ASAYİŞ - 09 Ekim 2012 Salı 17:46

KIVIRCIK ALİ`NİN ÖLDÜĞžÜ KAZA AİHM`LİK OLDU

A
A
A
KIVIRCIK ALİ`NİN ÖLDÜĞžÜ KAZA AİHM`LİK OLDU

Kıvırcık Ali olarak bilinen sanatçı Ali Özütemiz`in hayatını kaybettiği trafik kazasıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`ne (AİHM) başvuruda bulunuldu. Ailenin avukatı Rezan Epözdemir, ihmali olduğunu iddia ettikleri yetkililerin yargılanmasına idarenin izin vermemesi nedeniyle iç hukuk yollarının tükendiğini ifade etti.
11 Şubat 2011 tarihinde kendi kullandığı aracıyla trafik kazası geçiren ve hayatını kaybeden Özütemiz`in dosyası, AİHM`e gönderildi. Ailenin avukatı Rezan Epözdemir, iç hukuk yollarının tükenmesi üzerine AİHM`e başvurduklarını belirterek, ``Yolda trafik işareti yok, aydınlanma yok, kaya tuzu kullanılmış ve bu mucur etkisi yapmış. Yol kenarında TIR dorseleri var. Onlara çarpmamak için rahmetli kazaya maruz kalıyor. Bütün bu ihmaller zinciri nedeniyle taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı savcılığa başvurmuştuk`` dedi.
Yetkililerle ilgili ilk polis tutanağında kusurun Özütemiz de olduğunun belirtildiğini ifade eden Epözdemir, şöyle konuştu: ``Akabinde keşif yapıldı, bilirkişiler Karayolları yetkililerinin de kusurlu olduğunu söyledi. Sonra İstanbul Teknik Üniversitesi`ne (İTÜ) gitti dosya. İTÜ tanzim ettiği raporunda yine alt düzeyde Karayolları yetkililerinin de kusurlu olduğunu belirtti.``
``Türkiye`de ilk defa taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı Karayolları yetkilileri hakkında dava açılacaktı`` diyen Epözdemir, bu konuda AİHM`in Türkiye`yi birçok kez mahkum ettiğini belirtti.
Dava açılması aşamasında kamu görevlisi olan yetkililer için savcılığın izin istediğini anlatan Epözdemir, izin verilmediğini kaydetti. İzin verilmeyince hem kendilerinin hem de savcılığın itiraz ettiğini belirten Epözdemir, şunları söyledi: ``Bölge İdare Mahkemesi itirazımızı reddetti. Böylece takipsizlik kararı verildi savcılık tarafından. İç hukuk yolu tükenmiş oldu. İç hukuk yolunun tükenmesinin ardından kamu vicdanı rahatlamadığı, adalet tecelli etmediği ve ailede hâla makul soru işaretleri olduğu için süreci uluslararası yargıya intikal ettirdik. Bugün itibariyle AİHM`e başvurduk.``
Gerekli tedbir ve önlemleri almayan devletin yaşama hakkını ihlal ettiği kanaatinde olduklarını ifade eden Epözdemir, demokratik hukuk devletinde kamu görevlilerinin yargılanması için idareden izin alınmasının söz konusu olamayacağını savundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bitki biyolojik çeşitliliğinin korunmasında botanik bahçelerinin önemi vurgulandı Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından düzenlenen Ziraat Fakültesi Konferansları serisinin üçüncüsünde, Bölgesel Kalkınma ve Bitki Biyolojik Çeşitliliğinin Korunmasında Botanik Bahçeleri "Hortus Botanicus" konusu ele alındı. Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi, Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSTİBAM) Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy’un konuşmacı olarak katılım sağladığı programa; Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ ile öğretim üyeleri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Botanik bahçelerinin (Hortus Botanicus) tarihi gelişimiyle ilgili bilgiler vererek sunumuna başlayan Prof. Dr. Necmi Aksoy, biyoçeşitliliğin ex situ (yerinde olmayan) korumasında hayati rol oynadığının altını çizdi. Botanik bahçelerinin, bilimsel araştırma, koruma, sergileme ve eğitim amacıyla belgelenmiş bitki koleksiyonuna sahip olan canlı bitki müzeleri olduğunu da sözlerine ekledi. Botanik bahçelerinin, yerel-bölgesel ve ulusal ölçekte sosyo-ekonomik kalkınma için stratejik bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aksoy, bu merkezlerin gelecek nesillere bırakılabilecek en kıymetli bilimsel miraslardan biri olduğunu vurguladı. Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nin, Batı Karadeniz Bölgesi’nin en önemli bitki biyolojik çeşitlilik merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Necmi Aksoy, başta Düzce ili olmak üzere bitki biyolojik çeşitliliğinin korunması üzerine yapılan bilimsel araştırmalara ve eğitim çalışmalarına ev sahipliği yaptığını belirterek katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı.
Hakkari İçişleri Bakanlığı’ndan Hakkari’ye 45 yeni hizmet aracı İçişleri Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde emniyet ve jandarma teşkilatlarının kullanımına sunulmak üzere temin edilen 9 bin 200 araçtan 45’i Hakkari’ye gönderildi. Yeni Mahalle’de bulunan Fatih Kışlası’nda düzenlenen törene; Vali Ali Çelik’in yanı sıra vali yardımcıları, Cumhuriyet Başsavcısı Burak Hazinedaroğlu, İl Jandarma Komutanı Cafer Öz, İl Emniyet Müdürü Atilla Ayata, İl Sağlık Müdürü Hamdullah Kaya, kurum müdürleri ile asker, polis ve sağlık personeli katıldı. Vali Çelik, Türkiye genelinde güvenlik birimlerine toplam 9 bin 200 aracın teslim edildiğini belirterek, bu araçlardan 45’inin Hakkari’ye tahsis edildiğini söyledi. Hakkari’nin coğrafi yapısına dikkat çeken Çelik, ilin yüzde 89’unun dağlık alanlardan oluştuğunu belirterek, "Coğrafyanın getirdiği zorluklarla mücadele eden bir şehirde yaşıyoruz. İçişleri Bakanlığımızın başlattığı çalışma kapsamında Hakkari’mize toplam 45 araç tahsis edilmiştir. Bu araçları İl Jandarma Komutanlığımıza, İl Emniyet Müdürlüğümüze ve İl Sağlık Müdürlüğümüze teslim ediyoruz" dedi. Yeni araçlarla birlikte güvenlik ve acil müdahale hizmetlerinde önemli bir hızlanma sağlanacağını vurgulayan Çelik, şehir merkezinde ortalama 6 dakika, kırsal bölgelerde ise 15 dakika olan olaylara intikal süresinin daha da kısalacağını ifade etti. Araçlar, İl Müftüsü Hüseyin Okur’un yaptığı duaların ardından ilgili birimlere teslim edildi.