- 17 Haziran 2018 Pazar 08:32

Tolga Çandar Banaz çayı için söyledi

A
A
A
Tolga Çandar  Banaz çayı için söyledi

Türk Halk Müziği Sanatçısı Tolga Çandar Banaz çayının kirlenmesine dikkat çekmek için Uşak’ta düzenlenen bir etkinliğe katıldı.

Türk Halk Müziği Sanatçısı Tolga Çandar Banaz çayının kirlenmesine dikkat çekmek için Uşak’ta düzenlenen bir etkinliğe katıldı. Sazıyla sözüyle vatandaşı coşturan Çandar halkın çevre duyarlılığı konusunda belli bir seviyeye ulaşmasının kendisini mutlu ettiğini söyledi. Sanatçılardan Anadolu’ya biraz daha ağırlık vermelerini isteyen Çandar, " İstanbul’da herhangi bir barda oturup vay dereler kirleniyor ağıtları yakmanın bize hiçbir faydası yok" şeklinde konuştu.


Uşak’ın Ulubey İlçesi Avgan köyünde düzenlenen etkinlikte Banaz çayının kirliliğine dikkat çekildi. Banaz Çayı için henüz umudun yitirilmediği vurgulanan etkinlikte vatandaşlara birlik ve beraberlik mesajları verildi.


Tolga Çandar’dan önce sahne alan ve gönüllü olarak etkinliğe destek veren yerel müzik grubu çevreye karşı daha duyarlı olunması noktasında örnek bir davranış sergiledi.


Banaz Çayı Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ufuk Gökmen etkinlik öncesi yaptığı açıklamada Menderes havzası içinde kurtarılma şansı olan tek akarsu nitelediği Banaz Çayının korunması için yoğun çaba içerisinde olduklarını söyledi. Gökmen konuşmasına şu ifadelerle devam etti; "Faaliyetlerimiz öncelikle halkın uyarılması, duyurulması ve bizi yönetenlere bu sesin iletilmesiydi. Daha sonra da bu çalışmalarımız kapsamında erken uyarı sistemi kurarak kirlenen her noktayı anında ilgililere iletmek ve bu sayede çayın temiz kalmasını sağlamak. Çünkü Menderes havzası üzerinde bunun çok kötü örnekleri var. Bugün bu sorunun Uşak, Denizli, Aydın dolayısıyla bütün Türkiye sıkıntılarını yaşıyor. Biz Banaz çayının temiz kalması içim var gücümüze çalışmaya devam edeceğiz. Bu konuda halkımızdan aldığımız destek ve teveccüh üst seviyede" dedi.


Avgan Köyü Muhtarı Mümin Bayer de Banaz çayının bölgenin en temiz sularından bir tanesi olduğunu hatırlattı. Çayın kurtarılması gerektiğini vurgulayan Bayer Ulubey deresinin ve Dokuzsele çayının kurtarılamadığını ve görünümünün çok kötü olduğunu söyledi. Bayer konuşmasında; " Avgan- Banaz çayının bu duruma düşmemesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Siyasi partilerin hepsine söylüyoruz. Gelen milletvekillerimizin hepsine duyuruyoruz. Murat dağından doğup bölgenin tarım arazilerini sulayan çayımız kurtarılmasını istiyoruz. Bugün de sanatçımız ve milletvekilimiz Tolga Çandar bize katkı vermek için buraya geldi, kendisine teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.


Türk Halk Müziği Sanatçısı Tolga Çandar konserden önce İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı değerlendirmede halkın çevre duyarlılığı konusunda belli bir seviyeye ulaşmasının kendisini mutlu ettiğini söyledi. Çandar; " Eskiden 3-5 derneğin ve dernekte çalışan 3-5 gönüllünün işi olmaktan çıktı halkın sahiplendiği bir kavram haline dönüştü. Bu çevre bilincinin oluşması çok önemli bir adımdı, bu başarıldı" dedi.


Milletvekili olduğu dönemde Banaz çayını da içine alan ciddi bir çalışma yaptıklarına değinen Çandar konuşmasına şöyle devam etti; " Sadece kirlilik oluşan yer değil bunu takip eden havzayı Menderes çayına kadar Bugün Menderes çayındaki katliam boyutuna varan balık ölümleri gerçekleşiyorsa, buralarda başlayan kirliğinin oralara kadar uzanmış halidir. Bugün Bafa gölü kirlenmişse, Afyon’dan, Uşak’tan, Denizli’den geçip giden bu çayların sonucudur. Derelerin ve çayların korunması, içme sularına sahip çıkılması bir bütün olarak ülkenin içme sularının kurtarılması anlamına geliyor. Bunun için de ben hem yöre halkını hem de bu işin başını çeken bütün arkadaşlarımızı kutluyorum. Bence artık sanatçıların dar İstanbul çevresinden kurtulup Anadolu’daki kirliliğin yaşandığı bölgelere ulaşmaları gerekiyor. Yoksa İstanbul’da herhangi bir barda oturup vay dereler kirleniyor ağıtları yakmanın bize hiçbir faydası yok" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.