SAĞLIK - 22 Nisan 2021 Perşembe 10:55

Covid-19 tedavisinde yeni umut

A
A
A
Covid-19 tedavisinde yeni umut

TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu bünyesinde Bahçeşehir Üniversitesi ve İstanbul Medipol Üniversitesi'nin ortaklaşa yürüttüğü projede, farklı bir hastalığa karşı kullanılan bir ilacın Covid-19 tedavisinde güçlü bir etki potansiyeline sahip olduğuna saptandığı belirtildi. Faz-2 çalışmalarına başlanan projede, yapılan preklinik çalışmalarda Montelukast adlı molekülün virüsün hücreye girmesini ve hücre içerisinde çoğalmasını engellendiğinin ortaya konduğu aktarıldı.

TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu bünyesinde geliştirilen ve Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü ve Biyofizik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serdar Durdağı’nın yürütücü, İstanbul Medipol Üniversitesi Uluslararası Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı ve İlaç Keşif ve Geliştirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mustafa Güzel’in koordinatör araştırmacı olarak katkı verdiği proje, Covid-19 mücadelesinde yeni umutlara neden oldu. Faz-2 çalışmalarına başlanan projede, Montelukast adlı molekülün virüsün hücreye girmesini ve hücre içerisinde çoğalmasını engellediği preklinik çalışmalar ile ortaya konduğu belirtildi. Toplamda 30’dan fazla araştırmacı ve bursiyerin katkıları ile TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu desteği ve Bahçeşehir Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) kapsamında preklinik çalışmalara başlandı.

15 binden fazla molekül incelendi

Proje kapsamında, sanal tarama ve moleküler modelleme çalışmaları için geliştirilen özel algoritmayla 15 binden fazla molekül bilgisayar ortamında tarandı. Seçilen 25 moleküle biyolojik testler uygulandı. Montelukast adlı molekülün, SARS-CoV-2 üzerinde etkili olduğu belirlendi. Biyolojik testleri yapılan Montelukast’ın virüsün hücreye girmesini ve hücre içerisinde çoğalmasını engellediği gösterildi.

Faz-2 çalışmaları 8 merkezde başlayacak

Virüs nötralizasyon testlerinde alınan başarılı sonuçlar sonrası Montelukast için klinik çalışmalar planlandı. Faz-2 klinik çalışma, 380 gönüllü hasta üzerinde planlanarak klinik çalışma için Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan (TİTCK) klinik araştırma izni alındı. Faz-2 çalışmalarının kısa süre içerisinde 8 farklı merkezde başlayacağı bildirildi.

Covid-19 tedavisinde yeni umut

Durdağı: "Covıd-19 öncesinde ve tedavisinde kullanılabilme potansiyeli taşıyor"

Çalışmayla ilgili bilgi veren Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Serdar Durdağı, “Bu ilacın en önemli özelliği, virüsün hem hücre içerisine girmeden önceki Spike/ACE2 etkileşimini engellemesi hem de hücre içerisinde main proteaz enzimini inhibe ederek çoğalmasını önleyecek moleküler mekanizmaya sahip olması. Virüs nötralizasyon testlerinde yapılan analizlerde virüs enfeksiyonu öncesi ilaç muamelesinin de virüsün etkisini ötelediği bulundu” dedi.

Bir ilacın yeniden kullanılması yaklaşımının, sıfırdan ilaç geliştirme maliyetlerini ve süresini önemli ölçüde azalttığının altını çizen Durdağı, sözlerine şöyle devam etti: “İlaç yeniden konumlandırma çalışmalarında ele alınan moleküller daha önce farklı bir hastalığa karşı preklinik ve klinik faz çalışmalarından geçtiği ve iyi tanımlanmış profillere sahip olduğu için uzun vadeli preklinik çalışmalar gerektirmezler ve bu nedenle acil hastalık durumları veya salgınlar durumunda adaylar olurlar. Bu nedenle çok hızlı bir şekilde Faz-2 aşamasına gelindi".

Güzel: "Tamamen yerli imkanlar kullanıldı"

Doç. Dr. Mustafa Güzel ise yeni ilaç adayının tamamen yerli imkanlarla ilaç yeniden konumlandırma çalışmaları ile multidisipliner bir yaklaşım ve farklı kurumlardan oluşan araştırmacı bir ekip ile belirlendiğine ve bu iş birliklerinin önemine vurgu yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.