GENEL - 23 Haziran 2017 Cuma 10:35

TÜRSAB Başkan adayı Erdem: “Bıçağın kemiğe dayandığı bir noktadayız”

A
A
A
TÜRSAB Başkan adayı Erdem: “Bıçağın kemiğe dayandığı bir noktadayız”

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkan adayı Hasan Erdem, bıçağın kemiğe dayandığı bir noktada olduklarını belirterek, “Açıklamalara bakınca her şey tozpembe hiçbir kriz yokmuş gibi, 2017 yılı da turizm sektörünün altın yılı olacakmış gibi gerçekten aslı astarı olmayan bir takım beyanatlar veriliyor” dedi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkan adayı Hasan Erdem, bıçağın kemiğe dayandığı bir noktada olduklarını belirterek, “Açıklamalara bakınca her şey tozpembe hiçbir kriz yokmuş gibi, 2017 yılı da turizm sektörünün altın yılı olacakmış gibi gerçekten aslı astarı olmayan bir takım beyanatlar veriliyor” dedi.


“Güçlü TÜRSAB Güçlü Türkiye” yolunda Ortak Akıl Toplantılarına devam eden TÜRSAB Başkan adayı Hasan Erdem, Kasım ayında gerçekleşmesi beklenen olağan genel kurulu öncesinde Trabzon’da bir otelde turizm ve seyahat acentası meslektaşlarıyla iftar yemeğinde bir araya geldi. Karadeniz Bölgesinin turizm potansiyeli ve buna bağlı sorun ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı toplantıda Erdem, TÜRSAB seçimleriyle ilgili projelerini de anlattı.


İftar programında yaklaşık 140 turizm ve seyahat acentesiyle bir araya gelen TÜRSAB Başkan adayı Erdem, Türkiye turizm sektörünün çok büyük bir krizin içerisinde olduğunu ifade ederek, “Biz bugüne kadar çok krizler gördük ama bu kadar uzun süren kriz görmedik. Çünkü o krizler oluştuğunda yetkili insanlar yuvarlak masa etrafında toplanıp projeler üretiyorlardı ve o krizlerden nasıl kurtulacağımızın çaresi arıyorlardı. 2015, 2016, 2017 yılındayız henüz elde tutulan bu krizi atlatmak için elde somut bir proje yok. Öncelikle Kültür ve Turizm Bakanlığı bu işler için kurulmuştur. Açıklamalara bakınca her şey tozpembe hiçbir kriz yokmuş gibi, 2017 yılı da turizm sektörünün altın yılı olacakmış gibi gerçekten aslı astarı olmayan bir takım beyanatlar veriliyor bu yanlıştır. Herkes biliyor ki acentelerimiz zor durumda. Artık bıçağın kemiğe dayandığı bir noktadayız. Doğruları konuşmakta fayda var. Karadeniz dünyanın altınıdır. Burası kadar doğal güzelliği olan bir bölgemiz olduğu için şanslıyız. Ama varlık içerisinde yokluk çekiyoruz. Bu yaylaların, ovaların, dağların, ormanın, çeşit çeşit yeşilliğin ve akarsularımızın kıymetini bilemiyoruz. Satamıyoruz, ekonomik değer haline getiremiyoruz. Dünyada 10 milyon turist Körfez konseyi işbirliği ülkelerinden seyahat yapılıyor. Bizim ülkemize 800 bin kişi geliyor. Yüzde 10 bile değil. Bugün buraya gelen turistlerimiz dağı, ormanı, yeşilliği, ezan seslerini, sıcak ilişkileri arıyorlar. Bu birlik ve beraberlik var olduğu sürece bize hiçbir şey olmaz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.



"Türsab’da değişim hareketi"


Türkiye’nin kalkınma hamlelerinin başında turizm ve ihracat geldiğine dikkat çeken TÜRSAB Başkan adayı Hasan Erdem, “Türkiye olarak dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisi arasına girmemiz için ihracat kadar turizme de büyük önem vermemiz gerekiyor. Türk turizmi maalesef ki son yıllarda kırmızı alarm veriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan sonra turizmin en önemli kurumu olan TÜRSAB ne yazık ki bu süreçte sınıfta kaldı. Kuruluş amacı üyesi olan 10 bin civarındaki turizm ve seyahat acentalarına destek olmak olan TÜRSAB ne yazıktır ki bırakın destek olmayı adeta köstek oluyor. Doğa turizminde sadece Türkiye’nin değil dünyanın en önemli turizm destinasyonu olan Karadeniz bölgesi bize göre paha biçilemez bir elmas değerinde fakat TÜRSAB’ı yönetenler sarraf değil. Turizm sektörünü planlı ve doğru şekilde yönetmek planlamak adına 32 maddeden oluşan projelerimizi hayata geçirmek bizim şeref sözümüzdür" şeklinde konuştu.



