YEREL HABERLER - 28 Temmuz 2017 Cuma 10:09

Teknolojiye direnen dokuma tezgahları

A
A
A
Teknolojiye direnen dokuma tezgahları

Uşak’ın bir zamanlar önemli iş kollarından biri olan tülbent dokuma tezgahları şu günlerde yaşam mücadelesi veriyor.

Uşak’ın bir zamanlar önemli iş kollarından biri olan tülbent dokuma tezgahları şu günlerde yaşam mücadelesi veriyor. Kaşbelen köyünde bulunan yaklaşık 30 atölyenin geriye kalan son temsilcisi çalışmakta inat ediyor.



İçine iplik sarılı masura takılı mekiğin vuruş gücüyle karşılıklı yuvalara gönderilmesiyle çalışan ve halk arasında Bursa tezgahı olarak bilinen dokuma tezgahları otomatik olan ve daha hızlı dokuyan rakipleri karşısında yaşam mücadelesi veriyor. Yaklaşık 28 yıldır bu işi yapan 48 yaşındaki Ramazan Şahin tezgahların özellikleri hakkında şu bilgileri verdi; " 1950 yıllarından bu yana yapılan bir iş, bu makinelerin dokuduğu malı Türkiye’de değil dünyada hiçbir makine dokumadı şu ana kadar. Bunların kenar örmesi dahil işçiliği zor ama malı çok kaliteli. Şimdi otomatik tezgahların malları istenilen standartlarda olmuyor ve zamanı geldiğinde çabuk aşınıyor kullananlar memnun değil ama Bursa tezgahının mallarını insanlar yıllarca hiç sıkıntısız problemsiz kullanabiliyor, yalnız bir şartla ipinin birinci sınıf olması lazım."



Şahin dokuma atölyelerin durumu hakkında da şu bilgileri verdi; " Eskiden bayağı çoktu bu makineler şu anda çoğu hurdaya gittiğinden çok azaldı. Bundan 10 sene önce her evin altında 5-6 tane vardı, köylerde, şehir merkezinde, ilçelerde, her tarafında vardı. Şimdi herkes otomatiğe döndü ama bu makinelerin aldığı randımanı otomatikler vermiyor."



Bu tezgahlara üretilen mallar hakkında konuşan Şahin;" Bu makinelerin işçiliği gerçekten zordur ama dokuduğu mal standarttır, kullanan insanlar daha iyi bilir, otomatiklerin dokuduğu mal el bezi gibidir, Çin malları da girdi onların doğru dürüst bir standardı yok. Malları satılıyor ama kullanan insanların çoğu memnun değildir. Bu mallar eşarp, şal, yazma her türlü malı dokuyabiliyor bu makineler. Bu makineler istediğin malı istediğin standartlarda dokuyabilir. İpin kaliteli 10 numara olursa malın 10 numara olur ama otomatik makinelere 10 numara ipte taksan 10 numara mal alamazsın." dedi.


Mesleğin bitmesinden endişe eden Şahin konuşmasını şu şekilde bitirdi; " Eskiden 9 makineye bakardık bir usta bir çırak bir işçi, aldığın para yeterdi, şimdi 20 makineye bakıyorsun aldığın para anca, o günleri aratıyor. Eski çıraklar kalmadı çünkü herkes otomatiklere yöneldi, aylık işine girmeye başladı o da bu mesleği bitirmeye başladı ama bu meslek bitmez 100 makine de kalsa yine bitmez. Bunun malını her insana tavsiye ederim.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.