GENEL - 19 Ocak 2012 Perşembe 16:11

HATAY DAĞ CEYLANLARINA KORUMA

A
A
A
HATAY DAĞ CEYLANLARINA KORUMA

WWF Türkiye’nin biyolojik çeşitliliği korumak için yerel sivil toplum kuruluşlarının projelerini desteklemek amacıyla başlattığı Türkiye’nin Canı Kampanyası’nda desteklenecek projeler belli oldu. ’Gazella Gazella Türü Hatay Dağ Ceylanı Yaşam Ortamlarını İyileştirme ve Risklerin Azaltılması Projesi’ desteklenen projeler arasında ilan edildi.
Hatay’ın Kırıkhan ilçesine bağlı İncirli köyünde 2008 yılında ilk kez Yaşar Ergün tarafından fotoğraflanıncaya kadar kaydı bulunmayan Gazella Gazella türü ’Hatay Dağ Ceylanı’, Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) Yrd. Doç. Dr. Tolga Kankılıç ve Dr. Deniz Özüt tarafından genetik çalışmalarla doğrulanınca Türkiye Memeli Listesi’ne ’yeni kayıt’ olarak eklendi. Dünyada Gazella Gazellalar’ın en kuzeydeki popülasyonunu oluşturan ve çok dar alanda yaşam mücadelesi veren türün korunması için 4 yıldan bu yana
kısıtlı imkanlarla çalışmalar yapan grup, kurumsal olarak bu çalışmaları Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Hatay Şubesi çatısı altında sürdürüyor.
Doç. Dr. Yaşar Ergün, projenin hazırlık çalışmaları esnasında kendilerine destek olan yöre halkına, İncirli köyü, Yalankoz köyü ve Sucu köyü muhtarlıklarına, Sucu köyü Perişan Mahallesi’nde yaşayan gerçek doğaseverlerden oluşan halka, Orman ve Su İşleri Hatay Şube Müdürü Ahmet Akkiprik’e, Kırıkhan Kaymakamlığı’na ve Kırıkhan Belediyesi’ne teşekkürlerini sunduklarını söyledi. Koruma çalışmaları ile ilgili kısa süre içinde bir bilgilendirme toplantısı yapacaklarını belirten Ergün, Türkiye’nin muhtemelen en
zengin flora ve faunasını bünyesinde barındıran il olan Hatay’ın bu tür çalışmaların yapılmasında geç kaldığını ve kısa sürede çok fazla yol almak için diğer sivil toplum kuruluşlarının da yaban hayatı ve endemik türlerin korunması konusunda çalışma yapmalarını beklediklerini söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.