POLİTİKA - 09 Ocak 2013 Çarşamba 11:46

BAŞBAKAN YARDIMCISI BOZDAО `SAYIŞTAY KANUNU`NUN 35. MADDESİ`NDEKİ DEĞžİŞİKLİОİN İPTALİNİ` DEОERLENDİRDİ:

A
A
A
BAŞBAKAN YARDIMCISI BOZDAО `SAYIŞTAY KANUNU`NUN 35. MADDESİ`NDEKİ DEĞžİŞİKLİОİN İPTALİNİ` DEОERLENDİRDİ:

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi`nin Sayıştay Kanunu`nun 35. maddesindeki değişikliği iptal etmesini değerlendirirken, ``Anayasa Mahkemesi, Sayıştay Kanunu`nun 35. maddesindeki değişiklik yapan bir maddeyi iptal etmiştir. Bu karar, Anayasa`ya aykırı bir karardır. Sayıştay bu iptalden sonra yerindelik denetimi yapabilme imkanı elde edecektir`` dedi.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ yaptığı açıklamada Sayıştay Kanunu`nun 35. maddesindeki değişikliğin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesini değerlendirdi. Bozdağ, ``Anayasa Mahkemesi, yasama adına denetim yapacaktır. Bundan şüphe yok. Mahkemenin anayasal görevi bu. Sayıştay Kanunu`nu AK Parti hükümeti yeniledi. Performans denetimini ilk defa Sayıştay Kanunu`na biz koyduk. Sayıştay, TBMM adına daha etkin ve verimli bir denetim yapsın diye bunu yaptık. Ama bunu yaparken bu yetkinin yerindelik denetimine dönüşmemesine özen gösterdik. Yapılan değişikliğin yerindelik denetimi gibi kullanılma ihtimali ortaya çıkınca da bu denetimin, yerindelik denetimine dönüşmemesi ve gerçek anlamda bir denetim olması için de yasal değişiklik yaptık" ifadesini kullandı.
ANAYASA`YA AYKIRI BİR KARAR
Bozdağ, Sayıştay Kanunu`nda yapılan değişikliğin Anayasa`ya uygun olduğunu belirterek şöyle devam etti:
``Çünkü Anayasa, Sayıştay`ın görevlerini sayıyor. Sayılmayanların dışındaki konuların kanunla düzenleneceğini açıkça ifade ediyor. Daha önce çıkardığımız kanunda ortaya çıkan aksaklıkları gidermek ve yerindelik denetimi değil, gerçek anlamda bir Sayıştay denetimi temin edilmesi anlamında bu değişikliği yaptık. Maalesef Anayasa Mahkemesi, Sayıştay Kanunu`nun 35. maddesindeki değişiklik yapan bir maddeyi iptal etmiştir. Bu karar, Anayasa`ya aykırı bir karardır. Sayıştay bu iptalden sonra yerindelik denetimi yapabilme imkanı elde edecektir. Yani `bu köprüyü şuraya yapmadın da buraya yaptın, şu ihaleyi şu tarihte yaptın da neden bu tarihte yapmadın, senin okul ihtiyacın vardı da niye park yaptın?` Belediye başkanları icranın başında olanlar, Sayıştay`ın yerindelik denetimi yaptığında yapılan her işin o zaman sorgulanması gibi bir noktaya çıkar. "
DENETİMİN ETKİN VERİMLİ OLMASINI İSTİYORUZ
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Sayıştay`ın görevine bakıldığı zaman: `Sayıştay, merkezi yönetim bütçesindeki kamu daireleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleriyle mallarını TBMM adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen görevleri yapmakla görevlidir` denildiğine dikkat çekerek şunları dedi:
`` Burada yerindelik denetimi sayıyor mu? Saymıyor. Biz performans denetimini koyduk ki, bu denetimi etkin ve verimli yapalım. Bu denetimin yerindelik denetimine dönülmemesi için performans denetimi yapılacak, nasıl yapacak, ona dair düzenlemeler yaptık. Bu konunun Anayasa`ya aykırı bir yönü yok. Yargının, yürütmenin yerine geçerek verdiği kararlara ilişkin değerlendirmeler yapıldı. Anayasa`nın 125. maddesi çok açık. İdarenin bütün eylem ve işlemleri yargıya açıktır. Doğru, hukuk devletinin gereği budur. Yargı denetimi sadece hukukilik denetimi ile sınırlıdır diyor. İdarenin yerine geçerek, idarenin takdir hakkını kısıtlayan ve ortadan kaldıran kararlar mahkemeler veremez diyor. Yıllar yılı bu ülkede biz özelleştirmeleri bu yüzden yapamadık. Pek çok konuda mahkemelerin kararlarını yerindelik denetimi kapsamına koyan kararlarına dönüştürmeleri nedeniyle Türkiye zarar gördü, bedeller ödedi. Onun için Anayasa`ya 12 Eylül 2010 halk oylamasında kabul edilen kısma bir şey daha yazdık. Altını çizdik. Yargı dikkat etsin diye. Kesinlikle yerindelik denetimini mahkemeler yapamaz diye. Buna rağmen onlarca değil yüzlerce yerindelik denetimi yapan karar var. Böyle bir iş olabilir mi, olmaz? Bu hukuk devletinin mahkemelere çizdiği sınırların mahkemeler vasıtasıyla aşılması anlamına gelir. Onun için itiraz ettik. Bizim derdimiz üzüm yemek, denetimin etkin, verimli ülkenin ve insanımızın yararına olması için bu düzenlemeyi yaptık. Ama maalesef Anayasa Mahkemesi farklı bir karar verdi.