah korusun bu kulüp geçmişte yaşandığı gibi mahkeme kapılarına düşer. Öyle kulaktan dolma laflarla, biz üç kişi ile de yönetiriz, üç kişi diye bir sayı mı var. Tüzüğün 43/A, B, C maddeleri net bir şekilde sayısal eksiklik durumunda nelerin olması gerektiğini anlatmıştır ama eğer yönetim görevini yapmazsa ve sayısal rakam aşağıya düşerse. Denetleme Kurulu’ndan da bize böyle bir rapor gelirse, sayısal olarak kulüp yönetilemez durumdadır’ diye gelirse Divan Başkanlığı olarak tüzüğün 52/D maddesini kullanacağımızdan yönetimin haberi olsun" ifadelerini kullandı.
"Yönetimin caima ile inatlaşmasının hiç bir anlamı yok"
Sürmen, yönetimin camia ile inatlaşmasının hiç bir anlamı olmadığını vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Başarılı olun biz sizi alkışlar omuzlarda taşırız, size yanlış bir şey söyleyeni de ‘yanlış biliyorsunuz’ diye uyarırız. Ancak kişisel beklentilerle ben süremi dolduracağım diye bekleyerek yönetimin camiayla inatlaşmasının hiçbir yararı yok. Yönetime, divan başkanlık kurulunda aldığımız kararı yineliyorum, lütfen camianın sesine kulak verin, yarın Galatasaray maçının sonucu, elbette hepimizin gönlü galibiyettir. Ama sonuca göre karar vermeyin, bu tehlikeli bir şey. Yarın daha büyük sorunlar karşınıza çıkar. Biran önce Galatasaray maçını yensek bile o akşam bir seçimli olağanüstü kongre kararı lütfen alın. Camia rahatlasın."
Trabzonspor’un net borcu 777 milyon 616 bin 540 TL olarak açıklandı
Toplantıda Denetleme Kurulu adına söz alan kurul üyesi İsmet Keskin, dernek ve bağlı şirketlerin 31 Ağustos 2017 tarihi tarihi itibariyle kulübün net borcunun 777 milyon 616 bin 540 lira olduğunu söyledi.
Özkan Sümer: "Şu anda gerilim var bu da doğaldır"
Genel Kurulda söz alan Trabzonspor eski başkanı Özkan Sümer, 50. yıl rahatsızlığını dile getirdi. Sümer, bir gerilimin olduğunu belirterek, "50. yıl rahatsızlığımı dile getirmek istiyorum. Trabzonspor 50 yılda neler yaşadığı, neler yaşattığı konusunda bir işaret, bir oluşum öne çıkarılmamış. Trabzonspor yaşaması, yarışması, gelişmesi ve büyüklüğe taşınmasındaki bu süreç doğrultusunda hiçbir değer ortaya konulmaması bana çok üzücü geliyor. Burada kurucu başkanlarımız var, nelerle bu kulübü, nasıl bir aykırılıkla karşılaşmış ve buna çözüm üretmişler. Bunun devamında Trabzonspor neler yaşattı, neler yaşadı. Bu büyük oluşum bu kadar sessiz ve sade bir şekilde geçiştirilmesi bana çok üzücü geliyor. Bir yönetim kurulunun seçilip gelmiş olması ona hata hakkı vermez. Böyle bir hakkı yok. Seçilip gelen yönetim kurulu hata hakkı değil sorumluluk taşıma gibi bir anlayışla görevini sürdürmeli. Ne yazık ki yaşanan olaylar gösteriyor ki yönetim kurulları her türlü olumsuz davranışı, anlayışı veya etkiyi böyle bir hak olarak görüyor ve bu hakkın işte bir kısım süslemelerle falan gidebilme çabası içinde. Yönetim kuruları üç şeyi bilmek zorundadır. Birincisi, bilmediğini bilmeli, ikincisi, bilmediğini nerede nasıl gidereceğini bilmeli, üçüncüsü elde ettiği bilgiyi nasıl kullanabileceğini bilmeli. Bu bir zorunluluk. Her biriniz farkındasınız, bilgi küçük ise yanlışlar büyük olacaktır. O halde şiddetle büyük bir bilgiye doğru bilgiye bu camianın ihtiyacı var. Kaç dönemdir bundan mahrum ve yaşadığı sorunlar. Bir başka husus; Trabzonspor kimdir? Trabzonspor bu büyüklüğe nasıl ulaşmıştır, kendi olduğu için ulaşmıştır. Kendi olmadığı takdirde kendine yabancıdır, kendine yabancı olan insan olsun, kurum olsun sıradanlaşmaya mahkumdur" ifadelerini kullandı.
İbrahim Hacıosmanoğlu: "Başkanın yalanlarını yüzüne söylemek için geldim"
Trabzonspor eski başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ise eleştirmek için divan genel kurulana katılmadığını belirterek, "Ben eleştirmek için burada değilim, çok ağır eleştiriler vardı, ben de sayın başkanın desteklenmesi gerektiğini söyledim. Çünkü söz konusu Trabzonspor ise onlara hizmet eden insanların zayıf kalmasına imkan vermemek lazım. Ne hikmetse geçen gün Trabzonspor ailesinin olduğu yerlerde konuşma kararı aldım. Sayın başkan NTV’de konuşacağı yerde burada gelip konuşsaydı da biz de söyleyeceklerine cevap verseydik. Sayın başkanın yalanlarını yüzüne söylemek için geldim ama o burada yok. Trabzonspor Başkanı olarak üç sezon 2.5 yıl Trabzonspor’u yönettim çok zor şartlarda çalıştık. Kimseye boynunu büktürmedim, bana yapılanların Trabzonspor’a zarar verdi. Üç sezon oldu hala beni ve yönetimimi suçlu göstermesi ucuz ve abesle iştigal etmektedir. Bizim yönetimimizin kulübü Muharrem Usta’ya bıraktığından çok daha kötü durumdaydı ve hiç kötü durum edebiyatı yapmadım. Kulübü geldiğimiz hiçbir gelir yok, TFF ve tüm gelirler banka temliği altındaydı. Bunları düzelttik. 2013-14 sezonunda Avrupa kupalarında namağlup gruplardan çıktık. 2014-15’i Avrupa kupalarına katıldık. Tekrar Trabzonspor’un ismini Avrupa kupalarında şahlandırdık" şeklinde konuştu
Çubukçu: "Bütün fikirleri önemsiyoruz"
Trabzonspor Kulübü adına konuşan Asbaşkan Ahmet Çubukçu, herkesin kendilerine katkı yapmasını istedi. Çubukçu, “Trabzonspor’un sosyal medya üzerinden yönetilmeyeceği konusuna katılıyorum. Burada yapılan bütün konuşmaları önemsiyoruz ve ciddiye alıyoruz. Biz Trabzon’u hiç terk etmedik. Hep buradaydık. Trabzonspor’un fabrika ayarlarına geri dönmesi gerektiğine inanıyorum. Ben buruda herkesi bir yönetici olarak görüyorum. Herkes bize katkı yapsın. Trabzonspor’un satılması veya taşınması gibi bir düşünce bizim aklımızdan geçmez. Bu mümkün değil. Bizim birlik ve beraberlik içerisinde yarınki Galatasaray maçını iyi bir şekilde geçirmek istiyoruz" dedi.
