POLİTİKA - 16 Mayıs 2018 Çarşamba 21:39

Bakan Soylu Van’da

A
A
A
Bakan Soylu Van’da

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’de terör perdesinin tamamen kapanacağını belirterek, “İstedikleri kadar çıldırsınlar, Kürt kardeşimin çocuğu doktor, mühendis, öğretmen olacak ve bu ülkede kardeşliği ve birliği ortaya koyacak” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’de terör perdesinin tamamen kapanacağını belirterek, “İstedikleri kadar çıldırsınlar, Kürt kardeşimin çocuğu doktor, mühendis, öğretmen olacak ve bu ülkede kardeşliği ve birliği ortaya koyacak” dedi.


Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Van’a gelen Bakan Soylu, ilk olarak AK Parti İl Başkanlığına geçti. Burada partililerle bir süre görüşen Soylu, ardından Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu’nu makamında ziyaret etti. Daha sonra Van Büyükşehir Belediyesi ve İpekyolu Belediyesi tarafından Cumhuriyet Caddesi üzerinde kurulan iftar çadırına geçen Soylu, burada vatandaşlarla birlikte iftarını açtı. İftardan sonra bir konuşma yapan Soylu, bu şehirlere birilerinin huzuru değil silahı ve şiddeti çözüm diye dayatmaya çalıştıklarını belirterek, “Silah üzerinden etnik ayrılık, etnik ayrılıklar üzerinde bir dayatmayla bu şehirdeki insanları karşı karşıya bırakmak istediler. Onlar kendilerini güçlü zannettiler. Aramızdaki bağı çok zayıf zannettiler. Bizi bir birimizden uzak zannettiler. Kendilerine silah veren, para veren batılıların yaldızlı sözlerinin sahibi oldular. Bizim aramıza hendekleri, çukurları çekmek isteyenleri, nasıl bertaraf ettiğimizin, şu güzelim Van’a nasıl huzur geldiğini, esnafımızın nasıl yüzünün güldüğünün muhasebesini yapacağız” dedi.


“Van’ın eski haliyle yeni hali ortadadır. Çarşıda gezerken, işimize okulumuza giderken hissettiğimiz hal ortadadır” diyen Soylu, şöyle devam etti:


“Van’da, Şırnak’ta, Cizre’de, Yüksekova’da, Hakkari’de yükselen binalar ortadadır. Bu belediyelerin hizmet üretebileceğini, terörün bu topraklardan silinip atılabileceğini, bu şehrin çarşısının ışıl ışıl olabileceğini, herkesin yarına umutla bakabileceğini hep birlikte gösterdik. Evlatlarımızı kandırarak dağlara götürüp heder etmek isteyenlere karşı, yıllardır terörle huzurumuzu kaçıranlara karşı omuz omuza mücadele ederek başardık.”



“Şu şehirlere bir tek çivi çakmadılar”


24 Haziran seçiminin önemine değinen Soylu, “Bu seçimin, bu kararlı ülkenin anahtarı sizlerin elindedir. Sizin sesiniz en güçlü sestir. Terör örgütünün, onun borazanlığını yapanların sizin evlatlarınıza dağlardaki mağaraların kovuklarını reva görenlerin, evlatlarınızın geleceğini çalmalarına izin vermemenizi istiyorum. Yıllardır milletimin değil, terör örgütünün vekilliğini yapanlar, belediyeler ellerindeydi. Allah için söyleyin, bizim görevlendirdiğimiz arkadaşlarımızın yaptıklarının onda birini yaptılar mı? Aynı parayı gönderdik. Aynı imkanları gönderdik. Şu şehirlere bir tek çivi çakmadılar. Belediye binalarını örgütün servis noktası haline getirdiler. Örgütün erzak ve mühimmat deposu halinde kullandılar. Bir tane okul mu yaptılar, bir tane park mı yaptılar. Gençlerimiz için bir tane kültür evi, bir tane spor salonu, bir kütüphanemi yaptılar. Hiçbir şey yapmadılar” ifadelerini kullandı.



“Devraldığımızda belediyelerin borcu 1.6 katrilyondu”


Devraldıkları belediyelerin borcunun 1.6 katrilyon olduğunu da sözlerine ekleyen Bakan Soylu, “Piyasaya, esnafa 620 milyon borcu vardı. Devraldığımızda esnafa olan bütün borçları ödedik. Esnafımız rahat etsin, hiç olmazsa işlerini döndürebilsinler istedik. Belediyelerin kendi kaynaklarıyla ödedik. Kamu borçlarının da yarısını ödedik. Ne söyleseler söylesinler, hangi iftirayı atarlarsa atsınlar, size şunu söylemek istiyorum. Vanlının, Kürt kardeşimin çocuğu, istedikleri kadar çıldırsınlar, doktor olacak, mühendis olacak, öğretmen olacak ve bu ülkede kardeşliği ve birliği ortaya koyacak. Bu terör perdesi Türkiye’de tamamen kapanacaktır. Karanlık günleri geride bırakarak, yarınlara umutla bakacağız. Sizin evlatlarınızı doktor görmek istiyoruz. Gençlerimizi mühendis olarak görmek istiyoruz. Çocuklarımızın keleşlerle, roketatarlarla değil, robotlarla, bilgisayarlarla, kitaplarla uğraşmasını istiyoruz. Bizim vaadimiz gelecektir. Bizim vaadimiz huzurdur, kardeşliktir, refahtır” diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını da getiren Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:


“Recep Tayyip Erdoğan, milletimizin her meselesinde samimidir. Size olan sevgisinde samimidir. Millete olan inancında samimidir. Kıymetli Cumhurbaşkanımız, bugüne kadar sizlerden bizlerden çalınan hakları geri almaktadır. Bizden çalınan huzurumuzu, kardeşlerimizden çalınan refahı, çalınan geleceğimizi, bunların hepsini geri almaktadır. Dönem dönem iftiralarla karşılaştı, haksızlıklarla karşılaştı, zaman zaman sizinle arasına duvar örülmeye çalışıldı. Duvar örenlerin de kimler olduğunu biliyoruz. Ancak bir gün bundan vazgeçmedi.”


Trabzon milletvekili olduğunu, ancak daha çok bu bölgelerde bulunduğunu söyleyen Soylu, “Ben Trabzon milletvekiliyim. Benim de yaylam var, benim de dağım var. Allah şahittir milletvekilliğim döneminde o dağlara, yaylalara hiç çıkmadım. Allah şahittir Cudi’nin, Buzul Dağı’nın, Ağrı Dağı’nın, Kato Dağı’nın tepesine çıktım. Bir şey istedik. Ben bir kız evlat babasıyım. Anneler yanımda o vakar haliyle geçerken, bana soracaklar diye korkuyorum, ‘benim kızım yarın ne olacak.’ Ben bu ülkenin İçişleri Bakanı olmuşum, onun sorusuna cevap verememişim hiçbir işe yaramaz. Ona güçlü bir şekilde senin kızını terör örgütünün vicdanına bırakmayacağım diyebilecek bir İçişleri Bakanı olmak için Allah’a dua ettik. Cumhurbaşkanımız bunun için mücadele etti” şeklinde konuştu. Bakan Soylu, daha sonra AK Parti seçim bürosunun açılışını yaparak, teravih namazı için Ulu Camisi’ne geçti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.