``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Lisede teknolojik dönüşüm Oltu MTAL’de teknolojik dönüşüm başladı, atölyeler yeni nesil makinelerle donatıldı. Erzurum’un Oltu ilçesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Metal Teknolojisi ile Mobilya ve İç Mekân Tasarımı alanlarında yaptığı büyük teknolojik yatırımla dikkat çekti. Okul bünyesindeki atölyeler, yeni nesil makinelerle yenilenerek öğrencilerin sektör standartlarında eğitim almasına imkân sağladı. "Çelik gibi irade, teknolojiyle buluştu" anlayışıyla hareket eden okul yönetimi, öğrencilerin hem teorik hem de uygulamalı eğitimlerini güçlendirdi. Toplam 13 yeni nesil makinenin kazandırıldığı atölyelerde artık ahşap ve metal alanlarında her türlü üretim yapılabiliyor. Okulda gerçekleştirilen yenileme çalışmalarını yerinde incelemek amacıyla Oltu Kaymakamı Mustafa Çelik, İlçe Milli Eğitim Müdürü İlhami Şahin ve Okul Müdürü Anıl Demircan atölyeleri ziyaret etti. Ziyaret sırasında meslek öğretmenlerinden makinelerin teknik özellikleri ve eğitimdeki kullanım alanları hakkında bilgi alındı. Yetkililer, yapılan yatırımlar sayesinde öğrencilerin iş hayatına daha donanımlı şekilde hazırlandığını belirterek, okulun üretken, geliştiren ve geleceği inşa eden bireyler yetiştirmeye devam edeceğini vurguladı. Öte yandan Bilişim Teknolojileri Alanı atölyesi de yenilenerek 10 adet yeni nesil bilgisayar okul bünyesine kazandırıldı. Oltu MTAL geleceğin yükselen değeri Atölyelerin modern makinelerle donatılmasında emeği geçenlere teşekkür edilirken, Metal Teknolojisi Alanı için alınan makineler şu şekilde sıralandı: Lazer Kaynak Makinesi, Argon (TIG) Kaynak Makinesi, Plazma Kesme Makinesi, Punta Kaynak Makinesi, Mobilya ve İç Mekân Tasarımı Alanı için alınan makineler ise şöyle: Kenar Yapıştırma Makinesi, Planya Makinesi, Şerit Testere Makinesi, Yatay Delik Makinesi, Kalınlık Makinesi, Freze Makinesi, Sütunlu Dikey Matkap, Çoklu Delik Makinesi, Ahşap Lazer Kesim Makinesi, Okul Müdürü Anıl Demircan yapılan 4,5 milyona alınan ve Yapılan yatırımlarla Oltu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bölgenin mesleki eğitimdeki önemli merkezlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
İzmir Gazeteci Yazar Gökhan Çelik’ten yeni roman: ’Hilal Birliği’ Gazeteci ve yazar Gökhan Çelik, aynı zamanda Türkiye Atıcılık Federasyonu As Başkanı olarak görev yaparken, edebiyat alanındaki üretkenliğini de yeni romanıyla sürdürüyor. Çelik’in dokuzuncu romanı olan "Hilal Birliği" okurla buluşarak raflardaki yerini aldı. 42. İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı ile birlikte satışa çıkan Hilal Birliği, tarihin gölgelerinde kurulmuş, varlığı hiçbir zaman kayıtlara geçmemiş gizli bir teşkilatın izini sürüyor. Roman, bir milletin hafızasında saklı kalmış, susarak hükmeden ve her dönemde varlığını koruyan bir aklın hikâyesini merkezine alıyor. 1990’lı yılların karanlık sokaklarında bir müzisyenin cebine bırakılan gizemli bir mektupla başlayan hikâye; geçmiş ile geleceği, birey ile devleti, hakikat ile sırrı iç içe geçirerek ilerliyor. Alparslan Türkeş’ten Turgut Özal’a, Muhsin Batur’dan Adil Erdem Bayazıt’a, Barış Manço’dan Necip Hoca’ya uzanan gerçek isimler, romanda tarih sahnesinin perde arkasındaki taşıyıcılar olarak yer alıyor. Yeni eserini okuyucularının beğenisine sunmanın heyecenını yaşadığını ifade eden Çelik, şöyle devam etti: "Hilal Birliği, hayal ile gerçeğin arasındaki en ince çizgide yürürken, okuru yalnızca bir hikâyeye değil bir sorgulamanın içine davet ediyor. İlk satırdan itibaren okur, sanki kendi cebine bırakılmış bir mektubun çağrısıyla baş başa kalıyor ve şu soruyla yüzleşiyor: ’Ben gitmeli miyim?’ " Yeni romanıyla tarihsel derinliği, politik arka planı ve güçlü kurgusuyla, okuru hem düşünmeye hem de hatırlamaya çağıran Çelik, bunu "Çünkü bazı sırlar anlatılmaz; ancak hak edenin kulağına fısıldanır." şeklinde ifade ediyor. Önceki romanları Gökhan Çelik, daha önce "Türk Mülkünün Nizamı: Nizamülmülk", "Ahi Evran", "Denizlerin Tufanı: Piri Reis", "Çaka Bey - Beni Denizlere Gömün", "Fatih Zamanı: Veladet", "Şahzade - Hükümdarlık Satracı", "Kurt Gecesi: İmparatoryum" ve "Kıbrıs Baskını" adlı romanlara imza atmıştı.