"Acentalara belge devir hakkı geliyor"


TÜRSAB yönetimine geldiklerinde ilk icraatlarının 5 yıl süreyle yeni acenta girişini durdurarak belge devir hakkını yeniden kazandırmak olacağını vurgulayan Erdem, "Mevcut TÜRSAB yönetimi belediyeler, kooperatifler ve odalar dahil önüne gelene TÜRSAB belgesi vererek haksız rekabete yol açıyor. Acentaların hak ve menfaatini korumak gerekirken yeni acenta girişleri yaparak belge satmak adeta diğer acentaların ekmeğine ortak oluşturmaktadır. TÜRSAB’da adeta acenta enflasyonu yaşanıyor. Acente sayısına kota konulursa TÜRSAB belgemiz değer kazanacaktır. Bunun yanında 32 maddeden oluşan projelerimizi hayata geçirerek TÜRSAB’ı hem kurumsal, hem markasal, hem üyelerinin kalkınması ve hem de Türk turizminin dünyada en etkin şekilde pazarlanmasını amaçlıyoruz" diye konuştu.



“Projemizde 32 tane şeref sözümüz var”


Türkiye’nin 39 parçaya bölündüğünü kaydeden Erdem, “20 bölge yeterde artar bile. Önemli olan niteliktir. Biz TÜRSAB’ın bölgesel yürütme kurullarının kalitesini, gücünü arttırmamız, onların kendi ayaklarının üzerinde durmalarını sağlamamız gerekir. Biz bunu yapmıyoruz. Benim bütçeye ihtiyacım var. Bütün bütçe genel merkezde birikiyor. Bin tane acente açmışlar, 45 milyon TL yeni belge vermekten dolayı para almışlar. Bu 45 milyon TL’nin bize ne faydası var. O zaman niye bana rakip çıkartıyorsun. Trabzon’da 50 acente olması yerine 150 acente açıyorsan bana bir dönüşümü olması gerekiyor. Sürekli bana rakip oluşturuyorsun. Kalite ve kriter çok aşağılara iniyor. Daha önce böyle değildi. Ehliyetsiz insanlara belge verdiğiniz zaman onlar kaçak faaliyetlerin artmasına zemin hazırlar. Projemizde 32 tane şeref sözümüz var. Bu maddelerin hepsi sizin ve bizim menfaatimize olan şeyler. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren TÜRSAB BYK’ları en makul seviyeye çekerek yetkilerini arttırmayı hedefliyoruz. Bu sayede BYK’lar geçmişte olduğu gibi amacına uygun bir şekilde profesyonelce yönetilecek. BYK’ların en demokratik hakları olan seçme ve seçilme hakkını yeniden kendilerine vererek özerklik kazandıracağız. Para için bu kadar acente açmak olmaz” dedi.



“Suudi Arabistan bizi protesto ederse hepimiz açıkta kalırız”


Bütün yumurtaları tek sepetin içerisine koymamak gerektiğinin altını çizen Erdem, şöyle konuştu:


“Yarın Körfez’de bir sıkıntı olur Suudi Arabistan bizi protesto ederse hepimiz açıkta kalırız. Sudan çıkmış balık gibi oluruz. Bu bölgenin inanç turizmiyle ilgili potansiyeli de var. 3 yıldan beri Sümela Manastırı kapalı. Burası niye kapalı diye söylüyorsunuz ama derdinizi anlatamıyorsunuz” ifadelerini kullandı.


Turizmin Türkiye’nin önemli ikinci sektörü olduğunu vurgulayan Erdem, “Ben hükümetin yerinde olsam nasıl ki devlet memurları 67 yaşından sonra çalışamaz diye kanun çıkartmışlarsa sivil toplum örgütlerinin başındakiler içinde 67 yaşından sonra çalışamaz diye kanun çıkartırım. Bunlar koltuk üzerinde bunayacaklar. Turizm sektörü Türkiye’nin önemli ikinci sektörüdür. Türkiye zenginleşmek istiyorsa turizm sektörüne sahip çıkacak, yeniden bir takım atılımlar yapacak. Turgut Özal ruhunu, anlayışını, projelerini yeniden hayata geçirecek. Turizm sektörü günah sektörü değildir.”


Erdem konuşmasının ardından acente temsilcileri ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.